rakibinin tek isabetli şutuyla gol attığı maçta 18 şutun olmasına rağmen gol atamamak...
27
rakip stoperin kornerde ileri çıkıp yay çevresinden 90 a gol attığında çıldırıyorum ben de . adamın böyle attığı gol de olmuyor. epic goller yiyorum hiç olmadık kişiden.
28
takımın en iyi oyuncusunun sezon başı uzun süreli sakatlanması. nadir de olsa başıma gelmişliği vardır.
29
sakatlanan oyuncunun geri gelmemesi, onun yerine koyduklarının da sakatlanıp geri gelmemesi.
30
daha yeni sözleşme imzaladığın futbolcunun 3-4 gol atıp kahraman olunca yeni sözleşme istemesi. sözleşmeyi veremeyince de kulübü yangın yerine çeviriyor tüm oyuncular mutsuz oluyor.
31
genç ganalı orta saha oyuncumun memleket hasreti çektiği için moralinin düşük olması.
32
rakibin uzaktan şut skilli 1 olan oyuncusunun ortasahadan gol atması.
33
yaşlanınca yeteneği gerileyen takımın eski yıldızını as takımdan rotasyona çekince olay çıkarması ve takımın huzurunu kaçırması.
34
yenilen gollerin büyük çoğunluğunda golü atan oyuncunun sezonun ilk golünü sana atmış olması.
35
havadan gelen topu takip etmeyi bırakan stoperin olduğu yerde kalması ve sonucunda gol olması.
36
biraz sakinlesip 3-5 sene sonra dusunuldugunde, ‘hakkaten aslinda gercekte de olabiliyor boyle seyler’ diye dusundurten sacmaliklardir.
ınsani bu fm gercekci mi degil mi diye paradokslardan paradokslara surukler.
37
sezon başı bosmanla kadroma kattığım, genç 3. santrforumun doğru düzgün süre alamazken kupada eşleşilen alt lig takımına hat trick yapıp, ben artık geldiğim zamankinden daha iyi bir oyuncuyum diyerek zam istemesi.
38
maç oynanırken sarı kartlı oyuncumu değiştirmek istediğimde yüzde 75 ihtimalle gidip kırmızı kart görmesi.
sırf bu olaydan dolayı top dışarı çıkınca oyunu duraklatıp değişikliklerimi yapıyorum.
39
bonservisli transfer teklifi aldığın yaşlı oyuncunun teklifi yapan kulübe yüz vermemesi. tam “oh kurtulduk, bonservis bile kazanacağız” diyorsun, sözleşme tekliflerini reddediyor. sonra oyuncuyla konuşup gitmeye ikna ediyorsun ama o bonservisli teklif bir daha gelmiyor.
sadece bu yüzden feghouli ve pva’dan gelecek 10-11 milyon euro hiç oldu :(
40
yaşayan mutlaka vardır. liderle aranda fazla puan farkı yoktur puan kaybettiğin hafta lider de puan kaybeder.
41
40 milyon euro piyasa değeri olan oyuncuyu 18 milyon euro'ya yönetimin size sormadan satması. oyun resetlettiren bir durumdu. regen evladım josue'mi yok pahasına satmaya kalkan porto yönetimiyle papaz olmadık yok yere. altyapıdan çıkıp geldiğinde öyle bir profili vardı ki gözlerime inanamadım. sanırım oyun tarihinde bir daha öyle bir oyuncuya denk gelmeyeceğim. technical, mental, physical kategorilerinde çoğu özelliğin henüz 18 yaşındayken minimum 16-17-18 olduğu sıradışı bir oyun kurucuydu.
42
fm'de bonservisini karşılayabiliyor olsanız dahi, çok üst düzey yıldızlar galatasaray ile sözleşme görüşmesi dahi yapmıyorlar. bir fm kariyerimde, messi ve ronaldo'ya o kadar çok pres yaptım ki en sonunda ronaldo kulüple görüştü. 35 ya da 36 yaşında yarım sezon artı antrenörlük ile ronaldo'yu ikna ettim. juve'ye 40 milyon euro, maaşına 45 milyon euro ve imza parasına 40 milyon euro verdim. ilk maçında ligde iki gol attıktan sonra, maç içinde sakatlandı. 3 ay olmayacağı yazıyordu. sonuç elbette save load oldu. benzerini hakimi ile de yaşamıştım, hakimi 7 aylığına sakatlanmıştı.
43
az önce yaşanmıştır: mart ayında üç derbiyi içinde bulunduran beş maçlık periyot öncesinde yunus, kerem, dubois ve nelsson'un sakatlanmasıdır.
44
sampiyonlar ligi finaline 5 gun kala 6 as oyuncunun mutsuz olup, satis listesine konmak istemesi.
45
sözleşme görüşmelerini futbol direktörüne bıraktığın zaman bedavadan biraz pahalıya serbest kalma madde koyması.
46
yüksek maaşlı birini transfer edince takımdakilerin de zam istemesi. lan mbappe’yi alıyorum mbappe’yi! dybala+180 milyon euroya zar zor anlaşmışım zaten. ruben dias kendine gel sen stopersin lan. mbappe kim sen kim! neymiş uzun zamandır bir sıkıntısı varmış da gelip bir türlü konuşamıyormuş. e kaptan konuşsun diyorum paşamız yok diyor. ama nasıl sinirliyim haa. en ufak bir imada satış listesine koyacam herifi. laporte, bastoni, wöber falan da var haa. neyse dias efendi senin sıkıntın nedir söyle hele diyorum. aslında zam talebi için gelmiştim ama sizin beni karşınıza alıp konuşmanız benim için çok değerli deyip yanağımdan öpüp gidiyor. lan nasıl bir yere düştük?
47
fm 2006'da manchester united'a dört sıfır kaybettiğim cl turu rövanşında, deplasmanda üç sıfır öndeyken ignashevic'in terbiyesizlik yaparak kırmızı görmesi ve rooney'nin tövbe estağfurullahlık performansıyla maçı beş üç kaybetmem kadar üzüldüğüm başka bir fm anım olmamıştır.
48
çoğu seriyi oynadım tam olarak hangisinde oldu hatırlamıyorum fakat her zamanki gibi galatasaray'ı yönetirken şampiyonlar ligi çeyrek finalinde karşılaştığım real madrid'i 1-1'in rövanşında ali sami yen'de 11-1'lik saçma sapan bir skorla yenince oyuna dair bütün hevesim kaçmış ve bir sonraki seriye kadar oynamamıştım. fm 2015 olması yüksek ihtimal.
üstelik öyle uzun sezonlar oynayan biri de değilimdir bu bahsettiğim olay 3. ya da 4. sezonumda falan olmuştur. genelde gerçek futbolcular yaşlanıp futbolu bıraktığında kariyerden soğuyup bırakan biriyim.
49
her maçtan önce eli otomatik olarak save butonuna gidenlerin yaşasa da hatırlamadığı olaylardır. *
50
fm 2005'te galatasaray ile uefa finalinde tottenham ile karşılaştım. 90. dakikaya 0-0 ile girilirken korner atışı kazandım. oyuncum korneri alakasız şekilde kaleciye kullandı ve rakip takımdan bir oyuncu benim sahamda bekliyordu. bu oyuncu topu kapıp golünü attı ve kupayı kaybettim. 22 senelik fm hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm ama sinirlenip maç öncesi kaydına geri döndüm. o günden beri hiçbir şekilde bir önceki kayda geri dönmedim. o gün nasıl sinirlendiysem... :)