'gerçek maç mı bu(canlı mı yani) ?' sorusunu duymak demektir. zavallı, bir umutla başka kanal açtırmak için şansını daima dener.
7
annem fanatik galatasaraylıdır beyler. hatta en sevdiği futbolcuda tugay kerimoğludur. annemle maç seyretmek ayrı bir eğlencedir bunu söyleyeyim. hatta annemin dualarıyla uefa kupasını aldığımızı söyleyebilirim net.
hiç unutmam kopenhag'a giderken ettiği duaları telefondan. kazanacağız oğlum allah yardım edecek kazanacağız dediydi. kupayı aldık ilk işim annemi aramak oldu telefonda ağlıyordu beyler konuşamıyordu garibim.
öyle galatasaraylıdır benim annem. bir maç kaybedelim benim kadar üzülür ama arar beni teselli öder böyle bir insandır. ne zaman maç izlerken top kale önüne gelse vurun be oğlum uzaklaştırın kale önünden atın öbür kaleye diyecek kadar heyecanla seyreder maçları.
canım annem çok özledim seni. gelicem yine maç seyredicez beraber söz veriyorum.
9
(bkz: 15 ocak 2014 galatasaray tokatspor maçı)'nın son dakikasında tokatsporun direkten dönen topuna üzülen annem ve sonrasında söylediği ''aman oğlum onlarda 1 tane atsın ne olacak o kadar koştular'' demesiyle derin duygulara sevk eden eylem.
17
annemin tam bu kısımda sneijder'in mccollum'un basketine sevinmesini görünce "sneijder ne güzel seviniyor bak. canım benim, biz de senin gollerine öyle seviniyoruz." demesidir.
yemin ediyorum maç izlerken insanda stres bırakmaz bu kadın. panzehir gibi.
6
benim annem için maç demek uzun boy demekti. ne zaman bizim takımın bir maçı olsa. annem başlardı: "oğlum bunlar çok uzun boylu, güçlü kuvvetli bizim takımı yener.bak bizim futbolcular küçücük." derdi. takribi 10 dakika içinde golü yerdik. nasıl bir kara büyüyse arkadaş. sonunda çaresiz annemi maç izlerken yanımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım. işte uefa kupasına giden yol böyle açıldı.