1
ne yazık ki ülkemiz tribünlerindeki * nüfusun çoğunluğuna *, derbi maçlarında ise neredeyse tamamına egemen olan, insan ırkından gelen bir anne babanın yavrusu olan et ve kemik yığınlarıdır. o kadar zavallı, aciz ve acınacak durumdadırlar ki hayvani bir içgüdü olarak bu durumu gizlemek adına durmaksızın ağza alınmayacak küfürler sıralamaya başlarlar. sahanın yeşilini veya salonun parkesini gördükleri andan maç bitip de eve gidene, hatta zıbarıp uyuyana kadar küfretmeye devam ederler. kendi takım veya rakip, erkek ya da bayan, hakem veya yönetici ayırt etmezler. solunumları sırasında alarak ziyan ettikleri oksijenle bile doğaya zarar veren bu canlıların tek derdi ağzından çıkan her bir hava molekülüne sığabilecek maksimum hakareti sığdırmaktır. kendisine, anasına, bacısına, babasına veya herhangi bir sevdiğine böyle küfredilse kıyameti koparan bu tipler konu başkalarına, hele sahadakilere gelince pek bir cömerttirler. çünkü onlar sahada tek başına ve çok küçük bir azınlıktır. kalkıp da "ne diyorsun sen" diye cevap veremeyecek, sahayı/salonu terkedemeyecek kadar çaresiz ve savunmasızdırlar. en kaba tabirle işini yaparken, onca hakarete karşı kayıtsız kalmak zorundadırlar.
oksijen ziyan ederek solunum yapan bu canlıların aklına o ana avrat küfrettiklerinin de birer insan evladı olduğu; o küfürleri duyup da üzülecek bir anası, babası, kardeşi, sevdikleri olacağı nedense gelmez. nereden gelebilir ki? o ufacık beyinlerinde düşünme yetisine sahip birkaç doku vardır ki onlar da komplekslerinin, acizliklerinin, başkasına küfrederken aldıkları o garip hazzın etkisiyle körelip gitmiştir.
fenerbahçe stadı yenilendikten sonra tribünlerdeki profilin değiştiği, "taraftar"ların yerini "seyirci"lerin aldığı söylenir durur. hali hazırda inşaatı devam eden ve gündemde olan yeni stadlarda da "seyirci"lerin çoğunlukta olacağı, bir süre sonra da maçların tamamen tiyatro havasında oynanacağı tahmini yapılır. sahada oynanan maç kadar tribünden gelen tezahürat sesinden de keyif alan bendeniz bir zaman öncesine kadar üzülürdüm bu duruma. ama artık üzülmüyorum açıkcası. her maçta dakikalarca küfür dinlemektense varsın tribünlere "sosyete"ler, "seyirciler" doluşsun. yiyeceğini yesin, içeceğini içsin, tüttüreceğini tüttürsün. maç bitince de dağılsın evine gitsin. * * * *
oksijen ziyan ederek solunum yapan bu canlıların aklına o ana avrat küfrettiklerinin de birer insan evladı olduğu; o küfürleri duyup da üzülecek bir anası, babası, kardeşi, sevdikleri olacağı nedense gelmez. nereden gelebilir ki? o ufacık beyinlerinde düşünme yetisine sahip birkaç doku vardır ki onlar da komplekslerinin, acizliklerinin, başkasına küfrederken aldıkları o garip hazzın etkisiyle körelip gitmiştir.
fenerbahçe stadı yenilendikten sonra tribünlerdeki profilin değiştiği, "taraftar"ların yerini "seyirci"lerin aldığı söylenir durur. hali hazırda inşaatı devam eden ve gündemde olan yeni stadlarda da "seyirci"lerin çoğunlukta olacağı, bir süre sonra da maçların tamamen tiyatro havasında oynanacağı tahmini yapılır. sahada oynanan maç kadar tribünden gelen tezahürat sesinden de keyif alan bendeniz bir zaman öncesine kadar üzülürdüm bu duruma. ama artık üzülmüyorum açıkcası. her maçta dakikalarca küfür dinlemektense varsın tribünlere "sosyete"ler, "seyirciler" doluşsun. yiyeceğini yesin, içeceğini içsin, tüttüreceğini tüttürsün. maç bitince de dağılsın evine gitsin. * * * *