• 2
    6 şubat depremini her boyutuyla yaşayan birisi olarak kardeşiniz olarak bir ricam var arkadaşlar. unutmayın. depremi asla unutmayın. istanbul'da yaşayan arkadaşlar, lütfen somut adımlar atın. insan ömründe bir defa iki defa afet yaşar. gerçekten önleminizi alın. maksimum bilgi sahibi olun bu konuda. herkesi aydınlatın. bbc news türkçe youtube kanalının çok kaliteli deprem içerikli videoları var. özellikle 6 şubat depremi ile ilgili. boş zamanlarınızda göz atınız.

    https://www.youtube.com/...NewsT%C3%BCrk%C3%A7e
  • 3
    kuzey marmara ve ege'de 7 ve üzeri deprem olasılığı çok yüksek. istanbul'dan bahsedecek olursak elli binden fazla bina eski ve riskli. devlet bu işe el atmadığı sürece kentsel dönüşüm toplumun tamamına yayılamaz. bir ay yarısı bizden diye kampanya yapıp sonra geri çekmekle bu iş düzelmez.

    devlet mutlaka risk tespit ettiği binaların yeniden inşası için vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde aksiyon almalı. bakın bu işin sosyal olarak da, ekonomik olarak da şakası yok. 6 şubat çok büyük yara açtı. yıkımın getirdiği ekonomik yük, binaları sıfırdan yapmaktan daha fazla. artık bu konuyu kader diye geçiştirmekten öteye geçip akıl ile vicdan ile hareket etmek şart.
  • 4
    insanlarımızın bilinçsiz olduğu felaket. kadıköy'de ikamet ediyorum yanda eski bir bina boşaltıldı bir kişi test istemiş bina yüksek riskli çıkmış, apartman sakinleri test yaptırana kızıyor. başka bir bina var test isteyen daire sahibine diğerleri bir kira kaç para test falan yaptırmayın diyor. yani çürük binada oturduğunu bildiği halde test yaptırmak istemiyor. bugün deprem olsa ölme ihtimalini umursamıyor ve enflasyon sebebiyle uçan kiralardan dolayı başka eve taşınmak istemiyor. maddi durumu iyi olan yüksek kira tutarını ödeyebilecek eğitimli diye sınıflandırdığımız insanlar bunu yapıyor. o yüzden bu binaların testini insanların insiyatifine bırakmadan direkt apartmanlara girip yapmak lazım. kapıyı açmıyor mu polis çağır zorla kır kapıyı yap bu testi.
  • 5
    şu siyasiler yok mu? önlem alın falan diyorlar. herkes önlem alın diyor ama insanların önlem alacak dermanı yok.

    ancak parası olan önlem alır. o da evini yeniler. zengini müstakil evine geçer falan.

    eee imkanı olmayan ne yapsın? baş ucuna su koysun değil mi? kim hangi parayla evini yenileyecek?

    taşınsa ne iş yapacak? köyünüze gidin diyorlar, hadi gidin çiftçilik yapın bakalım, ne kadar yapabileceksiniz?

    fakir neyin önlemini alsın kardeşim? insanların toplanma alanlarını bile imara açtınız. adamın evi yıkılmasa bile sığınacak boş bir arazisi yok... çadırını kuracak yeri yok. yok babam yok.

    insanlar çaresiz kardeşim çaresiz.

    çok canım sıkkın bu işlere...
  • 7
    türkiye'de hâlâ yeterince idrak edilmemiş olan realite.
    ben hataylıyım, 6 şubat'a kadar şehir sakinleri sanki deprem bir olgu değilmiş gibi yaşıyorlardı. devlet yeni binaların yapı denetim ile bir nebze sağlam olmasını sağlıyordu ama bilhassa antakya ve defne ilçelerinde 50 yıllık, 60 yıllık hatta 80 yıllık binalar (apartmanlar) vardı. polis, öğretmen, asker lojmanları da kim bilir kaçar yıllık binalardı. binlerce polis, asker ve belediye görevlisi enkaz altında kaldı. depremden sonra kendi şehirlerinde kimseye yardım edemeden vefat ettiler. şehir dizaynı rezaletti. normal bir günde antakya'da ulaşım zor ve meşakkatliyken depremden sonra daha da kötü oldu. eski binalar yıkılıp yeniden yapılmamıştı, evine güçlendirme yaptıranların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. yeni yapılan binaların fiyatları da balondu, yok efendim lüksmüş, manzarası güzelmiş, asansörü son teknolojiymiş, dış cephe güzelmiş, depreme dayanıklıymış (!!!) vs. vs. vs. o binaların hepsi ya yan yattı ya da kağıttan ev gibi çöktü. insanlar 7 milyon, 8 milyon hatta 10 milyon liraya apartman dairelerini satın alırlarken kendilerine mezar almış oldular. benim 1.84 boy ve 95 kiloluk bedenimle tost olan 5 katlı eski apartmanın enkazından ciddi bir yara almadan çıkmam adeta mucizeydi.
    resmi kaynaklarda geçen, depremden etkilenen tüm illerde 50 bin küsür insanın öldüğüne inanmıyorsunuzdur umarım. 1822 hassa depreminde antakya, iskenderun ve lazkiye'de o dönemin nüfüsuyla 250 binden fazla insan öldü, 11 ilde ölenlerin sayısı ne yazık ki bu sayıdan az değildir.
    velhasılı depreme en önemli hazırlık psikolojiktir. deprem anında sağa sola koşuşturmamak için kendinizi eğitmelisiniz. bir eşyanın yanına çök-kapan yapmak gerçekten hayat kurtarıyor.
    evinizde çok yüksek dolaplar bulundurmayın, dolapların ön cephesi yataklarınıza bakmasın, olası bir sarsıntıda nereye kapanacağınızı belirleyin, özel eşyalarınızı çanta, ceket gibi acele ederken almanızın daha kolay olduğu şeylerde bulundurun. yüksek binalarda ikamet etmeyin demeyeceğim zira özellikle şu istanbul'da gerçekçi bir tavsiye olmaz. evinizin sokağındaki evlere ve apartmanlara dikkat edin, olası bir yıkımın akabinde sağ kalırsanız hangi yollar kapanabilir, hangi bina nereye doğru çökebilir ve başka hangi binaları çökertebilir? bunların tahlilini yapmaya çalışın.
    ebeveyn olmuş yazarlar, çocuklarınızın ayrı odaları varsa sakın ha kapılarını kilitleyerek uyumayın. 6 şubat'ta bir sürü insan bir odadan başka bir odaya bile geçemedi, bina yıkılmadan kurtulup çocuğunu çıkaramadığı için binaya geri girip binanın o an yıkılması sonrasında enkaz altında kalarak can veren insanlar oldu. büyük bir sarsıntıda kapı kilitlerinin dilleri yamulur ve bu yüzden odanızdan bile çıkamayabilirsiniz. en azından evin oda kapılarını kilitlemeyin. odanızda içinde kuru yiyecek ve su olan bir deprem çantanız olsun. deprem olunca bir parça poğaça büyüklüğünde bir ekmek veya bir bardak çorba için kuyrukta beklemek zorunda kalmayın. antakya'da bir sürü insan derin dondurucuda yiyecek depoluyordu, depremden sonra çoğunluğu evine girip de yiyecek alamadı. evinizden 20 metre uzakta olduğunuzu ve evinizden hiçbir yiyecek - içecek alamadığınızı, sokakta öylece yardım beklediğinizi tasavvur edin...
    bunlar depremi yaşamış biri olarak benim acizane tavsiyelerimdir. en nihayetinde depreme en iyi hazırlık eski binaların yıkılıp yeni, mümkünse yatay mimari ve sağlam binalar yapılmasıdır. sokakların ve caddelerin geniş tutulmasıdır. gerçi 1999 depreminden sonra istanbul'da depreme dayanıklı arazilerin imara açıldığı ve üzerinde bina yapıldığı bir ülkede bu kadarını herhalde hiçbirimiz beklemiyoruzdur. bizimkisi sadece bir umut. depremden sağ kurtulsanız bile sonrasında psikolojik olarak bunu atlatmanız aylar hatta yıllar sürebilir. dilerim gerekli esas önlemler, belediyeler ve hükümet tarafından alınır...
App Store'dan indirin Google Play'den alın