---
alıntı ---
ey galatasaraylı!
öncelikle şunu bil ki, sen türkiye’nin en büyük takımının taraftarısın.
kimsenin görmediği, hayal edemediği başarıları sen yaşadın. asaletin, sevginin, takım ruhunun, dayanışmanın ne olduğunu sen herkesten daha iyi bilirsin.
her şeyin para pul olmadığını, hayatta bazı değerlerin her şeyden daha önce geldiğini tuttuğun takım sana defalarca gösterdi.
bu kulüp sana gerekirse inandığın dava için her şeyini vermen gerektiğini öğretti. onlarca şehit verdi.
ali sami yen hedef koymayı, bülent korkmaz cesur olmayı, özhan canaydın centilmen olmayı, fatih terim kazanmayı, gheorghe hagi aklını kullanmayı, tugay kerimoğlu aidiyet duygusunu, hakan şükür inancı, gündüz kılıç takım ruhunu, ali dürüst aile olmayı, ergün penbe sakinliği, faruk süren asaleti, coşkun özarı anlayışlı olmayı, jupp derwall devrimlere inanmayı, turgay şeren direnmeyi, hasan şaş hırsı, cüneyt tanman liderliği, taffarel neşeyi, suat kaya mücadele etmeyi ve cevad prekazi her şeyin olabileceğini sana öğretti. bunları gerçekten galatasaraylı olan herkes seninle beraber öğrendi.
galatasaray sana önce çocuk olmayı, sonra büyümeyi ve kendi ayaklarının üstünde durmayı öğretti. tıpkı arda turan gibi.
ey galatasaraylı!
seni çekemeyenler, alaşağı etmek isteyenler, çamur atanlar, ezmeye, hakaret etmeye kalkışanlar her zaman oldu. bugün her zamandan daha fazla var.
onlar galatasaraylı değiller. onlar senin öğrendiklerini bilmiyorlar. senin gördüklerini görmediler. onlara kızma.
onlar seni sevmiyorlar çünkü sen onlar gibi değilsin. onlar seni hor görmeye, aşağılamaya çalıştıkça sen değerlerine, renklerine, armana, formana, kaptanına, başkanına, oyuncuna sahip çık. örnek ol, senden öğrensinler.
ey galatasaraylı!
kötü zamanlarında kulübüne “battı!” dediler, “kimse kurtaramaz” dediler, “fatura ödeyecek parası yok” dediler.
yöneticileri bile terbiyesizleştiler.
bazı taraftar grupları kurucuna dil uzatacak kadar alçaldılar.
bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biri olan hakan şükür’e, dinini kullanarak dil uzattılar, yurtdışına gittiği için bir, döndüğü için iki hakaret ettiler.
bu ülkenin gördüğü en başarılı teknik direktör fatih terim’e, kıro, maganda dediler, saygıda kusur ettiler.
şimdi el üstünde tuttukları bücürlere, sadece üzerindeki forma yüzünden “katil!” dediler.
senin stadında, galatasaraylıların yaptığı bir tribün şovu için, terör örgütü bayrağı açtılar dediler, diyebildiler.
ey galatasaraylı!
bugün futbol takımının kaptanlığını pırıl pırıl 22 yaşında bir çocuk yapıyor. senin gibi galatasaray’la çocuk olan, büyüyen, öğrenen, tek korkusu galatasaraylılar tarafından ıslıklanmak olan bir galatasaraylı.
popescu son penaltıyı attığında, 16. dakikanın sonunda, real madrid’e üçüncü golü attığımızda o da senin gibi sevindi.
senin evinde giydiğin formaya, masaüstündeki armaya o her hafta sahada tüm gücünü harcayarak layık olmaya çalıştı.
ama onu sadece galatasaraylı olduğu için sevmeyenler, seninle onun arandaki sevgiyi anlamdıramayanlar, var güçleriyle seni ondan, onu senden soğutmaya çalışıyorlar. hakkında yalan haberler yazıyorlar, çamur atıyorlar, kendilerince hor görüyorlar.
onlara kanma! çünkü seni de, arda turan’ı da, galatasaray’ı da bilmiyorlar.
ey galatasaraylı!
arda turan’ı senden koparmaya çalışıyorlar. engel ol.
rengine, armana formana çıktığın gibi, değerlerine sahip çık! kutsalına dil uzattırma!
kaptanına, sembolüne, arda turan’ına sahip çık!
---
alıntı ---
http://scoutgs.com/haberler/ey-galatasarayli.html