samir nasri ve luka modric' e bakıyorum, sonra arda' ya bakıyorum. sonuç: hayal kırıklığı.
yanlış anlaşılma editi: olaya
samir nasri vs arda turan ya da
luka modric vs arda turan açısından bakmadım. sadece, bu 3 futbolcunun da aşşağı yukarı aynı zamanda piyasaya çıkması nedeniyle bir karşılaştırma yaptım. sonuç olarak 2011-2012 sezonun yaz transferi döneminde; modric için her gün chelsea, manchester united söylentisi çıkıyor; nasri için de man city, man utd söylentisi çıkıyor. arda' ya gelince 2008 deki avrupa şampiyonasından sonra satılmalıydı. o zaman, içinde bulunulan şartlara göre de, çok rahat olarak kendi liglerinin 2. sınıf takımları olan; everton, sevilla, villarreal... gibi takımlara tatmin edici bir transfer ücretiyle satılabilirdi. şark kurnazı yöneticilerimizin 20-30 milyon euro/dolar beklentisi yüzünden bugün arda tartışılıyor. hala olası bir 10-15 milyon euroluk bonservis ücretine burun kıvrılıyor. halbuki o gün için
* arda' nın ederi
en az 10 milyon euro' ydu.
* 10 milyona satılır, sözleşmeye " bir dahaki satıştan - nihat kahveci' de olduğu gibi - galatasaray pay alır. " diye madde koyulurdu ve biz de her haftasonu ayaklarımızı uzatıp, ellerimizi ovuşturarak bir sonraki transferini beklerdik. yani; eğer arda, 2008' de satılsaydı; büyük ihtimalle modric ve nasri ile birlikte adı transfer söylentilerinde sıkça geçerdi.