• 1
    bazılarının özür dileme vaktidir.

    galatasaray klübü türkiye tarihinin klüpler bazında en büyük bağışını açıkcası devlete yapmış. galatasaray klübünün inşaatta 1 allah kuruşu yoktur; tam tamına 1.039.588.55 tl toki'ye ve 210.000.00 tl gençlik spor genel müdürlüğü'nün kasasına gitmiştir.

    bu stadı size devlet yaptı! beleş stad! diyenlere işte size bizzat devletin rakamları ;

    --- alıntı ---

    cemil çiçek, mhp aydın milletvekili ali uzunırmak’ın soruları üzerine tbmm’ye gönderdiği yazıda, hangi kurumun ne kadar harcama yaptığını ve kazanç elde ettiğini bildirdi.

    ali sami yen stadı arazisinin 1 milyar 25 milyon tl’ye satıldığını, 475 milyon tl’nin idareye kaldığını belirten çiçek, arena stadı’nın ise 191.5 milyon tl’ye yapıldığını kaydetti.

    çiçek’in verdiği bilgiler özetle şöyle:

    * ali sami yen stadı’nın bulunduğu arsa, torunlar- aşçıoğlu-kapıcıoğlu ortaklığına 1 milyar 25 milyon 555 bin liraya ihale edildi. toki’nin buradan alacağı pay 475 milyon lira. sözleşme şartlarından fazla gelir elde edilirse, 475 milyon liraya ek olarak bu gelirin de yüzde 46,3’ü toki’ye aktarılacak.

    * elde edilecek gelirden, maliyet düştükten sonra kalacak paranın yüzde 39’u toki’ye, yüzde 61’i ise gençlik spor genel müdürlüğü hesaplarına aktarılacak. para gsgm tarafından türk sporunu geliştirmek için kullanılacak.

    * galatasaray spor kulübü’nden idaremize herhangi bir menkul ve gayrimenkul devri sözkonusu olmamıştır. galatasaray imzalanan protokolle ali sami yen alanını verdi, seyrantepe alanını aldı. takas protokolüne istanbul büyükşehir belediyesi ve gsgm de dahil oldu.

    * türk telekom arena ruhsatsız değil. stadın inşaat ruhsatını şişli belediyesi 12 aralık 2007’de onayl

    http://spor.milliyet.com.tr/.../1356396/default.htm

    --- alıntı ---

    bu gerçekleri defalarca yazdık çizdik, ali sami yen arazisinin ve ali sami yen stadının mevkiisinin değerini defalarca anlattık ama anlamadılar bir türlü... bunu anlamayan sadece hükümet, diğer takım taraftarları, yöneticileri, gazeteciler değil, en başta galatasaray spor kulübü'nün basiretsiz yöneticileridir.

    galatasaray spor kulübü bu ülkeye çok şey katmıştır, bu ülkeye en çok katkı sağlayan spor kulübü galatasaray'dır. bunun örneği bir değil, iki değildir... galatasaray spor kulübü maddi manevi bu ülkeye çok şey katmıştır. ülkesine maddi manevi katkıda bulunan dünyadaki ender spor kulüplerinden bir tanesidir.

    verilen bu rakamlar afaki değildir, uçuk, kaçık rakamlar da değildir, verilen bu rakamlar bizzat hükümet yetkililerinin bir milletvekili'nin tbmm'ne sunduğu yazıya cevabıdır. ve siz hala kalkıp inkar ederseniz bu gerçekleri söyleyecek tek bir sözümüz dahi olmayacaktır.

    buradan çok değerli, kıymetli, aziz galatasaray yöneticilerini dört işlem öğrenmeye davet ediyorum. galatasaray'a verdikleri zarar ölçülmeyecek derecededir.

    yaşasın büyük galatasaray!

    yaşasın fikri hür vicdanı hür büyük galatasaray taraftarları.

    edit : #578373 no.lu entry'de hıncal uluç'un doğruları söylediği ender yazılardan birini okumanızı tavsiye ediyorum. zira, mabedimiz, sevdamız, ali sami yen stadı'nın alınması ile ilgili tarihi bilgileri bulabilirsiniz.
  • 3
    başbakandan defalarca özür dileyen, bunu yaparken de galatasaray taraftarını, galatasaray camiasını, galatasaray olgusunu yerlere düşürmeye çalışan başkan adnan polat'ın da içinde bulunduğu durum.

    bu açıklamadan sonra bizden özür diler mi bilmiyorum ama hep söylediğim şeyi bir kez daha söylemek istiyorum; o koltuğa yakışmıyorsunuz sayın adnan polat.
  • 6
    --- alıntı ---

    fenerbahçe yönetimi, şükrü saracoğlu stadı’nda değişime gidiyor... bunun nedeni de stattaki akustiğin iyi olmaması. sarı-lacivertliler özellikle galatasaray’a verilen türk telekom arena’daki akustikten fazlasıyla etkilendi.

    --- alıntı ---

    milliyet'in imzasız haberi. şimdi imzasız olduğu için ben buraya orospu çocukları yazabilirim ama yazmicam.
  • 7
    (bkz: fenerbahçe ve beşiktaş'ın akp'ye boyun eğmesi/#1475988)

    söz konusu entryde konunun detaylı bir analizi yapılmıştır. konunun bir yanılgıdan ziyade bilinçli olarak bu şekilde servis edildiği aşikardır.

    stat konusu gerek akp tarafından gerekse medya tarafından galatasaray’la ilgili en çok çarpıtılan meselelerden biridir. aslında galatasaray’ın büyük bir özveri göstererek maddi anlamda da önemli bir kayıpla kapattığı bu konu özellikle başbakan recep tayyip erdoğan tarafından adeta manipüle edilerek “galatasaray’ın bir allah kuruşu yoktur” gibi aciz bir söylemle izah edilmeye çalışılmıştır.

    peki çoğunuzca da malum ve gerçekte olan ne idi?

    resmi kurumların açıklamaları ve mecliste gündeme getirilen soru önergelerine akp milletvekilleri tarafından verilen cevaplar ışığında durum şu;

    -şişli belediyesi tarafından seyrantepe’de bulunan 384 dönüm arsa sportif tesisler yapılması için belli bir kira karşılığında galatasaray’a tahsis edilmiştir.

    -galatasaray, seyrantepe' deki 384 dönümlük hakkının 264 dönümlük kısmından ve ali sami yen arazisi üzerindeki 49 yıllık kullanım hakkından feragat ederek bunun karşılığında yeni adıyla aslantepe’de maliyeti devlet tarafından karşılanmak üzere kendi adına bir stat yapılmasını kabul etmiştir.

    -ali sami yen stadı’nın bulunduğu arsa, torunlar- aşçıoğlu-kapıcıoğlu ortaklığına 1 milyar 25 milyon 555 bin liraya ihale edilmiştir.

    -toki’nin buradan alacağı pay 475 milyon lira olmuştur. sözleşme şartlarından fazla gelir elde edilirse, 475 milyon liraya ek olarak bu gelirin de yüzde 46,3’ünün de toki’ye aktarılacağı belirtilmiştir.

    -elde edilecek gelirden, maliyet düştükten sonra kalacak paranın yüzde 39’u toki’ye, yüzde 61’i ise spor genel müdürlüğü hesaplarına aktarılacağı belirtilmiştir.

    -arena stadı inşaatının toki ve devlete maliyeti 191,5 milyon lira olmuştur.

    netice olarak;

    -galatasaray yaklaşık 1,5 milyar lira değerinde, kullanım hakkı kendisine ait olan mecidiyeköy ve seyrantepe’deki arazilerden vaz geçerek yaklaşık 200 milyon lira değerinde bir stadın sahibi olmuştur.

    -stadın yapımını üstlenen toki bu işten yaklaşık olarak 275 milyon lira kar etmiştir. yapılan protokol gereği bu paranın %60’ını türk sporuna harcanmak üzere spor genel müdürlüğü’ne vermiştir.

    -galatasaray’ın kullanım hakkından vazgeçtiği ve seyrantepe’de bulunan 264 dönüm arsa henüz toki tarafından değerlendirilmemiş ve ihale edilmemiştir. (bu arsanın değeri 400-500 milyon türk lirası değerindedir.)

    peki 200 milyon lira bedelli yeni bir stadın sahibi olmuşken galatasaray bu işten nasıl zarar etti?

    bildiğiniz üzere statların kulüplere devri konusu sürekli gündemde ve bu durum eninde sonunda gerçekleşecek. işte bu devir işlemi gerçekleştiğinde galatasaray’ın ne kadar büyük bir zarara uğradığı da ortaya çıkacak.

    herhangi bir gayrimenkulün değeri arsa ve üzerindeki yapı değerinin toplamı ile ifade edilir. galatasaray ali sami yen stadı’nı mevcut yerinde yenileyebilseydi, elindeki stadın değeri toplam 1,2 milyar türk lirası civarında olacaktı.(bunun 1 milyar liralık kısmı arsa değeri). ama stat şu anki haliyle galatasaray’a devredilirse maalesef toplam değeri 400 milyon türk lirası civarında olacak.(buradaki arsa değeri 200 milyon lira değerinde.)

    peki bu değerler neden bu kadar önemli?

    borsada işlem gören ve sermayeleri çokta yüksek olmayan kulüpler için ellerindeki gayrimenkuller büyük nimet. kulüpler bu statları tapuları ile devraldıklarında bilançolarına dahil edecekler. işte bu noktada galatasaray’ın zararı daha net ortaya çıkacak. stat için fenerbahçe yaklaşık 1 milyar liralık bir değeri bilançosuna dahil ederken, beşiktaş yaklaşık 1,5 milyarlık bir değeri, maalesef galatasaray ise sadece 400 milyon liralık bir değeri bilançosuna dahil edecek. (beşiktaş’ın stadını yerinde yapma konusundaki insiyatifinin ve diretmesinin altında da yüksek arsa değeri ile ilgili bu gerçek yatıyor. unutulmasın ki dolmabahçe sarayı’nın zemin şartlarından dolayı yeni stadın burada yapılmasının mümkün olmadığı kültür ve tabiatı koruma kurulu ve anıtlar kurulu tarafından dile getirilmesine rağmen siyasi otoritenin desteğiyle beşiktaş’ın yeni stat inşaatı başladı.)

    velhasıl, şunu net bir şekilde ifade edebiliriz. galatasaray vazgeçtiği kullanım hakları ile yapılan stadın bedelini her kuruşuna kadar ödemiş hatta bu meseleye dahil olan her devlet kurumuna önemli paralar kazandırarak kar ettirmiştir. bunun da ötesinde statların kulüplere devri gerçekleşir ise galatasaray’ın bu işte ne kadar büyük bir zarara uğratıldığı da daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

    maalesef siyasi otorite, stat konusunda kendisi büyük bir arsa değeri kaybına uğrarken devlet kurumlarına yaklaşık 700-800 milyon lira kazandıran galatasaray’a teşekkür dahi edememiştir. bu konuda benzer bir özveriyi beşiktaş ve fenerbahçe’den de beklediklerini; bu takımlarında statlarını başka yerlere taşımaları durumunda devletin kasasına en az bir- bir buçuk milyar lira daha girebileceğini dile getirmek yerine her fırsatta galatasaray’a bedel ödetmeye devam etmiştir.

    ve geldiğimiz noktada devletin kasasına giren bunca paraya rağmen spor genel müdürlüğü tarafından tt arena’nın galatasaray’a devri hala tam anlamıyla gerçekleştirilmemiştir. hatta sayısız raporla saha çiminin yaşaması için yapılmaması gerektiği ortaya konan çatının kapatılması işinden dolayı söz konusu kurum tarafından galatasaray’a dava açılmıştır. amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. dik duran, boyun eğmeyen galatasaray camiasına stat açılışında olanlardan dolayı bedel ödetmektir. erdoğan bayraktar’ın stat açılış konuşmasıyla başlayan, başbakan’ın “galatasaray’ın bir allah kuruşu yoktur” cümlesiyle devam eden nefret söylemi adeta spor genel müdürlüğü’nün icraatlarında can bulmuştur.
  • 12
    zeka seviyesi 7'den 70'e aynı olan fenerli ve beşiktaşlılara anlatamadığım durum. anlatamıyorum arkadaş adamlara. fark etmiyor akpli de olsa olmasa da anlamıyor. akpli olsa diyeceğim ki hadi başbakan'ın sempatizanı o yüzden söylüyor bunları. ama fark etmiyor. geliyor adam bik bik bik size stat verdiler. diyorum abi stat vermediler stat arazisini peşkeş çektiler, diyor ki arazi sizin miydi. hani bunu bana diyen adamın yaşı başı var yani.

    bu yanılgıyı normal yollarla anlatamıyorum artık. küfürle açıklayacağım.

    ''abi bak biz ebenizi mütemadiyen çeşitli yollardan götürüyorduk. ali sami yen tabi, kaç senelik. biraz eskidi. eben tabi sağlam kaşar olduğu için, ''beni rezidanslarda götürün'' dedi. ee bizde ebeni kıracağımıza, stadı kırdık. stat yerine 3 tane rezidansı diktik. artık eben çok mutlu. sen de mutlusu musun abi ?''
  • 13
    bu yanılgıyı öne sürenlerin önce devletin galatasaray'a kaybolan yıllarını nasıl geri vereceğinin hesabını konuşmaları gerektir.

    galatasaray, kurulduğunda maçlarını papazın çayırında oynardı. sonrasında taksim stadı (şu anki gezi parkı'nın olduğu yer) galatasaray'ın oldu. bu cümle "beyoğlu galatasaray'ındır" cümlesinin müsebbibi.

    1933'da devlet, taksim'in lojistik önemi dolayısıyla stadı galatasaray'dan istedi. galatasaray tabii ki muhalif ama devletçi yapısıyla hayır demedi. bunun karşılığında devlet, o zamanlar itin öldüğü yer olan mecidiyeköy'de, şehrin bittiği yer olan tütün fabrikasının yanındaki araziyi galatasaray'a verecek, ve galatasaray'a da bir stat inşaa edecekti.

    1936'da varılan bu anlaşmadan sonra, stat yapımına başlandı. ne zaman bitti? 1945'te. ama tabii ki hala şehrin dışında olan stada kimse getirilemedi, devletin bugün olduğu gibi ulaşım konusundaki yetersizlikleri bir yana, etrafı bomboş bir arazide tek açık tribünle yapılan bu statta rüzgar sebebiyle futbol oynamak da mümkün olmuyordu. galatasaray, sevgili devlet sebebiyle stadyumsuzluğa mahkum edilmişti.

    oysa bugün dillere pelesenk edilen bu hibe mevzusuna karşın, o günlerde, 1955'te inönü stadyumu güzelce yapılıp beşiktaş'a hediye edilmekteydi!

    ali sami yen'in inşası, 1964'e kadar sürdü. yapıldı yapılmadı, ilgilenildi ilgilenilmedi derken, galatasaray bırak maçları, antrenmanlarını bile inönü'de, altunizade'de, maltepe'de yapıyordu. yanlış duymadınız, futbolcular antrenman için avrupa'dan asya'ya geçmek zorunda kalıyordu.

    1964'te stadyum bir milli maçla açıldı. fakat açıldığı gün fazla yükten çöktü, ne kadar komik değil mi? ve çöktükten sonra da devlet, bu kez galatasaray'ı kusurlu bulup lig maçlarını orada oynamasına izin vermiyordu.

    1964'ten 1986'ya kadar, galatasaray birkaç sezon dışında ali sami yen'de maç oynamadı.

    bugün fenerbahçe'nin, beşiktaş'ın en başarılı olduğu dönem olarak gösterilen 1959-1987 arası dönemde, hani galatasaray'ın 3. büyük gibi gösterildiği dönemde, galatasaray'ın maçlarını oynayacak bir stadının olmadığını görmek ne kadar güzel değil mi?

    galatasaray, evine kavuştuğunda yıl 1987 idi. o günden beri fenerbahçe'sini, beşiktaş'ını üst üste koyup ezen bir takım var. 14 sene şampiyonluğa hasret kaldıktan sonra (ali sami yen'in açılıp kapandığı yıl ile gerçekten açıldığı yıl arası süreye ne kadar benziyor değil mi!) şampiyon olup, 2 senede avrupa şampiyon kulüpler şampiyonası'nda (şampiyonlar ligi) yarı finale çıkan, sonrasında da türlü tarihler yazan bu kulübün adı galatasaray!

    ali sami yen'den türk telekom arena'ya geçişe değinmeyeceğim. hükümet politikaları her şeyi özetliyor zaten.

    ama bu kulüp, türkiye'nin en büyük kulübüdür. bunu seve seve öğreneceksiniz!
  • 14
    yanılgı değil yalandır. yanılgı çok naif bir tabir.

    devlet, istanbul'un en merkezi yerini ranta açıp birilerinin cebini doldurmuş (inşaatta ölen ve sakat kalan işçileri de vurgulamak lazım), galatasaray'ı dağ başına sürüp dünyanın en çirkin statlarından birine mahkum etmiştir. herkes meskenini muhafaza ederken galatasaray yersiz, yurtsuz, semtsiz bırakılmıştır. doğru düzgün ulaşım imkanı olmayan bir statta iki haftada bir binlerce galatasaray taraftarına eziyet edilmektedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın