bsc young boys

• 215

  senelik maaş bütçesi 13 milyon euro civarı olan takım. bizde o parayı neredeyse bir oyuncu alıyor. young boys dediğimiz takımın önemli oyuncularının çoğu bizi ligin küme düşme takımlarından falan geliyor. eli ayağı düzgün, disiplinli ve tempolu oynayan her orta sınıf avrupa takımı bizim başımızı ağrıtıyor arkadaşlar. lille feneri hırpaladı, young boys galatasarayı. abartıyoruz kalitemizi. para harcadıkça gelişiyoruz zannediyoruz. fenerliler diyor ki orta saha transferi yetişmedi, biz diyoruz ki sol bek transferi yetişmedi hakem kötüydü falan. 7-8 kat büyük bütçeyle kurulmuş türk takımlarının bu takımları yenmesi için ne lazım. 500 milyon euro mu harcamak lazım bu takımları yenmek için?
  
  edit: young boys tabii ki galatasaraydan küçük takım zaten sekizde bir bütçesi var adamların. esas sorun bizim 8 kat bütçeye bu tarz kulüplerden çok çok çok daha iyi olmamız gerekirken arada o kadar mesafe yok.
• 216

  küçük takımdır. biz galatasaraylılar bu ara çok meraklıyız kendimizi sparta prag, young boys seviyelerinde görmeye ve bu seviyelerde olduğumuz düşüncesini normalleştirmeye.
  
  bu konuda aklıma bir kıyas geliyor:
  bir yanda igor tudor'un galatasaray'ın büyük bir takım olmadığını her basın toplantısında alttan alta vurgulaması ve bunun üzerinden takımın kötülüğünü normal gösterme çabaları. diğer yanda ise fatih terim'in galatasaray'ın aslında ne kadar büyük bir takım olduğunu sürekli olarak vurgulaması. her zaman bundan bahsetmesi. mağlubiyetlerde hiçbir koşulda galatasaray'ı küçültmemesi.
  
  tudor dönemi östersunds faciası ve lig mağlubiyetlerinin ve aynı sene terim dönemi şampiyonluğu getiren galibiyetlerinin de bu iki kafa yapısı ile alakası vardır illa ki.