• 20
    canımız sağ arkadaşlar. ilk defa sözlüğe erisebildim. hala kuvvetli artcilar devam ediyor. kolay kolay korkan bir adam değilim ama hayatimda bu kadar korktuğum bir dakika olmamıştı tam bir dakika boyunca aklınıza gelebilecek her türlü ürkütücü ses esliginde ölüme gidip geldik. sonucunda antakya yok oldu. haberlerde ne gördünüz bilmiyorum ama buradaki dramı anlatacak bir şey göstereceklerini düşünmüyorum. deprem olalı yaklasik 46 saat oldu. hala hiç dokunulmamis binalar yüzlerce enkaz var. 6 şubat gecesi akşam saatleri ilk ekip geldi, yani depremden yaklaşık 17-18 saat sonra. bir sonraki ekip sabah yani depremden 25-26 saat sonra geldi. şu an itibariyle ekipler geliyor ancak çok geç kalindi. iki gündür gördüğümüz, konuştuğumuz, çikolata ve su uzattigimiz kuzenimizin 10 yaşındaki oğluna ancak 5-6 saat önce yardım geldi. her yere yalvardik yardım diye ama o saate kadar kimse gelmedi. gelen ekipler çocuğu çıkardılar ancak çocuk enkazdan çıktıktan 10 dakika sonra donarak can verdi. şimdi biz kimi sorumlu tutalım bundan? annesi babası iki kardeşi zaten ölmüştü. kurtarılma ihtimali olan binlerce insan 40 küsur saat enkaz altında kaldı ve acı çekerek can verdi. 46 saattir şehirde elektrik su yok. bir iki sene önce böbürlene böbürlene açtıkları bölge hastanesi yıkıldı, eski devlet hastanesi yıkıldı, özel hastaneler yıkıldı, bir tek araştırma ayakta, onun da koridorları insan, insan parçası, kan, dışkı, ölü yarali dolu. ölüleri sedyelere dörder beşer koymuşlar. yerlere üst üste yatırmışlar. annemin ayağı kırık tam 46 saatir kendi aracımla iki defa hastaneye gitmeme ragmen hiçbir yardım alamadim. gıda yok, ilaç yok, hava eksilerde. afad başkanı ulaşamadığımız yer yok diye açıklama yaptığında antakya'da tek bir ekip vardı tek! şehir tamamen kaderine terk edildi. biz şehir dışında bir köy evine başımızı sokmak zorunda kaldık, hiçbir yerde elektrik, su, internet, gıda, yakıt bulamadık.

    işyerlerimiz evlerimiz göz göre göre yagmalaniyor, içine girebileceğimiz bir ev kalmadı. cadir battaniye yok. yakacak yok. tüm şehir ve samandağ ilçesi aynı durumda.

    şehre gelebilen az sayıda yardım tırı merkezi yerlere konuşlanmış, enkazlardan dolayi ulaşmak çok zor.

    şehre atom bombası atilmis gibi. bazı mahalleler komple yok oldu. eski binaların tamamı çöktü. birçok site tüm bloklariyla insanlara mezar oldu, yetkilerin umurunda bile değiliz.

    antakya'ya çok acil yardım lazım arkadaşlar. ne olursa. ne yapabiliyorsaniz. elinizden ne geliyorsa.
  • 16
    nereye yazayım tam bilemediğim için kendi başlığıma yazayım dedim. 9 aralık cumartesi günü başıma gelen ilginç olaydan bahsetmek istiyorum. malum hatay'da yaşadığım ve haftada 6 gün soluksuz çalıştığım için istanbul'daki maçlara gidip gelmemiz bayağı zor oluyor. daha çok antep-mersin-malatya-adana civarında takım nereye gelirse oraya deplasmana gidiyoruz. günübirlik takımı izleyip geri dönüyoruz. uzun süre sonra bu sezon gidip bir maç izlemeye niyetlendik. 9 aralık 2017 galatasaray akhisar maçı'nı izlemek için istanbul'a geldik. sonrası malumunuz, ilk yarı 2 farklı geride kapatıp ikinci yarı müthiş bir geri dönüşle maçı 4-2 kazandık. buraya kadar her şey normal. asıl gariplik şu: arena'da son izlediğim galatasaray maçı 25 şubat 2013 galatasaray orduspor maçıydı. orduspor maçını batı 123. bloktan izlemiştim, akhisar maçını da aynı bloktan izledim. orduspor maçında ilk yarı bir kendi kalemize, bir de eski futbolcumuzun ayağından olmak üzere iki gol yemiştik ve 0-2 geride kapatmıştık. akhisar maçının ilk yarısında da bir kendi kalemize bir de eski futbolcumuzun ayağından olmak üzere 2 gol yedik. iki maçta da ikinci yarı 4 gol atıp galip geldik. orduspor maçında fatih terim tribüne gönderilmişti, akhisar maçında da okan buruk tribüne gönderildi. orduspor maçında 6 golün tamamı batı 123'ün uzağındaki kaleye olmuş ve biz hiçbirini yakından izleyememiştik. akhisar maçında da tüm goller batı 123'ün uzağındaki kaleye oldu ve yakından izleyemedik. orduspor maçının devre arasında maça geldiğimi bilen fanatik fenerli arkadaşım dalga geçmek amacıyla mesaj attı, ben de cevap olarak "mucize bekliyorum" yazmıştım, akhisar maçında da aynısı oldu. hatta maçtan sonra arayıp bu ayrıntıyı arkadaşım hatırlattı. ilginçtir, ordu maçından önce bir avm'nin store'undan maçta giyerim diye sarı kırmızı bir mont almıştım ve arabada unuttuğum için giyememiştim. akhisar maçında da yanımda getirdiğim sarı kırmızı montumu otopark'ın kapalı olduğunu bilmememiz ve vadistanbul'un otoparkını bulma çabamız yüzünden telaşa kapıldığımız için arabada unutup giyemedim. orduspor maçında muslera'nın degajı selçuk'un topuğuna çarpmış ve aşırtma gol olmuştu. akhisar maçında da olcan'ın vuruşu aşırtma gol oldu.

    iki maçta da biz sesimiz kısılana kadar bağırıp müthiş zaman geçirdik. maçtan önce son geldiğim maç ordu maçıydı ve efsane maça denk gelmiştim dedim arkadaşlara. maçtan sonra eve gidip orduspor ve akhisar maçlarının özetini arka arkaya izledik.

    bilmiyorum belki ben çok abarttım ama hayatın güzel bir cilvesi oldu benim için. akhisar maçına girerken aklımda hep orduspor maçı vardı. maçtan çıkarken de arkadaşlarla hep bu iki maçın benzerliğini ve bize denk gelmesini konuştuk.

    bir ara kırklara mı karıştım acaba diye düşünmedim değil, çünkü iki maçın da devre arasında dua edip durdum.

    güzel bir hatıra oldu benim için, arena'da her gittiğim maçın böyle souçlanacağını varsayarak ikinci yarıdaki derbilerin tamamına gitmeyi düşünüyorum :(
  • 44
    (bkz: #3754538)

    şu yazdığı yazıdan dolayı asla ceza almaması gereken yazar. insanların ciğeri yandı o felakette. kendisi birebir yaşamış. bu başlığa nasıl tepki verilmesi gerekiyorsa öyle tepki vermiş.

    çok uzun zaman önce özelden kendisi ile bir tartışma yaşamıştık. aslında tartışma da sayılmazdı. bu vesile ile eğer yanlışım olduysa özür dilemek isterim.
  • 23
    (bkz: #3550690)

    çok geçmiş olsun.

    ne diyeceğimi, ne yazacağımı bilmiyorum. anlattıklarını bizlere yaşatanların iki yakası bir araya gelmesin, utanmaz şerefsizler…

    içim yanıyor, deprem anında ikamet adresimde * değil de memleketimde * olduğum için; enkaz altında kalanlara yeterince yardım edemediğimi düşünüyor, suçlu hissediyorum… bu düşünce ne kadar doğru bilmiyorum tabi.

    çok üzgünüm…

    tekrardan geçmiş olsun dileklerimi ilettiğim yazar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın