1835
doğrusu, uzun ve karanlık aziz yıldırım döneminin ardından ali koç'un göreve gelmesini olumlu bulanlardandım. zira, rekabetini sportif dinamiklerle temellendiren bir fenerbahçe'yi, kendini büyüklük kompleksiyle, fanatizmle, düşmanlıkla, ayak oyunlarıyla, hır gürle, karanlık güç odaklarıyla var etmeye çalışan bir fenerbahçe'ye her zaman tercih ederim.
gel gör ki ali koç'un foyası ortaya çok erken çıktı. kabus gibi bir sezon sonrası, lise eğitimini londra'da, lisansını houston'da, yüksek lisansını harvard'da yapan vehbi koç'un torunu ali koç, hayatında belki de ilk defa yenilgiyi hatta çöküşü yaşadı. başkanlığını yaptığı, sözüm ona yeniden dizayn ettiği fenerbahçe, sabun köpüğü gibi erirken, fenerbahçe taraftarı tütsüler, mumlar, dualar eşliğinde küme düşme hattındaki rakiplerinin maçlarının sonuçlarını beklerken, galatasaray sekiz puan geriden gelerek masaya demir yumruğunu vurdu ve sezonu dubleyle kapattı. bugün ali koç şunu çok iyi biliyor; fenerbahçe sadece şampiyonlukları değil, nesilleri kaybediyor. özellikle son 20–25 yıldır yakaladığımız trend, içeride–dışarıda elde ettiğimiz başarılar türk futbolunda çok şey değiştirdi. bir zamanlar en fazla kupaya, en fazla taraftara sahip olmakla övünenlerin argümanları birer birer yok oldu; kaleleri tek tek düştü. işte bugün özellikle 35 yaş üzeri fenerbahçe taraftarının derinden yaşadığı ve her geçen sene biraz daha şiddetlenen bu sarsıntının temel nedeni budur. kabullenemiyorlar, hazmedemiyorlar.
ali koç'u samimiyetsiz, sahte bir aziz yıldırım'a dönüştüren; serdar ali çelikler'in tabiriyle "kavga edecek, sahada kartlık işler yapacak ama kart görmeyecek" tipler olan emre ve volkan'dan medet umar duruma sokan; kah mhk'ye ve hakemlere, kah federasyona kah futbol kamuoyuna ayar vermeye çalışan kifayetsiz bir muhterise dönüştüren, takımı kümede kalma mücadelesi verirken, galatasaray-rize maçı sonrasi ersun yanal'ı, fenerbahçe yöneticilerini, medyadaki maşaları serdar ali çelikler'i, rıdvan dilmen'i, kankası saadettin saran'nın yamağı barış ertül'ü aynı anda kurarak, kıyamet tablosu çizdiren; serdar ali çelikler, barış ertül gibi tipleri sırf galatasaraylı olduğu için ergin ataman'a saldırtan; hayali 28 şampiyonluğun pr'ını yapmak adına şampiyon olduğumuz gece serdar ali çelikler'e "galatasaray'ın 24. şampiyonluğu kutlu olsun" dedirten, yine barış ertül'e hiç gündemde yokken radyoda 28 şampiyonluk goygoyu yaptıran, fatih terim'in anasının ak sütü gibi helal tazminatını karalamaya çalıştıran da işte bu tükenmişlik duygusudur.
nafile çırpınışlar bunlar ali koç. tarihin akışını değiştiremezsin. lefterler, canlar dönemi çok gerilerde kaldı.
gel gör ki ali koç'un foyası ortaya çok erken çıktı. kabus gibi bir sezon sonrası, lise eğitimini londra'da, lisansını houston'da, yüksek lisansını harvard'da yapan vehbi koç'un torunu ali koç, hayatında belki de ilk defa yenilgiyi hatta çöküşü yaşadı. başkanlığını yaptığı, sözüm ona yeniden dizayn ettiği fenerbahçe, sabun köpüğü gibi erirken, fenerbahçe taraftarı tütsüler, mumlar, dualar eşliğinde küme düşme hattındaki rakiplerinin maçlarının sonuçlarını beklerken, galatasaray sekiz puan geriden gelerek masaya demir yumruğunu vurdu ve sezonu dubleyle kapattı. bugün ali koç şunu çok iyi biliyor; fenerbahçe sadece şampiyonlukları değil, nesilleri kaybediyor. özellikle son 20–25 yıldır yakaladığımız trend, içeride–dışarıda elde ettiğimiz başarılar türk futbolunda çok şey değiştirdi. bir zamanlar en fazla kupaya, en fazla taraftara sahip olmakla övünenlerin argümanları birer birer yok oldu; kaleleri tek tek düştü. işte bugün özellikle 35 yaş üzeri fenerbahçe taraftarının derinden yaşadığı ve her geçen sene biraz daha şiddetlenen bu sarsıntının temel nedeni budur. kabullenemiyorlar, hazmedemiyorlar.
ali koç'u samimiyetsiz, sahte bir aziz yıldırım'a dönüştüren; serdar ali çelikler'in tabiriyle "kavga edecek, sahada kartlık işler yapacak ama kart görmeyecek" tipler olan emre ve volkan'dan medet umar duruma sokan; kah mhk'ye ve hakemlere, kah federasyona kah futbol kamuoyuna ayar vermeye çalışan kifayetsiz bir muhterise dönüştüren, takımı kümede kalma mücadelesi verirken, galatasaray-rize maçı sonrasi ersun yanal'ı, fenerbahçe yöneticilerini, medyadaki maşaları serdar ali çelikler'i, rıdvan dilmen'i, kankası saadettin saran'nın yamağı barış ertül'ü aynı anda kurarak, kıyamet tablosu çizdiren; serdar ali çelikler, barış ertül gibi tipleri sırf galatasaraylı olduğu için ergin ataman'a saldırtan; hayali 28 şampiyonluğun pr'ını yapmak adına şampiyon olduğumuz gece serdar ali çelikler'e "galatasaray'ın 24. şampiyonluğu kutlu olsun" dedirten, yine barış ertül'e hiç gündemde yokken radyoda 28 şampiyonluk goygoyu yaptıran, fatih terim'in anasının ak sütü gibi helal tazminatını karalamaya çalıştıran da işte bu tükenmişlik duygusudur.
nafile çırpınışlar bunlar ali koç. tarihin akışını değiştiremezsin. lefterler, canlar dönemi çok gerilerde kaldı.