• 2
    1856'daki kırım savaşı sırasında istanbul'a gelen ingiliz askerleri ile türkler'in ortaklaşa yarattığı bir oyundur. anavatanı türkiye'dir.

    ilk defa lise yıllarımda kahvehane köşelerinde öğrendim bu oyunu. büyük abiler oynarken adeta hipnotize edilmiş gibi bakardım kenardan. konuşulanlar acayip karizmatik gelirdi. ağzımı ayırarak ne dediklerini anlamaya çalışırdım.

    - 2 kör
    - 3 karo
    - 4 sanzatü
    - sür...
    - aç ortak

    resmen bambaşka bir dili vardı oyunun ve anlamadığımız şeylerin kullanılıyor olması daha da mistik bir hale getiriyordu oyunu. aylarca kör ne, sanzatü ne, trefl ne, sür ne, yazboza çizilen artı işaretindeki sayılar ne onları anlamaya çalıştım. oyun esnasında bunları sormak mümkün değildi çünkü oynayan abiler bile oyun harici muhabbet bile etmiyorlardı. herkes de bir ciddiyet, bir resmiyet sorma gitsin. batak oynarken "noldu ha kodum mu puhahaa" gibi cümleler kuran abiler briç oynarken resmen bir salon beyefendisine dönüşüyorlardı. en çok da bunu seviyordum. oyunun bir ağırlığı, oyuncuların birbirlerine karşılıklı saygıları vardı. bir gün ben de bu oyunu oynamalı ve aynı karizmayı elde etmeliydim. en sevdiğim kare ise birbirinden acayip tiplerden oluşuyordu.

    vergi dairesinde çalışan höllük ramzan,
    kalıp ustası inşaatçı mehmet,
    ilk okul öğretmeni erdem abi,
    il sağlık müd. çalışan sağlıkçı erhan.

    garip ama en zor oyunları +1 le falan çıkaran, rakiplerin rahat ellerinin çıkmasını engelleyen, her kağıdı sayan ve deklerelerde kağıtların dağılımını %80 tahmin eden inşaatçı mehmet abiydi. demek ki statü, eğitim veya her hangi bir sonradan edinme şeyle alakalı değildi bu oyun. zeka, dikkat ve tecrübe istiyordu.

    yoğun ısrarlarım neticesinde erhan abiyi bana birç öğretmeye ikna ettim. her gün mesai çıkışında 1 saat falan bana anlatıyordu ve ben de itina ile kahvedeki yazboza notlar alıyor, eve gidince temize çekiyordum. ki ben okulda bile adam gibi not tutmayan bir adamdım halbuki. bu sonra da erhan abi diğer briç arkadaşları gelince karedeki yerini alıyor ben de artık daha bir zevkle izliyordum. o zamanlar nerde internet falan? birç kurallarını anlatan kitap bulabilmek için kütüphaneye bile gitmişliğim var o dönemde. biraz kendi merakım ve çabalarım, biraz da erhan abinin yardımlarıyla oyunu baya baya anlar ve tahminler yürütür olmuştum. ve erhan abi ilk kez beni bir karede oynatmak üzere çağırdığında acayip heyecanlanmıştım. ilk 11'e giren bir futbolcu gibi, aşık olduğu kızla ilk defa buluşmaya giden biri gibi heyecanlıydım. karşımda erhan, bir yanımda inşaatçı mehmet ve onun karşısında okuldan arkadaşım şevket. o ilk oyunu kaybettik ama benim için büyük bir tecrübeydi.

    yıllarca oynadım, hatta kendi arkadaşlarıma bile öğrettim. kendi karemizi kurar olmuştuk bir dönem. o ara bizim kahvehanede o kadar popülerdi ki briç akşamları kahvede 30 masa oluyorsa 7-8 tanesi briç masası oluyordu. sonraları herkes bir yerlere dağıldı, üniversitede oynayacak adam bulamaz olduk. daha sonra iş güç dünya telaşı derken 8 sene falan oldu briç oynamayalı. ama birçten aldığım zevki hiç bir kağıt oyunundan almadım. zaten briç kağıt oyunundan ziyade bir beyin jimnastiği, bir zeka işi ve spordu. kağıtlar sadece bir araç.
  • 5
    4 kişi ve 52 lik bir iskambil kağıdıyla oynanabilecek en kral oyundur. her ne kadar çok iyi oynayamasamda çok sevmekteyim bu oyunu. batak bilenler için söylüyorum açmalı ihale adı verilen oyuna çok benzer. tek farkla bu oyunda yükseltme yoktur daha amiyane bir tabirle 7 ile papaz dürtmeceymiş, yok ne bileyim kız ziktirtmeceymiş falan olmaz bu oyunda. oyuncuların alacakları el sayılarını söyledikleri bölüme deklarasyon adı verilir. bu bölümde konuşmadan sadece size verilen pulları kullanarak alabileceğiniz el sayısını deklare edersiniz. deklare bölümünde söylediğiniz sayının 6 fazlasını almak durumundasınızdır. yani; eğer kor 3 dediniz (6+3) 9 almanız gerekecektir. son olarak burada kağıt gruplarıda fransızca karşılıkları ile ifade edilir.

    karo: karo
    kupa: kor
    maça: pik
    sinek: trefl
  • 6
    --- alıntı ---
    genç milli briç takımı, abd'de düzenlenen 3. dünya gençler açık briç şampiyonası'nda "board a match" takımlar dünya şampiyonu oldu.

    ümit tarhan ve mustafa cem tokay yönetimindeki erkmen aydoğdu, berk gökçe, altuğ göbekli, sarper uslupehlivan, akın koçlar ve muhammet özgür'den oluşan milli takım, şampiyonada gösterdiği üstün performansla büyük bir başarıya imza attı.

    milliler ayrıca, juniors takımlar kategorisinde dünya üçüncülüğünü, juniors açık ikili (akın koçlar-erkmen aydoğru) kategorisinde de dünya ikinciliğini elde etti.

    --- alıntı ---
  • 7
    net olarak en zor kağıt oyunudur. hakkında kalın kalın kitaplar vardır. ancak izleyerek ve oynayarak öğrenebileceğini, kitaplardan öğrenilemeyeceğini düşünüyorum ben.
    bizim bir aile geleneğimizdir. babam babasından, ben de babamdan ögrendim bu oyunu. öğrendim diyorum çünkü yaklaşık 8 sene boyunca sadece oynayanları seyrettim. dedemi veya babamı briç kulüplerinde, lokallerinde veya bridgebase.com da oynarlarken 8 sene boyunca izledim. bu neden böyle, niye şöyle gibi sorularla bol bol tecrübe edindim.
    öğrendiğimi düşündüğüm zaman sahaya inmeye karar verdim. şimdi bir hayli güzel oynuyorum. her boş vaktimde başındayım. ama ben daha çok gamyun sitesini tercih ediyorum. orası bridgebase gibi değil acemi çok. dediğim gibi ne kadar zorsa o kadar güzel ve bağımlılık yaratıcı bu oyun. öğrenmeye çalışmanızı tavsiye ederim. zira bunu öğrendikten sonra batak cart curt bir daha yüzüne bakmıyorsunuz size sıkıcı gelmeye başlıyor diğer oyunlar. özellikte batakta bir briç oyuncusu çok ama çok zor yenilir yani.
    son bir bilgi vereyim; bu oyunu kötü oynayanlara batakçı acemi denir.

    bir de saatler sonra gelen edit: 52 destesiyle yapılan tek spordur.
  • 8
    temel briç sistemleri 5'li majör, acol, precision olarak sıralanabilir.

    --- alıntı ---

    bugün dünyanın çeşitli yerlerinde oynanmakta olan çeşitli briç sistemleri vardır. whist adlı oyundan gelen briç ilk olarak ely culbertson (1891-1955) tarafından bir sisteme oturtulmuştur. daha sonra dünyanın dört bir köşesinde birbirinden bağımsız olarak gelişen oyun, birbirinden farklı konuşma sistemleri ile oynanmaya başlamıştır. bu sistemlerin en bilinen ve yaygın olarak uygulananları; charles goren (1901-1991) tarafından geliştirilen goren briç sistemi, ingiltere'de geliştirildiği briç kulübünün bulunduğu sokaktan ismini alan acol briç sistemi, goren sisteminin üzerine geliştirilerek önce standart american olarak adlandırılan ve daha sonra american contract bridge league tarafından son şekli verilen standard american yellow card (sayc), gene bu sistemin üzerine geliştirilen two over one, michel lebel tarafından geliştirilen süper beşli majör ve tayvan'da c.c.wei (1914-1987) tarafından geliştirilmiş olan precision club briç sistemidir. goren briç sistemi artık briç kulüplerinde oynanmamaktadır çünkü diğer sistemlerin yanında yetersiz kalmıştır. acol sistemi daha çok ingilterede yaygın olarak oynanmaktadır, ancak o da ilk çıktığından bu yana oldukça değişiklik geçirmiştir. precision sistemi daha çok uzak doğuda yaygın olmakla birlikte dünyanın çeşitli yerlerinde bu sistemi oynayanlar vardır. ayrıca bu sistemden türetilmiş blue club, polish club gibi çeşitli kuvvetli trefl sistemleri de oynanmaktadır. bugün dünyada en yaygın oynanan sistem beşli majör sistemidir. bu sistemin farklı versiyonları vardır. standart american yellow card ve two over one amerikan, süper beşli majör ise fransız versiyonlarıdır.

    --- alıntı ---

    http://www.duralbridge.com/bricsistemleri.htm
  • 12
    başlığın 2. entrysinde kırım savaşı sebebiyle o dönem istanbul'da bulunan ingiliz askerleri tarafından keşfedildiği yazılmış. tabiki bu bir rivayet ama güçlü rivayetlerden birisi. bu rivayeti parlatmak adına ben de bununla ilgili biraz daha ayrıntı vereyim:

    o dönemki ingiliz büyükelçiliği sur içindedir. ingiliz askerleri ise şehzadebaşı civarındaki kahvehanelerde briç oynayamadıkları için çareyi pera'ya (taksim) gitmekte bulurlar. oraya ulaşmak için ise haliç'in iki yakasını birbirine bağlayan galata köprüsünden geçmek durumundadırlar. köprünün ingilizce'deki karşılığı bildiğiniz gibi 'bridge'dir. kısacası oyunun adına ilham kaynağı olan galata köprüsünün ta kendisidir.

    ayrıca efsane briççi bob hamman'ın meşhur sözünü de buraya eklemek istedim: "briççiler ikiye ayrılır; kötü oynayanlar ve berbat oynayanlar."
App Store'dan indirin Google Play'den alın