takımımızda ilk dönemindeki alamet-i farikası akan oyunda eveleyip gevelemeden zımba gibi çıkardığı şutlar ve bu şutlardan gelen golleriydi. bir de kalçayı dayayıp çok güzel duvar oluyor takımı ileriye taşıyor ya da oralarda tutuyordu. ama o takımda orta saha, bekler ve kanatlar bu takıma göre daha üretken, ofans ve teknikti ve gomis de gençti. yani gomis kalçayı dayadıktan maksimum 3 4 saniye sonrasında garry geliyordu mariano kaçıyordu veya fermando yayın önünde bitiyordu ve opsiyonlar çoğalıyordu. şimdi ne oldu gomis yaşlandı ve iyi kötü güçten düşmüş oldu. kanatların biri aksıyor. bekler bindirmekte zorlanırken orta sahaya kimi koysan hangi rolü versen opsiyon olamıyor. dolayısıyla bizim gomis de kalçayı dayıyor iki saniye sonra topu sağa çek sola çek bir daha sağa çek derken açı kayboluyor defans yerleşiyor. pas vermek istese opsiyon yok, çıkardığı şut da defanstan sekiyor, ribaundu alamazsak geçmiş olsun.
genel olarak kendisinden memnunum. özellikle türkiyede kendisine karşı hala inanılmaz tedbirler alınıyor. büyük tehdit. ayrıca gamsız da değil elinden geleni yapıyor. sakatlık sorunu da yok. muhtemelen
mostafa mohamed ahmed ile ilişkileri de iyi, rehberlik de yapıyordur ki bu kendi değerimiz olan
mostafa mohamed ahmed ve bizim için inanılmaz bir fırsat. genel itibariyle 1. gomis dönemiyle kıyas edilirse başarısız ancak genel itibariyle bize faydalı bir oyuncu görüntüsünde. bir de şu var mevcut kadroda gomis’i oynatmadık diyelim kimi oynatacağız? muhakkak oynayacağı zaman ve maç başı alacağı maksimum süre konuları tartışmaya açıktır.
düzenleme: yazım ve imla hataları düzeltildi.