resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 2852
    öz kardeşiniz bile gözünüzün önünde bir çok yanlış yapar, dersleri kötü gitmeye başlarsa oturur konuşur gerekirse kulağını çeker, yardımcı olursunuz. benim gibilerin bu takımda bir bayrak adama olan özlemiyle, üzerine bizim ve yönetimin bıraktığı yükle iyice ezdiğimiz göz bebeğimiz. bence bundan sonra yapılması gereken kendisiyle adam akıllı konuşulmalı, kırmayacak, üzmeyecek bir şekilde bunun kendisi ve takım için daha iyi olacağı anlatılıp kaptanlığı alınmalıdır. benim inancım şu an 66 numara formalı genç arda'yı izliyor olsaydık hem kafası çok rahat olacaktı hemde şimdiki performansının çok üstünü gösterecekti.
  • 2854
    --- alıntı ---
    kendisini rijkaard'in kuyusunu kazmakla suçlayanların bu bilgiye neden ulaştığını öğrenebilirsem çok mutlu olacağım futbolcumuz, kaptanımız.
    --- alıntı ---

    denmis.

    bir kismi bu bilgiye tam 11 ay süren bir gözlem ile varmistir. örnegin (bkz: arda turan/@feroxius) cokca söylemistim, bu gidisatin gecen seneki ankaragücü deplasmaninda kendini yogun olarak gösterdigini. kökleri ise cok öncelere, rijkaard'in gelisinden öncesine dayanmaktadir. örnegin surada söylendigi gibi bazi faktörlere dayanmaktadir: (bkz: #467580)

    daha sonra basinda da bazi seyler yazilmis cizilmis, ayni kisiler de "umarim bu dogru degildir" dedikten sonra söyle hatirlatmalarda bulunmuslardir: (bkz: #466420)

    son olarak hasan sas da ic yüzünü kendi öz tecrübelerinden cok iyi bildigi sekilde dün bu minvalde net bir bicimde konusmustur: (bkz: #467291)

    yani bu varsayimda (iddia bile degil, sadece varsayim) bulunanlarin bayagi birikmis gözlemleri ve somut dayanaklari vardir. asil bunun böyle olmadigini kim neye dayanarak "garanti" etmektedir? arda'nin "allah bana baska forma nasip etmesin" demesine ve "cok galatasarayli" olmasina dayanarak mi? umarim degildir. cünkü (bkz: #467492)
  • 2862
    klasik fenerbahçe'ye giden futbolcu izlenimi vermektedir...

    tanju'da emre belözoğlu'da fatih akyel'de deli gibi galatasaray'lıydı.

    ama hepside kulüple takıştı.. daha sonra gittikleriğnde vefasız olan galatasaray taraftarıydı, kulübüydü..

    bugun arda en galatasaray'lıdan galatasaray'lı.. zaten ben emre belözoğlu'ndan fatih akyel'den tanju çolak'tan da galatasaray'da oynarken " ben fenerliyim"" lafı duymadım.. hepsi deli gibi galatasaray'lıydı.. tanju kosecki'ye tavır aldı.. emre, fatih jardel'i dövdü.. sonunda vefasızlık oldu ayagına fenerbahçe'ye gittiler..

    hiç tanıdık gelmiyor di mi? bu takım içinde gruplaşmalar.. rıdvan'la emre belözoğlu ile takılmalar.. sahada yokalrı oynayıp, hocasının kuyusunu kazmalar..

    bazıları hiç akıllanmıyor..
  • 2865
    hayallerine yanlış zaman ve yanlış yerde kavuşan futbolcu.arda nın galatasaraylılığından kimsenin şüphesi yok.ve bu zamana kadar kimleri izleyip kimleri kendine örnek aldığı da ortada.o küçükken kim vardı daha doğrusu ne vardı ona bakmak gerekir.hakanın ümitin hasanın orhan ak ın vs vs .. oluşturduğu bi ağabeylik sistemiyle yürüyordu hala işler.istediklerinde hoca bile gönderiyolardı.ve hiç bi yabancı futbolcu çok ön planda ve çok sevilmiyordu.iliç,song,tomas,mondragon,saidou,heinz bunların hiç birini kewell baroş neill keita * kadar sevmedik *.işte galatasaray bunu yıkmak için çabalıyordu ve hakan ümit hasan bunların hepsi gitti kendi formsuzlukları olsun yönetim zoru olsun bi şekilde gittiler ve yerlerine yeni kaliteli yabancılar geldi haldun üstünelin çabalarıyla.ve yönetim işin ruh tarafını da bozmamak için sempatik sevilen bayrak adam olmaya hazır ardaya kaptanlık verdi.ama arda artık yalnızdı şimdiye kadar yanında olan ağabeyleri yok.o büyüdüğü ortam artık yerini daha profesyonel bi ortama bırakmıştı.arda nın görüşlerini zaten biliyoruz ”milli takımın başına türk hoca gelsin isterim” demişti.yani benimle konuşsun ben onu anlayım o beni anlasın yeri gelsin baba gibi olsun babında.arda duygusal ve biraz amatör ruhlu bir oyuncu olduğu için böyle bişey istemesini normal karşılarım.ama iş galatasarayın oturtmaya çalıştığı profesyonel ortama gelince tıkandı arda.bi de kaptanlığın verdiği yükle iyice ezildi.arda yı en son gençlerin saçını kesme töreninde ağzı kulaklarında gördüm.eğleniyolardı onundu çünkü oralar.ama iş sahaya gelince aynısı olmuyo tabi hele kendisinden çok sevilen yabancıları görünce çok kıskanıyodur eminim ve bu da performansına yansıyor .o hayallerine kavuştu belki ama yeri geldi kendi taraftarı bile laf attı 3 aylığına gelen yabancıyla aynı kefeye koydu.maç sonunda onu değil başkalarının ismi bağırıldı.böyle olunca suratı düştü sahada kayboldu.belli ki böyle beklemiyordu.ha suç bizde yok mu var tabi.biz de hasrettik altyapıdan oyuncu çıksın yeni metinimiz olsun bayrak adam olsun ona bakınca kendimizi görelim ama ölçüyü kaçırdık sanırım.her şeyine karışır olduk ki bunda medyanın payı da yadsınamaz.terazinin dengesi bozuldu, umarım biz de o da aklımızı başımıza alır ve her şeye yeniden başlarız.harcamak göndermek çare değil arkadan gelenlerin cesaretini kırarsın vay be ardaya bile böyle yapıldıysa der çocuk.o yüzden biraz daha sabır ve destek derim ben sktirsin gitsin demekle olmaz senin evladın sonuçta sevsen de sevmesen de..
    benim düşüncelerim gördüklerim bunlar gün itibariyle.
  • 2867
    genc ya$ta elde edilen kaptanlik ve onun beraberinde getirdigi sorumluluklar. agir bir yük. düsünsene, henüz 23 yasinda koskoca galatasaray takiminin kaptani oluyorsun. fatih'te istanbul u 21 yasinda fethetti diyebilirsiniz. peki bugün hangimiz bir fatih olabilecek kapasitedeyiz? neyse..

    haliyle galatasaray in kaptani olarak her hareketin ile göz önünde olacaksin. medya her adimini takip edecek. kaptan vasfini tasidigin icin maclarda kilit oyuncu sürekli sen olacaksin. alt yapidan cikan, ba$aridan ba$ariya ko$an, milli takimin göz bebegi, türkiye nin gururu olan bir arda turan haliyle ele$tirilecek. neden, cünkü sürekli göz önündesin. üstelik sevgilisi bir dizi ve sinema oyuncusu aktris. daha gectigimiz günlerde bir kac kendini bilmez bjk taraftari (öyle hatirliyorum) sinem kobal a hakaretlerde bulunmadilarmi? ikiside taninmi$, ikiside popüler olunca problemler önceden programlanmi$ oluyor. o yüzden diyorum, sinema kapatma olayi yanli$ti. olayin buralara sürüklenecegi belli idi. bunun icin ofsayt yedim daha önce ama hala arkasindayim. belkide sinem kobal in dizilerde bir takim eli ayagi düzgün genc cocuklarla rol geregi ya$adigi yakinla$malari rahatsiz ediyor arda yi?

    kisacasi türkiye de eger ünlü isen, kah meyve verdigin icin, kah ise veremedigin icin ta$lanacaksin. alçak medya, elden bir $ey gelmez.

    ben $ahsen türkiye de 23 ya$inda bir delikanlinin herhangi bir $ekilde bir makam sahibi yapilmasina kar$iyim. zira türk insani cok acimasizdir. hele hele, basinin büyük bir cogunlugunun ku$larin elinde oldugunu dü$ünürsek.

    23 ya$inda bir delikanli bu sorunlarla bogu$amaz. bogu$abilirse zaten fatih olur!

    haydi kocum arda, toparlan, silkelenme zamani, bu takim iyi bir arda turan a muhtac, göster kendini..
  • 2868
    arda turan 1 günde arda turan olmadi ki, 1 günde taht'tan indirelim, dedigimdir. iyi bari, s*kelim ölsün o zaman..

    taht derken; ba$imizin üzerindeki yeri, ba$ tacimiz olmasi manasinda.

    hatirlarsak kral a söyle bir beste yapmi$tik vakti zamaninda.

    ooooooooooo, kral hakan süküüüüüüüüüür, seni cekemiyen, bütün i*nelerin, suratina türküüüüüüüürr..

    beste reloaded, tüm arda turan düsmanlarina gelsin, diyorum.

    ooooooooooooo, kaptan arda tuuraaaaaaaan, seni cekemiyen, bütün i*nelerin, suratinaaa abaaaaaaaann..

    sorun arda nin 23 yasinda sorumluluk alamamasi degil, sorun arda turan a 23 yasinda sorumluluk verenlerde!

    dipnot. bu entry ile kimseye veri$tirme cabasinda degilim, kimse üzerine alinmasin, onlar zaten kendilerini biliyorlar..
  • 2870
    galatasaray futbol takımında tek bir başarısı olmayan futbolcudur..

    ayrıca not: kaptan dediğin morali bozulan arkadasını motive eder.. morali bozuk diye antremanı ekmez.. 22 yasındasın ve kaldıramamış olaabılırsın kaptanlığı. ama egolarını tatmin etmek için atlamayacaktın o zman kaptanlığa. tek maçlığına lincoln kaptan olunca o yıllardır gördüğümüz asık suratınla çıkmayacaktın maçlara, kazmayacaktın agabeylerinle skibbe'nin kuyusunu sırf lıncoln'e değer verıyor diye.. ayhan'lar kewell'ler moralı dusenlere destek olacaksa sen ne dıye kaptansın!!

    edit: sampıyon kadroda bulunmak basarı olsa kerem inan, mehmet bolukbası galatasaray tarıhının gelmiş geçmiş en ıyı futbolcuları olurlardı.. onemli olan takımı arkasından suruklemektir.. hagı'nın 4 sene sampıyonluk yasatması, uefa ve super kupa gibi.. hasan sas'ın 2002'de, hakan sukur'un 2006 ve 2008 'de yaptıgı gibi..
  • 2871
    geçen seneden beri sürekli sağa sola trip atan oyuncu. saha içinde beş karış surat, bir memnuniyetsizlik... saha dışında mahalle delikanlısı havaları, taraftarla tartışmalar, sağa sola laf yetiştirmeler...
    işin futbol kısmına gelirsek; sürekli düşen bir performans, 80'ler ekolünden bir futbolcu gibi topu sürekli ezmek, hızlı oynamamak, hoşlanmadığı bariz olan yabancılara pas atmamak...
    oysa bolca süre aldığı ilk zamanlarında efendi tavırları, hırslı ve yaratıcı oyun tarzı tüm galatasaraylılar gibi beni de mest etmişti. kendisinde teknik direktörümüz de dahil olmak üzere yabancılara karşı bir cephe alma durumu seziyorum. kaptanlığı mental olarak kaldıramadığı da aşikar. umarım en yakın zamanda avrupaya gitme fırsatı olur ve yönetim de arda'yı satar. gerçi oyun tarzı bu şekilde devam ederse özellikle ingiltere'ye gitmesi hayalden öteye geçmez. giderse de hem kendisi adına hem de takımım adına sevinirim.
  • 2872
    onu eleştirmek nasıl oluyor da düşmanlık sıfatını kazandırıyor insana anlayamıyorum. ortada göze çarpan bazı sorunlar var, sadece şu ara da değil neredeyse 2 senedir böyle, bu sorunları dile getirmek mi zarar getirmeyip destek olduğunu zannnetmek mi? arda'yı eleştirenler ne gibi bir kazanç elde edecekler ki, hayali sorunlar çıkararak, hiç. ee arda'nın yanlışlarını kendilerince söylerlerken, uydurmuyorlar o zaman bu insanlar bir yerlerinden.

    arda'ya gelince, evet 23 yaşında, kaptanlık denen, 10 numara denen süslü ve ağır sorumlulukları kaldıramıyor. ama bu yaşı 23 olduğu için değil, arda turan olduğu için böyle. bir röportajında, galatasaray seçmelerine katılmasına babasının ilk başta izin vermediğini söylüyordu, sebebi ise çok duygusal olan arda'nın seçilemezse bu durumdan oldukça fazla bir şekilde etkileneceğiymiş. yani arda duygularını mantığından her zaman daha önde tutan, adımlarını duygularıyla yürüten bir insan. burada 1-0 geriye düşmeye başlıyor zaten kaptanlık sorumluluğu konusunda. durumu 2-0 aleyhine yapan diğer bir eksikliği ise liderlik özelliği. her yetenekli genç aynı zamanda liderlik vasfıyla doğmuyor anne karnından, arda da yetenekli ama lider değil. kriz ortamlarını, kötü giden durumları, hem saha içinde hem de saha dışında pratik bir şekilde çözebilecek olgunlukta ve soğukkanlılıkta hiç değil. hal böyle olunca ona yüklenen onca sorumluluk karşısında arda mağlup olmaya mahkum. bu noktada ona bu sorumlulukları yükleyen yönetim suçlu evet, ama arda da pürü pak değil. zira şu an altında ezildiğini söylediğimiz kaptanlık görevine, medya karşısında takımın huzurunu bozma pahasına, istediği olmayınca ayağını yere vurarak ağlayan çocuklar misali kendisi talip olmuştur. yapamayacağı göreve talip olmayacaktı o zaman. ha yönetim de arda'nın çektiği rest karşısında önce ona florya'nın 5 kapısını gösterip, sonra da ödül gibi kaptanlık bandını teslim ederek yöneticilik konusunda sınıfta kalmayacaktı.

    kaptanlık illa da yapması gereken bir görev miydi arda'ya sormak lazım. yetenekli bir genç olarak çıktığı şu camiada kocaman gülen gözleriyle, futbola aç bir şekilde, zevk alarak oynayan 66 numaralı çocuk olarak kalmak neden istemedi bilmiyorum. halbuki biz onu çok sevmiştik. sürekli ona buna içerleyen, şımarık çocuklar gibi sürekli saha içinde yerini, milli takımda hocanın uyruğunu, galatasaray futbol takımında kaptanlık verilen futbolcuyu beğenmeyen bir garip adam haline gelmek neye değdi bugün, o da muamma. futbol oynamak yapması gereken tek şeyken onu bile ne denli zorlaştırdığını hepimiz görüyoruz, basit olan her şeyi kendisine yasaklamış arda, anladım ben artık. bugün altında eziliyor dediğimiz bir çok şeyi kendisi yükleniyor. ne derece galatasaraylı olduğundan bahseden kendisi, kaptanlığın rüyası olduğunu söyleyen kendisi, galatasaray yaşamım diyen kendisi.. ee görüyoruz ki arda yetenekli bir gençten çok daha fazlasını istiyor, sembol olmak istiyor yani. bir çok sorumluluğu kendi sırtlanıyor. bu durumda da en çok hırpalanan oluyor. bana kalsa çıkıp topunu oynaması kendisine ve bize yapacağı en büyük iyilik. zaten ne arda'dan ne de bir başkasından artık ne kadar büyük galatasaraylı olduklarını duymak istemiyorum. bize ne cidden. çıkıp topunu oynayan, hiçbir adam kayırmaca, büyüklenme, gruplaşmaya karışmayan, saha içinde de yeri gelip rakip yeri gelip hakem karşısında galatasaray'ın hakkını arayan futbolcu en büyük galatasaraylıdır benim gözümde. lafla olmuyor maalesef böyle şeyler, lafta kalıyor çoğu zaman çünkü.

    el misal arda'nın daha geçende söyledikleri,

    --- alıntı --
    biz her kaybettiğimiz maçta bile ayakta durmak zorundayız. bunu en başta ben yapacağım buradan galatasaray taraftarına söz veriyorum. bu sene hiçbir şekilde yüzüm düşmeyecek hep ayakta olacağım. en kötü şartlarda bile, çok üstüme gelindiği zaman bile onlara bunun sözünü veriyorum. galatasaray kaptanına yakışır şekilde davranacağım.
    --- alıntı ---

    görüyoruz ki daha sezon başı itibariyle lafta kalmaya başlamış. yine, belki de oynatıldığı yeri beğenmeyen ve gülmeyen sanki hayata küsmüş bir arda izliyoruz. sola geçse ortayı, sağa geçse solu isteyen, sürekli memnuniyetsiz bir görüntü çizen arda'yı ne mutlu eder şu dakikadan sonra bilmiyorum. ama koskoca galatasaray her işi bırakıp sırf arda'yı ne küstürmezi düşünemez. arda da böyle giderse, ki bu saatten sonra değişeceğini sanmıyorum, zarar önce kendisine sonra galatasaray'a.. zira şu an onu eleştirenlere arda'nın düşmanı deniyor ya, bence kendisi bu kafada gittiği sürece kendisinden daha ala düşman bulamaz.
  • 2875
    --- alıntı ---

    tiyatroya olan bağlılığını " üzüntünüzü portmantoya asın, giderken alırsınız" sözüyle açıklayan müjdat gezen, yıllar önce babasını kaybettiğinde yaşadığı hüzünlü bir anıyı da paylaştı. babasını kaybettiği dönemde maxim'de çalıştığını anlatan müjdat gezen, ne olursa olsun sahneye çıktığını ve babasını kaybettiği gün de bu kuralını bozmadığını şu sözleriyle anlattı: "babam öldü, 20 dakika sonra sahneye çıktım. sahnede ağlamadım ama sonra tuvalete saklanıp ağladım. bunu kimse bilmez. toprağı atarken saati gördüm, abime verdim küreği, 'abi sen devam et' dedim, ben çıktım sahneye. kepenk kapama şansımız yoktu meslekte."

    --- alıntı ---

    moralinin düzelmesini umduğum takım kaptanı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın