---
alıntı ---
kadınlar yaşı kaç olursa olsun birer çocuk gibi kırılgandırlar, onlara ,anne , baba , kardeş yeri geldi mi bir arkadaş gibi davranmalıyız. 5 yaşında da olsa 90 yaşında da el üstünde tutmalıyız çünkü bir çiçek gibi kırılgan ve sevgiye ilgiye muhtaçtırlar. onlardan ilgimizi sevgimizi eksik etmeyelim. bizi ayakta tutan onların varlığıdır , onlar güçlüyse bizde güçlüyüz onlar iyiyse bizde iyiyiz onlar mutluysa bizde mutluyuz.
---
alıntı ---
öncelikle kendisini linç etmek/ettirmek ya da görüşlerinden ötürü susturmak gibi bir amacım yok. farklı fikir belirtenlerin anında linç edilmesine ben de karşıyım. yukarıda alıntıladığım ifadeleri nedeniyle başlığı altında kamusal bir tartışma filizlendiği için ben de fikirlerimi belirtmek isterim.
kadınlar için kullandığı ifadeler özünde olumlu gözükse de oldukça demode ve sıkıntılı ifadeler. yaptığı önerme -kadınların çiçek gibi kırılgan ve ilgiye muhtaç olması- standart bir genelleme ve genellemelerin hataya müsait oldukları bilinir. kadınlara kırılgan oldukları için pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini öneriyor, fakat kadın hakları savunucuları bunu istemiyor. sadece erkeklerle eşit koşullarda yarışmak, eşit haklara sahip olmak istiyorlar. abd kadın milli takımı futbolcularının argümanı da, kadın futbolunun gelirleri ölçüsünde eşit oranda maaş almak idi. ekstra bir ihtimama, çabaya ihtiyaç yok. kadınlara hak ettiklerini verip taciz etmemek, dışlamamak yeterli aslında.
keza "çiçek gibi kırılgan, ilgiye muhtaç" gibi ifadeler de sözlüğümüz gibi erkek egemen bir platformda pozitif olarak algılansa da üsten bakan, kadını aşağı gören ifadelerdir. bu ifadelere karşılık kadınlar "çocuk doğurmanın, her ay adet acısı çekmenin acısına katlanıyoruz, grip olsanız 3 gün yataktan çıkamıyorsunuz" diyebilir.
hülasa, 21. yüzyıl itibarıyle kadınları bu tür genellemelerle değerlendirmek pek çok kamusal ortamda ciddi tepkiyle karşılanır. kişi özel hayatında dilediği gibi davranmakta ve düşüncelerini ifade etmekte de serbesttir, tabii.