• 127
    galatasaray'ın şu andaki en büyük kabusu ahmet çakır'dır. hamzaoğlu'nun sezon başında transfer yapmamasının ve melo'nun gönderilmesinin en büyük sebebidir kendisi. hamzaoğlu'nu etkisi altına aldığı o kadar açık ki bugün gstv'de savunduğu hususlar tam anlamıyla hamzaoğlu'nun yaptıkları.

    -transferle şampiyon olunmazmış.

    -hamzaoğlu'nun gönderilmesi büyük hataymış. denizli'nin getirilmesini de desteklemiş ve başarılı olacağını iddia etmiş ama sonu kötü olmuş. yine de gönderilmesi yanlışmış.

    -tabi yine sabri'nin avukatlığını yapıyor. sabrilerle şampiyon olurmuşsunuz. yıldızlar bu işin süsüymüş. sabri'nin sezon başından beri sırf ofsayt'ı bozduğu için yediğimiz dört golden, ileri gidip geri dönmediği için yediğimiz üç-dört golden hiç bahsetmiyor.

    -sosyal medyadaki birkaç ....'ın sözü ile karar verilmezmiş. (burada yine yanlış kelime kullanıyor ama yazmayacağım onu) sosyal medya bu yıl galatasaray'a büyük zarar vermiş.

    a.çakır sık sık gstv'ye çıkarılıyor ve gs yönetimi ile td. ve futbolcularını zehirliyor. kendisi maalesef çağdışı bir kafa yapısına sahip. söylediklerinin çoğu yanlış ve gerçeklere aykırı. iki gün önce radyospor'da sabri ugan'ın konuğu iken aynen şunları söyledi. "beşiktaşlılar cüneyt çakır'dan şikayet etmesinler. çünkü sezonun ilk yarısındaki maçta hem ersan'ın atılmaması, hem de üçüncü goldeki faulü unutmasınlar" yani açıkça diyor ki ilk maçta hakem fener'i yaktı, bu maçta da cüneyt'in bjk'yi yakması normaldir.

    şimdi bu kafa yapısına, bu zihniyetteki adama ne diyeceksin. ben söyleyecek bir laf bulamıyorum sadece çağdışı bir kafa diyorum.

    gstv yönetimine sesleniyorum. bu adamın söylediklerini sakın ciddiye almayın, ve onu asla programa çıkarmayın. kitap yazmış, tarihi biliyor. tamam yazdığı kitaplardan bahsetsin, futbol tarihinden bahsetsin ama güncele sakın karışmasın.

    bir de galatasaray taraftarının çılgınca transfer istediğini söylüyor ve bu gerçekdışı beyanı üzerinden sosyal medyada yazan taraftarlara yükleniyor. sayın çakır bak söylüyorum, bir daha tekrar ediyorum, kafan almayabilir ama anlatıncaya kadar söylemeye devam ediyorum.

    galatasaray taraftarı çılgınca transfer istemedi. sadece üç mevkiye nokta transfer istedi. sağ bek, ön libero ve forvet. aç sözlüğün bütün yazarlarını oku, %99'u sadece bu mevkilere nokta transfer istedi. ve ne kadar haklı oldukları ortaya çıktı. hem de sezonun daha onuncu haftasında.

    ayrıca takım her yıl şampiyon mu olmalıymış. olurmuymuş öyle şey. taraftar her yıl bunu istiyormuş.

    sayın çakır, taraftar tabi ki her yıl şampiyonluk ister. ama takımı gereken mücadeleyi verir, yönetim takımın noksan mevkilerine akıllıca transfer yapar ya da altyapıdan gençlerle takviye eder, (sinan gümüş gibi) sonuçta ikinci olur, üçüncü olur hatta 4. olur. taraftar buna asla isyan etmez. taraftarın isyanı bile bile ladesleredir. sağbek oyuncumuz savunma yapmasını bilmiyor, ön savunma hattımız melo varken bile sos veriyordu, melo gittikten sonra tamamen yumoşa döndü yerine adam alınmadı, forvette burak ve umut yetersiz 1. sınıf bir forvet alınsın istedi taraftar alınmadı.

    peki sonuç ne oldu, daha sezonun onuncu haftasında takım şampiyonluk şansını kaybetti, tarihinde ilk defa cl'ye katılan astana'yı istanbul'da yenemedi, a.madrid'e iki maçta da yenildi ve rezil oldu. sonunda da gidip lazio'ya elendi. yani taraftarın söylediği her şey ama her şeyin doğru olduğu ortaya çıktı. sen bunları anlamaktan acizsin diye biz bunları yazmayalım mı?

    transferle şampiyon olunmazmış. şu anda türkiye liginde şampiylnluğa oynayan fener nerdeyse bütün takımı yeniledi, bjk ise geçen yılki kadrosunun ilk onbirine tamı tamına dört futbolcu transfer etti, yetmedi ikinci devre üç transfer daha yaptı. sen bunları nasıl görmezsin. kaldı ki galatasaray taraftarı sadece üç nokta transfer istedi ama hamzaoğlu, sen ve senin gibilerin dolduruşuna gelerek yapmadı.

    hamzaoğlu'nun niasse'yi taraftar yüzünden alamadığı savunması da yanlıştır sayın çakır. öncelikle niasse bu sezonun ilk yarısında bir çıkış yakaladı ve değerini artırdı. niasse iki yıla yakındır l.moskovadaydı neden çıkış yakalayamadı. galatasaray taraftarı hamzaoğlu'nun deyimiyle burak'ı üzmeyecek forvet değil, burak'ı kesecek bir forvet transferi istiyordu. örneğin, gignac, kalıniç, m.gomez. bunda da sonuna kadar haklıydı.

    sonuç olarak sayın çakır, lütfen anlamadığın şeylere karışma. sadece sen değil, futbol yorumcu ve yazarlarından futboldan anlayan kimseyi görmedim. işte denizli hakkındaki görüşleriniz. bu taraftar daha geldiği gün denizli'ye karşı çıktı, hamzaoğlu kötüydü bu daha da kötü dediler ve haklı çıktılar. sen ve senin gibileri ise mozart oldular. (şansal, m.demirkol, tüzemen vs)
  • 128
    (bkz: #1916827)

    yukarıdaki entry belki biraz uzun ama galatasaray'ın son yıllarda kabusu olmuş bazı spor yazar ve yorumcularını deşifre eden bir yazı.

    kimler yüzünden bu yanlışlar yapılıyor, kimler yönetimi ve takımı yanlış yönlendiriyor ahmet çakır'ın şahsında onu anlatıyor. yani galatasaray'ın perde arkasındaki td.lerini, bugün içinde bulunduğumuz durumun gerçek sorumlularını anlatıyor. dolayısıyla önce kimlerden kurtulmamız gerektiğini anlatıyor.
  • 130
    sabri'nin manevi babası.

    ahmet çakır: "sneijder bu işin süsüdür. takımı sahada ileri taşıyan, topu getiren sabri'dir. sabri galatasaray için daha önemlidir"

    ahmet çakır: "sabri'nin aldığı para anasının ak sütü gibi helaldir. o kadar boş konuşuyorlar ki..."

    ahmet çakır: "sabri, sneijder'den daha fazla kazanmalı. bu takımı sabri şampiyon yapar, sneijder değil"

    bu açıklamaları sözleşmesi uzatıldığı için yapmış. sezon içinde sabri'nin yedirdiği gollerden sonra konuşur mu? tabi ki hayır.
  • 132
    geçen yaz da bunu demiş : (bkz: #1776535)

    sezon baslayinca sabri kademe hatalarindan canımızı yakınca mesela kuyt'in 80.dakikada attiği goldeki gibi ya da geçen sene 4-3 yenildigimiz rize macindaki gibi maç sonrasi hiç konusmaz.

    aynen birader sabri sampiyon yapar galatasaray'i o yüzden 2008 yazindan 2012 yazina kadar takimin en büyük yildizlari arda turan, ayhan akman, sabri sarioğlu, servet çetin oldugu sezonlarda sampiyon olduk aynen.

    ulan ne bicim fanboylukmuş be sabri baya iyi sıkıstırıyor sanirim cebine.
  • 134
    fatih terim'in sadece siyaseten ifade ettiği "ben kasaydım sabri'yi göndermezdim" sözüne öyle bir sarılmış ki aman aman.

    fatih terim neyi niçin söylediğini açık etmez. her söylediğini bir denklem içinde konuşur ve yeri geldiğinde o denklemi çözerek kazanç sağlar. sabri son zamanlarda göztepe'de bile ilk onbir yapamıyor ahmet çakır hala sabri güzellemesi yapıyor.

    be ahmet hocam, otuz milyon galatasaray taraftarını egon yüzünden neden karşına alıyorsun ki? neden otuz milyonun midesini bulandırıyorsun ki? hem de hiç değmeyecek bir adam yüzünden.

    sen galatasaray tarihiyle ilgilen saha içine karışma. lütfen...
  • 139
    kendisi prensip olarak hep sorunlarımızı transferle değil, kendi iç bünyemizden gelen çözümlerle çözelim fikrini savunan bir gazeteci olmuştur.

    her zaman doğru olmasa bile malum "bir transfer gelecek tüm sorunlar çözülecek" zihniyetindeki tayfaya güzel bir denge oluşturur.

    şimdi bu yaşlı ve değerli galatasaraylı abimize söylenen saygısız, zaman zaman terbiyesiz cevaplar bu mecrada ne kadar tartışma kültüründen uzaklaştığımızı, kutuplaşma meraklısı olduğumuzu ve ar damarımızın çatladığını gösteriyor. kendimiz gibi düşünmeyeni bulmayaverelim, hemen hakaret, hemen linç. ki bu kendi içimizden birisi, yaşca büyüğümüz.

    utandım burada olmaktan.
  • 140
    beni galatasaraylı yapan gazeteci yazardır. ahmet abi çok sakin, bilgili ve dost canlısı birisidir, onu tanımış olmak da beni çok gururlandırır. aile dostumuz olarak yıllar yıllar önce bana pek çok kitap hediye etmişti. "o bir imparator", "galata sarayı efendileri", "terimizm - bir isyan modeli" gibi pek çok kitap okudum sayesinde küçükken. bu kitaplar sayesinde galatasaray'ı özümsedim, skor taraftarlığını değil gerçek bir galatasaraylı nasıl olunur onu anladım. öncelikle tarihimizi öğrendim. ali sami yen neden başkan oldu, 3 numaralı üyemiz neden boş, galatasaray'ın asıl hedefi neden avrupadır bunları anladım. bunun dışında hagi'nin her maç öncesi yediği yumurtalı pilavdan tutun fatih hocanın popescu'ya o son penaltıyı barça geçmişi sebebi ile rahat kullanabilir diye verdiğini ama popescu'nun aşırı heyecanlı olduğu, aynı maçtan önce 4-4-2 çıkmamız ve arsenalin muhteşem hücum kadrosuna rağmen defansif çıkmayıp galatasaray gibi oynamamız kararının bir ağacın altında hangi konuşmalarla verildiği gibi pek çok konuda bilgi sahibi olma şansına eriştim. anladım ki galatasaraylılık bir yaşam biçimi, bir hayat konseptidir. rakibine saygı duymak, her zaman beyefendi olmak ve hem sahada hem de saha dışında galatasaraylılığı yansıtabilmektir. mücadeleden hiçbiri zaman vazgeçmeyip sonuna kadar devam etmektir. ahmet abiye bana bu kattığı şeyleri için minnettarım, ve iyi ki galatasaraylıyım!
  • 148
    cv'sinde hem radikal spor hem de zaman gazetesi bulunabilen enteresan adam.

    askerlikten sonra dışarıdan lise bitirmiş, yetinmemiş üniversite okunmuş. hayatını yazarak ve okuyarak kazanmış bir garip insandı hakikaten. medyada bugün şaklabanlık seviyesine kadar inmiş olan taraflı yazarlık işlerini, gazeteciliğin prensiplerini paspas yapmadan icra etti yıllar boyu.

    çok büyük galatasaraylıydı. çok büyük gazeteciydi. beraber muhabirlik yaptığı, çömezliğin şanından ötürü işte işe koştuğu arkadaşlarının çoğu medya içinde önemli yerlere geldi. en olduramayanı bir televizyonda spor müdürü falan oldu. bahri "ne diyorsa" havadır bile yıllarca galatasaray televizyonunda müdürlük yaptı.

    o ise bunlara tenezzül etmedi. yazar olarak başladığı kariyerini yazar olarak bitirdi. televizyonda düzenli göründüğü tek programda da kitap tanıtımı yaptı. galatasaray tv'de ve yanılmıyorsam sports tv'de düzenli çıktığı iki program vardı.

    galatasaraylılar ölür galatasaraylılık ölmez lafını hak eden adamlardandı genel hatlarıyla. o eski dönemleri görmüş, o eski tedrisattan geçmiş...

    ruhu şad olsun...
App Store'dan indirin Google Play'den alın