aşk tutulması

• 26

  (bkz: fener faşistliği)
• 27

  filmin sadece on dakkasını tvden izlemem senaristinin yönetmenin ve oyuncularının bu grubun içinde olduğunu düşünmeme yetti ;
  
  http://tinyurl.com/26kh5k9
• 28

  sikmişim fener'i, fahriye evcen ve nonda için izlediğim film. * güzel enstantanelere doyamıyorsunuz haliyle.
  
  edit: harbi ilk defa izledim, bence bir başyapıt. yani ne anlamda şu anlamda, fenerli kafasını mükemmel yansıtmış. bir maç için kızının mutluluğunu yokeden baba, yine aynı maç için sevdiği kızdan vazgeçebilen gerizekalı bir erkek, antu kafasına dair ne ararsanız var filmde. kesinlikle beğendim, ben şahsen bir fenerbahçe maçı için sevgilimi bırakmazdım amk. ya da kızımın mutluluğuna gölge düşürmezdim. galatasaray için, hayatımı zindan eden kızdan intikamımı çatır çatır almışlığım vardır onu terkettiğim halde maçlara yanımda götürerek ama böyle birşey kesinlikle yapmam. allah akıl fikir versin bu fenerlilere dedim filmden sonra yine.
• 29

  filmdeki en güzel şey nonda'nın golü. ikinci en güzel şey fahriye evcen. buradan eşime de sevgi ve saygılarımı iletiyorum :(
  
  bir ara her otobüs yolculuğumda karşıma çıkıyordu. fazlasıyla sarı-lacivert öge içerir bu anlamda kontrast ayarlarımı bozsa da totem yapmak ile ilgili şeyleri düşününce film beni anlatmış. benim yaptığım totemleri, eşim arkadaş sohbetlerimizde gülerek ve "deli bu" şeklinde anlatıyor.
• 30

  orijinali fever pitch adinda ingiliz filmi olan daha sonra jimmy fellon ve drew barrymore ile remake'i yapilan ve daha sonra da calinti oldugu konusulmadan turkiyede vizyona girmis film.
  boston red sox fanatigi bir adam vardi amerikan verdiyonunfa ve icinde rakibine pislik yapan bir krakter olmadan adam gibi drama cikartilmisken bu sacma turk filminde insanlarin dikkatini, her zaman oldugu gibi, nefretle cekmeye calismislar.
  
  totem muhabbeti de kendilerinin bulup hikayeye yerlestirmesi degil, orijialinde o totem yapiliyor. hatta filmdeki bir cok onemli olayi sahne sahne calarak yerlestirmeye calismislar tabi daha amatorce.
  
  bu arada unutmusum hikayenin asil geldigi yer ise bir kitap.
• 31

  çakallarla dans serisini* türk komedi sineması normlarında beğenen bir insan olarak murat şeker'in bende büyük hayal kırıklığı uğratan filmlerinden biri. konunun klişe olması bir yana*, filmdeki kötü adamın galatasaray, iyi adamın fenerbahçe olarak alegorize edilmesi bile fazlasıyla irite edici.
  
  ayrıca fenerbahçenin türkiyedeki bir çok sektörde lobi ve mafyöze faaliyetlerinin olması sinemaya da yansıyor diye düşünüyorum. sinemada sarı-lacivert görmekten sıkıldık.