13
1 milyar 250 milyon tl'ye satılmış ve toki'ye net 475 milyon tl gelir sağlamış arsadır.
ilgili dönemde galatasaray'ın toplam borcunu düşündüğümüzde ne riva ne de florya satılmadan kulübün tüm sorunlarını çözebilecek bir arazi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
keşke arazi için daha farklı koşullarda ticaret yapmak mümkün olsaydı. gyo ve sponsorluk konsorsiyumları kurmak gibi.
2
ali sami yen'in hemen yanındaki ali sami yen arsasının yarısı kadar olan eski tekel likör fabrikası arsasının 2 sene önce yaklaşık 750 milyon tl* satıldığını düşünürsek, ihale sonucunda ihalenin -arsanın manevi değerini de düşünürsek- 1,5 milyar dolara dayanacağını hatta aşabileceğini bile söyleyebiliriz. ki tekel fabrikası satışa çıkarıldığında, kendisinden istanbul'daki en değerli 2 araziden biri olarak bahsediliyordu. diğeri de haliyle ali sami yen'di. kısacası şu anda belki de türkiye'nin en değerli arsası burası ve ihalesi de cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olacak.
buraya kadar her şey normal. şimdi konuyu asıl getirmek istediğimiz yere getirelim. seyrantepe'ye yapılcak stad karşılığında bu araziyi toki'ye devrettiğimizi biliyoruz. ama medyada, sanki devlet galatasaray'a peşkeş çekiyormuş, bedavaya stad yapıyormuş gibi bir hava oluşturuldu. oysa bir kısım galatasaraylı yazar ısrarla galatasaray'ın büyük bir nimetten vazgeçtiğini belirtiyordu bu stad için. ben de bunu hemen hemen her ortamda dile getirmeye çalıştım. şimdi denilecek ki, mecidiyeköydeki arsa zaten galatasaray'a ait değildi, galatasaray kiracıydı. işte burda durum normal kiracı-mal sahibi ilişkisi içinde yürümüyor. sosyal devletin fonksiyonlarından biri teşviklerdir. işte bu stad arazileri de, devletin spora desteği için, spor kulüplerine sembolik bir rakama kiraya verdiği teşviklerdir. ve bu araziler hemen hemen üst kullanım hakkına sahip kulüplerindir. yani kısacası yarın birgün devlet gelip o kulübe, burası benim arazim, ben burayı satacağım, sen git kendine bir arazi al ve kendine stad yap diyemez. fenerbahçe kadıköy'e nasıl yeni bir stad yaptıysa, nasıl beşiktaş dolmabahçe'ye yeni bir stad yapmayı düşünüyorsa, mecidiyeköy'e de galatasaray pek tabii yeni bir stad yapabilirdi. mecidiyeköy'ün istanbul'un en merkezi yeri olduğunu düşünürsek, mecidiyeköy'e yapılacak 50-60 bin kişilik bi kompleks -ki bu kompleksler çok amaçlı olup sadece maç günlerinde kullanılmıyor- şehrin trafiğini alt üst edecekti. bu sebeple galatasaray seyrantepe'ye yapılacak yeni bir stad karşılığında mecidiyeköy'deki araziden ve stadyumdan vazgeçmiş olacaktı. anlaşma sağlandı ve eskiden satışa çıkartıldığında alıcı dahi bulamayan seyrantepe'deki arazi karşılığında ali sami yen arazisi toki'ye devredilmiş oldu.
şimdi devlet bu araziyi ihale ile satışa çıkartıyor. ve cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olacak. kısacası devlet galatasaray'a peşkeş çekmemiş, büyük galatasaray hassasiyetiyle devlete büyük bir arazi bırakmıştır. bu galatasaray'ın, bu işten zararı olduğu, hiç kârı olmadığı anlamına gelmiyor elbette. (karşılaştırmalı analizle bunu yeni stad başlığına da yazarım yakında)
kısacası, bu arsanın zamanla artan değeri, bugün büyük bir değer oluşturmuş, hem devlete hem de galatasaray'a kâr sağlamıştır. pek tabii galatasaray mecidiyeköy'e yeni bir stad yapabilir ve üst kullanım hakkıyla bu stadı kullanabilirdi. bu durumda devletin bu arsadan hiçbir kârı olmazdı. fakat bu durumda devletin bu işten büyük bir kârı olacağı kesin.
kaçak stadyum yapanlar, bağlı oldukları belediyeden peşkeş üzerine peşkeş çekilenler, kısacası peşkeşin ne olduğunu bu ülkeye öğretenler ve onların basındaki yandaşları konuşadursunlar. ama bu konunun böyle olduğunu bilip de susan galatasaraylı yazarlar gözümde korkaktırlar, haindirler.
ihale bitsin, arsa satılsın o zaman göreceğim sizi.
______________
* 750 milyon tl tam doğru olmayabilir ama en son okuduğum haberlerde aklımda kalan rakam buydu. ki en son ihale 600 milyon tl'yi gördüğünde iptal edilmişti ve 3. ihalede satılmıştı diye biliyorum.
