22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçı devre arasında başlayıp ikinci yarının büyük bir kısmında da devam eden bir telefon tartışması yüzünden 1.5 yıllık sevgilim tarafından terkedildim. tartışma sonrası kahveye tekrar döndüğümde 83. dakikaydı. telefonla konuşmak için dışarı çıktığımda aceleden montumu yanıma almadığım aklıma geldi. kalkıp askılıktan montuma bakmaya niyetlendim fakat bulamadım. maç gitti diye montu da götüren ipnenin evladına da çok küfür ettim. maçtan çıkıp eve dönerken ev arkadaşlarım yemek yiyelim dediler, oturttular bir yere. hesap gelince param çıkışmadı, üstünü arkadaşlar tamamladı. kalktık eve doğru yürümeye başladık. yol üstü bir yerden rakı aldı arkadaşlar. hesaba para katmadım diye ben taşıyayım dedim. poşet elimden düştü şişe kırıldı. eve yaklaşırken başka bir galatasaraylı grupla laf atma mevzusu yüzünden hadise çıktı. okkalı bir yumruk yedim ama çok vurdum. bağrışma yüzünden mahalleli polisi aramış herhalde ki polis geldi. iki grup bir anda kavgayı bırakıp kaçmaya başladı. gece gece polisle uğraşmayalım diye düşündük herhalde bilmiyorum. ben koşarken düştüm. yara bere eve geldik, ev sahibi kapıyı çalıyor. yarın kirayı getirin dedi gitti. anlayışlı adammış ki maç sonrası yorumların bitmesini bile beklemiş gelmek için. eve girdik kendimi yatağa attım. ama bildiğin köyden indim şehirde filmindeki saffet'in, emine'nin üzerine atladığı gibi. öyle yorulmuşum. somya bayağı eskiydi. antika bile olabilir. yani yatakta dönerken kendi yattığım yatağın gıcırtısına uyandığımı bilirim. o kadar eski. ayağı kırılınca yerde buldum kendimi. başıma daha fazla iş gelmesin diye somyanın üzerindeki döşeği yere indirip uyumaya niyetlendim. uykuya daldım mı dalmadım mı hatırlamıyorum, üzerime insan düştü. evdeki hayvanlardan bir tanesinin sevgilisinin şarj aleti mi ne yokmuş. benim şarjla aynı diye istemeye gelmiş odaya. karanlıkta yerde yatan adamı görmeyince döşeğe takılıp üstüme düşmüş. kalkıp kapıyı kilitleyip tekrar girdim yatağa. sabaha kadar emre çolak gibi etrafımda döndüm durdum yatamadım. sigara içmeye kalkayım dedim. çok denedim yanmadı çakmak. sigarayı ocaktan yakmaya mutfağa gittim. ocağı harlamışım kaşlarım ütüldü.
azrail inceden beni trollüyor. hala nasıl ölmedim diye çok pis hayretim var. ben şu an balkona oturdum ve sevinçten sağa sola ateş eden borussia dortmund holiganının maganda kurşununa kurban gitmeyi bekliyorum. gerçi o da bana bağdat'dan gelir mnskym ya neyse.