bugün daha da nefret ettiğim futbolcu.
(bkz:
16 ocak 2016 galatasaray sivasspor maçı)
o statta ıslıklayan tüm taraftarın da ağzına sağlık. ikiyüzlülük yapmadıkları, tehlikenin farkında oldukları için. ben futbolcuyu ıslıklayınca takımın ahengi bozuluyor da, o milyonluk şahıs
* oyun ritmine absürt netlikte çomak sokunca o ritim bozulmuyor mu?
bir siz biliyorsunuz dimi bu takımı yürekten sevmeyi?
bu takıma sabri'nin yerine doğru düzgün bir sağ bek alındıysa, sizin sözde romantikliğinizle değil, o artık çıldıracak kıvama gelmiş realist taraftar tepkisiyle alındı. aynı taraftar istiyor ki bu adam haketmediği paralarla şu takımın kamburu olmasın artık. transfer dönemi geçiştirilmesin,
gerçek bir forvet izleyelim artık.
adam 3 milyon euro aldığı yerde 300 bin euro'luk futbol oynamasın, biz hiç anlamıyormuşuz gibi saha içinde yalandan bir iki çabayla maçı geçiştireceğini zannetsin, ben de ona 'aslan qral bee' ağzı çekeyim. oldu paşam.
burak karakteri zayıf, malum taraftara oynamasını da çok iyi bilen bir adam. oyun ritminin amına koyar, ama hasbelkader prim yapacağı bir top önüne düşer de gol olursa da tüm o rezilliklerinin kaybolacağını bilir.
* çok mu sıkıştı? gider kameralar önünde armayı gösterir, sonra ondan kralı yok. ama gram özeleştiri yapıp ben bu armayı bu paralarla hakedecek napıyorum da demez hiç.
daha çok şey yazılır aslında da neyse amk.
sözün özü, o birikmiş enerji açığa çıktı artık. yönetim ya bu duruma bir çare bulur, ya da bu can acıtan ama maalesef gerekli olan görüntülerin artarak devam edişini oturur seyreder.