takımımın alman altyapısı görmüş oyuncuları alıp oynatmasını, o disiplini koklamış adamlarla takımı oluşturmasını isterim hep. bu altyapıyı alan adam iş disiplinini bilir, aklını kullanır, futbolun temel bilgilerini küçük yaşta öğrenir saire ve saire. bu altyapıyı alanlar genelde yeteneği olmadan süperlig'de pek iş yapamayacak olan oyuncular kadar katkı sağlıyor takıma, hatta bazen daha da fazla.
kim mesela bu adamlar? bundesliga'nın zirvesinde şampiyonluğa emin adımlarla giden borussia dortmund'un önemli silahlarından
nuri şahin mesela. ya da yaşı artık 30'a yaklaşmış olsa da bayern münih'ten
hamit altıntop*. daha gelen nesil var :
mehmet ekici -
tunay torun... stuttgart'ta forma giyen
serdar taşçı...
yurt içine de göz atalım isterseniz. her takımın şu sıralar gıptayla izlediği gaziantepspor'un her maç gol atan ya da attıran oyuncusu
cenk tosun. veya kayserispor'un şimdiki, milli takımımızın da yavaştan oynatması gereken
* stoperi
serdar kesimal...
bi de
no-look pass'ların kralını yapan(!), enerji deposu sahada basmadık yer bırakmayan
barış özbek var tabi ki... sorum şu : neden biz?
görünen o ki sağlam kolideki çürük yumurtayı almışız.