*

resim
Barış Alper Yılmaz
Takım:Galatasaray
Mevki:Sol Kanat
Yaş:25
Boy:1.86
Uyruk:Türkiye
  • 8602
    50 iq'ya sahip menajeri ve oyuncu cephesi büyük bir tezat içerisinde. hem diyorlar ki madem biz 50 milyon euro'luk oyuncuyuz, maaşımız ona göre olsun hem de istiyorlar ki 25-30 milyona galatasaray'dan bonservisimizi alalım. yani bi nevi diyorlar ki bonservisimiz 25 olsun ama maaşımız leroy sane gibi olsun.

    barış alper cephesi iddialara göre leroy sane'nin maaşından rahatsızlık duymuş. sevgili barış ve maldan ikilisi, siz önce 50 milyon euro'ya avrupa'da 2 kez transfer yapın man. city bayern münih gibi takımlarda 8-9 sene oynayıp, double double yapın, bütün bunları başardığınızda henüz 29 yaşında olursanız gelin leroy sane maaşını isteyin.
  • 8603
    gitmek isteyen oyuncuyu tutmanın hiçbir anlamı yok. kulüp de kâr edecekse 1 dakika bile düşünmeden yollayın. zorla tuttuğun adamdan hem psikolojik olarak hem de performans olarak verim alman çok zor. taraftarla arasında çok güzel bir sinerji vardı o kayboldu. bir daha eskisi gibi olmayacak. bu durum performansına da etki edebilir.

    kulüp başkanı ben olsam 40 milyon euro galatasaray’a kalacak şekilde bir teklife anında yollarım. duygusal kararlar vermenin manası yok. değerini bulanı satacaksın, gitmek isteyeni yollayacaksın.

    bu oyuncuların hiç biri galatasaray’a senin benim baktığım gibi bakmıyor. hepsi profesyonel ve parasına bakıyor. barış alper’e gitmek istediği için kızmıyorum. yanlış yollarla bunu denediği için kızıyorum. yoksa bugün bana da mevcut maaşımdan 6 katı bir teklif gelse ben de müsaade isterim. herkes önce kendi ekonomisini düşünmek zorunda. kimse de galatasaraydan büyük değil. önce kulüp menfaatleri sonra oyuncu menfaatleri gelir.

    maalesef bu süreci çok kötü yöneten bir yönetimimiz var.
  • 8604
    ali naci küçük 'ün haberi aynen şöyle, “barış alper, şampiyonlar ligi’nde 270 dakika oynarsa 750 bin € kazanacak. barış alper takımda en çok kazanan yerli oyuncu olacak.”

    şu olaylar bu raddeye geldikten sonra iyiden kötüye altı senaryo gelmişti aklıma :

    1. barış kulübün istediği parayı getirir ve gider.
    2. barış özür diler, menajeri ile yollarını ayırır ve takımda kalır.
    3. barış süresiz kadro dışı bırakılır.
    4. barış istenilen paranın altında da olsa satılır.
    5. barış özür dilemez, hiç bir şey olmamış gibi takımda kalır.
    6. barışa zam yapılır ve takımda kalır.

    benim aklıma gelen en kötü senaryo ile süreci sonlandırmışız. yazık bu kulübe, yazık bu takıma.
  • 8605
    en kötü 40 bize kalacak şekilde satılması taraftarıyım. hele 50 kalacaksa uçağa bindirelim hemen.

    ben çok severdim barış’ı ama hele hele bu sene yerli oyunculardan gördüklerimdende dolayı hiç birine güvenmiyorum. öncedende güvenmezdim ama acaba sorusu olurdu. anladım ki artık hepsi profesyonel bakıyor.

    ekran karartması hadi diyelim hata. kabul edelim. sen kimsin de idmana çıkmıyorsun? sen buranın maaşlı adamısın. eşek gibi işini yapacaksın. özel sektörde bile ihbar kullanmana gerek yok derlerse istifa sonrası çalışmazsın. yoksa yasal süre kadar çalışırsın. en kötü çalışmadığın günün parasını ödersin.

    kendisi sayesinde kulüp ahıra dönnüş gördük. dua etsin hocası akıllı biri hala yem etmiyor. süreç yönetiyor.

    bende karşılığı yok kendisinin artık. eskisi gibi olur mu çok sanmıyorum.
  • 8606
    size günlük hayattan, hatta özel hayattan şöyle bir benzetme ile örnek vereyim. kardeşinizin bir sevgilisi var ve kardeşiniz işi artık ciddiye bindirmek için planlamalar ve hazırlıklar yaparken, sevgilisinin de bundan haberi var ve onay veriyorken, sevgilisi bir anda telefonlara çıkmamaya, buluşmalara gelmemeye başlıyor. sebebi de yakın arkadaşının aklına girmesi sonucu başka birisine tav olmuş olmasi. bir kaç günlük iletişim kopuklugunun üstüne sevgilisi kardeşinize bir sms atıp geçiyor. tüm bu yaşananların üstüne, aile büyükleriniz büyük bir dirayetle, olaya sağ duyu ile yaklaşmaya çalışıyor yine de. ve siz hiç bir tepki gostermeden, hatta daha fazla taviz vermesini de göze alarak, öz saygisini cignetmesine razı olup kalkıp özür dahi dilemese de, sen kabul edersen deyip geçebilir misiniz?

    bu iş para cezasız, kadro dışısız, özürsüz kalırsa, yarın önüne gelen bizi çiğner geçer.
  • 8607
    satılmaması iki türlü krize yol açacak futbolcu.
    a) "herif posta koydu ama yine de bir şey olmadı" izlenimi nedeniyle takım içinde huzursuzluk çıkacak
    b) araplardan gelmeyen 50 milyon euro yüzünden zaten sallantıdaki hesaplar tamamen patlayacak

    en ufak performans kaybında tribünle papaz olmasını, kerem aktürkoğlu'na dönüşmesi falan.. artık geçtik oraları!
  • 8610
    aklın yolu bir. çoğu taraftar aynı düşüncede. satılmayacaksa -ki myle gözüküyor- öncelikle çıkıp özür dileyecek samimi bir şekilde, menajerleriyle artık çalışmayacak ve artık direkt ilk 11 oyuncusu olarak görülmeyeceğini bilecek. nasıl o formayı çalışarak uğraşarak kazandıysa yine kazanmak için bu defa daha çok çalışacak. tribünler homurdanırsa sesini çıkarmayacak işine bakacak. bunları yaparsa taraftarın bir kısmı kendisini affeder. yine de asla taraftarın gönlündeki eski yerini kazanamayacak.
  • 8611
    bir an önce iyi bir bonservis ile gitmesi gereken topçu. bu değerleri bir daha göremez. biraz kenardan otursa, sakatlansa ikinci lig topçusuna döner kısa sürede. aynı hatayı zamanında trabzonspor yaptı. bir futbolcu değerini bulduysa, gitmek istiyorsa anında göndereceksin. sadece futbolcu da değil herhangi bir işte çalışan herhangi birisi de olabilir. hele ki yarın taraftarın önünde biraz sendelese anı da ıslıklanır. umarım takımda tutma gibi bir hata yapmayız.
  • 8615
    kasamıza paydan sonra 40-45 milyon giriyorsa satılması gereken futbolcu. kendisini severdim, futbolunu da beğeniyorum. takım için önemli bir isim olduğunu düşünüyorum. fakat singo 3-3.5m maaşa geliyorsa, orta sahaya en az bir transfer ve kanada genç kontenjanından topçu alıp takıma hem derinlik hem de kalite katacaksak bizim için büyük bir kayıp olmaz.

    sallai kanat rotasyonuna girebilir, potansiyelli bir kanat da alırsak kanat rotasyonu gayet yeterli hale gelir. singo ile sertik ve atletizm açısından barış’ın kaybı telafi edilir. sane sol kanatta da oynayan birisi, keza sallai de geçen senenin sonlarında zaman zaman kanatta da fırsat buldu ve fena maçlar çıkartmıyordu. yunus ve sane ikilisi gayet yeterli. eren ve jacobs ikilisini zaten hoca deniyordu. atletizm ve pres gerektiren maçlarda bu ikili de kullanılabilir.

    bissouma ve singo çektiğimiz senaryoda zaten atletizm ve sertlik anlamında barış’ı kompanze edeceğiz. burada tek sıkıntı yerli ve ülkede yetişmiş futbolcu ihtiyacı. bunu çözebiliyorsak ben bu fiyatlara gidişine çok olumlu bakıyorum. barış önemli bir futbolcu. fakat bana kalırsa gidişi telafi edilebilir. 40-45 milyon net gelir de barış için yeterli.

    kimseyi zorla tutamayız fakat sözleşmeler de boşa yapılmıyor. bu kadar gitmek istiyorsa bize bonservis getirmeli. sakatlanınca veya berbat oynadığında maaşını çatır çutur ödüyoruz ama. neom 35 veriyorsa 4 senelik mukavele yapıyorsa azaltacak 3’er milyon maaşından veya menajerlik ücretinden getirecek bize 40-45 milyonu sonra güle güle. keçiören’den bu sahneye onu biz çıkardık. buralara biz getirdik. sözleşme de bu yüzden yapıldı. burası bir hayır kurumu değil. madem profesyonel olduk al sana profesyonellik barış. sözleşmen devam ediyor. sözleşmen bitene kadar kupada takılırsın sonra da kasımpaşa’da 500-600 bin euroya futbol kariyerine devam edersin.
  • 8616
    son yılları baz alırsak, dört büyüklerde oynayan hiçbir oyuncu, barış'ın yaptığı saygısızlığı yapmamıştır.
    hani yedek bekleyen kazan kaldırabilir veya ne bileyim ülkeye alışmamıştır bahane arıyor denilebilir ama barış bu kadar çok seviliyorken yaptığı şeyin izahı maalesef yok.

    camia'ya, taraftara, hocaya çok büyük ihanet etti. hocanın açıklamalarından sonra anlık olarak içim biraz soğudu ama sadece birkaç saat sürdü. fark ettim ki bu adam artık benim için yok hükmünde.
    her şeyin bir adabı var ve görüldüğü üzere barış ne adap, ne de edep biliyormuş.

    umarım kulübün menfaatleri doğrultusunda bir an önce gönderilir.
    kendisine ad-soyad kısaltmalarıyla vedalaşalım: bay
  • 8617
    genel olarak yönetimlerin yerli oyuncuları 'evlat' kontenjanından sömürdüğü, yılların konusudur, yeni bir şey değil. efsane addettiğimiz birçok oyuncu bile sorsan neler anlatır...

    fakat, barış özelinde, daha kötü bir zamanlama olamazdı. yaptığı şeye inanmakta güçlük geçiyorum.

    evet, gerektiğinde sağ bek, sol bek, her yerde oynadın. kulüp başarısı için ter döktün. peki hiç düşündün mü; bu zorunluluklar ve zorluklar, verdiğin emek, anlık olarak kulübün başarısına yararken, aynı anda seni de hayal edemeyeceğin şekilde geliştirdi... bu hikayenin hakkı böyle olmamalı.

    emeğine yaraşır parayı isteme hakkına sonsuz saygı duymakla beraber, yaşadığın hikayenin benzersizliği, sikindirik siyah instagram stroy'leriyle ve idmanlara hatta maça çıkmamakla mı devam edecekti?

    bir futbolcu için maça çıkmamak denen şeyi, futbol oynamayan tam anlamayabilir; baban ölse ve ertesi gün maç olsa maça çıkarsın. futbol sahası, hala emeğini hikayesiyle birleştiren insanlar için var.

    dolayısıyla bu süreç, bir an önce sonlanmalı. adını gördüğümüzde/duyduğumuzda içimizde buruk bir sessizlikle kendisini yok saymamak ve senelerdir yaptığımız gibi samimi desteğe devam etmemizi istiyorsa barış bunu istemek zorunda.

    "yazıklar" olmaması için.
  • 8618
    yediği naneden sonra çıkıp iki kelam bile etmeyen oyuncu. çok kapsamlı da değil ''kendimi yanlış ifade ettim, hata yaptım, tüm galatasaray camiasından özür diliyorum.'' bunu bile diyemiyorsan yazık sana. üç satır şeyi paylaşmaya bile yeltenmiyorsun. bunu yapsa özrünü tabi ki hafifletmez ama adam buna başvurmuyor inanılır gibi değil.

    ya cidden sanıldığından daha mankafa biri ya da bilerek tepkisiz kalıp, arayı soğuk tutup kendini sattırmak istiyor. bu karakterden 2. seçenek beklenir.

    kulübün yapması gereken şey ne olursa olsun transferin son saati bile olsa u23 kanat oyuncusu indirmek olmalı. bu oyuncu en kötü kiralık opsiyonlu olabilir ama düşük profilli olmamalı. barış bugün gitmese ya ocakta ya sezon sonu mutlaka ayrılacak. parayı koyup yerine şimdiden adam alalım. kendisinin de dakikalarını kısıp farka gittiğimiz anadolu maçlarının son yarım saatinde falan oyuna alalım. hele ucl maçlarında barış'a süre vermek yazık olur, haliyle tavrıyla asla hak etmiyor. zaten şu ana dek ses getirdiği uefa maçı oldu mu varsa bilen paylaşsın, barış'ın böyle bir maçı olmadı yunus gol krallığına oynuyordu mesela uefa'da.

    buna kimse 50-60 milyon getirmez. yerine adam koyup yolumuza bakalım.
  • 8620
    transfer sürecinde kendisine %1 bile hak verenin ya başka takım taraftarı ya da "bu konuda" aptallaştığını düşündüğüm futbolcu. günlerdir başta futbolcu eskileri (özellikle izlediğim tugay, tümer ve volkan'ın yer aldığı program) barış'ın haklı olduğunu söyleyip duruyorlar. neymiş, kulüp barış'a söz vermişmiş. dar pencereden bakınca "daha fazla kazanmak futbolcunun hakkıdır" diye beylik laf edip duruluyor. şimdi olayı geniş açıyla değerlendirelim:

    öncelikle bu transferde barış'a verilecek paranın ne kadar olduğunu bilmiyoruz. benim senaryom şöyle: arabistan kulübüyle barış'ın menajerleri görüşme yaptı, kulüp dedi ki: "galatasaray'ı bonservis konusunda ikna edin, aradaki parayı barış'a verelim". barış ve barış'ın menajeri de kulübün "transfer teklifi alırsan sana yardımcı oluruz" sözüne güvenip aradaki parayı galatasaray'ı vermektense kendileri almak istedi. iyi de, galatasaray yöneticileri sahadaki futboldan anlamayabilirler ama hemen hepsi aklı başında, eğitimli kişiler. barış'a "sana kolaylık sağlarız" dedilerse arka planında yatan anlam şudur: "hemen her türk futbolcusunun ana hedefi avrupa'daki kalburüstü takımlardan birinde futbol oynamaktır. senin de bu yönde düşüncen olabilir. eğer avrupa'daki büyük takımlardan biri seni transfer etmek isterse, sana kolaylık sağlarız". barış'ın transfer olmak istediği ülke ve takım ne? tek amacının "daha çok kazanmak" olduğu yerde galatasaray neyin güzelliğini yapacak? barış'ın amacı futbol oynamak, kendini göstermek, orayı bir sıçrama tahtası olarak görmek değil ki? senin amacının sadece para kazanmak olduğunu gören kulüp niye sana güzellik yapsın? hem de transfer sezonunun kapanmasına az bir süre kala. futbolcu eskileri de, barış'a az ya da çok hak verenlerin de anlamadığı nokta burası. "ben kazanayım, daha çok kazanayım hatta benim bu seviyelere gelmeme sebep olan takımın alması gerektiği parayı da ben alayım". eskiler "deveyi havuduyla yutmak" derdi bu durumlar için. bir akıllı sen ve senin menajerin zaten!
  • 8621
    okan hoca kendisini kazanmaya çalışıyor, yönetim de fevri davranmıyor. şu etrafında olup bitenleri ve insanların kendisine karşı anlayışlı davranışlarını gözlemleyip, biraz düşünüp tartıp hatasını da artık kabullenmeli. daha sonra da galatasaray futbolcusuna yakışır şekilde taraftardan, yönetimden ve hocasından özür dileyip işine bakması gereken futbolcu. giderse galatasaray kendisi kadar kaybetmez emin olsun bonservissiz takımdan ayrılamaz bu bir gerçek. her geçen gün aleyhine olumsuzluk olarak dönüyor, daha da kafası bulanacak. kendisini yanlışa iten menajeriyle yollarını ayırıp artık futbolu düşünmeli neom da nedir ya, biraz mantık lütfen...
  • 8623
    yediği halt sonrası sessiz sedasız, sanki hiç bu olaylar olmamış gibi hayatına devam eden kişi. paşam bir hafta antrenmana çıkmadı, lig maçında herhangi bir fiziksel engel yokken forma giymedi, menajeri galatasaray'ı hedef aldı, menajerinin attığı gollük pasları türlü türlü adamlar galatasaray'a sallamak için kullandı. maçtan önce bir hikaye paylaşıp başarılar diledi, hoca maçtan sonra iki cümle etti, beyefendi de ertesi gün idmana çıktı ve işler normale döndü.

    bu barış'ı kazanmak değil galatasaray'ı dokunulur ve güçsüz kılmaktır...

    ya menajerliğini yapan şark kurnazına yol verip taraftardan özür dileyecek, ya da kulüp bir yaptırım uygulayacak. aksi bir gidişat tamamen orta yolculuk olur...

    galatasaray kendi içinde bile bunlara müsade ederse organize ve profesyonel bir kötülük yarın öbürgün galatasaray'ı uçurtma yapar uçurur...
  • 8624
    yonetim ve hoca kendisi ile ilgili aksiyon almak icin transfer doneminin bitmesi bekleniyorsa da, taraftari her zamanki givi salak yerine koyup sessiz sedasiz bu skandal olayi kapatacagini dusunuyorsa da buyuk sikinti. surekli ustten ustten biz galatasarayi, soyle gucluyuz boyle yapariz demekle olmuyor bu isler, kici kirik (evet kici kirik) bir topcuyu su tavirlarindan sonra mum gibi yapamiyorsan, birak buyuklugu kucucuk takimsin.
  • 8625
    anadolu kulüplerinde olsa fırtınaların kopacağı bir skandal, maalesef galatasaray’da sessiz ve ne olduğu belirsiz şekilde yönetiliyor. aman barış’a zarar gelmesin aman şu olmasın… niye zarar gelmesinmiş? zarar verecek hareketi galatasaray mı yaptı? akılsız başın cezasını eller ve ayaklar çeker demişler. barış bu denli bir ayıp yapacak ama incinmesin öyle mi? bu taraftar öyle bir incitir ki hayat boyu sami yen’e adım atamaz hale gelir bu kendini bilmez oyuncu. hala galatasaray’ı taciz eden menajerlerinden ses yok. barış’tan özür veya geri adım yok. getirsin 40-55m arası bir maddi kazanç ve bay bay kendisine. bu saatten sonra ben benimseyerek bakamam. bugüne kadar hep olumlu şeyler yazdım ama bu ülkede olumlu, pozitif yaklaşımlara yapılan enayi muamelesini daha fazla kaldırmıyorum. gerek iş hayatımda gerek özel ilişkilerimde. galatasaray da şu hayattaki büyük keyiflerimden biri ve bu denli özenilmiş bir markaya bunu yapanın aramızda yeri olmadığına inanıyorum.
    artık uzatmasın ve parasını getirip basıp gitsin. ne yapacaksa takım yapar iş başa düşünce.
App Store'dan indirin Google Play'den alın