---
alıntı ---
galatasaray-kasımpaşa
kritik
***
sayın okan buruk, size bu açık mektubu ligde 10 maç arka arkaya kazandığınız akşam yazıyorum. şampiyon olduğunuz sezonun başında işler yolunda gitmediği günlerde bazı oyuncularınızı oynatmadığınız için üzgün olduğunuzu ifade ettiğinizde size açık açık “galatasaray’ın başında rakiplerinizi üzmek için varsınız, yedek kalan oyuncularınızın gönlünü hoş tutmak için değil” demiştim.
ilk 11’inizin sızdığından şikâyetçisiniz. ziyech’in sağ kanatta başlaması büyük haber değil ama elinizde iki sol bek varken iki taşı birden oynatıp sanchez’i sol stopere çekip, abdülkerim’i sevmediğini ifade ettiğiniz sol beke çekmek manşetti. bu kadroyu önceden verenlerin kulübünüz tv’nunda ve scout ekibinde geçmişte görev yapmış kişiler olduğu konusunda da bilgilendirilmiş olmanız gerekli. ki kadroyu tahmin etmek de bugün yaptıkları işin bir parçası..
bayern maçı öncesi kamp yapmadığınız otele (!) ndombele’nin nedense oda servisinden değil de dışardan hamburger sipariş ettiği iddiasını ortaya atanların bu memleketten olduğunu biliyorken, bu haberin ispanya’dan takla atıp burada 9 sütuna “dombili” diye manşet olması da hayatın tesadüfü olmasa gerek… gerçeği açıklamamak için maç gününü beklememeliydiniz. yalan, doğrudan hızlı koşuyor sosyal medyada..
kasımpaşa karşısında daha fazla üreten bir orta saha için sergio ile başlayabilirdiniz. kerem’in forvet arkasında oynarken sırtında ve yüz ifadesinde taşıdığı melankoliyi zaha’nın iştahlı oyunuyla dengelendiği maçta 3 sarı kartı olan muslera’yı da belki de hem hatay deplasmanı hem de bayern münih sınavını düşünerek dinlendirebilirdiniz.
iğne ile oynayan ıcardi hep son düdüğü görürken, dün muslera, boey, sanchez, torreira ve zaha ile kazandığınız maçın ikinci yarısının değişikliklerle çorbaya döndüğünü (kaleye bir isabetli şut) hatırlatır, manchester united deplasmanında sofraya koyduğunuz ana yemeğin benzerleri için düşünmenizi dilerim. çarşamba akşamı allianz arena’da kafanızın az karıştığı bir akşam olması dileğiyle…
---
alıntı ---
yazı üslubunu hiç beğenmedim. kendisini severim ama okan hocaya "bunu bunu yap" diye üst perdeden konuşmasını doğru bulmuyorum. bazen yapıyor bunu.
aklımda okan hocayla ilgili en ufak soru yok o yüzden aklımdaki hiçbir soruya cevap da verememiş. kadro sızdığı için hocaya "bunu nasıl bilmiyorsun" diye çıkışmasını da anlamadım. terim zamanı da kadro sızıyordu, çok önceden de sızıyordu hala sızıyor. hocanın buna tepki göstermesine niye böyle tepki vermiş anlamadım.