*

  • 1
    başlıklarda aradım ama bulamadım.

    öncelikle nedir bu birlik derseniz, sizi şuraya alalım. (bkz: türkiye bankalar birliği)

    31 aralık 2019 tarihinde galatasaray için yürürlüğe giren ve aktifbank, denizbank ve ziraat bankası'ndan oluşan konsorsiyum ile anlaşılarak 2 yılı anapara ödemesiz, 5 yıl vadeli ve 1.1 milyar tl tutarındaki borç yapılandırma anlaşmasıdır. kap'a baktım ancak detaylı bir şey bulamadığımdan divan toplantısında açıklanan detaylara göre:

    - 250 milyon tl kadar bir nakit girişi oluyor. bu da 850 milyon tl kadar kredinin yapılandığını gösteriyor bize.
    - galatasaray'ın geçmişteki dövizle olan borçları (ki 31 aralık 2019 tarihinde euro 6,6506, usd 5,9402 iken şu anda 8,7 ile 7,4 civarı kurlar; %30-33 civarında bir avantaj söz konusu) dövizden tl'ye çevriliyor yine bu anlaşma kapsamında. anlaşmanın en mantıklı kısımlarından birisi burası.
    - faiz yükünün %30'lardan %13'lere düşüldüğünden bahsediliyor. bu da iyi bir durum ancak tam da anlatıldığı gibi değil. 31 mayıs 2020 bağımsız denetim raporuna baktığımızda uzun vadeli 1.2 milyar tl'lik bir kredi görünüyor. detay olmamakla birlikte bu kredinin yapılandırma kredisi olduğunu tahmin ediyorum. kredinin maliyeti tüfe+%5. sanıyorum akp'nin ülkedeki çalışan kesimi süründürmek adına yayınladığı yalan beyanlarının süreceğine inanıp, tüfe'nin %11-13 kalacağını varsayıp %17-18'lik maliyetlere anlaşılmış görünüyor. çok düşük maliyetli olmamakla beraber kötünün iyisi yorumu yapabiliriz. eğer önümüzdeki 4-5 yıl tüfe'nin düşeceğine inanan varsa bu maliyetlerin daha düşük olacağını düşünebilir ancak benim öyle bir inancım yok, tüfe zaten halihazırda en az %25-28'lerde çıkmalı, hepimiz yaşıyor ve hissediyoruz. ancak dikkatimi çeken şey geçmişte euro kredilerin bir kısmını %17,5 ile %39 arası maliyetle çekilmiş olması. euribor'un uzun zamandır "-" olduğu zamanlarda bu inanılmaz bir maliyet, nasıl bu kadar pahalı kredi kullanılıyor bilemiyorum. büyük ihtimal takımın kredi geçmişi çok kötü anlayabiliyorum ama yine de maliyeti bana çok geldi.

    kredi şartları ise;
    - anaparanın 3. yıl faiz artı yüzde 5'i, 4. yıl faiz artı yüzde 15'i; 5. yıl ise faiz artı yüzde 80'i ödenecek,
    - ilk 2 yılda 400 milyon tl faiz ödemesi yapılacak. ödemeler, 6 ayda bir gerçekleştirilecek,
    - sarı kırmızılı kulübün bütün gelirleri, anlaşma yapılan 3 bankanın havuzuna aktarılacak,
    - bankalar, 6 ayda bir 100 milyon tl faiz, futbolcu ve personel ödemelerini havuzdan karşılayacak,
    - kulüp ekstra bir yatırım ya da ödeme yapmak istediği zaman 3 bankadan onay alacaktır şeklinde olmuş.

    3. madde ile banka 2. maddede bütün gelirlerini aldığından, ödemeleri de kendi kendine yapıyor gibi düşünebiliriz. yani galatasaray'ın bütün gelirlerini alıyor, gidiyor kendine 100 m tl ödeme yapıyor, üstüne de futbolcu ve personel maaşlarını da aldığı gelirlerden ödüyor.

    şimdi bu aşamada kabaca bir hesapla galatasaray 2020 ve 2021 yılında haziran ve aralıkta 100'er milyon tl faiz ödemesi yapacak. 2022 yılına gelindiğinde 55 milyon tl anapara ödemesi ile beraber faizin eşit taksitlendirildiği bir dünyada 200 milyon tl faiz ödemesi gerçekleştirecek. 2023'te 165 milyon anapara ödemesi ve 200 milyon tl faiz, 2024'te ise 880 milyon tl anapara ve 200 milyon tl faiz ödenecek. yani ödemeler;

    2020 - 200 milyon tl
    2021 - 200 milyon tl
    2022 - 255 milyon tl
    2023 - 365 milyon tl
    2024 - 1.080 milyar tl olmak üzere toplamda 2.1 milyar tl olacak.

    şimdi zurnanın zırt dediği yere geliyoruz; tfrs hazırlanmış ve bağımsız denetimden geçmiş 31 mayıs 2020 finansal tablolarına göre galatasaray sportif aş şirketi ve iştirakleri 1 yıl içinde nette faaliyetten 62 milyon tl nakit üretiyor. yani dükkanı açtınız, aldınız sattınız her işi yaptınız, 1 sene sonunda elinizde 62 milyon tl faaliyetten nakit yaratmış oldunuz. tek başına gösterge olmamakla birlikte önemli bir şirket performans indikatörüdür. zaten sonda linkini vereceğim finansal tablo incelenirse not 2.8'de şirket gelecek yıl için 60 milyon tl civarı faaliyetten para elde edeceğini projekte etmiş. bu kısımda denetçi/finansçı olarak araya girmem lazım, bu tahminler kesinlikle şişirilen tahminlerdir; %10-15 düşün siz bu faaliyet karından.

    basit bir ebitda hesabı yapılırsa şirket'in ebitdası 150 milyon tl görünüyor. ebitda yine tek başına gösterge olmamakla beraber önemli bir göstergedir. şirketin esas faaliyetlerinden elde ettiği nakit miktarı anlamına da gelir. 204 milyon tl'lik uefa gelirleri hesaba katılarak çıkan bu 150 milyon tl fark ettiğiniz üzere galatasaray'ın bu anlaşmadaki 1 yıllık faiz yükümlülüğünü dahi karşılamamaktadır.

    yine tek başına olmamakla birlikte bir başka gösterge olarak cari oran, yani şirketin 1 yıldan kısa vadeli alacaklarının 1 yıldan kısa vadeli borçlarını karşılama oranı (olması gereken en az 1'dir) 0,33 görünüyor ve bu şirketin aslında ciddi bir likidite probleminde olduğunu da bize gösteriyor.

    geliyoruz kar kısmına; şirket esas faaliyetlerinden 35 milyon tl kar ederken üstüne finansman gideri (faiz, kur farkı vs.) binince 46 milyon tl zarar ile kapatıyor. 2020 yılı gelirlerine bakınca da 204 milyon tl gibi gelirin %25'ini kapsayan bir uefa gelirleri var. 2020-2021 yılında da bu gelirlerden ciddi oranda yoksun olacağımızı belirtmek isterim. yani seneye belki de faaliyetlerden negatif 140 milyon tl nakit yaratacağız. bu da ya kredi ile ya da sabit kıymet, oyuncu satışıyla ve maaşların düşürülmesi ile kapanabilecek bir fark ki burada covid-19 etkisini neredeyse gözardı ettiğimi görebilirsiniz. yani maaş bütçesinin en az 20-25 milyon euro kadar düşürülmesi gerekiyor ki finansal anlamda geçen seneye yakın bir sene geçirelim. bunu söylerken şunu da unutmamak lazım, geçen seneye yakın bir sene demek önümüzdeki sene olan borçlarımızı aslında yine ödeyemiyoruz demek.

    galatasaray'ın 2020-2021 sezonu da ağır şartlar altında geçmeyecek belki ancak 2022 yılından itibaren çok ciddi ödeme sıkıntısı çekeceğini görmek için müneccim olmaya gerek yok. özellikle 2023 yılında ödenecek olan 365 milyon tl ile 2024 yılındaki devasa 1 milyar tl çok ciddi sıkıntı yaratacaktır. burada tek olumlu eklenebilecek şey, galatasaray'ın her sene şampiyonlar ligi'ne katılması ile beraber döviz ve enflasyon etkisinin gelirleri çok büyüteceği ve ödenebilirliğin arttırılabileceği senaryosudur. yine de uçurumun kolay kolay kapanacağını düşünmüyorum.

    galatasaray'ın bankalar birliği ile anlaşmasını anlayabiliyorum, dövizin tl'ye dönmesini aşırı mantıklı buluyorum ancak bu ödeme planı 10 yıl ve fazlasına uzatılmazsa ya da bir şekilde şampiyonlar ligi gediklisi olunmazsa, ya da çok ciddi küçülünmezse takımın bu borcun altından kalkma ihtimali 0'dır. fenerbahçe yönetiminin bu anlamda mantıklı işler yaptığını düşünüyorum.

    eğer bu süreçte akıllı davranılmazsa sonumuz türk telekom gibi olur, bankalar birliği bir yönetici atar. satışın önü açılır.

    son olarak bir türk vatandaşı olarak şunu belirtmeden geçemeyeceğim. bir devlet bankasının kulüplere ya da piyasaya, karşı tarafın ödeme durumu çok da sorgulanmadan, tepeden talimatla ucuz faizli kredi verip fonlaması beni aşırı rahatsız ediyor. bu fonlamanın dönüp dolaşıp vatandaştan toplanan vergilerle karşılandığı ve sıradan vatandaşa enflasyon ile birlikte vergi artışı olarak yansıdığı aşikar.

    aşağıda finansal tablo linkini paylaşıyorum;

    https://galatasaray.blob.core.windows.net/...li-Mali-Tablolar.pdf

    edit: bu arada şunu da eklemeden edemeyeceğim, yapılan bu anlaşma ile başkanımız mustafa cengiz ve abdurrahim albayrak şahısları adına verdikleri 175,5 milyon tl kefaletten kurtulmuştur. ancak yine bakınca kulübün hisselerinde 640 milyon tl hisse rehni, 322 milyon tl ipotek, ve kredinin tamamına karşılık olduğu belli olan 2.1 milyar tl'lik bütün gelirleri, isim hakkı ve pos olmak üzere 3 kalemin üzerinde de temlik bulunmaktadır.

    imla, ekleme, düşük cümle düzeltmesi vs.
  • 2
    akp hukumetinin ulkenin her kilcal damarina sizma niyeti oldugu icin bu yapilan borclandirma yapilanmasi benim gozumde tamamen futbol kluplerini ele gecirmek icin yapilan bir hamle olarak gorunuyor.

    her ne kadar kisa vadede bizim isimize gelecek gibi gorunse de, kisitli finans bilgimle soyleyebilirim ki, en onemli prensip olarak surdurulurebilir bir yapilandirma olmayacak bu yani uzun vadede klubun ya satilmasi ya da cok kuculmesi cok muhtemel, bu durumdan en karli cikacaklar ise sirket seklinde kurulan basaksehir / kasimpasa gibi klupler. bu kluplerin iktidara yakin olmasi sasirtir mi? asla.

    galatasaray yonetiminin bu seneyi degil, klubun 100 yillik gecmisi ve gelecegini dusunerek dusunmesi gereken sizma niyeti.
  • 3
    medyada ve taraftarlar arasında net anlaşılmayan bir durum var.
    evet 5. yıl sonunda 800 milyon tl’lik bir ödeme yapacağız ama bize zaten o dönemlerde riva’dan en az 600 milyon tl daha gelecek.
    yapılacak sermaye artışı ile kalan banka borcu tamamen kapatılabilir.
    yani bizim ödeyeceğimiz paranın bir karşılığı mevcut.
    ki daha geri aldığımız florya duruyor.
    yeter ki görevde olacak yönetimler mali
    disipline sıkı sıkı uysun.
  • 5
    son yapılan güncelleme eğer gerçek ise sonunda ödenebilir olan ve mantıklı noktaya gelmiş anlaşmadır. (bkz: #2953542) entryimde bahsettiğim üzere vadesi 10 yıl olmadan ödenebilirliği olmayan bir kredi idi. haberlere göre damadın talimatıyla 2 yılı ödemesiz 12 yıllık krediye çevrilmiş, yine başlığın ilk entrysinde bahsettiğim üzere faiz oranları %17-18'lerden %8'e çekilmiş. bugün x şirketi olarak ticari kredi çekmek isterseniz oranlar %20 civarında. üzerine de 250 m tl'lik ek kredi lineı açılmış.

    beğenin ya da beğenmeyin bu anlaşmanın mimarından biri fenerbahçedir. mustafa cengiz başkana kalsa 5 yıllık anlaşma verdiği temlikler kalktığı sürece mantıklı bir anlaşmaydı.

    tekrar belirtmem gerekir ki uçuşa geçtiğimiz başkanlık sisteminde tek adamı ve saray çevresinden yetkili 2-3 kişiyi ikna ettiğiniz müddetçe sıradan ülke vatandaşının ve ülkenin istikbalinin ciddi zararına da olsa böyle ballı anlaşmaları halledebilirsiniz. abd federal hükümeti ya da rusya da bu sistemi gayet iyi bilip işletmektedir.

    sevinebiliriz takımlar kurtuldu diye ancak şunu unutmayın ki bu finansal yönetim ile takımlar ya batmaya ya da vatandaşların vergileriyle kurtarılmaya mahkumlar ki tahmin edeceğimiz üzere kulüplerde vatandaşın verdiği vergiler aracılığıyla şahıslara servet transferi yapılmaktadır.

    devletin baskısıyla gerçekleşen yıllık %12 faiz farkı sonuç olarak senin benim cebimden karşılanmakta ve enflasyona etki etmektedir. bugün neden bir araçta %227 vergi var, neden benzin alırken %80’lerde vergi ödemek zorundayım, neden ötv beyaz eşyada dahil var, lüks müdür bu beyaz eşya, neden her üründe fahiş gümrük vergileri var, bu market ne kadar pahalı adım atsak 100 lira ödüyoruz sorularının (sorulardan apayrı uzun bir liste yapabilirim) cevaplarından biri de burada gizlidir. umuyorum bir gün daha bilinçli bir halk olduğumuzu görebileceğim.

    link: https://www.cumhuriyet.com.tr/...la-cikariyor-1763858
  • 6
    2020-2021 sezonu sonunda ffp denilen illetten kurtulacağız diye sevinirken sevincimizi kursağımızda bırakan yapılanma. takımımızın bankalar birliği ile yaptığı borç yapılanması yenilendi. eski haliyle bazı sıkıntıları olan antlaşmayı daha uzun bir sürece yaymayı başarmışlar. dikkat çeken kısımsa; 2021-2022'de gelirlerimizden %25'ini faize, 2022-2023'ten itibaren ise gelirlerimizden %50'sini borç ödemeye ayıracağız hatta yeterince bir meblağ ayrılamaz ise %75'iyle borç ödeyeceğiz, terim'in neden bir an önce sözleşmesi sona eren yerlilerden takım iskeleti kurmak istediği belli oluyor. birkaç yıl içinde bonservis ödeyip transfer yapma ihtimalimiz daha da düşecek.

    galatasaray'ın bankalar birliği anlaşması 2+7 yıl olarak yeniden planlandı.

    --- alıntı ---

    işte yeni anlaşma!

    ilk olarak galatasaray sportif aş genel kurulu’nun önüne gelen bankalarla “yeniden yapılandırma” anlaşmasının detayları verildi. kulüplerin 2 yılı ödemesiz bile olsa toplamda 9 yılda ciddi bir şekilde kemer sıkma politikası uygulayacağı görüldü.

    kulüplerle, konsorsiyum dahilinde bulunan bankalar arasında yapılacak yeni anlaşmanın en temel maddelerinden biri de, dernek ile şirketin finansal olarak ayrışması... yapılan yeni anlaşmaya göre, futbol dışındaki branşları yöneten derneğin, kendi gelirleriyle faaliyeti sürdürmesi istendi ve dernek finansal borçlanma yasağına tabi tutuldu.

    1 milyarlık borç

    anlaşmayı ilk olarak genel kurula sunan galatasaray spor kulübü’nün sportif aş’ye 31 ağustos’ta yapılan açıklamaya göre 1 milyar 68 milyon lira borcu bulunuyor. sarı-kırmızılılarda futbolu yöneten şirket, geçen yıl bu borçlanmadan dolayı 153 milyon lira finansman geliri elde etmişti. şimdi yeni sezondan itibaren taraflar birbiriyle ayrılacak.

    yüzde 20 tasarruf

    2021-22 sezonu için futbol giderlerinde bu yıla kıyasla en az yüzde 20 tasarruf edilmesi aranacak. dolayısıyla bu sezonki masraflar en az 5’te bir oranında azaltılmış olacak.

    % 50’si ödemeye

    ödemenin ilk yapılacağı 2023-24 sezonunun başlangıcından itibaren bir önceki yıldan elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin (yayın, sponsorluk-reklam, isim hakkı, gişe, ticari ürün vb.) toplamının en az yüzde 50’si konsorsiyuma (ana para+faiz) ödenecek.

    olmazsa % 75

    2022-2023 sezonunun başlangıcından itibaren bir sezonda elde edilen değişken gelirlerin (transfer ve uefa gelirleri v.b.) yüzde 50’si de borç ödemesinde kullanılacak. ancak bir önceki sezon “finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi”nde yer alan nakit akış ve ödeme protokolüne uygun gelir oluşmadığı durumlarda değişken gelirlerin yüzde 75’i borca gidecek.

    yüzde 25 faiz

    2022-23 sezonunda asgari 2021-22 sezonunda elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin yüzde 25’ine tekabül eden tutar faiz olarak tahsil edilecek. söz konusu tutar, öncelikle 2022-23 sezonunda elde edilen değişken gelirlerden karşılanacak.

    öncelik vergiye

    kulüp gelirleri, öncelikle vergi ödemelerinin yapılmasında kullanılacak ardından da konsorsiyum borçları ve kulüp operasyonel giderleri sıralamasıyla kullanılacak.

    --- alıntı ---

    kaynak: nevzat dindar https://www.milliyet.com.tr/...yeni-anlasma-6380774
  • 8
    --- alıntı ---
    işte yeni anlaşma!

    ilk olarak galatasaray sportif aş genel kurulu’nun önüne gelen bankalarla “yeniden yapılandırma” anlaşmasının detayları verildi. kulüplerin 2 yılı ödemesiz bile olsa toplamda 9 yılda ciddi bir şekilde kemer sıkma politikası uygulayacağı görüldü.

    kulüplerle, konsorsiyum dahilinde bulunan bankalar arasında yapılacak yeni anlaşmanın en temel maddelerinden biri de, dernek ile şirketin finansal olarak ayrışması... yapılan yeni anlaşmaya göre, futbol dışındaki branşları yöneten derneğin, kendi gelirleriyle faaliyeti sürdürmesi istendi ve dernek finansal borçlanma yasağına tabi tutuldu.

    1 milyarlık borç

    anlaşmayı ilk olarak genel kurula sunan galatasaray spor kulübü’nün sportif aş’ye 31 ağustos’ta yapılan açıklamaya göre 1 milyar 68 milyon lira borcu bulunuyor. sarı-kırmızılılarda futbolu yöneten şirket, geçen yıl bu borçlanmadan dolayı 153 milyon lira finansman geliri elde etmişti. şimdi yeni sezondan itibaren taraflar birbiriyle ayrılacak.

    yüzde 20 tasarruf

    2021-22 sezonu için futbol giderlerinde bu yıla kıyasla en az yüzde 20 tasarruf edilmesi aranacak. dolayısıyla bu sezonki masraflar en az 5’te bir oranında azaltılmış olacak.

    % 50’si ödemeye

    ödemenin ilk yapılacağı 2023-24 sezonunun başlangıcından itibaren bir önceki yıldan elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin (yayın, sponsorluk-reklam, isim hakkı, gişe, ticari ürün vb.) toplamının en az yüzde 50’si konsorsiyuma (ana para+faiz) ödenecek.

    olmazsa % 75

    2022-2023 sezonunun başlangıcından itibaren bir sezonda elde edilen değişken gelirlerin (transfer ve uefa gelirleri v.b.) yüzde 50’si de borç ödemesinde kullanılacak. ancak bir önceki sezon “finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi”nde yer alan nakit akış ve ödeme protokolüne uygun gelir oluşmadığı durumlarda değişken gelirlerin yüzde 75’i borca gidecek.

    yüzde 25 faiz

    2022-23 sezonunda asgari 2021-22 sezonunda elde edilmesi öngörülen sabit gelirlerin yüzde 25’ine tekabül eden tutar faiz olarak tahsil edilecek. söz konusu tutar, öncelikle 2022-23 sezonunda elde edilen değişken gelirlerden karşılanacak.

    öncelik vergiye

    kulüp gelirleri, öncelikle vergi ödemelerinin yapılmasında kullanılacak ardından da konsorsiyum borçları ve kulüp operasyonel giderleri sıralamasıyla kullanılacak.

    --- alıntı ---

    bizim için çok hayırlı olan bir anlaşmadır. evet keşke kendi göbeğimizi kendimiz kesebilseydik ama maalesef yapamadık. daha önce de yazmıştım, kulübün net geliri yıllık 500 milyon tl'nin altına düşmez. şampiyonlar ligi ile bu 1 milyar tl'ye kadar ulaşıyor.
    eğer maaş bütçesini vergi ve primler dahil 25 milyon euro seviyesine çekersek, zaten sorunun çoğunu halletmiş oluruz.
    başta şartlar ağır gibi gözükse de, bence bizim yararımıza olan bir anlaşma olmuş.
    artık bir futbolcuya yılda 4-5 m euro verme dönemi bitti. en fazla yıllık 2 m euro verilebilir, oda 23 kişilik takım içinde en fazla 1-2 kişiye.
    şener'e yıllık 7 milyon tl verip kenarda oturtma lüksümüz yok. maalesef deniz bitti.

    edit: şunu da belirteyim. kulüp riva’dan en az 500 milyon tl daha gelir elde edecek.
    sermaye artışı ile bu rakam 750 milyon tl’yi geçecektir.
    yani öyle korkulacak bir durum yok.
  • 9
    hayirli ve guzel bir anlasmadir. öze dönmeliyiz. hepi topu 40-50bin'e mevcut takimdaki bircok oyuncudan daha kalitelilerini altyapidan yetistirebiliriz. yeter ki torpil, adam kayirma, su yonetim kurulu uyesinin akrabasi, bu futbolcunun bilmem nesi, su yoneticinin bilmem fesi demeden, yetenekle, askla ve inatla devam edilsin.

    bir de gozunu seveyim birtakim taraftar her onune gelene çöp muamelesi cekmesin. formayı giydirip sahaya sursek heyecandan altina pisleyecek adamlara futbolcu begendiremiyoruz.*
  • 10
    22-23 sezonunda gelirlerin %25'i faize ödenecekse bu yaklaşık 250 milyon tl yapıyor.

    falcao, babel ve feghouliye ödenen yıllık maaş yaklaşık 13 milyon euro o da yaklaşık 125 milyon tl yapar. yani ödememiz gereken paranın yarısını sadece bu üç oyuncudan kurtularak karşılayabiliriz.

    enseyi karartmaya gerek yok. akıllı olalım yeter. ayrıca kim bir kulübü zarara uğratıyorsa o zararı karşılamalı. saffetin bu konuda yasa tasarısını vardı umarım o da geçer. yok öyle bundan sonra arpalık gibi görmek kulüpleri.
  • 12
    maddelerine bakıldığında her ne kadar sıkıntılı gibi gözüksede maalesef olması gereken bir anlaşmadır. eğer şimdi bu kurallara uyarak mali yapımızı oluşturmaya başlamazsak ve harcama yapmaya devam edersek bir 10 sene sonra elimizde galatasaray kalmayacak. kemer sıkma mı deriz acı reçete mi deriz bilmiyorum ama bu hala fatih terim teknik direktörümüzken uygulamaya geçmemiz lazım.
  • 13
    çok güzel anlaşmadır.
    maalesef anladık ki galatasaray yönetimleri maliyet kısmayı yapabilecek kapasitede değiller, illa birinin zorlaması lazım.(onu da yapamayan var (bkz: dursun aydın özbek))
    rio ave'nin 7 milyon euro maaş bütçesi varken, hajduk split'in 3.5 milyon euro maaş bütçesi varken bu takımlardan normalde iki gömlek üstün ama avrupa'da aynı seviyeye düşmüş galatasaray'ın 50-60' milyon eurolarda dolaşması zaten saçmalıktı.

    bu saatten sonra "james rodrigueezz gelsin forma satışıyla reklamla maaşı çıkar abiii" hayalleri de rafa kalkıyor.

    250 milyon euro karşılıksız borcu olan takımız, bu borç böyle sürekli transfere odaklı bir yaklaşım ile ödenmeyecek.
    sağolsun başımızda fatih terim var ve umarım bu dönem süresince de olur; bu sayede bu zorlu süreçte elimizdeki paraya göre kurulacak bir kadrodan maksimum fayda alınabilir.
  • 14
    1. teorik olarak çok güzel anlaşma.
    2. pratik olarak bizim için iyi olmayabilir.

    şöyle açıklayayım;
    öncelikle anlaşmanın ilk hali de bizim için çok kötü bir anlaşma değildi bu hali de. çünkü diğer kulüplerde olmayan ama bizim elimizi rahatlatan riva arazisinden gelecek bir nakit var (en kötü senaryoda 600m iyi senaryoda 1 milyar tl gibi bir para) ve biz mevcut anlaşmada olan ve son yılda yapılacak büyük balon ödemeyi bu para ile yapabiliyorduk. sülalemiz rahat modunda olmamızın nedeni buydu.

    bu borcun 10 yıla yayılmasını isteyen biz değil fenerbahçe. (aslında 15 ya da 20 yıl istediler ama yok artık lebron james dediler) çünkü adamların 10 yıllık varı yoğu temlikli ve o borç taksitle falan ödenmez petrol bulurlarsa ya da ali koç tüm varlığını aktarırsa anca. konuya dönecek olursak onlara böyle bir kıyak yapılırken biz tüm nakitimizi niye verelim ?

    hiçbir şeyden anlamıyorsan bile koy bankaya yıllık faiz geliri bile çoğu anadolu kulübün bütçesi kadar olur. mevcut anlaşmanın ödemelerinin bir kısmını bu şekilde yaparsın.

    benim asıl anlamadığım bizim riva'dan gelecek kaynak gibi bir akışları yokken trabzonspor ve bjk'nin bu anlaşmaya neden imza attıkları. benim gördüğüm kadarı ile ödemelerine imkan yoktu. bu gelişmeyle birlikte bu iki kulübün mevcut anlaşmalarıda aynı şekilde revize edilecektir.

    ek olarak (ffp çok masum niyetlerle getirilmiş bir sistem değil ama o buranın konusu değil) ffp dahil her türlü kısıtlama bizim gibi kulüplerin zararına değil yararınadır.

    teorik olarak özet bu. borcumuzu taksit taksit öderiz nakitimiz cebimizde kalır yine diğer kulüplerden çok ama çok daha rahat oluruz.

    ama işin pratiği benim aklımı bulandırıyor zira önümüzde bir seçim var ve muhtemelen başımıza "kurumsal" liseci kenelerden oluşan bir yönetim musallat olacak. hatırlayın riva'dan gelecek para netleşmeden başkanlıkla ilgili tek cümle kurmayan bu adamlar riva'da satışlar patlayınca tek tek ortaya çıkmıştı.

    şimdi eski anlaşmada o balon ödemeyi hangi yönetim gelse seve seve ödemek zorundaydı ama şimdi bu 10 yıla yayıldı ve bizim elimizda 1 milyar tl var : ) sizce o para ne olacak ? neyse bu adamları az çok tanıyoruz ama yine de kötüyü çağırmayalım.

    o nedenle bi tarafım keşke bu anlaşma olduğu gibi kalsaydı ve riva'dan gelecek para olduğu gibi o balon ödemeye gitseydi diye düşünmeden edemiyorum.

    düzenleme yapıldı.
  • 15
    şartları ağır olan ne var ki kendi içimizden çıkan başkan ve yöneticilerle bir türlü sürdürülebilir hale getirilemeyen borçlar için artık elzem gözüken yapılanmadır.

    neden elzem diye sorarsanız, bir örnek ile cevap vermek gerekirse riva projesinden geleceği söylenen paranın böyle bir üst kontrol olmadan gelmesi durumunda kulübün içinde yanlış belirlenen önceliklere harcanıp heba olmayacağını kimse garanti edemez diye düşünüyorum.

    sportif a.ş.'nin yatırımcıları, yatırım yaptıkları şirketin dernek ile olan akçeli işlerini artık ayırma yoluna gidip, kendini bu sayede düzlüğe çıkarmasını talep ediyorlar. onların açısından baktığınızda haksız değiller diye düşünüyorum. ha mevcut olan 1milyar tl tutarındaki borç dernekten tahsil edilir mi, edilirse kavga gürültü çıkar mı vs. yaşayıp göreceğiz.

    bir de benim ilgili yapılandırmanın temel prensiplerinde iki şey dikkatimi çekti, onları paylaşmak isterim. birincisi gereken yerlerde bir "ana para + faiz" lafı geçiyor. yalnız dökümanın hiçbir yerinde bu faiz bugün ne kadardır, yarın ne kadar olur ve nasıl hesaplanır hiç bahsedilmiyor. umarım oradan kötü bir gol yemeyiz. ikincisi de yine bu temel prensiplerin açıklandığı metnin dibinde "konsorsiyum bankalarıyla mutabak kalınmak suretiyle yukarıdakilerden farklı esaslar belirlenebilir. bu durumda, yenilenen esaslar ilk genel kurul toplantısında pay sahiplerinin onayına sunulacaktır" deniyor. bu bana oyun oynanırken kural değiştirmeyi hatırlatıyor. siz kalkıp örneğin 2021 genel kurulundan ertesi gün prensip değiştirip onu 364 gün uygulayıp sonra da 365. gün 2022 genel kuruluna oylamaya getirebilirsiniz. oylama olumsuz çıkar mı? çıkarsa 364 günün ilgili icraatleri nasıl geri alınır? bu icraatler kanunen usulsüzse ve dolayısıyla hukuka başvurulsa kaç yılda sonuç alınır? bu cümle biraz oldu bitti havası verip, atı alan üsküdarı geçti dedirtmeye çalışıyor olabilir.

    kulübümüz için hayırlısı olmasını dilerim.
  • 22
    daha önce 5+2 olan ana para ödememe takvimi 7+2 olarak güncelleniyormuş ve 4 büyük de anlaşmış şeklinde haberler var.

    2 yıl daha ana para ödenmeyecekmiş. 2 yıl sonra ne değişecekse?

    tff'nin fenerbahçe'nin yaptığı limitsizlik yüzsüzlüğüne kimse ses çıkarmadığı sürece hiçbir şey değişmez.

    en sonunda zaten ali koç fenerbahçe'yi komple alacak.

    bizim dikkatli olmamız lazım, kayyuma düşmemek için.
  • 23
    ülkemizin ekonomik durumu ve yaklaşan genel seçimler nedeniyle seçim ekonomisine geçileceği gerçeklerinden hareket edersek bankalar birliği ile olan anlaşma derhal imzalanmalıdır. eski deyimle, seçim sath-ı mailine girilmesi ile dövizin ne olacağını müneccimler bile tahmin edemez.

    ayrıca covid-19 nedeniyle, mayıs ayında olağan genel kurul yapılması im-kan-sız. kanaatimce yıl sonuna kadar da hatta belki 2022 mayıs ayına kadar yapılamayacaktır. bu da ek bir yıl demektir. böyle bir durumda bankalar birliği ile yapılandırma anlaşması genel kurul sonrasına bırakılırsa 2022 mayıs ayındaki döviz kurundan anlaşma yapılacaktır.

    2022 mayıs ayında döviz fiyatları düşer deniyorsa beklenmeli, yok yükselir deniyorsa derhal imzalanmalı. bence derhal imzalanmalı.
  • 24
    4 büyüklerin 2 yıl daha “ana para” ödememesi üzerine yapılan anlaşma, imzalar atıldı.

    dört büyük kulüp başkanları şu açıklamalarda bulundu:

    mustafa cengiz

    "sürecin başından beri içinde olan kişiyim. süper lig kulüplerinin toplamda 14 milyar tl borcu vardı. gelir olarak da toplam 4 milyar tl gelir vardı. seçimde bulunacak başkan adaylarına da seslenmek istiyorum. mali disiplin çok önemli. uefa, bizi disipline etti. dört yıl, satmadan alamama kuralı geldi. kadro darlığından, onun cezalarını da çektik. özetle söylemek istediğim şu; ben devletimize çok teşekkür ediyorum. sporla yatıp kalkan halkımıza mutluluklar, çok iyi seyirler ve dürüst yarışmalar diliyorum" dedi.

    ali koç

    "buradaki en büyük çözüm, bahis gelirlerinde kulüplerin paylarının artırılması olacaktır. bunun gerçekleştirilmesi bu işin daha hızlı çözüme kavuşmasına katkı sağlayacaktır. bu anlaşmada emeği geçenlere teşekkür ediyorum. hayırlı olsun. biz bu sürece son bir senede dahil olduk. 2,5 yıl önce başlayan sürece şartlardan dolayı giremedik. eylül-ekim ayında süreci tamamlamayı umuyorduk ama kolay olmadı. uymak için uğraşacağız, uymadığımız dönemler de olacaktır. en büyük çözüm, bahis gelirlerinin eskiden olduğu gibi %4,5 - %5'lere getirilmesidir. legal bahis 60 milyon tl'ye kadar çıktı. bunu devletimiz kulüplerin alacaklarından kesip, direkt bankalar birliği'ne verebilir. bu süreci kolaylaştıracaktır" dedi.

    ahmet nur çebi

    "hepimiz buralara getirdik bu durumu. ileride daha düzenli olmalıyız. içinde bulunduğumuz durum hiç hoş değildi. bankalar gereken desteği vermeselerdi türk sporunu daha ileri taşıyamayacaktık. bundan sonra mali disiplin içerisinde olmak zorundayız. belki bugünü kurtarmış olabilir ama ilerisi için bu kulüplerin yaşayabilmesi için yöneticilerin mali disipline sahip çıkmaları, populist davranışlardan uzak durmaları gerekmektedir" dedi.

    ahmet ağaoğlu

    "sadece borçların yeniden yapılandırması olarak bu işi değerlendirmek doğru olmaz. bu yıllardır var olan ancak hep arkasından dolaşmayı tercih ettiğimiz uefa finansal fair-play kurallarına uymak için bir zorunluluktur. bugüne kadar yapılan finansal ihlaller bizi bu noktaya taşıdı. cumhuriyet tarihinde ilk defa bankalar birliği ve tff, kulüplerin ffp ihlalinin önüne geçtiğini görüyoruz. bu kurallara uymayan, cezayı uefa'dan önce bankalar birliği'nden yiyecek" dedi. *
  • 25
    yüzde kaç faiz oranıyla anlaşıldığını merak ettiğim yapılandırma.

    dün tcmb 200 bps faiz artırdı ve politika faizi %19'a geldi. bu ortamda 2+7 yıllık bir kredi yıllık %25 faizden aşağıda olmaz.. bu çok büyük bir faiz yükü demek.. zaten zarar görülen mali tabloların daha da zarar etmesi demek..

    ama anapara ödeyecek durum olmadığı için sanırım mecburen yapılıyor.. umarım sözleşmelerde faizler düştüğünde revize opsiyonu bulunuyordur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın