resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Shakhtar
Yaş:38
Uyruk:Türkiye
  • 18753
    bir haftayı aşkın süredir hakkında bilgiye rastlanmayan kaptan. 17 kasım 2020 günü hastanede olduğunu kendi açıklamasında duyurmuştu, arada sanırım rıdvan dilmen bir yayınında birkaç gün ateşinin yüksek olduğundan ama daha sonra düştüğünden bahsetti. entry tarihi itibarı ile 26 kasım akşamındayız ve hala herhangi bir bilgi yok durumu hakkında; tıpkı takımdaki diğer covid-pozitif vakalar gibi.

    umarım covid-19 süreci iyiye doğru seyrediyordur...
  • 18754
    bu sezon boyunca saha içinde bulunduğu sürece iyi futbol oynadığımız kaptanımız. kendisi hiçbir zaman atletizmi ile ön plana çıkan bir futbolcu değildi fakat zaten iyi olmayan fiziğinin gerilemiş olması su götürmez bir gerçek. buna rağmen kendisi saha içinde mbaye diagne, emre akbaba gibi oyunculardan daha fazla ayakta kalıyor ve gereksiz top kaybı yapmıyor. forma giyip maça geldi diye cimbomun çocuğu olan emre akbaba yerine gerçekten cimbombomun çocuğu arda turan'ın yer almasını hem teknik açıdan hem de duygusal açıdan doğru buluyorum. en azından kerem aktürkoğlu pas oyunumuza adapte olup formayı kendisinden kapana kadar.
  • 18764
    özellikle deplasmanlarda skoru bulduktan sonra maçın sonunda skoru korumak istediğimizde oyunda olması büyük avantaj. mükemmel top saklama ve faul alma, oyunu rahatlatma, soğutma özelliği var.

    belhanda'nın ve feghouli'nin form tutmasında, gençlerin takıma adaptasyonunda katkıları olduğu belli.

    2020-2021 sezonu şampiyonluğu kendisi için de çok önemli. şampiyonluk gelirse taraftar unutur her şeyi. şampiyonluk giderse günah keçilerinden birisi olur.
  • 18766
    kendisiyle birlikte babel ve falcao'nun da takımdan eksilmesiyle birlikte feghouli de kanatta oynatılmaktan vazgeçince takım iyi futbol oynayarak kazanmaya başlamıştır. kendisini tekrar takıma sokup eski hantal ve çağdışı futbola gerek yok. oynayacağı her dakika kerem, oğulcan, sekidika'nın daha az süre alması demektir. 1-0, 2-1 devam eden maçlarda son 5-10 dk top tutması için kullanılabilir.
  • 18767
    kondisyonu yettiği kadar oynadığı dakika boyunca takıma zekasıyla tekniği ve taktik bilgisiyle büyük katkı verecek takımızın acık ara en karıyerli futbolcusudur. artık şu ideolojik ön yargılarıyla "adam", "evlat" gibi söylemlerle kendisine ve kendisi üstünden fatih terime vuranlar gına getirdi. hatta ve hatta mide bulandırdı. evet altyapısından yetiştiği kulube 10 milyon euro bonservis getirmiş maçlar kazandırmış oyuncumuz ve yaşları kadar kupa kazandırmış fatih terime dil uzatan hayatında hiç hata yapmamış genç olmamış galatasaraya "çok çok büyük katkıları" olmuş pürü pak galatasaraylılar için söylüyorum.
  • 18768
    üzerine bulaştırdığı pislik ve sözlükte adının karşısına üstün çabalarıyla eklettikleri ikinci galatasaray dönemini hazmetmeme imkan vermeyecek kadar çok ve de ağır olan adam.

    yazacak çok şey var da hem boşu boşuna oluyor bir yerden sonra, hem insanlar(sözlük özelinde) sinirlenip kendini zora sokabilecek şeyler yapıyor, hem de durduk yere türlü türlü damgalar yiyorsun.

    2020-2021 sezonunda kendisini ve dönüşünü öve öve bitiremeyebilirdik, sevinçle kucaklaşıp kaldığımız yerden başlayabilirdik.

    ama o kendini pisliğe bulamayı tercih etti, kursağımıza yumru gibi takılmayı seçti, çok güvendiklerince paçavra gibi bir kenara atılınca bazı şeyler aklına geldi ama geçmiş olsun.

    kalp kırılsa da seviyor belki ama bazı şeylerin de dönüşü olmuyor. hayatta hiçbir kabahati yokken birinci şansa bile layık görülmeyen bünyelerden, dağlar kadar haltlar karıştırmış adama verilen bilmemkaçıncı fırsatı alkışlayıp sempatiyle bakması talep ediliyor...

    böyle bir şey olabilir mi ya?

    elbet bir gün galatasaray'dan gidecek ve kendi kuruntularıyla kendi kendini yiyip duran hastalıklı bünyeler de galatasaray'ı eskisi gibi doya doya bağrına basabilecek.

    galatasaray yeterince büyük zaten, bu arkadaşı affetmekle(!) kazanılacak büyüklüğe ihtiyacı olmayacak kadar. aynı şekilde bu arkadaşı affeden de yeterince büyük, bu arkadaşı affetmekle(!) kazanılacak büyüklüğe ihtiyacı olmayacak kadar...

    hayatta kendine dayatılanlardan başkasını yaşamayı beceremeyen, isyan etse de haykıramayan, sevse de kavuşamayan bünyelerin hayatta sımsıkı sarılabileceği tek şeyin ortasına limon sıkmıştır gelişiyle.

    belki bu satırların yazarı da onu affedemeyecek kadar küçüktür(!), kim bilir?

    çok kasmaya gerek yok. arma öpmelere, ağlamalara falan... al paranı yoluna devam et, galatasaraylı olan da para alıyor olmayan da. hem seni fatih terim affetmiş, biz kimiz ki?
  • 18770
    kendisini sevmiyorum ama oynadığımız futbola ayak uyduramaz, işimize yaramaz gibi yaklaşımlar için çok erken. lig çok uzun ve daha sadece dörtte birini geçtik, dörtte üçü duruyor. ligin 2. yarısı ise çok daha zorlayıcı ve sıkışık olacak. dolayısıyla arda'nın performansı da takım için oldukça kritik konulardan birisi. bize ne vereceği ise fatih terim'in oyun içi görev dağılımlarına göre değişecektir. takım sezon başında da fena oynamıyordu ve arda düşük temposuna rağmen katkı veriyordu çünkü oyunu yönlendiren futbolculardan birisiydi. mademki takımda yer alıyor o zaman performans vermesine izin verilmeli, bu kadar kolay silinmemeli. kişisel olarak benim gibi silebilirsiniz tabii ki, kimse kimseyi sevmek zorunda değil. bunu eleştirmek de kimsenin haddi değil fakat maaşlı bir çalışan olarak işini yapmasına izin vermek, takım için önemli bir artı olacaktır.
  • 18771
    (bkz: form is temporary class is permanent)

    hızlı futbol oynamak illa atlet futbolcuları takıma toplamaktan geçmiyor. öyle olsaydı 10 tane atleti takıma yerleştirip keyfimize bakardık. hızlı futbol oynamak için oyun aklına da ihtiyacımız var. usain bolt dünyanın en iyi futbolcusu olurdu değilse. kendisinin fiziksel dezavantajlarından dem vurup sırf bu dezavantajlar yüzünden arda'nın futbolunu değersizleştirmek temel futbol bilgisinden uzak olmak demektir. bu adamın en fit hali bile tam olarak fit değildi ama senede 40 tane maç oynadı atletico madridde. hem de kaptan olarak, hem de oyun aklı olarak. hem de 10 numaralı formayı giyerek. diego simeone'nin takımında bu rolleri üstlenebilen bir adamdı arda. kendisinden daha genç yaşta oraya giden ve her açıdan kendisinden daha dinamik olan enes ünal şu an evliya çelebi modunda, bi yerlere tutunmaya çalışıyor. çabasını küçümsemiyorum ama üst takımlarda oynamak gerçekten kolay değil. arda'nın yaptığı hatalar ayrı, sahip olduğu meziyetler ayrı. bunları karıştırmamak gerek.

    hastalığı kapmadan önce de gayet iyi bir performans gösteriyordu. bunca zamandır antrenman ve maç eksiği olan bir futbolcu için bu performansı arda'nın futbol aşkıyla özdeşleştirebileceğimizi zannetmiyorum. kendisini ait hissettiği bir kulüpte kendisince bir şeyleri yeniden kanıtlamak istiyordu, imparator da kendisine bu fırsatı verdi, kanıtlarsa iyi bir oyun aklına sahip oluruz, kanıtlayamazsa da zaten 1 2 seneye futbolu bi yerlerde bırakır aspor'a falan çıkar. bu kadar basit. ağlak edebiyatı yapmaya gerek yok. hayatında hata yapmaktan bile korkan adamlar bi zahmet ağlamasın adama hatalar yaptı diye. bu ağlaklığı zamanında çarşı yaptı, 2017-2018 sezonunda burak yılmaz'ı istemediler, eğer o dönemki yönetim bu moronları siklemeyip burak yılmaz'ı kadroya katsaydı, o dönem şampiyon net beşiktaş olacaktı. hatırlayın o dönemleri, negredo ile saç baş yoldular. en sonunda da 4. olup kulüp küçülmeye gitti falan filan. bunun hesabını veren bir taraftar var mı? tabi ki yok. bu ülkede herkes futbolu biliyor sözde. bok biliyorlar afedersiniz. gerçi daha sonra hatalarını anladılar ama geç kaldılar. yine de onları bir dönem zirvede tutan burak yılmaz'dı. yönetimlerin de özellikle bu mecra dahil olmak üzere bu sosyal medya taraftarını siklememesi gerekiyor. adam sırf bu takımı tutuyor, formasını alıyor diye bu takım için oynayan futbolculara ana avrat düz gitme hakkını kendisinde görüyor. istediği oyuncular gelmeyince sövüyorlar. soran olursa forma aşkı diyorlar. alakası bile yok ama neyse...

    sözün özü; ağlaklığa, boş edebiyata gerek yok, kendisinin gelişiyle hayata sarılmayı bırakmak da mantıklı çünkü corona var kardeşim, sosyal mesafe lütfen...
  • 18774
    --- alıntı ---

    instagram'da, 'emekli ol kaptan, pas atarken bile istemiyorsun' yorumu üzerine arda turan: “kupa maçına bile konuşur olmuşsunuz. hastalıktan çıktık, yandık bu sosyal medyayla....”

    --- alıntı ---

    çok doğru bir teşhiste bulunmuş olan kaptanımız. sosyal medya takıma fayda sağladığı kadar zarar da veren bir şey oldu. galatasaray'ın uefa kupası kazandığı yıllarda sosyal medya olsa neler olurdu diye düşünmeden edemiyorum.
  • 18775
    ağzını ne zaman açması, ne zaman kapaması gerektiğini bir türlü öğrenemeyen, hayatı boyunca yaptığı yüzlerce yanlıştan bir türlü ders çıkaramayan eskiden en sevdiğim yere göğe sığdıramadığım kardeşim, şimdinin ise gözümde futbolcu eskisi, takımın evlat kontenjanı.

    geçmiş olsun, corona denen illete yakalandın, atlattın, ailene ve sana sağlıklı günler dilerim.

    gelelim meselemize:

    "kupa maçına bile konuşur olmuşsunuz?" ne demektir? galatasaraylı futbolcular ne zamandan beridir maç seçmeye başladı? eyvallah ben de yıldım sosyal medyada galatasaraylı futbolcuların yerden yere vurulmasından, dilim döndüğünce de bu meseleyi tartışıyorum, eleştiriyorum, takımımın futbolcularını savunuyorum ama sen kendini savunacaksan uslup bu mu olmalı? susmayı öğrenmeye niyetin var mı? hep mi sen haklısın? hep mi sen mağdursun?
App Store'dan indirin Google Play'den alın