1
yedek kulübesinde tam olarak ne yaptıkları belli olmayan ikili. sözde ikisi de riekerink'in yardımcısı. yani basit bir düşünce yolu izlersek riekerink'in zorlandığı, kararsız kaldığı ya da yanlış yaptığı yerlerde ona destek olmalı, uyarılarda bulunmalı. daha kapsamlı düşünürsek yeri gelince futbol anlamında kendi doğrularını çatır çatır tartışmalı (başkalarına göre yanlış olsa bile), maç içinde hocam şunlar şunlar kötü gidiyor, şu şekilde bir müdahale de bulunalım demeli. bunları yapıyorlar mı? hiç sanmıyorum. zaten yapıyor olsalardı en azından oyuncu değişiklikleri ile yapılan maç içi müdahaleler daha erken ve mantıklı olurdu. ne yazık ki bu ikili bu görevi yapacak futbol bilgisine sahip olmadığı için hocaya yardımcı olma kısmında sadece oyundan çıkan ya da oyuna girmeyen oyuncularla laf dalaşına girerek destek olabiliyor. boş olan otorite kısmını doldurmaya çalışıyorlar ama ikisinin de futbol bilgisi bu boşluğu doldurmayı sağlayacak derinliğe sahip değil. burada şunu demek istiyorum. bu ikili antrenmanda ya da maçta ya da soyunma odasında teknik taktik olarak oyuncularda saygı uyandıracak ağırlığa sahip değil. bu da oyuncuların haliyle onları en hafif anlamda sallamamasına sebep oluyor. tabi ki bu otorite sadece bu bilgi birikimi ile olmaz. alex ferguson bunu sağlamak için takımda en fazla para alan kişinin kendisi olmasını sağlardı mesela. adam teknik taktik bilginin yanına günümüz futbolunda artık merkezde yer alan maddi konuyu da eklemişti. böylece o ne derse o olurdu. zaten herkesin saygı duyduğu ve kabul ettiği bir adamdı. üzerine bir de en fazla maaş alan olarak kulübün kendisinden vazgeçmesinin oyunculardan vazgeçmesinden daha zor olduğu mesajını veriyordu. arada tevez gibi bir kaç kötü örnek olsa da kariyeri, onunla beraber çalışan oyuncuların gelişimi ve kariyeri, futbolu bırakan futbolcuların onun için söyledikleri ortada.
bu yukarıda verdiğim örnek birebir bizimle aynı olmasa da bir çok şeyi açıklar. şimdi siz futbolcusunuz, yedek kulübesinde oturan adamların bilgisine güvenmiyorsunuz, sizin kazandığınız para onların kazandığı paranın bilmem kaç katı. kale alır mısınız siz o adamları? bu söylediğim riekerink için de geçerli. tam bu noktada tam bir otorite boşluğu da doğmuş oluyor. kulübeye baktığında futbolcu güven hissetmezse kimin için oynar? sadece taraftar yeterli olur mu? hadi iç saha maçında yeterli olsa dış saha maçları peki? kişi yaptığı işi yaparken bir motivasyon aracı olarak sadece ulaşacağı başarı ile motive olmaz. uğruna savaşacağı bir kişinin olması da önemli bir motivasyon aracıdır. yukarıda yazdığım gibi bu sadece maddi ve teknik taktik konularla değil ikili ilişkilerle de olur.
biraz eskiye gidersek bu ikili yerine ümit davala ve hasan şaş vardır. ben ikisinin de teknik direktörlük yeteneklerinin ve bilgisinin yeterli olduğunu düşünmüyorum. ama kulüp içinde geçmişleri nedeniyle çok büyük bir ağırlığı ve başlarında herkesin saydığı lider vardı. ayrıca onların yönettiği takımlarda sürüyle de yıldız vardı. arada drogba falan çıkarken surat asardı ama şu sıralar yaşadığımız hiç bir olayı yaşamazdık. çünkü her iki yardımcıya da ve en önemlisi başlarındaki teknik direktöre herkesin saygısı vardı. bilgisine, birikimine, ikili ilişkilerle sağladığı güven bağına dayanıyordu bu saygı. yeri gelince kendilerini oyuncuların önüne atardı fatih terim, ümit davala ve hasan şaş üçlüsü. futbolcular kendilerini bu şekilde koruyan adamlar için ne yapmaz? zaten neler yaptığımız o dönem hepimizin malumu.
uzun lafın kısası riekerink'e ben de dahil hepimiz tonla laf ediyoruz. ama kendisini destekleyen ekibin çok çok zayıf olması da bu eleştirilerin önemli nedenlerinden biri. riekerink yeterlidir değildir başka başlığın konusu o. ama arkasındaki iki adamın ne kadar yeterli olduğu takımın başarısı için oldukça kritik. bariz bir şekilde de yeterli değiller. bu adamlar yerine kulübede tugay kerimoğlu olsa bir çok şey daha farklı olabilirdi mesela. ilk aklıma gelen o olduğu için yazdım. daha iyisi de olabilir tabi ki. teknik direktör değiştiremeyeceğimiz şu anki maddi durum nedeniyle kesinken en azından yardımcılarının kalitesini artıralım. bence takımda çok büyük farklılıklar yaratıp şampiyonluk yarışında bizim için çok kritik olabilir.
bu yukarıda verdiğim örnek birebir bizimle aynı olmasa da bir çok şeyi açıklar. şimdi siz futbolcusunuz, yedek kulübesinde oturan adamların bilgisine güvenmiyorsunuz, sizin kazandığınız para onların kazandığı paranın bilmem kaç katı. kale alır mısınız siz o adamları? bu söylediğim riekerink için de geçerli. tam bu noktada tam bir otorite boşluğu da doğmuş oluyor. kulübeye baktığında futbolcu güven hissetmezse kimin için oynar? sadece taraftar yeterli olur mu? hadi iç saha maçında yeterli olsa dış saha maçları peki? kişi yaptığı işi yaparken bir motivasyon aracı olarak sadece ulaşacağı başarı ile motive olmaz. uğruna savaşacağı bir kişinin olması da önemli bir motivasyon aracıdır. yukarıda yazdığım gibi bu sadece maddi ve teknik taktik konularla değil ikili ilişkilerle de olur.
biraz eskiye gidersek bu ikili yerine ümit davala ve hasan şaş vardır. ben ikisinin de teknik direktörlük yeteneklerinin ve bilgisinin yeterli olduğunu düşünmüyorum. ama kulüp içinde geçmişleri nedeniyle çok büyük bir ağırlığı ve başlarında herkesin saydığı lider vardı. ayrıca onların yönettiği takımlarda sürüyle de yıldız vardı. arada drogba falan çıkarken surat asardı ama şu sıralar yaşadığımız hiç bir olayı yaşamazdık. çünkü her iki yardımcıya da ve en önemlisi başlarındaki teknik direktöre herkesin saygısı vardı. bilgisine, birikimine, ikili ilişkilerle sağladığı güven bağına dayanıyordu bu saygı. yeri gelince kendilerini oyuncuların önüne atardı fatih terim, ümit davala ve hasan şaş üçlüsü. futbolcular kendilerini bu şekilde koruyan adamlar için ne yapmaz? zaten neler yaptığımız o dönem hepimizin malumu.
uzun lafın kısası riekerink'e ben de dahil hepimiz tonla laf ediyoruz. ama kendisini destekleyen ekibin çok çok zayıf olması da bu eleştirilerin önemli nedenlerinden biri. riekerink yeterlidir değildir başka başlığın konusu o. ama arkasındaki iki adamın ne kadar yeterli olduğu takımın başarısı için oldukça kritik. bariz bir şekilde de yeterli değiller. bu adamlar yerine kulübede tugay kerimoğlu olsa bir çok şey daha farklı olabilirdi mesela. ilk aklıma gelen o olduğu için yazdım. daha iyisi de olabilir tabi ki. teknik direktör değiştiremeyeceğimiz şu anki maddi durum nedeniyle kesinken en azından yardımcılarının kalitesini artıralım. bence takımda çok büyük farklılıklar yaratıp şampiyonluk yarışında bizim için çok kritik olabilir.