alex telles

	Alex Nicolao Telles
	Takım	:	Al-Nassr
	Mevki	:	Sol Bek
	Yaş	:	31
	Boy	:	1.81
	Uyruk	:	Brezilya

• 2701

  süper lig için fazlasıyla yeterli bir bekti ve üstüne koymaya devam ediyordu. bizdeki son maçlarında savunma ve orta açma konusunda kendinde net bi ilerleme vardı. erken sattığımızı düşünüyorum.
• 2702

  bizim ligimizde gelişemeyeceği belli olan oyuncuydu. nice örnekler var bu konuda, sonuncusu ise bruma, adam kiralık gittiği takımda az oynasa bile gelişiyor, bize gelip oynamaya başladıkça geriye gidiyor. yönetimin bu olaylardan ders çıkarması gerekli. ya gelişimini tamamlamış oyuncu alacağız yada genç oyuncuları gelişebilecekleri liglere kiraya vereceğiz. scout sistemi istediği kadar genç yetenek bulsun, adama gram birşey katamayınca ne anlamı oluyor.
• 2703

  solak olduğundan şüphelendiğim, her ikili mücadalede yerde kalan, klube para kazandırmış, carole'e tercih etmeyeceğim doğru zamanda ayrılmış portolu sol bek.
• 2704

  galatasaray'da oynadığı süre içerisinde yaptığı isabetli orta sayısı bir elin parmaklarını geçmeyen futbolcu. ahım şahım bir performansı da yoktu. porto'da kendini geliştirip daha iyi bir takımda oynaması bizdeki performansını muhteşem yapmaz. (bkz: kör ölür badem gözlü olur)
• 2705

  daha gelir gelmez hakkında nedensizce "defans yapmayı bilmiyor" diye bir söylem gelişti. bir maçta her futbolcunun yaptığı kadar hatayı yapınca "aha işte defans bilmiyor bu" diye, yapıştırılan etiket üzerine uyduruldu. eğer üzerinde bu etiket olmadan maçları izlense bu adamın takım için ne kadar faydalı olduğu görülebilirdi.
  
  zıpkın gibi bir sol bekti çünkü tek hamleli değildi. kaçırdığı adamın peşinden koşup topu alma imkanı vardı. hücumda ise fazladan bir hücum oyuncusu gibi opsiyon olabiliyordu. çalımı, pası, beğenilmese de ortası, hatta şutu vardı. bu nedenle rakip defansın kontrol etmesi, engellemesi gereken birden fazla durum ortaya çıkıyordu. böylece telles bizzat asist yapmasa bile rakip defansın dengesini bozabiliyorduk. galatasaray gibi oyunu rakip yarı alana yıkmak isteyen büyük bir takım için işte bu nedenle carole'den daha yararlı olurdu.
  
  mancini transferi olmasa, brezilyalı olmasa, bonservis bedeli 2 milyon düşürülüp maaşına aynı oranda yansıtılsa hakkında daha olumlu bir algı oluşurdu. yazık oldu.
• 2706

  lionel carole oynasın diye bu arkadaşı yedik. daha doğrusu yönetim yedi. gittik potansiyelli adamı portoya bedavaya sattık. muhtemelen 2 3 seneye 30 40 milyon euro'ya gider büyük takımlara.
• 2707

  sanki türkiye'den potansiyelli adamlar her sene 30-40 milyon eurolara satılıyormuş gibi arkasından ağlanan futbolcu.
  
  açın bakın türkiye'den yurtdışına en pahalı transfer neymiş? hayaller peşinde koşuyoruz.
  
  ekleme:
  
  "ekip kur, eğit, pazarla". öyle olmuyor o işler. bir kere senin ligin 5 para etmiyor. yani 1 kulübün bireysel çabasıyla bu iş düzelmez. uefa'yı aldığımızda en tepe dönemdeydik. en iyi futbolcumuz kaça gitti?
  
  neden? çünkü bu iş takımla olmaz. sen neden bir porto, bir ajax, bir dortmund olamazsın biliyor musun? her şeyi bir kenara bırak. futbolu, ligi, sporu filan bırak bunları. sen bir portekiz, bir hollanda, bir almanya değilsin de o yüzden bu işi yapamazsın.
• 2708

  zamanında kar ederek elimizden çıkardık çok şükür.
• 2709

  kendisini almamız 10 sene sürmüştü. yenisini almamiz da bi 10 sene sürer, sonra onu da üçe beşe okuturuz. çünkü biz bu kafayla asla okuttuğumuz kulüpler gibi olamayacağız.
  
  edit: ya sevdiğimin takımında sol bekten bol oyuncu yoktur. satarsın anlarım. 10 sene sürmüş olm almamız bir sol beki. neyine güvenip satıyorsun?
• 2710

  gelecek 2-3 yıl içinde emre çolak'la beraber en büyük pişmanlıklarımızdan biri olacak olan sol bek oyuncusu.
  
  ülkemizde her yıl 30-40 milyon euro'lara oyuncu satılmıyor bu doğru. e biz de onu diyoruz işte amk. kur bir ekip geliştir şu adamları sat o paralara. zaten bu adamların alınma nedeni bu değil mi? portekiz ligi takımları çok mu kaliteli de orada oynayan oyuncular kapışılıyor. adam alıyor potansiyeli sonuna kadar ortaya çıkarıyor öyle satıyor.
  
  biz de burada kendimizi itin götüne sokalım. kardeşim işin esprisi bu, adamı ye-tiş-ti-re-cek-sin. mentör mü tutarsın, yaşam koçu mu, özel hoca mı artık sana kalmış. bu adamları pamuklara sarıp kabiliyetlerini güneş gibi ortaya çıkaracaksın. ha bu maliyetli midir. evet öyledir. ama 1 koyup 10 alacaksan görmeyeceksin o maliyetleri.
  
  kar ederek satmışız da buna da şükürmüş.
  
  emre çolak + alex telles 2 yıl içinde toplam 25-30 milyon €'luk transferler yapacak o zaman da şükredersiniz.
• 2711

  bu adam benim için 3-5 senedir futboldan anlama turnusolu idi.
  
  bu adama işe yaramaz , sıradan diyenler ( bu sözlük dahil ) ortalama, sıradan, bayağı futbol izleyicisi idi.
  
  konu bu adamın 20-30 milyon euro etmesi, 3 asist yapması değil. bu adam büyük takım oyuncusuydu.
  
  çünkü büyük takımlar kapanan savunmalara karşı oynarlar her zaman.
  
  bu takımdaki beklerin oyun kurma özelliğinin olması, orta saha kadar oyun görüşü ve top tekniği olması şarttır.
  
  bu adam hızlı değildi. yardırmazdı. ama oyun kurardı. hamza' lı sezonda bu adam sneijder ve yasin sayesinde şampiyon olduk.
  
  paso sol kanattan oyun kurardık. dan dan dan tek paslarla hem yasin hem sneijder çok efektif oynardı.
  
  yasin aynı yasin. sneijder aynı sneijder. olmayan şey telles. çünkü carole' ün pas oyunuyla oyun kurmayla alakası yok.
  
  bir bek ya hızlı olmalıdır. ya da oyun kurmalıdır. telles ikinci tipti. bizde çok katkı yaptı. yetmedi güzel de para kazandırdı.
  
  riera neden tuttuysa bu adam da o yüzden tuttu bu kadar basit. yok ama bek dediğin illa caner gibi dan dun orta yapacak, gökhan gibi sürekli savunma arkasına koşu yapacak.
  
  hamza rezil olduysa bu adam ve melo gittiğinden oldu. ne defans kaldı ne hücum.
  
  bu takımın en son bilerekyaptığı hücum aksiyonları hamza' nın şampiyon olduğu ikinci yarıdaydı.
  
  hamza da engin bilgisinden yapmadı bunu. sadece yasin telles sneijder' i aynı anda oynatmak onun için büyük şans oldu.
  
  kendisi değerini bilemediğimizden gitmedi. kendi istedi ve gitti. bizim hatamız onun yerini dolduramamak.
  
  carole de iyi onu da gömmek istemiyorum. ama carole ve telles arasında çok bariz oyun kurma becerisi farkı var.
• 2712

  bir daha söylüyorum. kendisini lionel carole ile karşılaştıran.
  futbol denilen spordan, kendini soyutlasın ve bir zahmet izlemesin.
• 2713

  güzel para kazandırarak giden, gidişiyle hiçbir şey kaybetmediğimiz sol bek.
  
  kendisi ayarında bir bek aldık zaten. adı da carole. telles de arkasına kaçırırdı. oyun kurduğunu da görmedim valla. orta açamadığı çok oldu ama oyun kurduğu hiç olmadı.
  
  riera'dan sonra burada çoğumuz riera kadar pas trafiğine katkı sağlamadığını defalarca belirttik. carole kadardı yani. izlemiyoruz diye hayalden şeyler yazmanın alemi yok. carole'un oynadığı kadroyla telles'in oynadığı kadro arasında melo var. rakiplerin leblebi gibi geldiği yerde defansın zaafları daha çok ortaya çıkıyor.
  
  kötü değildi. bonservisinin altında ezildi hep. kar ederek sattık. şu an nasıldır bilemiyorum. çok gelişmiş olabilir, 50-60 milyon edebilir. ancak bu kalsaydı bizde de o parayı edecekti anlamına gelmiyor. zaten porto dedin mi 20 milyon ekliyosun faturaya.
• 2714

  carole kötü oynayınca iyi olduğu sanılan futbolcu. ikisi de orta düzey bekler. porto'ya carole'u ver 30'a satsın, sen telles'i oynat sıçsın. kıstas satış fiyatları değil. porto iyi bir satışçı bu başka bir konudur. sanırsın telles bu takımda oynamadı ya da oynadı döktürüyordu da biz sattık. carole ve telles orta düzey bekler. ikisini de bol bol izledik, izledim. brezilya liginden gelen vs. fransa ikinci liginin en iyi sol beki. ikisi de üstüne koyamadı, bence ikisi de 2.sene sonunda geldiği hallerinden kötü duruma düştü takımımızda.
• 2715

  carole = telles
  
  tek farkları carole'un çok daha ucuza gelmesi.
  
  telles şu an porto'da neler yapıyor bilmiyorum,3 sene sonra dünyanın sayılı sol bekleri arasına girsin isterse nasıl olsa bizde kalsa gelişemeyeceği aşikardı.
• 2716

  tempolu oyuncuydu allah biliyor doğruya doğru, kötü futbolcu değildi. ama bizde bu kadar övülecek aman aman ne yaptı merak ediyorum. savunma desen yok, hücum desen evet çok hareketliydi ama skora katkı durumu ortada. asist ve gol ortalamaları bizde de, inter'de de kötüydü. porto'da ise gayet iyi performans sergiliyor ve yaşı 25 şu an.
  
  tarzı türkiye ve italya liglerine uyum sağlayamadı. büyük ihtimalle ingiltere, fransa ve almanya'da da dikiş tutturamaz. kendisinin oyun stili portekiz, güney amerika ve ispanya'nın ortalama altı takımları için ideal diye düşünüyorum.
• 2717

  gökhan töre'nin donunda gezdirdiği futbolcudur.
• 2718

  carole'den çok üstün olmayan futbolcu.
  
  özellikle savunması carole'den daha iyi değildi ve maliyet olarak çok daha külfetli bir futbolcuydu.
  
  porto'da neler yapıyor bilemiyorum ama inter tarafından bonservisi alınmamıştır. buraya not düşülsün.
• 2719

  2014-2015 şampiyonluğumuzda büyük katkısı olan sol bek. neden mi? çünkü kendisi oyun kurabilen bir bekti tıpkı albert riera gibi ve sneijder-yasin ikilisi ile birlikte ataklarımızın yüzde doksanını sol kulvardan yapıyorduk. ayrıca kendisi eğer takımımıza bir bek oyuncusu alınacaksa bu oyuncunun oyun kurabilen bir bek olması gerektiğinin ispatıdır. malum orta sahamız 3 senedir oyun kuramıyor çünkü!
• 2720

  real madrid'in gelecek sezon planlaması için adı geçen eski sol bekimiz. serbest kalma maddesinin 40 milyon € olduğu söyleniyor. real telles'i alır mı, almak için bu kadar para verir mi, verirse buradaki "sattık da kurtulduk"çular ne yapar bilemiyorum.
  
  tek bildiğim carole'dan daha pahalı olması nedeniyle itin götüne sokulan telles'in, seneye olmasa sonraki sene, real olmasa başka bir elit takıma, 40 olmasa da 25-30'lar civarı bir paraya mutlaka satılacağıdır.
  
  6.5'a alıp aynı paraya sattığımız bu adam için sonraki satıştan da payımız var yanılmıyorsam. oranını bilmiyorum ama söz gelimi 40'a satılırsa 7 milyon € gibi bir paranın da galatasaray'a ödeneceğini söylüyor aynı haber.
• 2721

  galatasaray kariyerinden sonrasında yaptığı/yapacağı iyi şeyler ve olası transferlerin, bizden gönderiliş kararını yanlış kılmayacağını düşündüğüm oyuncu. malesef kötü bir alışkanlık oldu toplumumuzda, insanların sadece ''en son'' hareketlerine göre iyi-kötü olduğuna karar veriyoruz. çok dolu olsam da yine futbol çerçevesinde kalacağım, 20 yıl bize iyiliği olan birini bir büyük kötü hareketiyle ''efsanemiz değildi zaten'' kıvamına getiriyoruz. eminim 10 maç üstüste hat-trick yapan forvet, 11. maç boş kaleye kaçırsın ve puan kaybı yaşansın, ''koyduğumun kazması, futbolcu musun sen lan?'' diyen insan sayısı az olmaz. bu unutkanlık yüzünden de iyice asabileştik, bölünmeye başladık. aynı takıma sevdalı olmamıza rağmen terimspor, sneijderspor vb laf atmalar türedi ve türüyor. genel değerlendirmelerden çok uzağız, anlık tepkiler veriyoruz, anlık olaylara göre notunu kesiyoruz oyuncuların/hocaların/yöneticilerin. bu yüzdendir ki atıyorum x oyuncu iyi maç çıkardığında sözlükte onun başlığında ''söylüyorduk zaten bu adamsız olmaz, haksızlık yapılıyor'' diyenler türüyor, başka günler susuyorlar. tam tersi olduğunda da eleştirenler coşturuyor, savunanlara verip veriştiriyor. bu işin sonu kimseye de yaramıyor açıkası, eleştiren adam resmen o oyuncunun açığını kolluyor, en ufak şeyde biniyor tepesine.
  
  konu başlığına dönecek olursak, telles geldiği devre arasından sezon sonuna kadar iyi görüntü çıkarıp umut verse de, sonraki sezonlarında kötü bir oyun ortaya koydu ve fırsatı yakalanınca da satıldı, bu işin başka detayı yok bence. keza carole da iyi görüntü vermiyor kesinlikle. bir oyuncu bir takımda farklı, öbüründe farklı oyunlar ortaya koyabilir, bir takımda efsane olurken öbüründe kadrodışı kalabilir, bunlar çok çok doğal şeyler ve en büyük kulüplerin de başına geliyor. zaten öbür türlü transfer denen şey olmazdı, bu kadar oyuncu piyasada dönüp dolaşmazdı. telles'in real madrid'e olası transferi üzerinden polemik yaratmaya lüzum göremiyorum hiç. transfer olunca telles'i beğenenler coşacak, yarın öbür gün madrid'de kötü oynayıp kovulursa ne olacak peki, tekrar eleştirenler mi haklı olacak? biz bu olası transferden alacağımız paya bakalım gerisi boş iş.
• 2722

  olası transferinde bizde başarılı olduğunu söylememiz gereken futbolcu.
  sattık kurtulduk tabikide.
  
  şimdi arda barça'ya tranfer oldu. bizdekiyle aynı futbolu mu oynuyor?
  ya da emre çolak ispanyada gayette iyi oynuyor. ispanyaya gitti diye bizde iyi mi oynamış oldu?
  
  edit: izlerken gözlerim acıyordu! dünyanın en iyi sol beklerinden bir tanesiydi nasıl kıymetini bilmedik. oysa galatasaray kariyeri boyunca tam 4 tane isabetli ortası vardı. hiç adam kaçırmazdı arkasına, arkasına adam kaçarsa da suç onun değildi önünde oynayan adamındı.
• 2723

  yerli futbolcular lehine algı dezenformasyonları malesef taraftar üzerinde yabancı futbolculara karşı bir önyargı oluşturuyor. bu önyargı, sadece telles özelinde değil umut bağlanmayan vasat diye nitelendirilen ama aslında takım standartlarının üzerinde kaliteye sahip yabancı transferlerin bile türkiye kariyerlerinde yerli futbolcu karteliyle olan savaşı kaybetmesine neden oluyor.
  
  mesela galatasaray'ın sezon başında gönderdiği oyuncuların performansları:
  
  -telles:1 gol,7 asist
  -dzemaili:5 gol,1 asist
  
  bu da dzemaili'nin italyan basınına yaptığı bir açıklama:
  
  "galatasaray, türkiye'ye gittim. çok zor geçti, zorluklar çekip hatalar yaptım. türkler, türkleri oynatmayı tercih ediyorlardı. yollarına bu şekilde gitmek istediler."
• 2724

  kendisinin satışı tabii ki başarıdır bence. çünkü en azından gelecekte parlayabilme ihtimali olan futbolcuyu sonraki satıştan yüzde ile futbolcu fabrikası ve pazarlamasında dahi olan portoya sattık. bu çok büyük başarıdır. şöyle bakalım. telles aynı gelişimi bizde gösterseydi real bize 40 önerir miydi? bir diğer soru da telles bı gelişimi bizde gösterir miydi?
  
  bu olası transferden de çıkarmamız gereken dersler var tabi. bizde neden gelişemiyor futbolcular?
• 2725

  hakkında yapılan yorumların düzlüğü gözlerimin acımasına sebep olan eski futbolcumuz. :(
  
  yarın öbür gün real madrid'e transfer olursa insanların "aa meğer bizde iyi oynuyormuş" demesi elbette beklenmiyor. ama burada her gün aleyhine konuşan, çöp olduğunu ve bu paraları etmeyeceğini iddia ederek burada dakikada bir tantana yapan yazarlara güzel bir cevap olabilir. ama tabi genelde bu tarz insanlar kaliteleri gereği "ben mi yanlış bakıyordum olaya" diye düşünmezler de bir de üste çıkmaya çalışırlar, haklı olduklarını göstermek için uğraşırlar.
  
  burada savunması kötü diye eleştirilen oyuncu porto'ya gider gitmez taş gibi savunmacı oldu da real madrid'in ilgisini mi çekti? bütün eksiklerini aylar içerisinde kapattı mükemmel bir oyuncu mu oldu? hayır. ama futbolun iyi kötü bilindiği ülkelerde bir oyuncuya bakarken sadece bugün yapıp yapamadıkları değil yarın yapabilecekleri göz önünde tutulur. en basitinden iki kere ayağı kaydı diye yerin dibine sokulup çöp ilan edilmez genç çocuklar.
  
  telles burada daha iyisini yapamadıysa bunda toyluğunun, yepyeni bir ülkeye ve kültüre gelmesinin, avrupa'da ilk kez top oynamasının vs. payı var. ama göz ardı edilen bir faktör de galatasaray futbol takımının genç oyuncu monte edilip bunların gelişimlerini sağlayabilecekleri kalıtsal bir futbol yapısına sahip olmadığıdır. allah aşkına, her sene hoca değiştiren, takıma 10 tane oyuncu alıp, 10 tanesini de gönderen, haliyle de sistemin s'sinin yer almadığı bir kulüpte nasıl genç oyuncu yetişebilir? yetişirse de kendi imkanlarıyla yetişir. sonra bizim taraftar da garibim telles'lere, bruma'lara, emre çolak'lara laf sokuşturup futbolu iyi bildiklerini zannetmeye devam ederler. buradan gider gitmez değere binip iyi oynamaları eminim galatasaray'a kasıtlarındandır. bizi sevmiyorlar o yüzden burada çöpken gidince bir anda yetenekleri ortaya çıkıyor abileri. :(