8
belgrad, sokaklarında tarihi ağırlığın ve genç enerjinin yan yana yaşadığı bir şehir. kalemegdan’ın gölgesinde yürürken, bir yanda eski zamanlardan kalan sert taşlar, diğer yanda modern kafelerin enerjisi… futbol da şehrin tam ortasında, bu iki dünyanın birleşim noktasında hayat buluyor.
belgrad’ın en bilinen takımları partizan ve kızılyıldız. partizan daha disiplinli, planlı ve agresif bir oyun sergilerken, kızılyıldız ise coşkulu, hırslı ve taraftarını da her daim sahaya taşıyan bir karaktere sahip. maç günü tribünler adeta bir kaynayan kazan gibi; bağıran, şarkı söyleyen, takımıyla birlikte nefes alan insanlar… futbol burada sadece bir oyun değil, bir kimlik meselesi.
şehirde futbol gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası. sokaklarda gençler top oynarken tartışmalar başlar, kafelerde maç üzerine sohbetler uzar. belgrad’da tribünler kadar sokak da maç günü bir sahneye dönüşür.
benim amatör edebi tarzımla söyleyeyim: belgrad’da futbol, kentin sert taşları kadar sağlam ama gençlerin coşkusu kadar canlı. partizan ve kızılyıldız arasındaki rekabet, şehrin ritmini belirleyen bir nabız gibi. futbol burada yalnızca sahada değil, sokakta, kafede, parkta ve insanların gündelik hayatında da yaşıyor. belgrad’ı anlamak için tribünlerine ve sokaklarına bakmak yetiyor.
4
çok ama çok güzel bir şehirdir. bizdeki boğaz'ın bir benzerini tuna nehri ve sava nehri sayesinde yaşamaktadırlar. gezilip görülmeye değerdir. şehrin iki büyük takımı partizan ve kızılyıldız arasındaki rekabeti de sıklıkla görürsünüz.
2 sene önce gittiğimde arena'da 1-0 kazandığımız gençlerbirliği maçı vardı. inanılması güç ama ligtv izleme imkanınız da vardır. giderseniz uğramanız gereken pek çok yer vardır ama ben üsküdarlı(skadarlija) ve çiyanlı ada(ada ciganlija)'ya muhakkak uğrayın.