---
alıntı ---
biz ailece galatasaraylıyız. benim hollanda’daki amcamın üç oğlunun isimleri metin, turgay ve gündüz. galatasaray sevdası kendimi bildim bileli var. radyo yıllarında başladı bu sevda. orhan ayhan ve halit kıvanç gibi ustaların sesinden dinlediğim galatasaray maçlarında o efsaneleri gözümde canlandırırdım. işte o yıllarda galatasaray benim için vazgeçilmez bir aşk oldu.
70’li yıllarda coşkun özarı ile başlayan, brian birch ile devam eden üç yıl üst üste şampiyonluk sürecinin ardından bana galatasaray'da forma giymek 1975 yılında nasip oldu. ve radyoda dinlediğim sahada gördüğüm efsanelerle aynı koridorun içinde olmak aynı soyunma odalarını paylaşmak aynı antreman sahasında top koşturmak bambaşka duyguydu benim için.
hangi birini anlatıyım ki . bir gün a takım ile antraman maçı yapıyoruz 16 yaşında gencim o zamanlar. karşımda namı değer ayı gökmen (n’apayım gökmen abinin lakabı öyle), ben stoper oynuyorum ve gökmen abi bir pozisyonda koşmaktan öte sanki 3d film gibi üstüme geliyor. bakın o zamanlar 3d yok nasıl geliyor anlayın siz ve ben hangi hadle bilmem topa mudahale etmeye kalktım. sonra gökmen abi ile çarpıştığımı hatırlıyorum ama gökmen abi insandır o gün bir kez daha anladım. ben tam ben düşmek üzereyken kucağına aldı, bir 20 metre ben gökmen abinin kucağındayken koşuya devam etti. artık tam 3d film içindeydik. gökmen abi bir müddet sonra durdu, antremanda herkes bize bakıyor, kafama eli ile tatlı tatlı bir tane çaktı. “oğlum sen manyak mısın?” dedi. “abi ne yapayım, atağı kesmem lazım” diye cevap verdim. benim bu cesaretim antrenörlerin çok hoşuna gitmişti. gökmen abi ile daha değişik anılarım da var tabii. bir gün antrenman bitmiş, duşumu yapmış, saçımı kurutmadan bir kış günü dışarı çıkmıştım. yine gökmen abi üstüme geliyordu. ilk 3d filmi çok tutmuştu ki gökmen abi bu filmin serisini yapmaya karar verdi, kafama bir defa daha çaktı. “bir daha ıslak saçla dışarı çıkarsan canını okurum, görmeyeceğim” dedi. işte ben o günden beri saçım ıslakken hiçbir yere çıkmam.
gökmen abi ve daha nicelerinden galatasaray’da çok şeyler öğrendim. zaman zaman bu köşede sizlerle birlikte olmaya çalışacağım.
yazının sonunu nejat baba’nın bir sözünü değiştirerek bitirelim.
"sigara tiryakiliktir, bırakabilirsiniz ama galatasaray'ı asla...”
---
arena aslanı ---
kaynak:
http://arenaaslani.com/...982&yazarid=3981