çoğu kişinin düşündüğünün aksine kendisi kulübe profesyonellik katmaktadır ancak bunu kameraların önünde yapması ve konuşması taraftarımıza profesyonel görünmemektedir. ara ara galatasaray'ı siyasete alet etmesi de bunda pay sahibidir.
kendisi, her kulüpte olması gereken yerleşim danışmanıdır
*. transfer edilen oyuncuların eşleriyle, çocuklarıyla, evleriyle vb. tüm her şeyle ilgilenir. oyuncunun ülkeye alışma sürecinde yardımcı olur ve karşılaşabileceği tüm sorunları çözerek oyuncunun tamamen takıma odaklanmasını sağlar. yüksek ihtimal burada okumuştum; jardel'in eşyaları evin kapısından sığmayınca çatıdan sokmuş adam eşyaları.
---
alıntı ---
didier drogba, otobiyografisinde, 2004 yılında kırk dört millyon dolar karşılığında marsilya'dan chelsea'ye transfer olmasını anlatır: "ülke değiştirmiş olmaktan kaynaklanan sorunlarla boğuşuyordum. chelsea bana hiç yardımcı olmadı." kulüpteki hiç kimse, çocuklarına okul bulmakta yardımcı olmazdı. chelsea'nin ev bulma konusunda tek yaptığı, onu bir evi on sekiz milyon dolara satmaya çalışan bir emlakçıyla tanıştırmak olmuştu. drogba ailesi "kızgınlık haftaları"nda bir otelde kalmıştı. bu arada güçlükle ingilizce konuşabilen drogba sokak sokak ev aradı. "chelsea'nin yüksek ücretlerle getirdiği tüm yabancı transferler de az çok aynı tecrübeyi yaşadılar." diye yazıyor drogba, "gallas, makalele, kezman ve geremi ile çoğu zaman bunun geyiğini yapardık. 'sen de hala otelde mi kalıyorsun?' tüm bu endişeleri yaşarken chelsea'ye adapte oluyormuş ya da performansımı arttırıyormuş gibi hissetmiyordum."
---
alıntı ---
çok güncel bir örnek olmasa da hala bu sorunların devam ettiğini düşünüyorum. albayrak, drogba'nın anlattığı sorunlarda olaya dahil oluyor ve oyuncuları rahatlatıyor. bunda da oldukça başarılı. zaten kendisinin yönetimde olduğu her sezon şampiyon olmamız da hoş bir tesadüf olmasa gerek.