• 1
    tam adı alejandro gonzález iñárritu olan, 1963 mexico city, meksika doğumlu yönetmen, yapımcı ve senarist. filmleri ve şahsı, birden fazla sayıda ve dalda oscar, bafta, amerikan yönetmenler birliği gibi ödüller almış, hollywood'un en ünlü simalarından birisidir. filmlerinde şahsen özellikle beğendiğim yönleri, farklı kamera açıları ile çekimleri, bununla beraber ışık seçimi ve dram ağırlıklı filmlerindeki duyguyu seyirciye aksettirebilmesindeki mahareti. güney amerika sinemasının en başarılı yönetmenlerindendir. bir diğeri için (bkz: alfonso cuarón)

    ödül aldığı filmleri arasında amores perros (2000), 21 grams (2003), babel (2006), biutiful (2010), birdman (2014) ve the revenant (2015) da vardır.

    2017 yılında da yapımcılığını üstlendiği 'the %1' dizisi yayına girecek.

    aynı zamanda film kültürü ve portföyü inanılmaz geniş ve gelişmiş bir isim. daha önce her tür konudan ve hemen her coğrafyadan film izlediğini belirterek, milano'da katıldığı bir etkinlikte, en beğendiği 15 film listesine yılmaz güney'in yol filmini de dahil eden biri.

    he, şimdi bize ne bu adamdan, sözlük ile bağlantısı nedir diyeceksiniz.

    başta orange firması için yapmış olduğu bu,

    https://www.youtube.com/...i5Wvuu3MCYEU-jKOWP8x

    sonrasında 2010 dünya kupasına özel hazırlanan bu nike reklamının,

    https://www.youtube.com/watch?v=lSggaxXUS8k

    ve 2012 yılındaki londra olimpiyatları için çektiği proctor and gamble'ın reklam filminin yönetmenidir de aynı zamanda.

    https://www.youtube.com/watch?v=pjht4kAgalk
  • 3
    yaklaşık dört seneden beridir üzerine çalıştığı "bir kaçağın gözünden hayat" temalı kompozisyonunu nihayet gerçekleştirmiş bir sanatçı. emmanuel lubezki ile birlikte yaptığı bu çalışması, gerçek mekan ve olaylar arasında gerçekleştirilmiş olup, bir vr kamera ile beraber çekilmiş. yani biraz değil, bayağı gerçekçi olmuş.

    birinci şahıs bakış açısıyla dahil olduğunuz gözlem, üç ayrı odadan oluşan ve bir uçak hangarında sergilenen çalışmada ilk olarak kapalı soğuk bir odaya girip ayaklarınızdakini çıkarmakla başlıyor. özellikle meksika-abd sınırını geçmeye çalışırken yakalananların konulduğu, “las hielaras” olarak adlandırılan soğuk hava depolarında mültecilerin neler yaşadığını bu bölümde anlıyorsunuz. daha büyük bir odada ise yerde kumlar ve occulus rift vizörleri sizi karşılıyor. teçhizatı giydiğinizde sınır devriyesinin ortasında köpekler ve yüzünüze doğrultulmuş silahlar eşliğinde bir baskını yeniden yaşıyorsunuz.

    bir sonraki odada ise ege denizi’nde bir yunan adasına ulaşmış ailenin yaşadıklarını görüyorsunuz. mültecilerin dünyasında yaptığınız tur, filmde yüzlerini gördüğünüz 14 kişinin gerçek yaşam hikayelerini öğrenmenizle bitiyor.

    bu yarı gerçek deneyimin (film demek içimden gelmedi adeta) adı ise 'carne y arena' . dört oscar sahibi biri için elbette ulaşılabilir bir hedef. fakat böylesine bir distopya fazla fantastik kaçmış. bilmiyorum, ya da bana öyle geldi. adam sınırları zorluyor. yakında "ben tanrıyım!" dese "dur lan bir bildiği vardır!" şeklinde bir tepki alacağından eminim. inarritu bu, boş iş yapmaz, boş konuşmaz.

    unutmadan! film tavsiyeleri başlığına yazılıp duruyor. o başlığa gitmeden, buradan bir tavsiye vereyim. bu adamın bütün filmlerini izlemek gerek. film içinde hissi nasıl yaşatıyor, tarifsiz şekilde anlayabiliyorsunuz. özellikleamores perros ve biutiful, öncelikle izlenmesi gereken iki eser. biri gael garcia bernal'in piyasaya giriş, diğeri ise çirkin kral javier bardem'in ustalık eserleridir. hele ki bernal, daha 21 yaşında bu filmdeyken.

    galatasaray sözlükte bomboş futbol sohbetinize kısa bir ara verdik. şimdi tekrar futbolcu, yönetim ve teknik direktör başlıklarında soluğu alabilirsiniz. hayırlı forumlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın