976
22/23 sezonundaki kadro planlamasını sanırım ali koç'un yaptığı takım. kadroya bakınca boğuluyorum resmen. birbirinin aynısı veya benzeri olan bir sürü adam var takımda: mane, sane, coman, gnabry, musiala, moting. herifler tek başına dünyanın bütün kanat oyuncusu rezervini tüketmiş. peki bunca aynı adama sahipken kaç tane santrforları var? sıfır. dünya üzerinde planlama işini en iyi yapan takım için fiyasko bir kadro planlaması.
böyle bir planlamayla kendi sikletinde ancak kendisinden de kötü kadro planlayan paris'i eleyebilirlerdi zaten. city karşısında son zamanlarda izlediğim en aciz bayern münih olarak şampiyonlar ligi'ne veda ettiler.
977
kötü geçen 2022/2023 sezonu itibariyle önce nagelsmann gitti şimdi de kulübün ceo'su kahn'ın istifa edeceği haberleri yer alıyor. hatta başkanlığa ulrich hoeneß'in döneceği haberi var.
şöyle sistemli kulüp, şöyle düzenli kulüp gibi öve öve bitiremiyorduk ama görmüş olduk ki saha sonuçları her şeydir. büyük kulüpsen sahada başarılı olmazsan gidersin...
(bundan sonra avrupa kulüplerinin durumları için bana ne aq diyorum)
978
avrupa'nın en önemli takımlarından biri. bizim ülkemizde ise daha çok "ligin bayern'i olmak" deyimi ile özdeşleşmiş bir takım.
ancak bu "ligin bayern'i olma" tabiri biraz fazla liberal kullanılmaya başladı. "eğer şampiyon olursak ligin bayern'i oluruz, bu projeler hayata geçerse ligin bayern'i oluruz" gibi.
peki bayern ne zaman bundesliga'nın "bayern'i" oldu? aslında bu olay çok yeni.
sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. bayern'in "ligin bayern'i" olması için filmi 12-13 sezonuna saracağız. ama 12-13 sezonu öncesi de bundesliga'nın açık ara en başarılı takımı bayern münih'ti. ancak 12-13 sonrası 10 (hatta bu sezonun bitimiyle 11 olacak) senelik aralıksız şampiyonluk serisi öncesi almanya ligi çok daha açık, herkesin şampiyonluk iddiasını ortaya koyabileceği bir ligdi.
çok uzatmadan iki tarih aralığı daha vereceğim.
mesela 12-13 sezonunda yaşanan kırılmanın hemen öncesine gidelim. 01-02 ve 11-12 sezonları arasındaki 11 sezonu ele alalım. bu 11 sezonda bayern 5 kez şampiyon olmuş. neredeyse iki senede bir. başka bir lig, başka bir takım olsa "vay anasını" deriz. ama hafızalardaki "ligin bayern'i olmak" tabirine uyuyor mu? pek uymuyor sanki. bu 11 sezon içerisinde bayern dahil olmak üzere 5 farklı takım şampiyon olmuş. bu kadar çeşitliliği premier league'de bile görmüyoruz artık.
bir diğer aralığımız da 90-91 ve 97-98 arasındaki 8 senelik dönem. yine yukarıda verdiğim tarih aralığına çok yakın tarihler. bu 8 sene bayern'in şampiyonluk sayısı sadece 2. bu sayı aynı dönem içinde kaiserslautern'in şampiyonluk sayısıyla eşit. dortmund da 2 kere kazanmış mesela.
tabii ki bu tarih aralıklarını keyfi seçtim. anlatmak istediğim şey şu, dikkat çektiğim 19 sezonda bayern'in şampiyonluk sayısı 7. yine çok acayip bir sayı ancak şöyle bir lige "tek takım ligi" de dedirtecek ölçüde bir dominasyon değil.
hatta son bir ilginç bilgi daha vereyim. 12-13'ten başlayarak günümüze kadar devam eden 11 senelik bayern dominasyonu öncesi, bayern hiç bir zaman 4 sene üst üste şampiyon olamadı. 3 kere üst üste şampiyon olduğu sayı ise 3.
bayern'in "ligin bayern'i" olmasını sağlayan ambargo 12-13 sezonundan başlayarak aralıksız kazandığı 11 bundesliga kupasıdır. bu seri öncesi de ligin en büyük takımıydı, ancak dortmund'un, stturtgart'ın, werder bremen'in hatta wolfsburg'un ve kaiserslautern'in dahi kazanabildiği bir ligdi bundesliga. bu başarılar da öyle 1933'ten falan değil, bildiğiniz son 20-25 yılın içerisinde. e son 11 sezonu bayern kazanıyorsa, demek ki kalan 10-15 sezonda baya baya 5-6 farklı takım kupa kazanmış.
velhasıl kelam, "ligin bayern'i olmak" oldukça yeni bir fenomen, bayern için bile. demek ki çok kolay bir şey değil. bayern bile bunu son 10 sene yapabildiyse bizim öyle ha diyince yapmamız çok kolay değil. ha, bayern gibi 2 senede bir şampiyonluk da kafidir diyebiliriz ama ona zaten baya yakınız 96-2023 arası dönemde.
son lafım da şu olsun, 12-13'ten başlayarak 11 sezondur devam eden bu seri benim gözümde alman liginin değerini oldukça düşürdü. şampiyonluk yarışının harlanmadığı lige ilgim çok düşüyor. kazananın belli olduğu yerde rekabet olmaz, rekabetin olmadığı yerde de merak duygusu olmaz.
979
eski şaşalı günlerinden bir hayli uzak alman devi. rakip ceza sahası çevresinde oynayan, rakibi boğan bayern gitmiş yerine mainz’den 3 yiyen ve atak dahi yapamayan bir bayern gelmiş.
gnabry’e ben bile kuruldum. pik yaptıktan sonra performansıyla hayalet gibi geziyor. bu maçın da son dakikalarına giderken gol arayan bayern topu gnabry ile buluşturdu. gnabry ise dandik süper lig topcuları gibi geri pas yaptı.
bünyesindeki urlardan kurtulup kibirden uzak kendilerine yakışan bir kadro kurmaları gerek. yoksa başarı uzak.
980
tuchel'i takımın başına getirmekle son yılların en büyük hatasını yapan bundesliga takımı.
981
fatih hocam boşta iken çareyi başka yerlerde arayan kulüp. fatih hocam türk taraftar etkisi ile almanya'yı yıkar. bayern'e bol baskılı bir futbol oynatabilir...
982
nagelsmann city'i eleyemez düşüncesiyle tuchel'e yönelen ancak 2 kulvara veda edip ligi de hiç olmadığı kadar riske atan takım. tuchel'in ilk maçında yarım saatte çözdükleri dortmund'a geçilirlerse travma yaşarlar. seneye daha güçlü döneceklerini öngörmek zor olmasa da geçen sene villarreal'e elenen takımın bu sene verdiği reaksiyon yeterli değil bence. evet nagelsmann pek de matah değildi, kadroyu yeterince geliştiremedi ama madem geçen sene tuttunuz, bu seneyi de tamamlasaydı bari. elde kurtarıcı joker heynckes yok ki.
983
hansi flick’i gönderip, nagelsman’ı getirmelerini anlayamamışken bir de üstüne nagelsman’ı gönderip tuchel’i getirmeleri sonrası iyice kafamı karıştıran takip etmediğim kulüp. tuchel kötü değil de zamanlaması yanlıstı.
984
"biz yıldız futbolcularla başarılı olmayız" mantığına çok kapılıp kadronun içini her geçen sene boşaltan takım. bugün liderlik maçında lig sonuncusu hertha berlin'i sahalarında ıkına sıkına yenmişler. dortmund, bochum deplasmanında hakem katliamına uğradı da öyle lider olabildiler.
986
mayıs ayında yazı tura bile atılmayacak 2 takımdan biridir. diğerini söylememe gerek yok diye düşünüyorum.
988
bundesliga'da son 11 sezonun şampiyonu.
şampiyonluktan sonra ceo oliver kahn'ı, sportif direktör hasan salihamidžić'i kovmuş kulüptür.
hoeneß ile rummenigge yeniden görev alacaklarmış.
989
2022-2023 sezonunda şampiyon olarak üst üste 11.kez şampiyon olan alman panzeri. ve bu 11 yıllık süreçte en az puan aldıkları sezonda 77 puan almışlardı. bu sezonsa 71 puanla ligi şampiyon tamamladılar. yani adamların ölüsü bile alman liginde şampiyon oluyor.
990
winner falan değildir, kapitalisttir. gerçek winnerların dişinde kan, yüzünde yara olur.
994
bu yıl yokları oynayan, rezil bir sezon geçirmiş; on küsür yıldır desteklediğim takımım.
galatasaray winnerlığı'ndan söz edilemeyecek kadar kötü bir sezondu bavyera ekibi için. galatasaray işini rakiplere bırakmaz, salı günü göreceğimiz üzere. bayern'le dünya üzerinde bir takım maça çıkıyorsa, favori bayern'dir. şampiyonlar ligi'nde iç sahada yenilmediğimize seviniyorum sadece. dışında tüm yılda bir kez bile giyinmedim o bayern formasını. canım ciğerim galatasaray'ım sağolsun üst üste galibiyet rekoru ile bayern'in mahvettiği günlerde hayatımı güzelleştirdi. hayatımın anlamısın galatasaray'ım.
her iki takımım için: icardi sözleşmesi yaşatır. icardi'yi kesin olarak almadığımız her saniye, bayern gelir elimizden alır.
996
2012-2013 sezonundan beri üst üste 11. kez şampiyon olmuş olan takım. aysal ve terim kavga etmeseydi -ya da araya siyasiler girmeseydi diyelim- galatasaray’da böyle bir dominasyon kuracaktı. ne diyelim.. kısmet bundan sonraki 11 yıla.
997
bundesliga şampiyonu..
biz türkiye’nin “bayern’i” olacağız derken adamlar
almanya’nın galatasaray’ı olup “mayıslar bizimdir” dedi.
999
salihamidzic ile kahn’ı kovarak doğru yapan alman kulübü. bizim de örnek almamız gerek bu profesyonelliği. biz ucu ucuna ligi şampiyon bitirsek o kadrodaki çürük elmaları ayırmak bir yana, o kadroyla şampiyonlar ligine gidiyoruz. psg deplasmanına hücumda ömer bayram - belhanda - emre mor çıkmışlığımız var misal.
lewa ayrılınca yerini chupo moting ile doldurabileceğini düşünen salihamidzic’in futbol aklına güvenip de bir daha yola çıkılmaz zaten.