burak yılmaz'a yönelik eleştirilerin %1'i basın odaklı ise kalan %99'u "gözüyle futbol izleyen" ve az da futboldan anlayan insanların gördüğüdür.
eleştirilere sebep olan, maç içinde yaptıklarını tek tek dökmeye gerek yok ama ayağına topu alan adam,
burak yılmaz ofsaytta diye pas atmayıp bekliyorken kendisi ofsayttan çıkmaya dahi tenezzül etmiyorsa
* ceza sahası içindeki "gol pozisyonunda" rakibe
gereksiz faul yapabiliyorsa, müsait poziyonda şut çekmek yerine iki kişinin arasındaki takım arkadaşına
gereksiz bir pas atabiliyorsa, müsait durumdaki takım arkadaşına pas atmak yerine
gereksiz şut çekebiliyorsa, tabanıyla kontrol etmeye çalıştığı top
** rakibe gidip kalemizde pozisyon oluyorsa, topa vurmak yerine kendini yere bırakabiliyorsa, maç boyunca yaptığı
gereksiz faullerden, kendini bırakmalardan saç baş yolduruyorsa kusura bakmayın ama ben eleştirirken "sığ" olmam. burak iyidir hoştur ama galatasaray kalibresinde değildir.
sabri sarıoğlu gibi,
veysel sarı gibi,
emre çolak gibi,
aydın yılmaz gibi vs.
ha diğer meseleye gelecek olursak; futbolcu ıslıklanmasına da sonuna kadar karşıyım. üstelik o ıslıklayan güruhtan ne kadar haz aldığım geçmiş entrylerim içinde mevcuttur. daha önce futbolcusuna sahip çıkmıyor diye skor taraftarlarına yazdığım entry yüzünden 1 ay ceza aldım. rakibin ırkçı,karaktersiz vs futbolcuna sahip çıkıp baştacı ediyorken sen o formata uymayan futbolcunu ıslıklamayacaksın. ha illa ki birini ıslıklamak istiyorsan
tff,
pfdk,
aziz,
hırsız iktidarın orda duruyor git onu ıslıkla ama benim takımımın formasını giyen futbolcuya bunu yapmaya hakkın yok.