• 223
    (bkz: 18 mayıs 2024 kayserispor konyaspor maçı/#3929516)

    negatif anlamda birisinin başlığına nadir yazarım. hakikaten 8 bine yakın entryim var. bunun en fazla 10 tanesidir. belki o kadar bile yoktur.

    normal vakitlerde bu yazar arkadaşımızın "şu hocam, bu hocam" tarzı söylemlerini garip ve komik bulurdum. yalnız şampiyon olma ihtimaliyle girdiğimiz hafta sonunda dahi bizim aleyhimize olan sonuçlara bile hâlâ "başarılar x hocam" söylemi hiç mi hiç doğru değil.

    kayseri - konya maçından çıkacak sonuca göre takımın üstünde gereksiz bir baskı oluşturabilir. bu durumda bile hâlâ sevilen kişiler için başarı dinlenmesini ben kabul etmiyorum. bizi bu sözlük altında birleştiren, sözlüğün açılmasının sebebi galatasaray. buna rağmen galatasaray'ı dolaylı yoldan ilgilendiren bir maçta bile galatasaraylılığınızı ikinci plana atamazsınız.
  • 188
    emek gerçekten benim için çok kıymetli bir şeydir. büyük saygı duyarım bir şeyler için emek veren insanlara ve emeklerinin karşılığını almasını isterim herkesin.

    sözlük özelinde ise yine aynı. buraya verilen her emek benim için çok kıymetlidir. yıllardır ben de emek veriyorum ve bu sözlüğün nasıl büyüdüğünü, nasıl sosyal medyaya yön verdiğini ve güçlü olduğumuzu bizzat yaşayarak gördüm.

    dedektif kardeşim de girdiği 10 bine yakın entry ile sözlüğe hit kazandırmış, emek vermiş bir isim. özellikle ilk yazar olduğu zamanlarda benim için çok özel olan ne dediler başlığını diri tutmuş bir isimdi.

    ve fakat sonradan kendince bir çeşit ritüel oluşturdu. önceleri masumane geliyordu ama kendisine yapılan eleştirilerden sonra iyice hırsa yaptığını, yaptığı işi bilerek ve isteyerek "sözlük kuralları içinde" göze sokmak istediğine inandım.

    hani ben de yaptım son zamanlarda "başarılar x hocam" goygoyunu da.

    yani galatasaray temalı bir sözlük'te 25 kasım 2023 galatasaray alanyaspor maçına milli ara, şu bu derken günler boyunca, maç günü bile entry girmeden, yalnızca 2 hafta önce aşağıdaki entryi girip,

    (bkz: #3776817)

    sivasspor maçına,

    (bkz: 27 kasım 2023 sivasspor trabzonspor maçı/#3782568)

    üstteki gibi ciddi emek isteyen bir entry girmek bana biraz "şey" geliyor.

    hani gs maçlarına da benzer şeyleri yapsa eyvallah diyeceğim ama bu ilk değil, daha önce de benzer şeyleri gözlemledim, biraz stalk yaptım açıkçası.

    ve bunu kendince biraz takıntı haline getirdiğini düşünüyorum. ve kendisine yapılan eleştirlerden de artık keyif almaya başlamış ki en çok da buna üzüldüm.

    adam eyüpspor maçlarına gs maçlarından daha fazla entry giriyor mesela.

    (bkz: 26 kasım 2023 eyüpspor manisa fk maçı/#3781727)

    bakın kaç tane fotoğraf var orada, onları alıp gss.gs üzerinden yüklemek, link almak çok uzun iş, ciddi emek gerektiriyor, kendim yaptığım için çok iyi biliyorum.

    galatasaray maç başlıklarında benzer tek entry yok, koy oraya "başarılar okan hocam"'lı icardi'li, muslera'lı, boey'li, lucas'lı fotolar da bakalım uzun uzun okuyalım, tıklayalım resimlere.

    eyüp'ün, sivas'ın antrenman fotusunu, maç fotosunu kim ne yapsın galatasaray sözlük'te.

    üzülüyorum kendisi adına, bu kadar emek veren bir yazar gs maç başlıklarında efsane olabilirdi.

    neyse kendi bilir, mutlu ve eğleniyor belli ki bu yaptığından ama cidden irrite edici oluyor bazen.
  • 182
    adam resmen karısına hiç ilgi göstermeyip pavyondaki bütün konslara öpücük atan dayılar gibi. ne kadar zamanında galatasaray'da görev almış ama aramızda sorun olan eski topçu ya da teknik direktör varsa hepsini sevgiye boğuyor, okan buruk başlığında ise tek entry'si var. o entry de okan hocanın eskiden birlikte çalıştığı emre belözoğlu, abdullah avcı ve nuri şahin ile birlikte fotoları.*
  • 172
    selçuk inan'ın, arda turan'ın, servet çetin'in, nuri şahin'in (hadi diğerleri galatasaray'da oynadı ancak nuri ne alaka?) ve bülent korkmaz'ın fahri menajeri.

    bu adamlar galatasaray'da oynadı ve içlerinden bazıları galatasaray'ın bir değeri oldu diye, bu sözlükte her gün bu isimlere şükranlarımızı mı sunmamız gerekiyor? bu adamların geçmişte veya bugün çalıştırdığı eyüpspor, rizespor, sivasspor, kasımpaşa gibi takımların havasının da, moralinin de galatasaray sözlükte gündem teşkil etmesi, çok çirkin ve son derece gereksiz bir durum. "sivasspor'da moraller yerinde, başarılar galatasaraylı servet hocam"; "allah'ım sen arda düşmanlarını kahreyle !" gibi entrylerle her hafta başlıkların içine etmek bu arkadaşı kesmemiş olacak ki, şimdi de selçuk inan'a kulüp bulma misyonunu üstlenmiş. "büyük futbol adamı canım selçuk hocam :( ". nereden gördü ise artık selçuk'un büyük futbol adamlığını, potansiyelini. kasımpaşa'da kimsenin görmediğini bir kendisi gördü herhalde. bir senedir yüzüne bakan yok ama yine de "başarılar 'gelişemiyorsak değiştiririz takımı, ne olacak ki' selçuk hocam :("...

    ben bıktım bu bir dönem galatasaray'da görev yapmış adamların ve bu adamların çalıştırdığı takımların sözlükte sürekli gündemde tutulma çabasından. bir üye ısrarla, aynı içerikli yazıları her hafta kopyala-yapıştır yapıp, sözlüğü eyüp sözlük, sivas sözlük haline getirmeye uğraşıyor. kimsenin umurunda olmayan isimleri ve maçları, sanki galatasaray'ın çok önemli bir gündemiymiş ve bir galatasaraylılık vazifesiymiş gibi, ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor. bana ne, bize ne sivasspor'un keyfinden? dün rizespor, bugün sivasspor. bu iki kulübünden de galatasaray düşmanlıkları ve şehir bazlı nefretleri dönemsel bazlı açıktır, neden bu kulüplerin propagandası sözlükte yapılır? neden başarıları istenir, neden izin verilir buna? galatasaray atkısı takmayı reddeden, şampiyonluk kutlamalarında kupa kendisine gelmedi diye kapris yapan, rijkaard gitsin diye uğraşan servet çetin'den galatasaraylıya ne mesela? eyüp gol atınca, sivas gol atınca maç başlıklarına gidip "golll be" yazmak nasıl bir galatasaraylılıktır ya da? arkadaşın galatasaray başlıklarıyla zerre ilgisi yok ama başka başlıkların günlük ve haftalık tek müdavimi. eyüp'te moraller nasılmış, arda hocam iyi miymiş, aslan servet ve sivas şehri maça iyi hazırlanmış mı, selçuk gibi bir deha neden kendisine kulüp bulamamış; bize ne bunlardan? bir kere, iki kere yazarsın bu isimleri çok seviyorsan ve anlarım ama her hafta aynı uslupla başlıkları doldurmak saçmalıktan başka bir şey değil. başlıkları ve konuları terörize etmektir bu. yeter artık, gına geldi. gündemi ve sempatisi galatasaray dışı figürler ve takımlar olanlar için çok platform var internette. isteyen gidip tüm şovenizm yeteneklerini oralarda sergileyebilir.
  • 232
    arda turan, burak yılmaz, servet çetin, igor tudor, albert riera, selçuk inan, mauro pochettino ve thomas tuchel hocalarını, galatasaray'dan daha çok seven yazardır. şimdi bütün bunlara bir de mehmet topal eklenmiş.

    "bunu yapması yasak değil, bilgilendirici entryler giriyor, üstelik emek de veriyor, özgür düşünceler engellenemez" gibi cümlelerle de bu yaptığını legalize etmenin bir manası yok, hiçbirimiz gerizekalı değiliz. bunu galatasaray adını taşıyan bir sözlükte, itici göründüğünü bile bile inadına yapıyor ve gerçekten ayıp ediyor.

    galatasaray sözlük temel amaç ve hedefleriyle bağdaşmama maddesinin "g" bendinde bulunan "savunduklarını artık inandığı için değil takıntı haline getirdiği için "inatla" savunan" kısmını da kendisine hatırlatmak isterim.
  • 160
    (bkz: 29 nisan 2023 pendikspor rizespor maçı/#3597397)

    ısrarla her hafta rizespor takımının fotoğraflarını paylaşan yazar.

    burası galatasaray sözlük; bize karşı kini delillerle sabit olan, en son oğulcan çağlayan transferi ile de bu düşmanlığı ayyuka çıkan hükümet destekli şu takımın galatasaray temalı bir platformda övülmesinin nasıl bir mantıklı açıklaması olabilir?

    eksilenmekten keyif mi alıyor anlamıyorum ama ben sıkıldım artık her hafta eksi oya basmaktan.
    (bkz: eksini verdim güzel kardeşim)
  • 224
    arda turan, servet çetin, selçuk inan ve burak yılmaz sevgisi, galatasaray sevgisinden katbekat üstün olan yazar.

    galatasaray'ın mevcut teknik direktörü okan buruk için tek bir satır yazmaya tenezzül etmez ama galatasaray formasını bir derbide dönemin yardımcı antrenörü tugay kerimoğlu'nun eline tutuşturan selçuk inan kendisi için kutsaldır, futbol dehasıdır. hakeza 2008'deki şampiyonluk kutlamasında kupa kendisine getirilmedi diye surat yapan, 2012'deki şampiyonluk kutlamasında boynuna takılan galatasaray atkısını elinin tersiyle iten, frank rijkaard'a yaptığı şeyin adının ne olduğunu hepimizin bildiği servet çetin de kendisi için kutsaldır, dehadır. galatasaray'ın 2019'daki şampiyonluğuna lekeli göndermesinde bulunan, beşiktaş kulübü üyesi burak yılmaz yine selçuk gibi, servet gibi gibi kendisi nezdinde aslandır, kendisinin gözünde burak galatasaray'ın intikamını başka takımları çalıştırırken alabilecek kadar büyük bir değerdir. bu isimlerin ve daha nicelerinin yönettiği takımların maçları veya direkt olarak yönettiği takımların başlıkları istisnasız her hafta bu üye tarafından kopyala-yapıştır kalıp girdiler ile (künye entry'miş, öyle deyince havalı oluyor galiba) gündemde tutulur. galatasaray'a, galatasaray'a dair konulara, galatasaray'ın teknik direktörüne, galatasaray'ın futbolcularına vb. diğer konulara dair tek bir görüş belirtmez, tenezzül etmez ama bazı isimler için yatak döşek hasta olsa buraya gelip yazmaktan geri durmaz bu yazar abimiz.

    burak yılmaz'lı kayserispor, selçuk inan'lı gaziantep futbol kulübü, arda turan'lı eyüpspor orada bir köşede destek beklerken; galatasaray kimin umrunda olur ki zaten? elbette ki bu hafta da burak yılmaz'a başarılar dileyecek bu yazar. servet çetin sivasspor'dan ayrılmamış olsa, servet çetin'li sivasspor da bu listenin başlarında olurdu elbette ki. daha önce de ifade ettim, kendisi belli başlı kişilerin fahri menajerliğini ve fahri danışmanlığını yapmak amacı ile sözlükte. buna sözlüğün renk çeşitliliği veya ifade özgürlüğü bakış açısı ile yaklaşanlar var ancak ben bu yazar özelinde bu kadar iyi niyetli olamıyorum. bu yazarın yaklaşımı ve tartışmalı isimler özelinde istisnasız her hafta sürdürdüğü girdi tarzı provoke amaçlı ve kötü niyetli benim gözümde. benim düşüncem de budur. düşünce farklılıklarını bir kenara bırakarak hepimizin emin olması gerektiği bir şey var elbette; o da galatasaray'a veya galatasaray'ın çıkarlarına dair bu yazar özelinde bir şey aramamak gerektiğidir. kendisinin burada bulunma ve girdi oluşturma amacı başka çünkü.
  • 137
    allah aşkına siyasi görüşü sizi ilgilendirmiyorsa bizi de ilgilendirmiyor ammaa varıp da şu felaketin boyutunu katlayanları şu günlerde bari güzellemeyin be kardeşim. deprem bölgesinde 1 yakınım dahi yok ama 4 gündür 20 kere ağlamaklı oldum belki de. insan bir görüşü benimseyebilir yanlış da olsa olabilir bu, saygı da duyulur. ama bu günde bu girdi yazan arkadaşın oradaki 15 milyon insana bir gram saygısı olmadığı açıktır. yazık çok yazık…
  • 179
    bizimle aynı ligde mücadele eden takımların ligde aldıkları galibiyetlere sevinip, sürekli bu takımlara başarılar dileyen yazar. ki bu takımlardan biri muslera'nın sakat bir şekilde yerde yatarken çekilmiş fotoğrafını galibiyet fotosu olarak kullanan ve galatasaraylı olarak anılmak istemeyen, galatasaray forması giyerken şampiyonluk kutlamalarında triplere giren hocası olan bir takım. tamam sözlüğe emek harcıyor ama bu sözlükteki yazarların çoğunu sinirlendirdiği gerçeğini değiştirmiyor.
  • 225
    kendisi yedi hocalı hürmüz olduğu halde bir gün olsun okan hocayı öven bir entrysini görmedim. yok öyle değil aslında diyorsa da kendisinden özür dilerim ama artık bizle hiç bir organik ve kalbi bağı kalmayan adamların hocalığının övülüp durulacağı yer değil burası. böyle devam ederse bizden de böyle tepki almaya devam edecek, bilmiyorum belki de bu tepki bile hoşuna gidiyor olabilir.
    (bkz: 18 mayıs 2024 kayserispor konyaspor maçı)
  • 61
    sen ne güzel bir adamsın renktaş, sayende spor gazetelerine girmekten kurtulduk, gündemde ne var ne yok her şeyi ne dediler başlığından okuyabiliyoruz.

    açıkçası mahçup da oluyorum biraz, adam bu kadar emek veriyor, karşılığında bizim yaptığımız tek şey on vermek işte :)
    inşallah bir gün karşılaşırsak bir yemek ısmarlarım kendisine ;)

    eline sağlık.
  • 138
    bizim burada kurulu düzenimiz var yoksa türkiye çok güzel kafasından bir arkadaş sanırım. istediğini düşünmekte istediği fikre sahip olmakta tabii ki özgür fakat kendisi gitsin bunu kendi yaşadığı ülkenin sosyal mecralarında yapsın. benim ülkemde kendisinin enkaz altında yaşamını yitiren vatandaşların naaşı soğumadan koştura koştura övmeye geldiği kişi ve dahil olduğu grup belki binlerce insanın hayatını kurtaran twitter'ı kapattı dün, sırf protestolar yayılmasın diye. yani kendisinin sahip olduğu düşünce özgürlüğü bizim için geçerli değil ve benimle aynı ülkede yaşamayıp benim yaşamıma direkt etki eden olaylar ve insanlar hakkında atıp tutmaya zerre kadar hakkı yok.

    sözlüğe yıllardır emek veriyor diye başımızın üstünde yeri falan yok yani. sen ve senin gibi bu düzene alkış tutanların elinde binlerce depremzedenin kanı var. bizler bunları unutmayacağız.
  • 140
    (bkz: #3551058)

    terörü bitirdi diye övdüğü içişleri bakanı'nın döneminde türkiye uyuşturucu çetelerinin, mafyaların; afganistan, pakistan ve suriye gibi pek çok geri kalmış ülkeden gelen mülteci yığınlarının uğrak noktası haline geldi. aynı içişleri bakanı döneminde kadın cinayetleri hiç olmadığı kadar yaygınlaştı, kadınlar gece sokaklarda yürüyemez hale geldi. ama bu içişleri bakanı şov yapmayı çok sevdiği için, kendi pr'ını her şeyin üstünde tuttuğu için ne zaman bir felaket olsa gitti en güzel yerden poz vermeye, kendini parlatmaya baktı. şekil a: https://img-s3.onedio.com/...7b58f2d85e95ccd3.jpg

    ancak ne hikmetse 6 şubat 2023 depreminden sonra kendisini göremedik pek.

    terörün amacı can almak, korku salmak, milletin moralini bozup devlete güvenini sarsmak değil mi? hadi soylu teröri bitirdi diyelim. ama canlar hala yitiyor, insanlar hiç olmadığı kadar çok korkuyor; devletten umutlarını kesmiş haldeler. bu ülkenin tek derdi terör mü de bu adam sürekli teröröcüler tarafından parlatılıp önümüze atılıyor.

    nick altı yazmak adetim olmasa da bu yazılanlara bir cevap vermek gerektiğini hissettim.
  • 187
    ortaokuldaki sınıfımda ismail diye bir arkadaşım vardı, lisede farklı okulları kazansak da birbirimizle görüşmeye devam ettik. bu ismail'in bir huyu vardı, üniversitedeyken bile "bizim ortaokuldaki ceyhun hoca araba almış, fenci saliha hocanın doğuya tayini çıkmış, türkçecinin torunu olmuş" diye muhabbet açardı. "oğlum sapık mısın sana ne ceyhun hocadan bilmemkimden, biz ortaokuldan mezun olalı yüzyıl geçti" deyip kızardım. "olur mu abi öğretmenimiz onlar bizim, kaç yıl geçerse geçsin irtibatımızı koparamayız" diye itiraz ederdi. ismail'in bu huyunu bir türlü anlayamazdım.

    detective hoffman sayesinde artık ismail'i anlayabiliyorum, belli ki bazı insanlar geçmiş yıllara ait figürlerle bağlarını koparmak istemiyorlar. geçmişi andıkça kendilerini iyi hissediyorlar. yıllar boyunca sana kızdığım için hakkını helal et ismail.
App Store'dan indirin Google Play'den alın