bugün -ölümünden 5 ay sonra- aklıma geldi bu adam. sonra
marc vivien foe geldi, sonra
miklos feher geldi, sonra
antonio puerta geldi, sonra
daniel jarque geldi, sonra
robert enke geldi... duygulandım yine sözlük.
oturdum, o günlerde de nigris için yazılanları, çizilenleri okudum. o zamanlar herkes üzgündü, yastaydı kimisi. şimdi kimsenin aklına dahi gelmiyor.
hayat böyle. ama o güzeller güzeli eşi, küçücük çocuğu... onlar da unuttu mu dersin? onların acıları hala çok tazedir. onlar hala güçlük çekiyorlardır antonio'suzluğa alışmakta. ama onlar da unutacak bir gün.
hayat böyle. onlar da hayatlarına devam edecek. o güzel eşi belki yeni biriyle evlenecek, belki de evlenmeyecek. ama alışacak o'nsuzluğa.
hayat böyle. o küçücük çocuk büyüyecek, çoluk çocuk sahibi olacak. babasız büyümenin zorluklarını bildiği için, yemin edecek kendi kendine 'benim çocuklarımın kaderi böyle olmayacak diye'. ama belki onunkiler de yaşayacak bu kaderi.
hayat böyle..
yakında ailen de öğrenecek hayatlarına sensiz devam etmeyi el tano. arada bir insanların aklına geleceksin böyle benim gibi. o an üzüleceğiz, sonra biz de devam edeceğiz hayatlarımıza.. sen ve isimlerini başta saydığım, seninle aynı kaderi paylaşan yandaşların, iz bıraktınız bu dünyada. 'tekrardan' hepinizin toprağı bol olsun.