abdurrahim albayrak

	Abdurrahim Albayrak
	Görev	:	Asbaşkan
	Takım	:	-
	Yaş	:	70
	Uyruk	:	Türkiye

• 1701

  ünal aysal hakkında pek ağır şeyler söylememesine rağmen bu kadar saldırılmasına anlam veremediğim, eski yöneticimiz. bir futbolcu görmedim ki şu adamı sevmesin. yerlisi yabancısı hepsi adeta tapıyor adama ama nedense bizim elit kesim sevemiyor bir türlü.
  
  aysal konusuna dönersek; şu ana kadar gs kongre üyelerinden, eski yöneticilerden ve başkanlardan bir tanesinin dahi ünal aysal'ı eleştirmediğini görmedim. sözlükte ise kendisi eleştirilemez, eleştirilmesi teklif dahi edilemez moduna sokulmak isteniyor bazı arkadaşlarımızca. ergin ataman'a verdiği sözler bile ortada. keza prandelli'yi getirirken verdiği sözlerde aynı şekilde. bu uçuk sözleri x bir başkan verse bu kadar olağan karşılar mıydınız merak ediyorum? ilk iki yılı gerçek manada mükemmeldi evet, ama bu başarıları sadece ünal aysal'a mal etmek büyük saygısızlıktır. o iki yıllık mükemmel başarı tamamen ekip çalışmasıydı. ontiviero, hajrovic, burdisso gibi bir çok vurgun transfer de ünal aysal döneminde yapıldı.
  
  bunlar düşünülünce albayrak çokta bir şey söylememiş ünal aysal ile ilgili.
• 1702

  dün gece habertürk'te konuşuyordu, fatih terim'in dönme ihtimalini zayıf gördüğünü söyledi. onun dışında kendisi döndüğü zaman felipe melo'yu da takıma kazandıracağını söyledi. üstüne gelecek sene formamızda kullanılacak olan göğüs reklamı ile ilgili olarak da şunları belirtti: eskiden göğüs reklamından iyi paralar kazanıldığını ancak mevcut dönemde sadece bir futbolcunun yıllık kazancına denk gelecek ücretlerle anlaşmalar yapıldığını, bunun çok yetersiz olduğunu belirtip bu sorunu aşmak için bazı şirketlerle gayrı resmi görüşmeler yaptığını, bu şirketlerin dünya çapında şirketler olduğunu ve işi olgunlaştırabilirse dursun özbek ile temasa geçeceğini söyledi. hayali de başkanlıkmış ayrıca. insanlar iyi iş yaptıkları makamda kalmalılar, takımın kol - kanat geren orta yaşlı abisi rolünü senden daha iyi kimse yapamıyor zaten. başkanlığın bünyesine fazla geleceğini bir şekilde idrak etmeli.
• 1703

  umarım bir daha asla galatasaray ile yolu kesişmez. adamın hayali 32 yaşını doldurmuş melo' yu takıma akzandırmakmış. riera da gelsin mi, kavga olayından sonra çok iyi anlaşıyorlardı çünkü?
  
  ya bu ülkede işini bilen, vizyon sahibi, kişilere takılmayıp sistem odaklı çalışabilen bir tane düzgün galatasaraylı yok mu ya!
• 1704

  gazla çalışan bir araba misali yönetilen takımın(bkz: fatih terim) bir diğer azalarak yok olması gereken yönetim şeklidir.akli melekeleri normal çalışan bir bünyenin bu ve benzeri sesleri duymaması en büyük temenni olacaktır.
  
  sayın albayrak sempatik ve sevilen bir isimdir bence de öyledir normalde başkanlık için düşünülmesi dahi garipken günümüzde şahit olduğumuz dursun bakkal seviyesine düşmüş bir makam icin nice benzeri bünyelerde aynı heyecan ve istegi görmekteyiz. bu yüzden kendisinin başkanlık isteğine saygı duymakla beraber nereden nereye geldiğimizi de düşünce vah galatasaray vah! seni ne hale getirmişler demeden de duramıyorum.
• 1705

  habertürk'te bahsi geçen programı izledim. sanırım melo ile ilgili sözleri biraz yanlış anlaşılmış. daha önce bir röportajında söylediği -şimdi içeriğini hatırlamadığım- bazı olumsuz sözleri kamuoyunda melo ile ilişkilendirilmiş. albayrak da bu sözlerin melo'ya yönelik olmadığını belirtmek için melo'yu çok sevdiğini ve eğer yeniden kulüpte görev alırsa melo'yu takıma kazandırmak isteyeceğini söyledi. yani konuşmanın içeriği transfer planlaması değil, melo'yla olan yakın ilişkisiydi.
• 1706

  twitter'da "italya'dan dost olmaz kardesim yaziklar olsun" diye yazmış.
  
  hemen yarın ferrari arabanı benzin döküp yakman lazım, tepkini göstermelisin öyle lafla olmaz.
• 1707

  twitter'da "italya'dan dost olmaz kardesim yaziklar olsun" diye yazmış.
  
  ulan alacaklarından vazgeçen mancini için bile bunu yazmaman lazımdı. yazıklar olsun. kimden dost olur peki sayın hükümet yalakası ?.
• 1708

  kendisine göre türk'ün türk'ten başka dostu da yoktur.
  of yemin ederim kendisinin kafası yoruyor beni.
  
  ek olarak, kendisini savunanları tespit edin. sonra bildiğiniz tahmin yöntemiyle "şunu da savunmuştur" diyerek araştırın. %75 tutturursunuz ya.
• 1709

  yahu arkadaş bir sakin olun ne oluyor yine? çıkarımlar çıkarımlar. olay ne? italya berabere bitirseydi türkiye bir üst tura çıkacaktı. yenildi. çıkamadı. bu adam da sinirlenmiş çok normal değil mi ya? benim bir sürü italyan arkadaşım var, italya'ya, yemeğine, kültürüne, sinemasına, diline, gezmesine bayılıyorum ama o anda ağzımdan hay italya'nın da italyanların da amk çıktı mesela. bu kadar derin analizler kasmayın allah aşkına.
• 1710

  twitter'da "italya'dan dost olmaz kardesim yaziklar olsun" diye yazmış.
  
  cahil söylem işte. fazla şey yapmamak lazım.
• 1711

  el sikiyle, partizanlıkla, eş dost yardımıyla, ankarada tanıdıkla gerdeğe girmeye alışmış insan söylemi.
  
  ne olurdu sanki italya kupayı alacakmış gibi oynasa, irlanda yatsa, belçika saldırsa, isveç kasmasa?
  
  bu adamların spor kafaları bu işte. maçtan önce namaza gidersin, italya da iyi oynar, çıkarsın.
• 1712

  her insanda olduğu gibi kendisininde duyguları vardır. maç sonu sinirden demiştir o lafı bizim gibi.
  bende kan kustum italyanlara sabaha kadar fazla abartmamak lazım. futbolda var bunlar
• 1713

  sanki italya bize dost olma sözü vermiş gibi kendi kendine gelin güvey olan yoğun duyguların tatlı insanı, eski yöneticimiz.
  
  "italya'dan dost olmaz kardesim yaziklar olsun"
  
  hani verdiğin sözler eyy italya? :(
• 1714

  utanmaz adam. italyanla dost olmaz diye açıklama yapmış. 2 gün sonra da mancini'yle ay lav yu hocam diye fotoğraf paylaşır. iyi niyetli ama vasıfsız adamları bu yüzden takımda istemiyoruz işte. böyle düşünüyorsan da yazmıycaksın. tam tersi bir durum olsa italyanlar fatih terim yüzünden elenip böyle yazsa ortalığı yakardınız. ne zaman birilerini, sırf bizden diye hatalı olsa bile korumayı bırakırız belki o zaman bu ülkeden bir şeyler olur.
• 1715

  büyük galatasaray sevdalısı. ama ne yazık ki tam bir türkiye yansıması. eğitimsizlik, cehalet, patavatsızlık, biat. keşke büyüyüp detayları görmeseydik de sadece maç izlerken yanındakileri adeta dövdüğü sempatik haliyle aklımızda kalsaydı. yine de seviyorum bu adamı. samimi, iyi bir adam olduğunu düşündüğümden olsa gerek.
• 1716

  (#2011725)
  kendisini severim ama galatasaray'da her şey kapasite ile olsaydı kendisi yönetici olamazdı.
• 1717

  (bkz: #2011725)
  
  öyledir böyledir ama galatasaray aşığıdır...
  
  galatasaray teknik direktörlüğü öyle tuhaf bir koltuk ki jor kaldıramıyor, hamza hoçamız kaldırıyor. sonra kemikler falan doluyor takıma.
  
  yerli aşığıdır arkadaşlar. derdi galatasaray falan değil. senden fazla galatasaray'ı düşündüğü yok.
• 1718

  galatasaray tarihinin en iyi yöneticilerinden birisi.
  
  seni zamanında eleştiren kafama sıçayım. doğru bir yönetim tarzın yoktu, galatasaray futbol takımı yine çiftlik gibi oluyordu ama en azından başlarında çobanlık yapıyordun. başarı gelsin diye kendini yırtıyordun.
• 1719

  kendisi gibilerine dilenildigi icin bugun bu halde oldugumuz yoneticilerden birisi.
  
  gunu kurtarir.
• 1720

  bilmiyorum ama günü banko kurtarıyorsa gelsin yeniden yöneticiliğe. öbürleri günü de geleceği de batırıyor çünkü.
• 1721

  galatasaray'ı ve galatasaray'ın imajını zerre düşünen bir adam kaybedilmiş fenerbahçe derbisi sonrası telegol mikrofonlarına yok "hagi senden bi maç kazanmanı istedik, onu da yapamadın, faciadır bu." gibisinden ağlamaz. çünkü bilir ki bu camianın imajına zarar verir, alay konusu olur. kendisinin galatasaray sevgisinden şüphem yok, ama yukarıda bahsettiğim olaydaki gibi kendisi akıl ve mantıkla değil de duygularıyla hareket ettiği için, galatasaray imajına zarar verebilecek bir isim. normal şartlarda asla aranması gereken bir yönetici tarzı değildir. ama maalesef sadece bizim iğrenç futbol düzenimizde futbolcularla canım cicim al sana prim muhabbetiyle başarılı olunur.
• 1722

  kendisinden çok da farklı olmayan bir yönetici güruhu ile yönetilmekteyiz. kendisi bir şovmendir. o kadar. yok futbolcularla arası iyiymiş de bilmem ne. olmasın kardeşim. yöneticinin neden futbolcuyla arası iyi olsun? futbolcunun yöneticiyi görmemesi bile lazım zorunda kalmadıkça.
  
  bu tip adamları döndürüp döndürüp baş tacı ettiğimiz için bu haldeyiz zaten.
• 1723

  monşer severlerin sevmediği, türk futbolunda hem saha içinde hem saha dışında etkili olan bir kaç adamdan biri. istanbul aksanıyla türkçe konuşup, havyar-şampanya ikilisiyle brunchlar düzenleseydi yüzyılın yöneticisi falan ilan edilirdi sanırım.
  
  edit: normalde entrylere cevap niteliğinde ikinci bir entry girmem ama, aşağıdaki bazı renkdaş kardeşlerimiz laf çakmaya çalıştığı için açıklılık getireyim. monşer tanımını rte'den değil, yıllar önce yanlış hatırlamıyorsam hıncal'ın bir köşe yazısında yaptığı göndermeyle hatırlıyorum. şampanya ve havyar eşliğinde brunch partileri düzenlemek aşağılayıcı bir tanım değildir. burada anlatılmak istenen bilhassa bizim insanımızda bulunan, görünüşe göre, yaşam tarzına göre, mevkiye ve sınıfa göre insanlara farklı muamele yapılmasıdır.
  
  bunu anlamayıp insanlara ekşi sözlük gibi bir lağım yuvasından türeme bir laf ile çomar yani köpek demek, sözlüğün formatına ne kadar uygun gerçekten merak etmekteyim.
• 1724

  tam bir faziadır.
  
  monşer sözü hayatımızda ne zamandır bu denli etkin, rte'nin ekmeleddin ihsanoğlu'na yönelik monşer hitabından beri. e, demek ki brunch yerine altur'la mitinglere sefer düzenlediği için bu kadar seviliyor abdürrahim bey. okumanın, görgü sahibi olmanın "monşer" sıfatıyla aşağılandığı, havyar yiyip kaliteli şampanya içmenin ayıplanası davranış sayıldığı bir ortamda hiç sevmediğim ve kullanmadığım "çomar" yakıştırması da gayet yerinde demek ki.
• 1725

  benim için dünyanın en güzel fotoğrafını paylaşmış eski yöneticimizdir. hataları, yetersizlikleri vardır ama kötü niyeti yoktur. bunu taraflı tarafsız herkes bilir. başka bir arkadaşın da dediği gibi, geleceği kurtaracağım derken hem günü hem de geleceği karartanlar yerine günü kurtaranlara razıyım ben. yarın çok geç olabilir çünkü.
  
  https://twitter.com/...s/271011827901669376
  
  ben aynı zamanda united taraftarıyım. galatasaray kadar olmasa da onu da seviyoruz işte. ikisinin de efsanesi yanyana gelmiş. ikisinin de bu efsaneleri gittikten sonra bir türlü toparlanamamış. ikisi de her hafta puan kaybedip üzüyor. kaç yıldır yüzümüz gülmedi. bütün hafta bu maçları bekleyip berbat hocaların berbat taktiklerini, oyuncu değişikliklerini görmekten futboldan soğudum. ara ara yukarıdaki fotoğrafa bakıp özlüyorum. vay be. nereden nereye.