• 1
    bu mektup galatasaray sözlükte size yazılan ilk mektup sayın başkan. dolayısıyla önemi büyük diye düşünüyorum.:)

    her başkana iyi niyetle yaklaşmanın ve tam destek vermenin galatasaraylılığın boyun borcu olduğuna inanıyorum. bu nedenle başlangıçta yüreğim ısınmasa da size aşağıdaki koşullarda sonsuz ve sınırsız destek vereceğimi vaad ve taahhüt ediyorum.

    1-soy isminize yakışan bir şekilde, şeffaf ve dürüst olmanız.
    2-futbol şubesi ve amatör şubelerde yapacağınız harcamaları belgelendirmeniz.
    3-sportif a.ş. ve diğer yan kuruluşları arpalığa çevirmemeniz.
    4-stat isim hakkı ve kemerburgaz tesisleri konusunda vaadlerinizi yerine getirmeniz.
    5-menajerlerle ortak iş yapmadan ve menajerlere kazıklanmadan transferler yapmanız.
    6-genç futbolcular transfer etmeniz ve fatih hoca’yı gençleri oynatma riski almaya ikna etmeniz.
    7-tff, mhk ve kanatlılara karşı dik durmanız ve galatasaray’ın haklarını sonuna kadar savunmanız.
    8-fatih hoca’ya bilinçli ve güncel bilgilerle donanmış yabancı yardımcı antrenörler getirmeniz.
    9-bütün başkanları ve camiayı kenetlendirmeniz.
    10-taraftarın sesine ve özellikle galatasaray sözlüğe önem vermeniz.:)

    tıpkı musa’nın on emirle tur dağından inmesi gibi oldu ama bu tamamen bir tesadüf.:) galatasaray’ın her kuruşunun dünyadaki yüz milyon galatasaray taraftarının vebali ile efsunlandığını unutmayın. çünkü artık sosyal medya var ve her kuruşun hesabı anında sorulur.

    genç ve dinamik bir isim olmanız nedeniyle ümitli olmak size inanmak istiyorum. yukarıdaki koşullara uygun hareket ettiğiniz sürece allah yolunuzu açık etsin, yardımcınız olsun.
  • 4
    sayın başkan,
    öncelikle yaşadığımız ülke gerçeklerinin çok üzerinde bir demokratik platformda gerçekleşen, ve gerçekten son sandığa kadar heyecan dolu geçen zorlu bir seçimi galip bitirerek geldiğiniz yeni görevinizde başarılar diliyorum.
    camia olarak nasıl bir ortam içinde olduğumuzu ve nelere karşı mücadele verdiğimizi zaten en iyi siz biliyorsunuz, tek tek saymanın gereği yok.
    sadece nacizane birkaç beklentimi paylaşmak isterim;
    1- teknik ekibin (özellikle fatih hoca'nın) sadece sahaya odaklanmasını sağlayacak bir ortam oluşturmanız. üzerine oynanacak oyunlara, düşürülmeye çalışılacağı tuzaklara izin vermemeniz,
    2- tff ve alt kurumları olan pfdk, tahkim ve mhk'ya karşı son derece dik duruşlar sergilemeniz, mensubu olduğunuz ve temsil ettiğiniz camianın her alandaki büyük gücünü başta siyasiler olmak üzere her şahsa ve kuruma hissettirmeniz, "galatasaray" a rağmen bir şeyler yapılamayacağını kafalarına vura vura belletmeniz,
    3- yaşı geçmiş, emeklilik öncesi son vurgunlarını arayan sporcuları- futbolcuları kesinlikle transfer portföyünüze almamanız (fatih hoca'nın deyimiyle geçmişine değil geleceğine yatırım yapılacak oyunculara yönelmeniz),
    4- başkanlık makamının ağırlığını tüm kesimlere hissettirmeniz, çok sessiz kalmamakla birlikte öyle her transferde, her imza töreninde boy göstermemeniz, her mikrofon tutana beyanat vermemeniz, kanalların istedikleri zaman sizi telefonla yayınlarına alamamaları .........vb. gibi süreçleri yönetmeyi optimize edebilmeniz,
    5- bunları yaparken de gerek yazılı-görsel medyada, gerekse de sosyal mecralarda galatasaray hakkında şikeydi, fetöydü......vs. istediği gibi iftira atmaktan imtina etmeyen (aklıma turgay demir geldi an itibarıyla) tiplerle direk muhatap olmamakla birlikte özellikle rezan bey'in kontrolünde kulüp içinde dinamik bir birimin bu tipleri anında tepelemek için (hukuksal anlamda tabi) hazır edilmesi,
    6- başta basketbol ve voleybol olmak üzere amatör şubeleri asgari müşterekte bulundukları liglerde yarışabilir seviyelerde tutacak sponsorluk anlaşmaları yapmanız.
    ........ vs. vs.

    tekrar hayırlı olsun, allah utandırmasın....
  • 6
    sayın başkan,
    başlangıçta sizi desteklemiyordum, zira fatih terim'e sınırsız destek açıklamanız beni rahatsız etti.
    sonra diğer adaylara bakınca, duruşunuz ve projeniz ile benim fikrim değişti.

    (bkz: futbolu futboldan gelenlerin yönetmesi/#3183025)

    bir taraftar olarak benim de sizden beklentilerim var:

    1) tff, mhk nezdinde hakkımızı kesinlikle savunmanız lazım. bu ekiple kavga etme işini fatih hocaya bırakmayın.

    2) transfer maliyetlerinde ve maaş ödemelerinde yüksek bedellerden kaçınmanız lazım. bir daha belhanda, feghouli, falcao gibi transferler görmek istemiyoruz taraftar olarak.

    3) altyapıya avrupa'dan teknik adamlar getirin, hatır gönül işiyle futbolcu yetişmiyor. özkaynak deyip duruyorsunuz, altyapıdan başka özkaynak yok zaten.

    4) fatih terim'e sınırsız yetki diye bir şey olamaz, nasıl ki sizin hesap vereceğiniz bir kurul varsa hocanın da hesap vereceği bir başkanlık makamı var. hoca başkanları iplemiyor malum ama bu profesyonel iş dünyasında kabullenilemez. yeniliğe açık olun biraz, kimseye sonsuz kredi tanımayın.

    5) amatör branşlar konusunda çok geri kaldık, mümkünse ergin ataman hocayı tekrar kulübe kazandırın, basketbolda başarılı günleri özledik.

    6) son olarak iletişim konusunda mustafa cengiz yönetimi'nden dersler çıkarın, kamera önünde açıklama yapacak kişileri seçin ve sık sık taraftarı bilgilendirin, aksi takdirde taraftar medyadaki yalan yanlış haberlere inanıyor, bunun önüne geçmenin tek yolu doğru ve düzenli bilgilendirme.

    bu vesileyle sizi ve ekibinizi tekrardan tebrik ediyorum, başarılarınızın devamını diliyorum.
  • 7
    merhaba başkanım,
    lütfen çok geç olmadan hocamız fatih terim ile yolları ayırın. bakın boşuna zaman kaybediyoruz, takımın tek sorunu oyuncu kalitesi değil. takımın oyun planı ve çeşitli maç içi organizasyonları da eksik. istediğiniz yapılanma fatih terim ile olacak iş değil. biz takımı genç ve dinamik oyuncularla doldursak bile onları etkili kullanıp geliştiremeyeceğiz çünkü takım buna yönelik bir oyun oynamıyor, oynamayacak. bizim genç oyuncularımız bile yeterince koşmuyorlar, takım kondisyonunda problem var, en temel futbol kurallarını bile uygulayamıyoruz. bunlar teknik ekibin hatalarıdır, sadece oyuncular üzerinden değerlendirme yapamayız. lütfen teknik ekip konusunu bir daha düşünün. saygılarımla.
  • 8
    sayın başkan;

    rizespor ve tff başkan ve üyeleri tüm dünya’da rezil duruma düştükleri bu durumdan kurtulmak için araya cumhurbaşkanı’nı sokacaklardır. çünkü zaten kendileri bu cesareti oradan alıyorlar.

    şimdi çok zor bir karar aşamasındasın. sulh olursan galatasaray taraftarını kaybedeceksin olmazsan belki siyasi hasım kazanacaksın. benim size acizane tavsiyem şudur. sizi arayacak olan ya da aracı gönderecek olan makama, bu konu beni aşmıştır, kararı benim vermem mümkün değildir demendir ki zaten öyle.

    eğer baskılara dayanamaz ve bunlarla sulh olursan taraftar da tarih de seni affetmez sayın başkan. benden söylemesi.
  • 9
    başkanım merhabalar,

    aslında size ulaşabilecek birilerini tanısam telefona sarılır yalvarırdım ama öyle birileri olmadığından buraya yazmaktan başka çarem yok.

    acilen melo olur, gedson olur, seri olur başkası olur farketmez. kasımpaşa ve farul constanta maçları görmesini bilene allah'ın lütfu. adı geçenler arasında geriden pasla top çıkarabilme özelliği olan kim varsa acilen getirin. ne istiyorlarsa 2 fazlasını verin şu işi hemen çözelim. "transfer gelse ne olacak, bu takıma kante gelse ne olur, hocaya rağmen oyuncu ne yapacak" dediğinizi duyar gibiyim ki azıcık entrylerime bakan zaten benim de bu soruları soranların dernek başkanlığını yaptığımı bilir ama son kale düştü arkadaşlar. benden buraya kadar.

    ben artık şöyle mi olur, böyle mi olur diye düşünmekten yoruldum. hoca ile aynı oyuna devam edeceğimiz belli. kurulan çiçek gibi kadroyu tamamen kaybetmemek adına yaşanacak rezilliğin seviyesini ne kadar aşağı çekersek o kadar iyi. farkındayım kimi getirirseniz getirin rezillikten kaçış zaten yok da en azından kontrollü olsun başkanım bunca yatırım heba olmasın.

    saygılarımla
  • 11
    başkan; bak bu yol yol değil...
    (bkz: 13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)

    uefa’daki top16’ya güveniyorsan vazgeç.. çıkar ilk turda karşına bi napoli döner gelirsin evine bir bakarsın elinde kimsenin umrunda olmayan uefa top16’sı ve lig tarihinin en kötü sıralamadaki galatasaray’ı var.
    bu da seni tarihin en kötü başkanı yapacak... artık biraz gerçekten başkan mı olsan? teknik direktörün nasıl sıfır sorumluluk ile hareket edebilir yahu, bu nasıl bir başkan hoca ilişkisi!
  • 13
    sayın başkan, saygılar sunarım öncelikle.

    ortalık çok karıştı, malumunuz. ama benim anlamadığım, anlamlandıramadım ve daha da önemlisi "yakıştıramadığım" bazı sorularım var, müsaadenizle bunları soracağım.

    sizden cevap almak gibi bir beklentim yok, bilemiyorum belki verirsiniz belki vermezsiniz ama ben bunları sormak zorundayım. galatasaray'ı o kadar önemsiyorum çünkü.

    öncelikle, sizinle tanışmıyoruz izin verirseniz kendimi tanıtayım:

    ben çorum'da yaşıyorum, yaş 33 oldu ve kendimi bildim bileli galatasaray taraftarıyım. uzun zaman boyunca galatasaray'a hizmet ve adını yüceltme maksadı ile ultraslan içerisinde görevler aldım, yanlışlığını sonradan öğrendim ve galatasaraylı taraftarlar derneğinde çalışmaya gayret gösterdim. hatta bir dönem benim gibi iyi galatasaray'lı bir arkadaşım ile derneği hareketlendirmek için aday olduk, kazandık da, çalışmalar yaptık ettik derken dönemin başkanı sayın dursun aydın özbek ile yaptığımız eleştiriler (ki haklıydık, o günkü söylediklerimin tamamen arkasındayım) neticesinde ters düştük ve seçime gidip devretmemiz istedi, öyle de yaptık.
    uzun zamandır aktif herhangi bir oluşum içerisinde görev almasam da bireysel olarak maçlara gitmeye, deplasmanlarda bulunmaya çalıştım. evime aldığım galatasaray ürünlerine artık ya eskiden çorum'da store sahibi olan arkadaşımı bahane edip hediyesi falan diyorum ya da "çekilişten çıktı" diyorum, o kadar siparişim vardır yani. hatta bu sezon 5 maçlık kombineyi de düşünmeden aldım, 4 maça gelebildim ama (1 ceza 1 de yorgunluk nedeniyle gelemediğim var) yine kombine çıkarsa almayı da düşünüyorum.

    onun haricinde beni sayın köksal ünlü abimize sorabilirsiniz, kendisi uzun zamandır twitter'dan takipleştiğim, sohbetinden çok keyif aldığım değerli takipçilerimden birisidir. ha keza sicil kurulundaki sedat besen abim de beni yine köksal abimiz gibi twitter'dan anımsayacaktır, size nasıl galatasaray'lı olduğum ile ilgili bazı bilgiler verebilirler belki, benden değil de başkasından duymak isterseniz.

    ben üye değilim. olmayı istedim ama ücreti uygun olduğunda dediğim gibi dursun aydın özbek yönetimi ile problemliydim ve kabul edilmezdim başvuru yapsam bile. sonra mustafa cengiz yönetimi dönemi ücret arttığı için olamamıştım. bu döneme nasip kısmet belki olur diye bekliyordum.

    ama inanın, bunu can-ı gönülden söylüyorum, twitter'daki beni takip eden üye olan - olmayan herkes de kabul edecektir ben size bu seçimde gerçekten destek verdim. "bir oyum olsa düşünmeden tek seferde burak elmas'a atar çıkardım" diyecek kadar. çünkü ben sizin başkanlığınızda ve liderliğinizde bu kulübün sınıf atlayabileceğini, bu vizyonu sizin ortaya koyabileceğinizi düşündüm. kusura bakmayın kara kaşınızın kara gözünüzün hatrına kimseye destek vermedim, vermem. yakışmaz bana.

    benim için en üstteki rehber, çıta, düşünce her zaman için galatasaray'ın menfaatleri olmuştur. bir adımı atmadan önce onun galatasaray'ın menfaatine olup olmayacağını konunun galatasaray olduğu her adımımda düşündüğümü de bir anektod olarak belirtmek isterim size ki bu mektubun anlamı belki biraz daha derinleşir böylelikle.

    benim hakkımda bu kadar bilgi yeter, gelelim sorularıma:

    1 - başkan yardımcısı olarak belirlediğiniz sayın rezan epözdemir bey istifa etti. olabilir, her zaman yönetimlerde böyle durumlar yaşanmıştır, bu galatasaray için çok yeni ya da hiç görmediğimiz bir durum değil. görmediğimiz durum şu: sayın epözdemir çıkıp spor gecesi digital youtube canlı yayınında istifasının ardından bir cümle sarf etti, sarf ettiği cümle "galatasaray'ın menfaatlerini koruyamadığımız için istifa ettim" dedi.

    şimdi rezan epözdemir sizin ilk listelerinizde yoktu, biliyoruz. sonradan eklediniz kendisini, biliyoruz. ancak diyorum ya size karşı, sizinle aramda bir güven vardı ve ben galatasaray başkanına öncelikle güvenmenin esas olduğunu büyüklerimden öğrendim. ne zaman ki başkan galatasaray menfaatleri dışına çıkar, o zaman karşısına geçeriz ama kimse babamızın oğlu değil. ben sizi duyduğum için, sizin projelerinizi dinlediğim için bu güven oluştu.

    sorum şu: rezan bey galatasaray'ı koruyamıyoruz diyor, siz ise tüm adımları attığınızı ve atmaya devam edeceğinizi her fırsatta söylüyorsunuz. şimdi burada sizce de bir sıkıntı yok mu ve gerçekten galatasaray'ın menfaatlerini korumak için tüm adımları atıyor musunuz? çünkü ben özellikle bu mektubu yazdığım tarihten gerideki 5 maçta olan bitene baktığımda, sizin söyleminiz ile görünenler pek örtüşmüyor gibi...

    2 - bir danışmanınız olduğu konuşulmakta. elbette olacak, büyük makam mevkii sahipleri mutlaka ki danışmanlar ile çalışmalı, hiç kimse her şeyi bilemez. amerika birleşik devletleri george washington'ın ilk kabinesinin fotoğrafının altında bile "washington ve danışmanları" yazmaktadır. sizin de bu pozisyonda profesyonel insanlar ile çalışmak hakkınız.

    hakkınız da, nasıl bir profesyonellikten bahsediyoruz acaba burada?

    söylentiye göre, danışmanınız beyefendinin adı ahmet kasım han.

    yine söylentilere göre kendisi geçtiğimiz dönemde kulüp üyesi olmuş, ama aynı zamanda da bu beyefendi fenerbahçe kulüp üyesiymiş ve geçen ay istifasını vermiş bu kulüp üyeliğinden.

    aynı zamanda (twiti silinmiş ama ekran görüntüsü mevcut görebilirsiniz https://gss.gs/hoc.jpeg ) havacı fenerbahçeliler derneğine üye olacak, hatta başkanlığa kadar tırmanacak seviyede de bir fenerbahçeli kendisi.

    şimdi buradaki sorum şu: bu beyefendi kulüp üyesi ise, kulüp üyelik formunda "başka bir kulüp ile gönül bağım yoktur" maddesinin altını imzalamıştır. yalan beyanat ile üyeliğe giriş yapmış birisini mi danışman yaptınız, biz mi böyle anlıyoruz bu olayı?

    3 - daha önce belirttiğim gibi, uzun zamandır tanıdığım birisiydi sayın köksal ünlü abimiz. elbette fiziki, yüzyüze bir tanışıklık olmadı ama twitter'dan uzunca süredir takipleşiriz. hatta burada sözlükte metin öztürk başkan adayı olduğu dönemde onunla yapıldığı gibi sizinle de bir söyleşi yapılabilir mi acaba diye kendisi ile özel mesajla iletişim bile kurmuştum.

    köksal abi, istifasında "idari, sportif ve iktisadi derin fikir ayrılıkları ve anlaşmazlıklar" diyor. nedenleri elbette sizde kalacaktır, kabulümüz.

    buradaki sorum da şu: bir söylenti diyor ki köksal bey yukarıda 2. maddedeki soruya eklediğim beyefendi ile tartıştıktan sonra istifa etmiş, siz acaba böylesine gönülden bir galatasaray'lı karşısında bir fenerbahçe'liyi mi savundunuz tartışmada?

    4 - bir atama yapıldı, yakın zamanda. camiamıza hayırlı uğurlu olsun.

    gerçi olmayan bir pozisyona atama yapmışsınız, zaten divan toplantısında da konuşulmuştu bu durum.

    benim sorum sadece şu bu konu ile alakalı: bu hanımefendinin atamasından bahsederken siz divanda "böyle bir karar yönetim kurulunda alınmadı" dediniz.

    sayın hande ocak başev hanımefendi, seçilmiş birisi değil seçilerek bu göreve gelmedi. ve atama metni var, kamuoyu aydınlatma platformu'nun sitesinde duruyor. dahası, ceo pozisyonuna atama olarak değerlendiriliyor orada, tüzük ve dernekler kanunu bu şekilde bir atama yapamayacağınızı, böyle bir pozisyon olmayacağını belirtmesine rağmen.

    biz tüzüğümüzü ve kanunu yok sayarak mı hareket ediyoruz, yoksa başka bir durum mu var? bir soru da şu, yönetim kurulunda kararı olmadan bu hanımefendiyi nasıl atayabiliyorsunuz?

    bu mektubu, bu yazıyı yazıyorum; çünkü bu sorular aklımda dönüp duruyor. çünkü cevabını kimseden bulamıyorum, net cevap alamıyorum. ve bazı cevapları alabilmeyi umuyorum.

    son dönemde ünal aysal dışında en ciddi anlamda destek verdiğim yönetimin, belki de dönemlerinde üyeliği bile ciddi ciddi düşündüğüm hatta haziran'da üyelik sırası açıldığında başvurusuna kadar yapmayı hedeflediğim yönetimin şu andaki şekilde bir çatırdaması, daha çok kısa bir süre olmuşken üstelik, pek hayra alamet durmuyor sayın başkan.

    umuyorum bu mektup size ulaşır, umuyorum bana cevap verme nezaketinde bulunursunuz.

    ps. olur da mektup size ulaşır, siz de bana ulaşmak isterseniz sizin için daha kolay olması adına twitter adresimi ekliyorum, bilgilerinize.

    https://twitter.com/Galaefendisi
  • 15
    bir an önce seçime gitmeni bekliyorum. o koltukta oturmanı sağlayan hocayı gönderdiğine göre seçime gidip gerçeği görmen gerekiyor.

    nihat abini, ali koç kankanı falan geçiyorum (ki çok ağır şeyler benim için) derhal erken seçim lütfen. görelim bakalım hoca olmadığı zaman ne kadar oy alıyorsun.

    bir atasözü der ki; çingeneye beylik vermişler önce babasını asmış.
  • 17
    sayın başkan;

    taraftarın çoğunluğu günlük hayatlarında ki olaylardan oluşan nefretini size kusmaya çalışıyor. sizden önceki başkanlara da aynısını yaptılar. galatasaray başkanları eleştiri kültürüne açık oldukları için bu tip durumlarda ne yapacaklarını da bilemiyorlar ve kısa sürede yıpranıyorlar. siz siz olun taraftarın dinlemeyin, sosyal medyayı dinlemeyin. şu hareketi yaparsam beni severler diye de düşünmeyin. ne yaparsanız yapın size nefret kusmaya devam edecekler. siz sadece kulüp ekonomisine odaklanın. eğitici bir hoca getirin. olduğu kadar artık. bu sezon zaten trabzona verildi. tüm gücü; seneye kazanmaya odaklanalım.

    saygılar.
  • 18
    sayın başkan,

    "sayın"?
    "başkan"?

    galatasaray taraftarının karşısına çıktığınızda nasıl bir yüz ifadesi ve nasıl bir tavırla çıkacağınızı çok merak ediyorum. tff ile neyin pazarlığını yaptığınızı da, neden yerleri yerinden oynatmadığınızı da çok merak ediyorum.

    6 ay önce sizin seçildiğinize sevindiğim için kendimi çok kötü hissediyorum.

    bildiğim tek şey siz ve çevrenizdeki "yönetici" kılıklı arkadaşlarınızın o koltuklarda çok vakti kalmadığı.

    (bkz: burak elmas)
  • 21
    kendisinin bir kaç temel yanlışı var.

    1- gereksiz popülist. seçimden önce verdiği vaatlerin aslının olmaması, geçmiş dönemde yazdıklarıyla çelişmesi bunu n en önemli göstergesi. insanlar sizi vaatlerinize göre desteklediği kadar geçmiş yıllardaki beyanlarınıza bakarak da destekliyor. iki konuda da çok kötüydü.
    ama hocayla seçimi kazandığı görüşüne katılmıyorum. burada bir karşılık var. eşref hamamcıoğlu veya yiğit şardan seçilseydi hocayla devam etmeyecekti. metin öztürk ve burak elmas devam edecekti. metin öztürk hocayı kovsa aynı şeyler muhtemelen onun için de söylenecekti. kaldı ki dün hocanın evinde elması'ı gömen fahri yılmaz'ın tarafından seçim döneminde elmas'a destek için görüşmeler yaptığı söyleniyordu. kimse masum değil.

    2- federasyona ezilmesi. açıkçası ne yapabilir bilmiyorum da. yani takımı ligden mi çeksin, hakemi fifa'ya mı şikayet etsin. bilemiyorum. ama zaten bilmek benim sorumluluğum değil. ben kendi halinde bir taraftarım. seçim öncesi hiç birşey vaat etmedim. yıllardır önceki yönetimleri suçlayan, seçimde dik duruş vaatleri ile gelen adamın federasyona "yalandan" bir yükselip sonra ağzını açmaması çok ilginç. bu ülkede iki hakem 3 aydır maç almazken bizi doğrayan hakemler her hafta yeniden bizim maçlarımıza veriliyor ve ilginçtir yönetimden hiç kimse artık görüşmüyor.

    3- fatih terim'e reaksiyon vermekte gecikmesi. böyle de bir şey var. teoride hoca bu kulübün bir personeli. okuduğum kadarıyla (yanlış da olabilir) florya'nın kontrolü tamamen hocadaymış. burada şöyle bir sıkıntı var, furbol şubesi sorumluluğu ile teknik direktörlüğün aynı anda idare edilemeyeceğini düşünüyorum. belki hocanın başarısızlığının nedeni de bu. en başında hoca ile görüşmek gerekiyordu belki de. iyi yardımcılar seçilmesi, önerilmesi, getirilmesi, florya'nın kurumsal bir yerde olması gerektiği gibi uzmanlar tarafından idare edilmesi gerekiyordu. burada da fatih terim gibi kulübün bir efsanesini aşmak gerekiyor. ama yukarıda da benzerini yazdığım gibi; "bütün sorunları çözeceğim, fatih hoca'yla uyumlu çalışacağım" diyerek aday olan ben değilim. vaat ettiysen yerine getireceksin.

    sonuç olarak kendisi beni bir çok konuda hayal kırıklığına uğrattı.
    ancak fatih hoca'nın görevinin sonlandırılması bunlardan birisi değil.
  • 23
    sayın burak elmas,
    korkarım ki bu başkanlık makamı size ağır geldi. süreci yönetemiyorsunuz ve yola çıktılarınızla erken ayrılıklar yaşıyorsunuz. kılavuzunuz karga olsa gerek. madem sıkça yön değiştirmeye bu kadar meyillisiniz, etrafınızdaki kişilere daha fazla dikkat edin ve mümkünse bize zarar vermek isteyen insanlarla bir daha poz vermeyin.
    saygılar.
  • 24
    binbir ayak oyununun ardından kendince dirayet gösterip nihayet verebildiğin karardan sonra bot hesaplara "gençaslan burakelmas" diye hashtag kastıracak kadar buraları önemsediğine göre bu satırları da bir şekilde okuyacağını tahmin ve ümit ediyorum.

    sana hiç kızmıyorum, öfke duyamıyorum. şairin "artık seninle biz, düşman bile değiliz" dediği noktanın da birkaç adım ötesindeyiz. içimde hayal kırıklığından gayri bulabildiğim yoğun bir tek his var: acıma. sana ölesiye acıyorum "sayın" başkan. çünkü hayatının şahit olabildiğimiz kısımlarından çıkartabildiğim kadarıyla -en azından bir zamanlar- hakikaten bizim gibi bir taraftarmışsın. avrupa deplasmanı kovalayacak, öfke veya mutluluk dolu tweetler atacak, katıldığın bir programda fatih hoca için "beton yetmez" şakasına imalı kahkahalar atacak, çocukluğunun ve gençliğinin her noktasında bir dolu galatasaray hatırası barındıracak kadar bayağı bizim gibi bir taraftarmışsın.

    sana acıyorum çünkü en büyük kötülüğü içindeki o taraftarlık duygusuna yaptın. ihanet ettiğin en büyük şey o duygunun saflığıydı. bir zamanlar senin hissettiğin gibi hisseden insanlara söylediğin yalanlarla, tutamayacağını bile bile verdiğin sözlerle, her muhatabına istediğini söylemene yol açan zafiyetlerinle, güttüğün kişisel hesaplarla ihanet ettiğin şey ne galatasaray'dı, ne galatasaray taraftarıydı, ne fatih terim'di. sen taraftar burak'a, başkan burak elmas olarak ihanet ettin. sana tam da bu sebeple çok acıyorum.

    galatasaray'la ilgili duyduğum en çarpıcı şeylerden biridir ali uras'ın florya hikayesi. hatta benim okuyarak, izleyerek öğrendiğimi belki sen kayınpederinden, ali abi'nden falan dinleyerek öğrenmişsindir. merhum başkan ali uras, derwall'in "hemen buraya çim saha yapın, yoksa geri dönerim" resti üzerine hollanda'dan sipariş edilen çim tohumlarını florya'ya ektirir ve kargalar yemesin diye elde tüfek florya'da nöbet bekler. sana acıyorum çünkü o ali uras'ın oturduğu koltuğu işgal etmek sana; o ali uras'ın torunlarıyla nöbet beklediği florya ise geçmişi eşelendikçe ortalığa ifrazat fışkıran yaverine kaldı.

    bize düşen acımak "sayın" başkan. biz saf duygumuza ihanet etmedik. "torrent başarılı olur mu acaba lan" diye hayal kurmak, fikstüre zayıf ümitlerle hala göz atabilmek hala bizim hissemiz. senin hissene ise önce daha da dibe batmandan başka bir işe yaramayacak olan debelenme hissi ve sonrasında da bir iç yangını kalacak. hayatını etrafına kurduğu en temel değerlerine ihanet etmiş bir adamın hayatının geri kalanında mahkum kalacağı bir iç yangını. seni de ne mali kongre, ne fatih terim, ne taraftar, ne saha sonuçları bitirecek. seni içindeki o yangın, kafanı yastığa her koyduğunda hissedeceğin o vicdan kanaması bitirecek.

    galatasaraylı burak'ın taraftar olarak baksa acıyacağı bir galatasaray başkanı oldun. sana tam da bu sebeple çok acıyorum.
  • 25
    hocayla yola çıkarak yanlış yaptın, hocayı sezon ortasında gönderek yanlış yaptın başkan.

    şu saatten sonra iş işten geçti, madem bu yolu tercih ettin, o hâlde tepkileri umursamadan devam et.

    hoca gönderildikten sonra sıkı terimciler yönetim kurulu üyelerinden kulüp çaycısına kadar herkesi didik didik edip yerin dibine sokmaya çalışıyor.

    o zaman artık gözünü kapat devam et. sezon sonu en azından durum toparlanırsa sesler kesilir, olmazsa da seçime gidersin. ama şu saatten sonra kimseyi feda etmezdim ben.
App Store'dan indirin Google Play'den alın