resim
Ali Acun Ilıcalı
Görev:Başkan
Takım:Hull City
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
  • 1077
    galatasaray taraftarı, özellikle galatasaray sözlük tarafından abartılan kişi.

    her gün bir isim için "acun ılıcalı tarafından kesin alınmaya çalışılıyor" diye entryler giriliyor. sözlüğe göre şu an 30-40 kişiyi transfer etmiş olması lazımdı fakat şu ana kadar getirdiği topçu sayısı 3. birine kiralama bedeli olarak 8 milyon euro, diğerinin bonservisine 20 milyon euro verdi.

    suyun karşı tarafından korkmayı azaltalım dostlar.
  • 1085
    --- alıntı ---

    acun ılıcalı: “bize kurulan tuzak var! 'fenerbahçe yüzünden oldu. ali koç yüzünden oldu' deniyor. onları bir geçelim!”

    ahmet çakar: “ali koç’un saha içinden girmesi yanlış. oradan gidersen bir şeyler olacağı belliydi.”

    acun ılıcalı: “nereden gidecekti?”

    ahmet çakar: “dışarıdan çıkacaktı.”

    acun ılıcalı: “yapma ya! dışarıda ne olduğu belli mi? ya dışarıda bıçaklansa. o zaman da statta güvenliği olan yerden çıktı, dışardan gitti diyecektiniz!i

    acun ılıcalı: “bu holiganizim sonrasında suçlu olan taraf biz olacaksak kusura bakmayın yemezler!”

    --- alıntı ---

    nereden girecekti diyor bak nereden girecekti. hala savunuyorlar, hala mağduruz diyorlar, hala biz çok büyüğüyüz herkes bunun farkında kimse bizi çekemiyor diyor. hay sizin olmayan büyüklüğünüzü s…….
  • 1087
    kendisinin fb yönetiminde olması bizim için büyük şans.

    -ali koç’un “yöneticimi gönderir riva’da tokat attırırım” sözüne yanlış dedi, koç’u eleştirdi. ahmet çakar’ın tongasına düştü. içeride kendisine döner bu söz.

    -orta saha konusunu “en iyisi için bekletiyoruz” diyerek taraftarını kandırıyor. bizim yönetici bunu dediğinde yemediği hakaret kalmıyor.

    -kadrosunun geçen seneye göre çok iyi olduğunu düşünüyor, kadro değerinden örnek veriyor. halbuki hala takım fred’in ayağına bakıyor. bir tane fark yaratacak oyuncu alamamış. farkında değil.

    -lille’e karşı çok üstün futbol oynadıklarını zannediyor.

    -ferdi’yi satma meyilli konuşuyor. satıldığı an takımın %30 dinamizm kaybedeceğinin ve yerinin dolmayacağının farkında değil.

    ciddi anlamda bize güven, aklı başında taraftarına korku verdiğini düşünüyorum. ileride başkan falan olursa nisanda turlamalara başlarız.
  • 1090
    ali koç’un medyadaki gücü tutup kamuoyu yaratması için uğur dündar başaramayınca sarildigi yeni oyuncağı. pardon yeni sağ kolu.

    bu işler öyle survivorlar, var misin yok musun’lar, veteranlara emekli futbolculara hali saha turnuvası yaptırmaya benzemiyor. zaten satın aldığı hull city’de kendilerini tekrar championship’e çıkaran üst üste ayin hocası seçilen grant mccann’i kovup şota arveladze gibi ingiliz futbolu ile ne futbolcugunda ne de teknik direktörlük döneminde (2001-2005 yillari arası oynadığı glasgow rangers dönemini disarda tutarsak ki o da ingiltere değil iskoç ligiydi) alakası olmayan birini getirmesiyle vizyonunu belli etmişti. ki bence o hull city işi bile allahyar ve ozan tufan araciligiyla hulle ile fenerbahçe’ye para aklama işiydi ya neyse oralara çok girmeyelim. * **

    edit: sayın acun bey, son olarak kişisel fikrim artık 55 yaşındasınız saçlarınızı boyamaktan vazgeçin. gerçekten çok sahte duruyor. salın kendinizi. hadi kadinlari anlarım ama erkeklerin 50 yasindan sonra saç boyaması yasaklanmalı. ** hadi gray touch neyse de simsiyah boyalı saç artık çökmeye başlamış yüze hiç gitmiyor. neyse konu nereden nereye geldi. uzatmayalım.
  • 1092
    fenerbahçe yönetiminde görev aldığına almışına pişman olduğunu hissettiren medyacı.

    acun öyle veya böyle türkiye’de herkesin bir şekilde hayatına girmiş olan biri. kendisi neyi düşündü bilmiyorum ama ali koç yönetiminin kendisini seven azgın azınlık dışındaki herkesin nasıl midesini bulandırdığını hesap edememiş olacak ki acun’un yaptığı her hareketi bana gönülsüz geliyor.

    kendisinin işi ali başkanı gibi garanti değil. bugün koç’u boykot etmeye kalksanız türkiye’de hayatın içinde olan çoğu alışkanlığınızı değiştirmeniz gerekir. fakat acun’un tek işi ekranda olmak, ekran için üretmek. yapacağı her keskin açıklamanın, her holiganca hareketin kendisine geri dönüşünün nasıl olacağını ve inşa ettiği imajın nasıl etkilendiğini fark etmeye başladığını hissediyorum.

    kendisi bana kalırsa zannetti ki mourinho ile vereceği birkaç poz, gelecek 2 transfere yapacağı katkı ve güllük gülistanlık günlerde yapılmış bir yöneticilikten büyük kar elde ederek çıkacak fakat kazın ayağı öyle değilmiş. hem cl’den elenmek hem de lig başında yaşanan mevzular kaybedecek en çok şeyi olan zengin fenerbahçeli yöneticilerden acun için sezonun uzun olacağını gösterdi. işlerin sarpa sarması ve fb’nin erken olarak sezona havlu atması durumunda şu an canhıraş savunmayı denediği başkanını ilk satacak kişinin kendisi olduğunu görmek mümkün.
  • 1093
    neyi savunduğunu bilmeden "çık konuş" denilince çıkıp bir şeyler atıp tutan televole'de iki hatun göstererek meşhur olmuş medya kişisi.

    ali koç'un 17 ağustos 2024 göztepe fenerbahçe maçında yaptığı gibi ingiltere'de kulüp sahibi olarak sahaya girmesini rica ederim kendisinden.

    merak ettiğim kendisine sonrasında ne yapacakları.

    bir daha herhangi bir maça falan girebilecek mi acaba?
  • 1094
    fenerbahçe'nin "kendi erden timur'umuzu çıkaralım" çalışmasının ürünüdür. tıpkı dzeko'ya şarkı çıkaralım, şimanski'nin gol sevincini fenomen yapalım, kendi okan buruk'umuzu ismail ile yaratalım gibi sayısız başarısız girişimden sadece bir tanesi.

    erden timur, eğitimli, donanımlı, zeki, görgülü ve erdemli biriydi. bunların hiçbiri acun'da yok. adı terörle anılan belirli dini kliklerin yetiştirmesi ve ittirmesiyle geldiği noktayı başarı sayan milyonlardan aldığı güçle bu göreve layık görüldü. ancak her deneme gibi bu da muhtemelen bomboş bir çaba olacak fener için.
  • 1096
    fenerbahçe’nin büyüklüğü felsefesi konusunda rahmetli islam çupi ile yarışır.
    bu nasıl büyüklükse yıllardan beri adı konulamadı.

    anlamlandıramadığınız şey şu.
    insanlar fenerbahçe’ye kayıtsız şartsız düşman değil.
    insanlar, kanun kural tanımaz hareketlerinizden nefret ediyor.
    zenginsiniz diye ayrıcalıkları hak görüyorsunuz.
    binlerce insanı kışkırtarak stadyumun içine giriyorsunuz.
    kuralları kendi lehinize yontmaya çalışıyorsunuz.
    formada 5 yıldız ne alaka allah aşkına?
    bu şekilde hukuki geçerliliği olan karar mı var?
    insanlar bunları görüyor ve bunlardan nefret ediyor hepsi bu.

    yoksa fenerbahçe’ye kim düşman?
    kim nefret ediyor?
    tff yönetimi değişti. yeni kurullar neredeyse silme sizin adamlarınızla doldu. yeni başkanla da barış çubuğu içtiniz.
    siyaset dersen, en çok siyaset yapan sizsiniz.
    görüşmediğiniz parti başkanı kalmadı heralde.
    kulüpler desen,
    kulüpler birliğinden başkanın istifa etti,
    adamlar toplandı nolur gel dedi.
    fenerbahçe’ye düşman olan falan yok.
    insanlar tamamiyle kanun kural tanımaz yapınıza düşman.
  • 1097
    başkanının kurduğu "öyle bir takım kuracağız ki şampiyonluk sözü vermeme gerek kalmayacak." sözü yeni fenerbahçe anlayışının bir mihenk taşı olabilirdi. abartılı cümle, kibirli cümle ama fenerbahçe rasyonel bir denklemde yaşamıyor zaten. fenerbahçe için bu başarı formülü olabilirdi. en azından saha içiyle alakalı bir cümleydi.

    mourinho geldi, lille eşleşmesini izledik. benim değil çoğu fenerlinin ortak görüşü orta saha transferi yapılsaydı fener turu geçebilirdi. kadroya yeterli eklemeler hala yapılmadı. galatasaray kadrosu özel isimler olarak hala fenerbahçe'nin önünde. her ne kadar televizyonlara acun çıkıp 250 milyon euroluk kadromuz var diye göz boyamaya devam etse de işin aslı öyle değil. koca bir sezonu bomboş geçiren cengiz ünder'in 15 milyon euro olan değerini 14 milyon euro'ya düşüren o site aynı bomboşlukta sezon geçiren tete'yi 24 milyon eurodan 10 milyon euroya düşürdü. bu sadece bir örnek. o site en azından türkiye ölçeğinde bir anlam ifade etmiyor artık.

    yeni bir dönem diyorsun, hala eskinin dili kullanılıyor. saha içinde bir takım deniyor, saha dışına taşıyor o takım. mourinho hamlesi ile dikkat çekiyorsun. mourinho'nun tek öğrendiği ve algıladığı şey galatasaray'a yönelik iftira girişimleri. adam çıktı basın toplantısında dedi ki fenerbahçe yönetimi bana hiçbir zaman avrupa'nın öncelik olduğunu hissettirmedi. mourinho gibi biri diyor bunu. transfer yapacağız diyorsun, yapamayınca en iyisi için bekliyoruz diyorsun. en iyisi için şampiyonlar ligi bileti lazımdı. hadi yap yapabiliyorsan.

    fenerbahçe değişmiyor. yönetimi değişmiyor. taraftarı da değişmiyor. o kadar para ve imkan lobi için algı için harcanıyor. en ufak krizde de takım saha dışına taşınıyor. bu takımın başarılı olma şansı elbette var, çünkü galatasaray da yerinde sayıyor. beşiktaş her zamanki gibi günü kurtarmanın peşinde. ama nedir bu kadar zor olan, her şeyi bu kadar zorlaştıran, siyasetçilere kapı kapı gezdiren, ortalığı sürekli geren şey? bir şampiyonluk mu? galatasaray'ı yenebilmek mi? gerçekten vizyonları küçük. vizyon diye gelen acun da rezil olacak bu gidişatla.
  • 1099
    beyaz tv'de katıldığı son programda mersinli kennedy cihangir taklidiliyle beni güldüren bir zamanların kutu programcısı.

    bir ara ahmet çakar'la aralarında şöyle bir diyalog geçecek diye bekledim,

    -eee...
    +ee, sonuç ne?
    -sana soruyorum?
    +sana ben soruyorum?!
    -sen bana niye soruyorsun ki?
    +sen bana niye soruyorsun?
    -soruya soruyla cevap verme!
    +nasıl soruya soruyla verme?!

    adam asla sorulara cevap vermediği gibi kendi yarattığı bir dünyanın içinde gerçeklik algısını kaybetmiş. ona göre insanların fenerbahçe'den nefret etmesinin sebebi çok güçlü olmasıymış! *

    biraz muhakeme yapan birisi aziz yıldırım döneminden bu yana biz istediğimizi alırız, 1'e karşı 17 mantığıyla insanlara tepeden bakan bir zihniyetin neden sevilmediğini kolaylıkla anlamış olması gerekirdi.

    ama anormal karşılamıyorum. bu kadar sportif başarısızlığı * bir şeye temellendirmek gerekiyor. bunun için de taraftarın egosunu okşayacak şekilde, ''biz öyleyiz değil mi, çok güçlüyüz?!'' söylemleriyle kendi matrix evrenlerinde takılıyorlar.
  • 1100
    (ne yazık ki) kadıköy anadolu lisesi mezunudur.

    ben lisedeyken (98-2002 arası) acun firarda'yla yeni yeni ünlü olmaya başlamıştı. en çok konuştuğumuz özelliği de kal gibi ingilizceye aşırı önem veren bir liseden mezun olmasına ve lisansta ingilizce öğretmenliği kazanmasına rağmen programda berbat bir ingilizce konuşmasıydı. hem öğrenciler hem de öğretmenler için bayağı bir "inside joke" kıvamındaydı kendisi o zamanlar. öğretmenler açık açık "bizim okuldan bülent ortaçgil de çıkıyor acun da çıkıyor" diyerek kendimize çekidüzen vermemizi söylerdi.

    arada bir lisenin sene sonu festivaline gelir, öğrencileri güldürmeye çalışır, başaramaz giderdi. sınıfların en arka sıralarında oturan, dersi dinlemeyip soytarılık yapanlara "geleceğin acunu" derdi herkes.

    sonrası tarikatların gücü, yeni türkiye düzeni, falan filan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın