uzatmanın amacı, eşitliği bozmaksa, eşitlik bozulduğu an maç bitmelidir. buna karşıt olarak o zaman baskette de ilk sayıyı atan kazansın tarzı bir örnek verilebilir ama basketboldaki sayıyla futboldaki golün farkı konusunda hemen herkes mutabıktır.
deplasman golü kuralı da kaldırılmışken geri getirilmesi gereken futbolun belki de en özgün ve heyecan verici şeylerinden biri. eskiden maçlar uzatmalara gittiğinde inanılmaz keyif verici bir 30 dakika izlerdik. gol olduğu anda maçın bitecek olması müthiş bir adrenalin sağlardı. hele bir de tuttuğunuz takım sahadaysa. 2000 uefa finalinde henry golü atsaydı maç o an bitecekti. o pozisyonun verdiği adrenalini bir düşünün. şimdi maçlar zaten sıkıcı geçerken bir de üstüne 30 dakika daha izliyoruz. hem altın gol uygulandığında maçın penaltılara gitmesi de çok değerliydi. şimdi hemen her uzayan maç penaltılara gidiyor.
33
tenisteki tie-break misali uzatmalarda iki farka ulaşan takım ya da iki farkın yanı sıra uzatmada 2. golü atan takım kazanacak şekilde revize edilse tadından yenmez… her takım uzatma devresinde haliyle temkinli oynaya oynaya direkt seri penaltılara bağlıyor maçı…
34
deplasman golü tartışmalarını görünce aklıma gelen meret.
uzatmalarda saniyede tonla düşünceyi akıldan geçiren, birden fazla duyguyu hissettiren kuraldı. futbolun doğasına veya eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığı tartışılır ama kesinlikle uzatmaya giden maçların heyecanına heyecan kattığı aşikardı. insan yerinde duramıyordu izlerken. keşke geri gelse. ı love you jardel.
bence futboldaki en guzel kuraldi. muthis bir heyecan, her atakta telafisi olmayan birseyler olabilecegi dusuncesi mukemmel bir seyir zevki sunuyordu. sahada herkes temkinli de olsa macta bir frikik olmasi bile insanin heyecanini tavan yaptiriyordu. keske geri gelse...
gerçekten harika ve zevkli bir uygulama idi. futbola bambaşka bir heyecan katardı. tamam yiyen için yıkım olurdu ama altın gol kalktığından beri uzatmalarda heyecan yok.