5476
dün divan kurulunda bizim için ‘bunlar öyle bir camia ki’ diyerek kulübün bütün paydaşlarını hedef aldı. kendisini artık biliyoruz, türkiye’nin en büyük taraftar kitlesine sahip kulübüne alenen düşmanlık yapan bir yönetim tarzına koç holding’in müdahil olmaması da bence üzerinde düşünülmesi gereken bi konu.
5477
fenerin sahibidir. söylenene göre verdiği paranın haddi hesabı yok.
bir yere gitmez.
5478
babasının artık yeter diyerek başkanlık işine son verdiği kişi, şahıs. gidiyor oluşu ondan.
5479
1 kere şampiyon olsun 20 yıl gitmez. bakmayın şimfi gidicem demesine, baskıyı kendi üzerinden alıp takıma ve ismail'e yönlendiriyor. başarı olursa zatrn kalır. başarısızlık halinde de başkanın hiçbir şeyde gözü yok 3 aydır gitmek istiyor, süper kadro kurdu ama şampiyon yapamadı ismail, başkası olsa şampiyonduk, ismail gitsin başkan kalsın onun gibisini bulamayız diye feveranlar kopacak daha.
5480
ufukta ekonomik kriz ciddi şekilde büyüyecek gibi duruyor. şu tarihe kadar hiper zenginleri çok da etkilememişti ama krizle yaşanan iki yıl büyük holdinglere dr etmeye başlayacak gibi görünüyor. eğer çekilmeyecekse de bu para saçma durumlari sona erecektir. bence loser bir başkan olarak kalması çok daha iyi bizim açımızdan.
5481
ikinci başkanlık yaptığı dönemde kulübü şike suçlamasına karışmış ve bunların tape kayıtları yayınlanmış. ve hala utanmadan çıkıp insan içine malum camia diye aldı yapıyor. galatasaray ağır taştır, altında kalırsın. sen değil dedenin de gücü yetmez.
5482
düşünün ki bizi kayırılmakla, siyasetin arka bahçesi olmakla itham ederken, kendileri tam da siyasetin yöntemleriyle sahaya çıkıp, sağa sola sataşmak suretiyle gündemi değiştiriyor. değiştiriyorlar ki sponsorluk yoluyla aktarılan milyarlarca liraya rağmen son 3 ayda 3.190 milyar tl artıp yaklaşık 11.5 milyar tl olan borç konuşulmasın.
5483
tüm futbolu ele geçirdikten sonra bırakması çılgınlık olur. bu sene şampiyonluğu satın alırsa(zaten her şey kabak gibi ortada değil mi) önü açık. seri şampiyonluklar getirebilir. adamın resmen 6-7 takımdan garanti 6 puanı var. hakemleri var, federasyonu var, medyası var, troll ordusu var, parası var. efsane olmak varken düzenini neden bozup bir şampiyonlukla yetinsin? çok tehlikeli bir dönemdeyiz.
bu seneki şampiyonluğumuz 3-5 şampiyonluğa bedel olacak. karşı taraf açısından bir başarısızlığın daha maddi yükünü değil koç, tesla şirketi bile çekemez. hem de mevcut düzenlerini bozma şansımız olur. ama tam tersi senaryoda onlar seneye yine 100 puan toplar. avrupa gelirleriyle koç’un yükü biraz olsun hafifler. peki biz kaç puan toplarız? kaç para kazanırız?
5484
kalitesiz başladığı başkanlık hayatına istikrarlı bir şekilde kalitesizliğini artırarak devam eden rakip takım başkanı, ülkenin en büyük holding ailesinin bir üyesi.
fenerbahçe camiasında bana kalırsa psikolojik kırılma kendisinin adaşı olan ali şen zamanında başlamıştır. "herkesle kavga ederek yukarı çıkma" stratejisi, ses yükselterek baskın gelme taktiği ilk onun zamanında başlamıştır. daha sonra bu konularda ülkenin en etkili, bu taktiği en üst perdeden yaşatabilecek olan isim aziz yıldırım kulübün başına geçti ve yıllarca tansiyonu hep yüksek tutarak bu zemini korudu. şimdi ise ali koç bunu devam ettirmeye çalışıyor fakat beceremediği için konu tamamen sahanın dışına kaymış durumda.
sahada en ufak bir başarısı olmadığı için konuyu saptırarak odağı başka yerlere kaydırmayı seçtikleri zaman, algılayamadıkları şey de tam olarak bu, kendi takımları da sahadan uzaklaşıyor. buna camia da eşlik ediyor. kendi kendilerine bir kurtuluş savaşı verdiklerini, düşmanlara karşı mücadele ettiklerini, kimi zaman devletin, kimi zaman tff başkanı olan eski yöneticilerinin, kimi zaman galatasaray'ın, kimi zaman hayali düşmanların (var'daki fetö'cüler), kimi zaman da kendi eski yöneticilerinin/kulüp içi muhalefetin bu kutlu yürüyüşte onlara düşman olduğunu ve onlar olmasaydı zafere ulaşabileceklerini düşünüyorlar.
ali koç kendi kibir dağlarında yaşayan biri. geçen gün kokteyl servis eden garsona yaptıklarından da bunu anlayabilirsiniz. kendisi şımarık, parasıyla kendine anlam kattığını düşünen, herkesin önünde ceketini ilikleyip yere bakarak onu dinlemesi gerektiğini düşünen bir egoya sahip. bu kişisel bir tespittir; olabilir, kendisini, ailesini ve çevresini ilgilendirir. fakat bu egoya fenerbahçe'yi de dahil etmeye başladığı anda sorun başlıyor. fenerbahçe'nin "dünya'nın" en büyük spor kulübü olduğu iddiası ve daha da kötüsü buna inanıyor olması kendi camiasını da zehirleyen bir toksisite doğuruyor.
aslına bakarsanız bunları yazıyor olmamın sebebi fenerbahçe'nin yapısından şikayet etmek değil. bu şekilde devam etsinler, ettikleri sürece sonuç hiçbir zaman değişmeyecek. mağlubiyete ve mağduriyete mahkum bir camia olarak sonsuza kadar devam edebilirler. fakat bu durum farklı çevresel sonuçlar doğuruyor ve bu artık tehlikeli bir hal almaya başladı.
bu yolda kendisine alet ettiği ilk mecra medya oldu. önüne kemik atar gibi para attığı, twitter'da trol olmasına bile katlanılmayacak tiplerin youtube ve televizyon programlarında boy göstererek spor medyasını itle köpekle doldurması diğer camiaların da benzer rakipler üretmesini sağladı. sokak röportajında bile mikrofon uzatılmayacak tiplerin, kamera karşısına geçip nefret, algı ve komplo teorileri saçması bizim gibi kaos seven toplumlarda maalesef yer edindi ve bir yerden sonra neredeyse tamamen buna dönüştü.
maalesef ikinci sonucu ise spor camiası ve kulüplerin bu yolu mübah görüp her hafta her maç her kulüp başkanı tarafından benzer söylemlerin yer edinmesine neden oldu. aynı sezon içerisinde -ki henüz yarısına geldik- bir hakem yumruklandı, bir başkan -karar doğru olmasına rağmen- takımını bir hakem kararı sonrası sahadan çekti. bu gerginlik tırmanmaya başladığı zaman maalesef birbirini besleyen bir yapıda devam eder ve bizde de öyle oluyor. hiçbir kulüp sorunu kendisinde aramıyor. bazı teknik direktörlerin cılız sesleri çıksa da kendi başkanlarının çığırtkanlığı altında eziliyor.
bunlar da bir yere kadar anlaşılabilir olsa da ali koç artık açıktan camiamızı hedef göstermeye, bunlar şöyledir bunlar böyledir gibi aşağılık hallere girmeye başladı. bu dil, bu üslup, bu söylemler artık kendisinin gerçek terbiyesiz yüzünü, zengin imajının sakladığı ahlaksız yapısını gözler önüne seriyor. bu insan halkı açık açık, hiçbir şekilde üstünü kapatmaya bile tenezzül etmeden hedef göstererek halkı kışkırtıyor. ve eminim ki cezasız kalacak bu yaptıkları. nüfuz edebildiği anadolu kulüp başkanlarına da benzer söylemler söyletmeye çalışacak.
maalesef futbol iklimimiz zaten pek iyi değildi fakat artık daha da kavga odaklı bir hal alacağız. sonra çıkıp bu çirkefliği sağa sola fatura ederek çekip gidecek. ha unutmadan, sene sonunda bırakıyorum yalanına da inanan varsa saf duygularına selam olsun.
5485
şu aralar sıklıkla sene sonu başkanlığa devam etmeyi düşünmediğini dile getiren şikeci kulübün başkanı.
"sene sonu bırakacağım" söylemi kendisinin baskı kurduğu tff, hakemler, ligdeki anadolu takımları, medya için "abi az kaldı sıkın dişinizi, görmezden gelin, zaten gidiyorum sene sonu, bana biraz daha sabredin lütfen" mesajı içermektedir.
5486
kendisi hayatımda gördüğüm en büyük totaliter liderlerden biri. en büyük hedefi gerçekler üzerinde bir kontrol sağlayarak tüm fenerbahçe taraftarının zihnine hükmetmek. bunun için tıpkı george orwell'ın 1984 romanındaki gibi aylık divan kurulu adı altından 'nefret söylemi' seansları düzenliyor. kendi taraftarını yalanlar ve asılsız propagandalarla var olmayan kendi gerçeklerine inandırmaya çalışıyor ve onlara hükmetmeye çalışıyor (5 yıldız, 3 temmuz operasyonu, tff bizi sevmiyor, biz spor kulübüyz vs.). nispeten yaptığında başarılı çünkü önünde benzer şekilde milyonları hali hazırda taze peşinden sürüklemiş, yakından tanıdığı bir lider daha var. onu örnek alıyor.
milyonlarca fenerbahçe taraftarı gerçekleri bir anda unutmadı. ali koç, kendi liderliği döneminde yavaş yavaş o kadar çok yalana inandırdı ki taraftarı, şu an kendileri bile gerçeklere uyanamıyorlar. fenerbahçe taraftarı artık galatasarayı bir rakip değil, düşman olarak görüyor. çünkü bir rakibe karşı kenetlenemezsiniz, ama bir düşmana karşı birlik olursunuz. yalanlarına inanç için düşmanlar yaratması gerekiyordu, hala bu çalışmasına devam ediyor. galatasaray, tff, mhk... bunların hepsini düşman gibi gösteriyor.
sezon sonu asla fenerbahçe'den ayrılmayacak. kendisinin vaatlerine benzer vaatleri günümüze kadar çok gördük. totaliter liderlerin en büyük özelliği yakın zamanda bırakacağım vaatleridir. asla bırakmazlar.
umuyorum fenerbahçe taraftarı bir gün uyanır. 2018'den beri derin bir uykudalar.
5487
mustafa ilker coşkun'un 24 aralık fenerbahçe galatasaray maçı'ndaki sessiz kalışı moderatör (düzenliyici) değişken olarak şampiyonluk fonksiyonuna etki etmiş ve kendisine biraz daha kredi kazandırmıştır.
5488
kesinlikle birilerinin projesi olan şahıstır. fetö projesi midir yoksa başka bir şeyin projesi midir bilmem ama ülkeyi kaosa sürüklemek, iç savaş çıkartmak isteyen birilerine hizmet ettiği kesin. göreve geldiğinden beri sürekli galatasaraylıları tahrik edecek, insanları birbirine kırdıracak söylem ve eylemlerde bulunuyor yalı çocuğu.
5489
dursun aydın özbek tarafından fena dalga geçilmiş birey. açıklamaları izliyorum da inanılmaz bir dalga söz konusu. başkan resmen dümdüz etmiş.
5491
fenerbahçe’nin başarısız başkanı.
artık birinin bu kalitesiz şahsa haddini bildirmesi gerekiyor.
kalkıp galatasaray hakkında fetö algısı yapacaksın, kalkıp koca camianın başkanına hakaret edeceksin, koca kulübe hakaretler savuracaksın, baban yaşındaki adama yüreğin yetiyorsa diye saygısızlık yapacaksın ama sana hiçbir şey olmayacak öyle mi?
bu kalitesiz şahıs artık haddini fazlasıyla aştı. başkanlığı hiçbir şekilde bırakmayacağı da açık. artık galatasaray yönetimlerinden en büyük beklentim bu kalitesiz şahısla mücadeledir. bu kalitesiz şahsın futbol üzerinde kurduğu örgütü dağıtacak, bu örgütle mücadele edecek bir yönetim gerekiyor. bunu beceremeyen de ben türkiye’nin en büyük camiasına başkanım demeyecek.
5492
kendisi cumhurbaşkanı’nın yanında eli cebinde dolaşmıştı, hal böyleyken kendisinden büyük dursun başkana yüreğin yetiyorsa demesine şaşırmam.
5493
ne olursa olsun bu sezon şampiyon olamadan gitmelidir arkadaşlar net bir şekilde. şimdi birlik olma zamanı, daha fazla kenetlenelim.
5494
laf atıp atıp cevap verilince gel o zaman televizyona diyen şahıs. şımarıklığın başka boyutu. ve evet maalesef bu adam koç veliahtı. kendisine teşekkür de etmek lazım bize örneklem yoluyla kendi ailesi ve sosyo kültürel çevresinin nasıl olduğunu gösterdiği için. muhtemelen bizim başkan koç ailesi ferdi böyle mi olur? dediğinde biz normal olarak utanmasını bekleriz ancak kendisi ailesini yansıtıyorsa muhtemelen büyük masa etrafında yemek yerken gülerek ya ne olacaktı diyorlardır. kendisi ailesini yansıtmıyorsa da bu entry geçersiz olup başkanın dediği patolojik vaka noktasına dönmemiz gerekiyor.
5497
fetö'nün, dedesi vehbi koç'un evinde kurulduğuna dair bazı iddialar vardır.
5498
ahahahhahahha :) nasıl da kuduruyor. hep aynı terane. tam bir kahvehane pişpirikçisiymiş. her mat oluşunda ‘gel o zaman televizyona’ diye ağlayan yalı çocuğu. eeee yenilen pehlivan güreşe doymazmış.
5499
ailesinin maddi gücü sayesinde şimdiye kadar parayla elde etmek istediği her şeyi elde ettiği için, parayla elde edemeyeceği şeyleri istemesine rağmen elde edemeyince çıldıran patolojik vaka. 6 yılda harcadığı milyon dolarlara rağmen başarısızlık gelince 1959 öncesini gündeme getirmesi, galatasaray spor kulübü kendini muhattap almadıkça canlı yayına çağırması buna en büyük örnek.
5500
ya ben anlamıyorum.bu kadar milletle televizyona çıkmak istiyorsa kulüp başkanlığını bırakıp siyasi parti başkanlığına geçsin. ha bire televizyona gel oraya gel buraya gel. kardeşim bizim işimiz futbol oynamak mı münazara yapmak mı.