zete.com'dan alıntıdır!-------------------------------------------------
dünya kupası elemelerinin ilgi çeken takımı: belçika
belçika milli takımı dünya kupası elemelerinde grup maçlarındaki performansıyla dünyanın ilgisini üzerine çekmeyi başardı. özellikle premier leauge’teki genç oyuncularıyla dikkat çeken belçika milli takımının, bu yaz final oynaması sürpriz olur mu?
elif akbiyik
belçika futbolcularının isimlerinin ve dolayısıyla milli takımının dünya futbolunda sık anılır oluşunun altında yatan etmenler neler olabilir?
chelsea’nin premier leauge’in zirvesine çıkmasında büyük katkı payı olan eden hazard, saç stilinin dışında oyun tarzıyla da göze çarpan manchester unitedlı marouane fellaini, atletico madrid kalesinde yıldızlaşarak barselona’yı peşinden koşturan thibaut courtois, dünya futbolunun önemli isimlerinden didier drogbayla 19 yaşındayken karşılaştırılmaya başlanan romelu lukaku, aston villa’nın 23 yaşındaki forveti christian benteke gibi isimler sahaya çıkmadan karşı takım oyuncularında baskı kurmaya yeterken ellerinde vincent kompany, moussa dembélé, kevin de bruyne, kevin mirallas ve nacer chadli gibi yetenekli başka oyuncular de mevcut. belçika milli takımını kısaca genç yeteneklerden oluşan derin bir kadro olarak tanımlayabiliriz !
her inişin bir çıkışı vardır !
işler iyice rayindan çiktiğinda çok da ümitsiz olmamak lazım. kimsenin ummadığı bir motivasyonla en yukarıya çıkma fırsatını yaratabilirsiniz! 2000’li yılların başında belçika futbolu avrupa’da bir turnuvayı domine edebilecek bir ekip olma algısından oldukça uzaktı. silkelenip kendilerine gelmelerini sağlayan maçın türkiye’ye karşı oynadıkları bir grup maçı oluşundan ülkemiz adına pay çıkarılabiliriz. (euro 2000’de belçika 2-0 lık türkiye mağlubiyeti sonrası grubundan çıkamamıştı.) ülke futbolu için büyük etki yaratan bu başarısızlık futbol adamlarını çıkış yolu aramaya itti. fransa ve hollanda’ya kaptırılan oyuncuların etkisi hem lige hem de milli takıma yansıyordu. genç yeteneklerin yetişmesini sağlayacak büyük bir yapılanma ve gelişmekte olan futbol oyun yapısına uygun, modern teknolojiyle desteklenen bir sistem oluşturmak lafta kolay uygulamada zor bir işti. belçika, özellikle standard liege ve anderlecht futbol akademileri üzerinden bu yolda ilerleyerek şu an altın jenerasyon olarak adlandırılan ve dünyada ilgiyle takip edilen bir oyuncu grubuna sahip oldu.
futbol direktörü michel sablon’un bu yükselişte katkısı çok büyük. belçika’nın nüfusunun sadece 11 milyon olmasına rağmen ülkeye çok kültürlü bir göç dalgası var ve sablon bu durumu iyi değerlendirdiklerini ifade ediyor. (belçika 1980’li yılların başında federal yönetime geçerek yerel parlamento ve yönetimin yetkilerini arttırdı. günümüzde kuzeyde flaman, güneyde valon ve ortada brüksel başkent bölgesi olmak üzere 3 ayrı bölge mevcut. bir de tamamı valon bölgesi içinde bulunsa da, resmi dili almanca olan ve bazı işlerinde özerkliğe sahip, almanya’ya komşu küçük bir topluluk var. flemence konuşan flamanlar ve fransızca konuşan valonlar arasında siyasi ayrılığın doğurduğu toplumsal kopukluk başta gündelik hayat olmak üzere birçok alanda kendini belli ediyor. ülke futbolunun da bu kopukluktan olumsuz yönde etkilendiği sonucunu hollanda ve fransa’da futbol oynamayı seçen oyuncular örneğinden çıkarabiliriz.)
afrikalı göçmen ailelerin belçika’da doğan çocuklarından oluşan futbolcu hazinesi de milli takım için önemli bir etken. özellikle göçmenlerin adaptasyonunda ve milli bilincin kurulmasında futbol bir araç olarak kullanılıyor. güncel milli takım kadrosundan kongo asıllı ailelerden gelen benteke ve kompany’nin yanı sıra aile kökeni fas’a dayanan fellaini bu durumu kanıtlayan en büyük örnekler. sablon adeta bir milletin kazanmaya dair psikolojisini değiştirmeye çalıştı. sürekli kazanmaya konsantre bir futbol kültürü oluşturma girişimi ve 4-3-3 lük sisteme geçiş… ‘’dünyanın en iyisi olmadığımızı biliyoruz ama oraya gelmek için çok çalışıyoruz.’’ sözü ne yapmak istediklerini anlamaya yetiyor.
futbolun bilimselleşmesi
modern futbol artık ritm, zamanlama, pozisyon alma becerisi, istisnai teknik ve mental yetenekler üzerinden oynanıyor. eski standart liege yeni charlton athletic teknik direktörü jose riga, cnn world sport’la yaptığı söyleşide belçika milli takımı için şöyle söylüyor: “belçika’nın iyi bir takıma sahip olduğunu biliyorduk ama şaşırtıcı olan takımın her geçen maçta büyük bir olgunluk göstermesiydi. kalite zaten mevcut ama bir takım yaratmak zorundasınız ve uluslar arası futbol söz konusu olunca bunun için çok da fazla vaktiniz olmuyor. bu noktada futbolcuların uzun süre genç takımlarda beraber oynamış ve birbirlerini çok iyi tanıyor olmaları önemli bir yardımcı etken oluyor.’’
riga geleceğin oyununun yeteneklerini geliştirmek için ‘iyi adamlar’ ın varlığının önemini vurguluyor. herhangi bir hikayede rol modellerin olması gerektiğini, belçika için de eden hazard!! ve vincent kompany!!‘nin bu noktada önemli olduklarının altını çiziyor. ayrıca belçikalı futbolcuların mütevazi olmalarının yanı sıra genç yaşta büyük kulüplere transfer olarak tecrübe kazanma yolunda çok değerli fırsatlar edinebildiklerini ifade ediyor.
mart ayına kadar milan futbol akademilerinde jose riga’yla çalışan michel bruyninckx, 13 yıl önce belçika futbol federasyonu’nun elit akademiler organize etme kararı aldığı bir dönemde genç takımlardan sorumluydu. futbolcuların oyun esnasında beyinlerini kullanma yollarını maksimize etmeye çalışan egzersizlere yenilikçi antrenmanlarında yer veriyordu. bruyninckx, riga’yla çalışmalarını paylaştıkları www.cogitraining.com adlı sitelerinde, ülkedeki üniversitelerin katılımıyla ve diğer ülkelerdeki stratejilerin çalışılması sonucunda ‘yeni vizyonu’ içeren bir plan oluşturulduğunu ve adım adım bu planın kulüp programlarına entegre edildiğini söylüyor. bir başka önemli nokta; eğitim bakanlığına öğrencilerin haftalık antrenman saatinin kabul ettirilmesi olmuş. böylece genç yeteneklerin haftalık 20 saatlik bir antrenman programı eğitim hayatı riske edilmeden garanti altına alınmış.
‘beyinleriyle gören’ bir takım
bilişsel metotlardan oluşan egzersizlerle ‘normal’ oyuncuların da hızlı karar verme, görme ve hareket etme yetilerini geliştirebildiklerini ‘‘gözlerimizle değil beynimizle görürüz.’’ sloganıyla savunuyor. bruyninckx gelecekte futbolun hızlı futbolculardan değil kolektif bir hızda hareket etmeyi düşünebilen futbolculardan oluşacağını söylüyor.
bu iki çalıştırıcının anlattıkları belçika’nın dünya futbolunda yükselmek adına çok ciddi yatırımlar ve çalışmalar yaptığını kanıtlar nitelikte. bir de saha bazında değerlendirecek olursak anderlecht’in ülke çapında ve avrupa’da kazandığı turnuvalar bunun somut örneği. birçok genç belçikalının ingiliz futbol takımlarında öne çıkmaları, milli takımın dünya kupası eleme grubunu yenilgisiz iki beraberlikle lider tamamlamaları işlerin iyi gittiğini gösteriyor. ‘kırmızı şeytanlar’ın brezilya’da final görmeleri böyle genç bir takım için büyük bir beklenti olsa da geleceğin futbolunu tasarlayan anlayışta devam edebildikleri sürece önümüzdeki turnuvalarda finalleri zorlayan bir ekip olmaları şaşırtıcı olmaz.
zete.com'dan alıntıdır!-----------------
(bkz:
galatasaray futbol takımı)
(bkz:
vizyon)