'' ulusal takıma çağrılmam umrumda değil. benim milli takımım livorno.'' diyen aşık. daha ne bekliyorsun 34 lük kurt forvet'ten.
ne mi bekliyorum? shaktar için oynamamalıydı. gerçi çabuk bir dönüş oldu soğuktan sıcağa. kısa sürdü lüzumsuz macera. tam hatası telafi oluyordu ama parma ile yeni bir serüven. bu yapılır mı peki doğduğun ülkede, aşık olduğun ikinci ülkene. hatta taptığın milli takıma ve tapanlara ?
para mı ?
- bence bu değil! demek isterdim...
fakat diyorum...
ama bu sefer de fc zenit tarafından yapılan yıllık ( 3 ) milyon luk teklife sıcak bakmadığın aklıma geliyor. kendi içimde bölüyorsun beni. peki ya livorno'lular? onları düşünebilen var mı ?
sonra tekrar toparlıyorum zihnimi, shaktar'dan aldığın ücret neydi diyorum? cevabı bulmam güç olmuyor...
- yıllık ( £2.8 ) milyonluk teklif, ilave olarak 3 sezonluk kontrat.
yıl 2007 sonbaharıydı, şampiyonlar ligi grup maçları oynanıyordu. belki de avrupa'da, takımınla, celtic'e attığın ilk golün, yaradı mı diye sormak lazımdı o gece. belki kısa günün kârı idi o gün, fakat sonrası...
zaten verdikleri para ile kötü giden sonuçlar arasında bir endekslenme olduğu sıralarda eleştirilen sen oldun ve bunun üzerine, ukraynada basın'a karsı verdiğin demeç
*:
''şimdi gidiyorum, fakat kimsenin kafasına silah doğrultmadım! shaktar belli bir miktar karşılığında benimle kontrat imzaladı. ve bu da 32 yaşına giren birisi için yeterince iyi idi.'' diyordun.
celtic'e atmış olduğun gol madem yaramadı, sonrasında, peki neden parma ? diye eklemek isterdim.
ama gerek duymuyorum artık.