• 1
    2015-2016 sezonu galatasarayının en büyük problemlerinden biridir. özellikle orta saha ve hücum alanında gözlenen, bir büyük takımda olmaması gereken kadar kötü olan oyundur.

    podolski ve sneijder ne kadar usta ayaklar olsa da top rakipteyken verimi minimum olan oyuncular.

    topsuz oyun umut'un belki de en verimli olduğu oyun, zira tam beceremese de yaptığı presle zaman zaman top kazanmamızı sağlıyor.

    yasin ve oynadığı dönemde burak rakibi karşılama ve ikili mücadele anlamında başarısız oldukları gibi bolca faul yapmaya da teşne oyuncular.

    selçuk oyun kurma ve pas isabeti konusunda usta olsa da sneijder ve podolski gibi top rakipteyken faydasız bir oyuncu. hatta bizim ligde aynı mevkideki oyuncular içinde sonlarda yer alır. top kapma, rakibi bozma, alan kapama gibi konularda kötü. kötü olduğunu bildiği için de çoğu zaman kaçak güreşiyor. yanında melo, engin, elmander gibi sürekli mücadele edecek, kendisiyle beraber koşacak oyuncular ister. şu anda ise tam tersine selçuk gibi top rakipteyken verimsiz en az 3 oyuncuyla oynuyor oluyoruz.

    donk, bilal gibi isimler de bu konuda vasat. bu işi mevcut kadroda yapabilecek en uygun isimlerden biri sabri. önde sabri gibi basan 2-3 oyuncu olduğunda sahada her şey değişir.

    eğer rakipten topu hızlıca kazanamıyorsanız topla oynama oranınızın %60 olması hiç önemli değildir. beşiktaş ve fenerbahçe'nin büyük farkla ilk 2 sırada olması tesadüf değil. zira bu iki takım da topu rakipten kazanma konusunda ligin en iyi iki takımı. "en iyi savunma hücumdur" lafının orijinali aslında "en iyi savunma doğru prestir" olmalı. rakibe top vermiyorsun, hücum devamlılığını sağlıyorsun ve en yeteneksiz oyuncun bile eninde sonunda o golü atıyor. umut'un eskiden bu kadar kötü olmaması biraz da bununla alakalı bence.
  • 3
    herhalde futboldaki en değerli hadise. maç 90 dakika, topun oyunda kalma süresi avrupada 60 dakikaları zorlarken bizde 50 dakikalar civarında. bir oyuncunun ayağında en fazla top 4 hadi bilemedim 5 dakika kalıyor. bazı ekstrem örnekler var topu ayağında çok tutan onlarda anca 7, 8 dakika ayağında top tutuyor. bu durumda kalite ile korelasyon halinde olan bir durum değil. örneğin bir maçta sniejder 3-4 dakika civarı topla temas etmişken, emre çolk 7 dakika civarı topla haşır neşir olmuştu.

    neyse konumuza dönelim.

    bizim ülkede topsuz oyun hep defans ile ve pozisyon sadakati ile açıklanıyor. yanlış! diyelim bir oyuncu 4 dakika civarı topu ayağında tutuyorsa geri kalan 45-55 dakikada ne yaptığıdır topsuz oyun. defansta buna dahil, top istemekte, koşuda vs... bu sebepten highlight videoları yanıltıcı. hem sadece verimli işi gösterir hem de sadece topu gösterir. bir oyuncu ile alakalı ölçme değerlendirme yapacaksak tabiki de topla yapabildiklerine bakmamız gerek. en sonunda temel malzeme top ancak top onda değilken hatta top ona göre en uzaktaki şeyken neler yapıyor ona bakmak zorundayız. yani topsuz oyuna bakmayınca kör bir şekilde değerlendirme yapıyoruz aslında.
  • 5
    19/20 sezonunda galatasaray'da neredeyse olmayan olay. burada topsuz oyundan kastim top galatasarayli bir oyuncunun ayagindayken diger galatasarayli oyuncularin pas almak icin bos alanlara hareketlenmesi, kendisini bosa cikarmasi durumu.

    iyi oturmus bir futbol takiminda top takimdan bir futbolcunun ayagindayken diger oyuncular kendini bosa cikarip pas alternatifi olusturur.

    galatasaray'da ise bu durum soyle isliyor; top bir galatasaraylinin ayagindayken diger topcular yerinde sabit bir sekilde durup, ayaginda top olan oyuncunun ne yapacagini izliyorlar. kimse pas almaya gelmiyor, sorumululuk almiyor, tabiri caizse saklaniyor. en sonunda top bostaki tek isim olan muslera'ya donuyor. muslera da uzun atiyor. hep ayni senaryo. mariano bir pozisyonda cildirdi hatta luyindama pas almak icin yaklasmayinca.

    savunma arkasi kosumuz da yok denecek kadar az. ustelik falcao gibi bir oyuncun olmasina ragmen. babel de butun toplari sirti rakip kaleye donuk sekilde, bir donemin amrabat'i gibi kic dayama yontemiyle isteyince ve kimse bosa hareketlenmeyince oyun sikisiyor.

    hocam gozunu seveyin topsuz oyun calistir su takimi :(

    (bkz: 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 9
    önemini 10 yıldır kavrayamadığımız oyun ögesi. oliveira, mertens, kerem, yunus... hepsi topla oynamayı seven oyuncular. transfer için gündemdeki isimler de bize topsuz oyunda o hareketliliği sağlayacak isimler değil.

    midstjö ve berkan o yüzden bu sene bizim için çok değerli.

    kanatta veya forvette de kuyt veya elmander ekolünden rakibi yıpratacak-şaşırtacak, koşularıyla alan yaratacak-boşaltacak isimlere ihtiyacımız var. mevcut takımızda bu role en uygun ismi oğulcan çağlayan olarak görüyorum ama yeterliliği ile ilgili soru işaretleri var tabii ki.

    (bkz: raumdeuter)
    (bkz: thomas müller)
    (bkz: dirk kuyt)

    hatta zorlarsanız

    (bkz: cyle larin)
  • 10
    okan buruk yönetiminde galatasaray futbol takımı tarafından kusursuz uygulanan oyundur.

    23 ekim 2022 galatasaray alanyaspor maçında ali palabıyık'ın hatalı kararına kadar çok etkili bir başlangıç yapmıştık. 12 kasım 2022 istanbul başakşehir galatasaray maçı ve 8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı ile kusursuz bir şekilde uyguladık.

    şimdi sırada toplu oyunu, kapanan savunmaları açma konusunda kendimizi geliştirmeliyiz. sağlıklı bir mauro icardi bu konuda bize oldukça yardımcı olacaktır.
  • 12
    galatasaray'ın torreira'nın yanına hasretle beklediği orta sahada bulunması gereken olmazsa olmaz özelliktir.

    basında çıkan, çıkması muhtemel isimleri hep bu pencereden yorumlayacağım. bu kadar eforlu ve yorucu bir taktiğe sahipken alınan topçunun top cambazı olması, aşırı teknik olması, "ritmini bulursa uçurur, kaçırır" diye gazlanması hiç umurumda değil açıkçası.

    1- fizik kalitesi var mı? (koşu mesafesi, ikili mücadele kazanma oranı vs.)
    2- topsuz oyunda iyi mi?

    bu iki kıstasa sahip olmayan hiçbir profesyonel futbolcu mevcut kadromuza adım dahi atmamalı. top cambazına, yıldız topçuya doyduk. generalden de bıktık. mümkünse asker, sadece asker istiyoruz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın