resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Heyet Sorumlusu
Takım:İtalya
Yaş:68
Uyruk:İtalya
  • 2827
    burak yılmaz’ın socrates yayınında söylediğine göre inanılmaz eforlu antrenmanlar yaptıran emekli teknik direktör.

    açıkçası burak’ın en zorlu antrenman konusunda galtier demesini beklerdim. prandelli cevabı çok şaşırttı. prandelli takımın bütün oyuncularının -sneijder dahil- pestilini çıkarıyormuş sanırım.

    benim bir taraftar olarak prandelli’ye dair aklıma gelen ilk 2 şey, sneijder’i ön liberoda oynatması ve oruç tutmak için sahura kalkması… algıda seçicilik böyle bir şey sanırım.
  • 2244
    herkes mancini değil ki üstü kalsın diyebilecek kadar büyük olabilsin.

    tazminat hakkıdır, onu bu sözleşmeye koyan yönetim de hatalıdır. gerçi böylesine büyük bir yatırım yaptığında tazminatı da yüksek olur, orası doğru, ancak bu mali tabloda bu büyük iş gereksizdi. yani prandelli hamlesi çok doğruydu sezon başında. ancak olası bir kötü senaryo için bu denli sıkıntılı durum elbette gözden geçirilmeli, kulübü sıkıntıya sokmayacak derecede hareket edilmeliydi. ayağımızı yorganımıza göre uzatmadık, bu iki iki daha dört.

    prandelli tarafından bakarsak da, biz bir bok yedik belki evet, ancak onun da en azından biraz anlayış göstermesi gerekebilirdi. sonuçta aldığı paranın* yarısına falan anlaşma yoluna gitse aç veya açıkta kalmazdı herhalde? italya milli takımı çalıştırmış, fiorentina ile istikrar yakalamış adamsın, italya'da hiç mi takım istemeyecek seni? nedir bu korkaklık?
  • 2125
    prandelli sülalesi italya'nın soylu ailelerinden olup mensupları başlıca olarak toskana ve veneto gibi ülkenin kuzey bölgelerine dağılmış vaziyettedir fakat ailenin bir koluna orta italya'daki lazio bölgesinde bulunan roma'da da rastlanmıştır. cesare prandelli'nin doğduğu şehir olan orzinuovi de brescia iline bağlı olup yukarıda adı geçen toskana bölgesinde bulunmaktadır.

    vatikan kayıtlarına göre ailenin soyu romalılara kadar uzanmaktadır lakin prandelli'lerden ilk olarak 1300'lerin başında karşımıza çıkan vanno prandelli oğlu giusto prandelli venedik'in başkentliğini yaptığı veneto bölgesinin önemli şehirlerinden verona'yı lordluk ile babadan oğla yöneten scagileri (scala) ailesiyle rekabete girmiş ve bir müddet yönetimde söz sahibi olmuştur. yine aynı hanedandan giuseppe prandelli de 1409'da soylu verona konsülü olarak karşımıza çıkmaktadır. 1914-2010 yılları arasında yaşamış olan lumezzane/brescialı ünlü italyan tenor giacinto prandelli de yine bu aileye mensuptur.

    italya'da aristokrat ailelerin kendilerine has armaya sahip olması bir gelenek olup prandelli sülalesinin arması da kalkan biçimli kırmızı bir zemin üzerinde yer alan şaha kalkmış (rampant) sarı bir aslan şeklindedir.

    https://gss.gs/9JR.png

    kaynaklar: heraldrys institute of rome ve tarih & soyluluk ansiklopedisi.

    mancini sülalesi için;

    (bkz: #1462393)
  • 468
    --- alıntı ---

    fatih terim'le olan gorusme fotograflarini bu sabah gordum ve ilk aklima gelen sey, bu adamin olaganustu zeki oldugudur. bir karede isin ciddiyetini nasil kavradigini, nasil bilgilendigini, insan psikolojisine hakimiyetini ve ne derece zeki oldugunu anlayabilirsiniz.

    fatih terim'e karsi olan vucut dili kesinlikle çalisilmis bir sey. genellikle otoritesini kurmak için bizzat fatih terim'in kullandigi bir vucut dilini, babacan tavirlarini, ustelik terim'in "evi" sayilabilecek ve bunu sonuna kadar kullanacagini bildigi yerde terim'e karsi kullanmasi, kendi otoritesini kabul ettirmek ve burasi artik benden sorulur demek uzere kurgulanmis bir sey degilse ben insan psikolojisinden bir sey anlamiyorum.

    ayrica galatasaray spor kulubu resmi yayin organlarinin bu fotolarin yayinda terim'in turgan ece torenindeki baska fotolarini da yayinlamasi, nezaketle karisik (eski hocamizla aramizda sorun yok) mesaj vermeye (ama taraftarimiz gormeli ki hocamiz prandelli'dir) yonelik mukemmel bir pr operasyonudur.

    tam bir saheser.

    --- alıntı ---
  • 1045
    hâlâ sabır falan diyenler var lan.
    lahavlevelakuvvet.
    ışık yok arkadaşım ışık ışııııık.
    ışık olsa tamam sabredelim.
    ama göz göre göre şu takıma fark yedirten bir hocadan, her hafta üzerine koyması gerekirken her hafta geriye giden bir hocadan bahsediyoruz.
    yeter lan.
    sabır sabır sabır.
    hep aynı argümanlar.

    somut eleştirilere yanıt verin veya susun az da bir şeyler biliyorsunuz sanılsın lan.
    soru: sivas'a karşı şu kadar pozisyon verdiren taktikle arsenal karşısına çıkılır mı?
    yanıt: daha 7 maç olmuş. utanıyorum sizden.

    soru: veysel ağır. veysel'de patlayıcılık yok. veysel'in esas pozisyonu sağ bek değil. veysel formsuz. niye bu adamı dünyanın sayılı süratli oyuncularının karşısına ısrarla çıkarıyorsun?
    yanıt: idmanlarda o var. siz ondan iyi mi bileceksiniz. daha 7 hafta olmuş. böyle taraftarlık olmaz.

    soru: melo şu takımda topu alıp gidebilen, rakibi karıştırabilen, patlayan ender adamlardan. neden onu stopere gömüp hem savunma göbeğini baltalıyor hem de melo'nun bu özelliklerinden mahrum kalmasına sebep oluyorsun?
    yanıt: takımı en iyi o tanıyor. daha 7 hafta olmuş. taraftar değilsiniz. sabır.

    soru: hızlı hücum seri hücum diyorsun; takımın en hızlı oyuncularını ilk 11'e bile almıyorsun, hızlı hücumda bir dünya markası olan sneijder'i ön liberoya gömüyorsun. neden?
    yanıt: metin oktay yaşasaydı o'na da küfrederdiniz. siz mi bileceksiniz o mu bilecek. sabır.

    yeter la valla yeter.
    futbol arkadaşım bu. daha bak sorulacak tonla somut soru var da sormuyorum.
    daha fazla rencide etmek istemiyorum.
    başlatmayın romantizminizden, taraftarmetrelerinizden.
    olmuyorsa olmuyordur.
    futbol bu.
    belli ki sizin anlamadığınız ve diğerlerini de dolayısıyla anlamamakla itham ettiğiniz kadar zor bir iş değil.

    geçenlerde bir arkadaş çıktı "ben aylarca iş yapamadım" dedi.
    biri çıktı "sizi işe alalım ilk hatanızda kapıya koyalım" dedi.
    bakın baylar-bayanlar.
    galatasaray iş ve işçi bulma kurumu değil bu bir.
    ikincisi, madem saçma sapan ad hominem yapıp garabet garabet örnekler veriyorsunuz, kişiselleştiriyoruz, 7,5 yıllık profesyonel kariyerimde bir tane hata yapmadım. öyle üstün bir insan falan da değilim. sadece her işin bir oluru vardır. oturur üzerine çalışırsın. fedakarlık yaparsın. olaylara duygusal değil rasyonel yaklaşırsın. işlemeyen kısımları ya değiştirir ya çıkarırsın.
    ben bu kadarlık kariyerimde çok batan şirket gördüm. çok yükselen şirket gördüm. çok da yerinde sayan gördüm.
    hepsinde yapılması gerekenler basittir.
    basit olanı, yani yapılması gerekeni yapmazsan zorlaşır işler.

    yöneticilerimiz de ne yazık ki sizin gibi duygusal, sizin gibi gereksiz merhametli ve gereksiz sabırlı oldukları için başarısızlık kaçınılmaz.
    şu an prandelli bağırıyor "ben buraya olmadım" diye. "beni değiştirin" diye bağırıyor.
    madem şirketleriniz var, madem havanız var "işe koyalım ilk hatada çıkaralım" diye şekliniz var. hadi kendi şirketinizde göz göre göre, bas bas bağıra bağıra hata yapan ve bu hataları inatla tekrar eden adamları tutun yerlerinde?

    başka bir anlamsız, kaynaksız ve iftira niteliğinde ithamınız da skor odaklılığmız.
    bak orda da yanlışsınız.
    skorla işimiz yok.
    galatasaray, kültürüne, geçmişine, anlayışına uygun olarak, mücadele eden, disiplinli ve mümkünse iyi bir futbol oynasın istiyoruz.
    hiç değilse bunun işaretlerini versin istiyoruz.
    her hafta, her maç, her dakika üzerine koyar diyoruz.
    yeter ki o ışığı versin diyoruz.
    ama yok aslanım yok işte.
    şirketlerini yediklerim, sabrımı yaladıklarım, yok.
    neye sabredelim madem her bir boku siz biliyorsunuz, siz anlıyorsunuz, biz malız, hiçbir şeyden anlamayız, taraftar da değliz, hele bi gelin de anlatın neye sabredelim?
    hele iki dakika konuyu saptırmayın, duygusal vıcık vıcık yorumlar yapmayın da somut eleştirilere yanıt verin lan.

    valla baydınız ya!
  • 297
    daha sözleşme imzalarken, taktik diziliş üzerine sorulan bir soruya verdiği gayet net kıvırmadan verdiği bir cevap üzerinden eleştirilen teknik adam. demek ki bir hafta sonra yapılacak bir hazırlık maçında işinize gelmeyen bir sistemi denese adamı çarmıha gereceksiniz resmen. bakın daha resmi maçtan falan bahsetmiyorum bile.

    ilk resmi maçının da fener ile oynanacak bir süper kupa maçı olduğunu düşünürsek; olası bir kupa kaybında kendisinin ipini çekmeye hazır olacak "sözde taraftar" kitlesinin var olduğunu bir kez daha gözler önüne sermesi de pek sürpriz olacak gibi görünmüyor amk.

    azalarak bitin lan. bitin artık!
  • 2309
    tarih itibariyle ligde açık ara lider değilsek kendisi ve kendisini getiren ünal aysal yüzündendir. lan meğer ne güzel takımımız varmış, sağ olsun hamza hoca gösterdi, lakin sezon başında gitti balıkesir'e, ibb'ye, trabzon'a bol keseden saçtı bu adam puanları...

    10 puan be 10 puan. allah'ını kitabını seveyim senin kır saçlı sinyor, 10 puan nedir be?
  • 2701
    eğer selçuk inan'a taktik icabı yanından geçen topa müdahale etmemesini söylemediyse açıkça harcanmıştır. çok kaliteli bir hoca olmadığında hemfikiriz. ancak tutup da hamza hamzaoğlu'nun muhteşem taktik dehası sayesinde oyuncuların hoca değişir değişmez mücadele etmeye başladığına inanıyorsanız, evet saçmalıyorsunuz. hiçbir oyun taktiği yandan geçen topa bakmamayı, gole giden adamının yanında yaptığın yalancı koşuyu aniden kesmeyi açıklayamaz. prandelli'nin kötü bir hoca olması sabote edildiği gerçeğinin üzerini örtmez.

    prandelli'nin iki sorunu vardı. bir, dil bilmeyişi ve tercüman kaynaklı yaşanan iletişimsizlik. iki, sneijder'i o formda haliyle keserek yerli tayfaya yaranabileceğine inanması. ilki sonunu hazırladı, ikincisi ise getirdi.
  • 2312
    ismini duyduğum anda tüylerim diken diken oluyor, o derece berbat bir hocalık yaptı ama türkiye ligi için göte bala da olsa fena işler yaptığını söyleyemeyiz. tabi kesinlikle oyunu kastetmiyorum, hiçbir maç güzel futbol izlettiremedi bize, skordan bahsediyorum. balıkesir maçından bahsediliyor mesela sık sık ama aynı prandelli deplasmanda bursa'dan galibiyet de aldı. ya da içeride fener'e koyduğumuz maç. tabii dersen ki bursa henüz form tutmamıştı, fener de 10 kişi kalmıştı ve sneijder aldı o maçı, diyecek bir şey yok. asıl sıçtığı yer avrupa oldu bu herifin.

    neyse ne, allah'a yakın olsun bize uzak. şili'de, yeni zellanda'da takım çalıştırsın.
  • 2775
    galatasaray'da görev yaptığı maçlarda, sahada yürüyerek sağlıklı yaşam sporu yapan futbolcular, gönderildiği hafta çita gibi koşmaya başlamışlardır.

    o dönem topçularımızın video analiz izlemekten ve gaddar kondisyoneri giambattista venturati'nin antrenmanlarından nasıl şikayet ettiğini de unutmamak lazım.

    2019-2020 sezonu fatih terim dönemi'ni, prandelli zamanında yaşadıklarımıza benzetiyorum. ya oyuncular fatih hoca'nın dediklerini anlamıyorlar ya da aralarında derin bir problem var ve alenen kendisini göndermek istiyorlar. hocanın, sahaya etki edememesinin bir açıklaması yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın