2
fatih altaylı'ya olayları saçma sapan bir şekilde iletmiş meşk adamı.
seçil'in kırdığı telefonlardan görüyoruz ki, olayı terim'e yıkarak ilerleme yoluna gitti. ancak telefon yazışmalarının ortaya çıkması ile birlikte sonu mapus damları olacak gibi görünüyor.
şu ana kadar okuduğum mesajlaşmalardan en komiği de bu şahıs ile seçil arasında geçiyor.
https://10haber.net/...da-is-yokmus-328519/
bu arada seçil'in harika bir reiki üstadı var. adam iyi para kaldırmış seçil'den. şimdi o notu sizinle paylaşalım, sonra konumuza döneriz.
--- alıntı ---
"ben seçil erzan, ......... ........ hocanın bana gönderdiği tutkulu aşk güçlendirmesini aktif ediyorum candaş gürol" yazılı belgeler bulunmuş.
--- alıntı ---
neyse ben de şimdi dedektif gadget güçlendirmesini aktive ederek sevgili sözlük yazarlarına anlatmaya başlıyorum.
efendim bu candaş isimli avukat kadına körkütük aşık. ancak bir noktada seçil'in ne yaptığını çözüyor.
çözmeye başladığı ilk nokta, arda turan'ın ispanya'da vergi kaçakçılığı yüzünden 900 bin euro cezaya çarptırılması.
ekonomi çok iyi ama vergiler alınmalı değil mi ardacığım? yok pardon, bu böyle değildi.
neyse tahminen seçil'in para trafiğine dair mesajlaşmalardan veya gözlemlerinden sonra, böyle bir habere rastlayan candaş gürol, 'seçil sen ne yapıyorsun, bunların vergilerini ödemek için mi bu işlere girdin' tarzında mesaj atıyor.
neyse olayları seçil'den dinledikten sonra, masum seçil'in insanlar tarafından kötüye kullanıldığına dair bir durum gelişiyor bu janti abimizin kafasında. başlıyor, o da insanları bu işin içine çekmeye. isviçre'den bir yatırımcı buluyorlar, bu sayede muslera'nın parası ödeniyor.
tam bu arada o efsane dialog gerçekleşiyor.
parayı yatıracak kişi ile seçil görüşmeye çalışıyor. ancak isviçreli olan adam fransızca konuşuyor.
s.e. : candaş bu fransızca konuşuyor.
c.g. : isviçrenin resmi dili fransızca
c.g. : bankacı olacaksın, ilerde ceo olacaksın ya... senin ben...
c.g. : neyse şimdi.
c.g. : isviçre'de uğraşıyorum, darlama.
s.e. : neyi sorguluyorlar?
c.g. : ciddi bankacı onlar, senin gibi değiller.
ve efsane sözler seçil'in dudaklarından dökülüyor.
s.e. : sana ömrümü vereceğim.
c.g. : üç kuruşluk insanlar para kazanacak diye uğraştığımıza bak.
neyse muslera'ya lazım olan para geliyor.
tabii bu janti abimiz, artık bir nebze de kıllandığı için, araştırmalara başlıyor. bir bakıyor ki, seçil'i başka biriyle de ilişki içerisinde.
gaza gelerek, 'fatih bu işin içinde... getirin ulen bana fatihi' diye kükrerken, fatih sandığı kişinin aslında atilla baltaş olduğunun farkında değil. iyi niyetle yaklaşırsak, kendilerini tanıştıran hoca olduğu için ona öfkeli olabilir, atilla baltaş'ı fatih hoca sanmış olabilir veya bunların hepsi düzmece olup aslında çarkın işleticileri bu ikili de olabilir. sonuçta olayı medyatik birine yıkmak lazım değil mi?
ilk tur para eritildikten sonra, bu sefer arda turan tehdide başlayınca, yine isviçre'den para bulunmaya çalışılıyor. ancak bu sefer nanay.
adamlar bu sefer parayı yatırmıyor. arda da bastırınca seçil son demlerini oynuyor.
s.e.: 'ya arda ne olacak candaş?'
c.g. : 'ne b*k yerse yesin, olmadı işte'
s.e. : 'hakan ateşi arayacağım diyor'
c.g. : 'desin, arasın. bi bok yapamaz.'
s.e. : 'gel al beni buradan, kaçır'
c.g. : 'ben göçmen kaçakçısı mıyım?'
c.g. : 'paraları yerken herkes iyiydi.'*
ve son mektup:
--- alıntı ---
c.g. : biraz önce annemi yolcu ettim. titreyerek korkarak benim için hayal ettiği her şey yıkılmış şekilde... yoklukta büyüttüğü bir başarı abidesi olarak gördüğü biricik oğlunu binlerce sıkıntılı ve riskli işin içinde bırakıp evine döndü.
yüzlerce kez sorduğumda yalan işittiğim, yüzüne gülen insanlarla dolu gecen ayların ardından dönüp arkaya bakıyorum...
nisan davetiyesine söz yazarken, birlikte insan ağırlarken, aynı yatağı paylaşırken cayır cayır yalan işitmiş bir adam olarak düşürüldüğüm hale acıyorum. görüyorum ki ben bu dünyada mutlu olamayacak kadar safmışım. insanları kafamda bir yerlere oturtmuş ve mutlu günlere inanmışım geride de bir enkaz kalmış.
ben bittim...
halim mecalim yok. tek dileğim iki küçük memurun çocuğu olarak başladığım ve buralara savaşa savaşa emek vere vere getirdiğim kariyerimin elimde kalması. sen bu palyaçoluğu yazıp yanındaki saçma sapan insanlarla oynarken ben de köşemde oturup bana vakit ayıracağın yüzünün güleceği günleri sabırla bekliyordum. aşka güvene arkadaşlığa evliliğe bir sabah el ele ve mutlu olarak uyanma duygusuna tüm inancımı kırdın, yetmedi üzerine tepindin.
gelinen noktada sen kimsin bilmiyorum...
seni tanımıyorum ...
s.e. : lütfen cesaretimi ve inancımı kırma çözmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum ve çözeceğim senden ricam bana bir süre ver içim kopuyor yapamıyorum nefes alamıyorum her şey için binlerce defa özür dilerim lütfen ama lütfen sakin ol.
--- alıntı ---
mehmet aslan hocanın reikisi. çok güçlü, bir aktive edilirse hoplatır, zıplatır, yerinde durulamaz.
bu arada bazı yerlerde candaş gürol, seçil'in yatırımcılarına ve fatih hoca'ya da daltonlar diyor. benim izlenimim kendisinin yaşadığı travma ile ilgili fatih hocayı suçluyor.* o yüzden bu kadar agresif, ve kadını da hakikaten sevmiş.
tabii ikinci bir ihtimal var, o da oyunun kurucusu olması.
seçil'in kırdığı telefonlardan görüyoruz ki, olayı terim'e yıkarak ilerleme yoluna gitti. ancak telefon yazışmalarının ortaya çıkması ile birlikte sonu mapus damları olacak gibi görünüyor.
şu ana kadar okuduğum mesajlaşmalardan en komiği de bu şahıs ile seçil arasında geçiyor.
https://10haber.net/...da-is-yokmus-328519/
bu arada seçil'in harika bir reiki üstadı var. adam iyi para kaldırmış seçil'den. şimdi o notu sizinle paylaşalım, sonra konumuza döneriz.
--- alıntı ---
"ben seçil erzan, ......... ........ hocanın bana gönderdiği tutkulu aşk güçlendirmesini aktif ediyorum candaş gürol" yazılı belgeler bulunmuş.
--- alıntı ---
neyse ben de şimdi dedektif gadget güçlendirmesini aktive ederek sevgili sözlük yazarlarına anlatmaya başlıyorum.
efendim bu candaş isimli avukat kadına körkütük aşık. ancak bir noktada seçil'in ne yaptığını çözüyor.
çözmeye başladığı ilk nokta, arda turan'ın ispanya'da vergi kaçakçılığı yüzünden 900 bin euro cezaya çarptırılması.
ekonomi çok iyi ama vergiler alınmalı değil mi ardacığım? yok pardon, bu böyle değildi.
neyse tahminen seçil'in para trafiğine dair mesajlaşmalardan veya gözlemlerinden sonra, böyle bir habere rastlayan candaş gürol, 'seçil sen ne yapıyorsun, bunların vergilerini ödemek için mi bu işlere girdin' tarzında mesaj atıyor.
neyse olayları seçil'den dinledikten sonra, masum seçil'in insanlar tarafından kötüye kullanıldığına dair bir durum gelişiyor bu janti abimizin kafasında. başlıyor, o da insanları bu işin içine çekmeye. isviçre'den bir yatırımcı buluyorlar, bu sayede muslera'nın parası ödeniyor.
tam bu arada o efsane dialog gerçekleşiyor.
parayı yatıracak kişi ile seçil görüşmeye çalışıyor. ancak isviçreli olan adam fransızca konuşuyor.
s.e. : candaş bu fransızca konuşuyor.
c.g. : isviçrenin resmi dili fransızca
c.g. : bankacı olacaksın, ilerde ceo olacaksın ya... senin ben...
c.g. : neyse şimdi.
c.g. : isviçre'de uğraşıyorum, darlama.
s.e. : neyi sorguluyorlar?
c.g. : ciddi bankacı onlar, senin gibi değiller.
ve efsane sözler seçil'in dudaklarından dökülüyor.
s.e. : sana ömrümü vereceğim.
c.g. : üç kuruşluk insanlar para kazanacak diye uğraştığımıza bak.
neyse muslera'ya lazım olan para geliyor.
tabii bu janti abimiz, artık bir nebze de kıllandığı için, araştırmalara başlıyor. bir bakıyor ki, seçil'i başka biriyle de ilişki içerisinde.
gaza gelerek, 'fatih bu işin içinde... getirin ulen bana fatihi' diye kükrerken, fatih sandığı kişinin aslında atilla baltaş olduğunun farkında değil. iyi niyetle yaklaşırsak, kendilerini tanıştıran hoca olduğu için ona öfkeli olabilir, atilla baltaş'ı fatih hoca sanmış olabilir veya bunların hepsi düzmece olup aslında çarkın işleticileri bu ikili de olabilir. sonuçta olayı medyatik birine yıkmak lazım değil mi?
ilk tur para eritildikten sonra, bu sefer arda turan tehdide başlayınca, yine isviçre'den para bulunmaya çalışılıyor. ancak bu sefer nanay.
adamlar bu sefer parayı yatırmıyor. arda da bastırınca seçil son demlerini oynuyor.
s.e.: 'ya arda ne olacak candaş?'
c.g. : 'ne b*k yerse yesin, olmadı işte'
s.e. : 'hakan ateşi arayacağım diyor'
c.g. : 'desin, arasın. bi bok yapamaz.'
s.e. : 'gel al beni buradan, kaçır'
c.g. : 'ben göçmen kaçakçısı mıyım?'
c.g. : 'paraları yerken herkes iyiydi.'*
ve son mektup:
--- alıntı ---
c.g. : biraz önce annemi yolcu ettim. titreyerek korkarak benim için hayal ettiği her şey yıkılmış şekilde... yoklukta büyüttüğü bir başarı abidesi olarak gördüğü biricik oğlunu binlerce sıkıntılı ve riskli işin içinde bırakıp evine döndü.
yüzlerce kez sorduğumda yalan işittiğim, yüzüne gülen insanlarla dolu gecen ayların ardından dönüp arkaya bakıyorum...
nisan davetiyesine söz yazarken, birlikte insan ağırlarken, aynı yatağı paylaşırken cayır cayır yalan işitmiş bir adam olarak düşürüldüğüm hale acıyorum. görüyorum ki ben bu dünyada mutlu olamayacak kadar safmışım. insanları kafamda bir yerlere oturtmuş ve mutlu günlere inanmışım geride de bir enkaz kalmış.
ben bittim...
halim mecalim yok. tek dileğim iki küçük memurun çocuğu olarak başladığım ve buralara savaşa savaşa emek vere vere getirdiğim kariyerimin elimde kalması. sen bu palyaçoluğu yazıp yanındaki saçma sapan insanlarla oynarken ben de köşemde oturup bana vakit ayıracağın yüzünün güleceği günleri sabırla bekliyordum. aşka güvene arkadaşlığa evliliğe bir sabah el ele ve mutlu olarak uyanma duygusuna tüm inancımı kırdın, yetmedi üzerine tepindin.
gelinen noktada sen kimsin bilmiyorum...
seni tanımıyorum ...
s.e. : lütfen cesaretimi ve inancımı kırma çözmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum ve çözeceğim senden ricam bana bir süre ver içim kopuyor yapamıyorum nefes alamıyorum her şey için binlerce defa özür dilerim lütfen ama lütfen sakin ol.
--- alıntı ---
mehmet aslan hocanın reikisi. çok güçlü, bir aktive edilirse hoplatır, zıplatır, yerinde durulamaz.
bu arada bazı yerlerde candaş gürol, seçil'in yatırımcılarına ve fatih hoca'ya da daltonlar diyor. benim izlenimim kendisinin yaşadığı travma ile ilgili fatih hocayı suçluyor.* o yüzden bu kadar agresif, ve kadını da hakikaten sevmiş.
tabii ikinci bir ihtimal var, o da oyunun kurucusu olması.