• 2
    nba'de 2019-2020 sezonuna coronavirus yüzünden ara verilmesinin ardından bubble şeklinde yeniden başlayışıyla ortaya çıkmış kavram. takımlar 82 maçı tamamlayamamış olacakları için playoff yarışında oluşacak haksızlığı bir nebze ortadan kaldırmak için sadece bu sezona mahsus normal sezonu 8 ve 9. sırada bitiren takımlar arasında oynanacaktır.
  • 4
    bu sezonki format şu şekilde:

    play-in’e normal sezonu 7.-10. bitiren takımlar katılacak.
    1) 7. ve 8. bitiren takımlar bir maç yapacak. kazanan playoff’a kalacak.
    2) 9. ve 10. bitiren takımlar bir maç yapacak. kaybeden elenecek.

    1. maçın kaybedeni ile 2. maçın kazananı bir maç yapacak ve kazanan playoff’a giden son takım olacak.

    maçlar playoff öncesi 18-21 mayıs 2021’de. playofflar 22 mayıs 2021’de başlıyor.
  • 5
    nba 2020 2021 sezonunda bu gece sonunda sıralama belli olacak.

    doğuda sıralama şu şekilde bitti;

    7. boston celtics
    8.washington wizarda
    9.indiana pacers
    10.charlotte

    buna göre boston vs washington galibi playoffa 7.sıradan girecek. bu maçın kaybedeni ise indiana vs charlotte maçının galibiyle 8 sıra için karşılacak. tahminim westbrook'un inanılmaz formuyla buralara kadar gelen wizards'ın boston'u yeneceği yönünde. indiana vs charlotte maçı her sonuca açık ama boston 2 takıma da favori olarak çıkacaktır maça.yine de burdan gelecek 2 takımın 76ers ve brooklyn ile eşleşeceğini hatırlatalım. işleri imkansıza yakın olacak.

    batı'da ise durum daha karışık.

    6.sıradaki portland ile 7.sıradaki lakers'ın galibiyet sayıları aynı. ikisi de son maçlarına çıkacak. portland evinde denver ile oynarken, lakers new orleans deplasmanına çıkacak. burda şöyle bir hesap var, denver portlandı yenerse, lakers da kazanırsa, lakers 6. olacak ve 3.sıradaki denver ile eşleşecek. hem lebron hem davis iyileşmişken denver bunu istemez. muhtemelen maçı kaybedecekler ve 4.sıraya düşüp, 5.sıradaki dallas ile eşleşecekler.

    sonuçta en muhtemel playin sıralaması şöyle olacak;

    7.lakers
    8.golden state warriors
    9.memphis
    10.san antonio

    gsw vs memphis maçı şu sıralar oynanıyor. kazanan 8. bitirecek ve lakers'ın rakibi olacak. batı playinde 7.sıranın mutlak favorisi lakers. ama lakers vs gsw maçı ilginç olabilir. yine de ben lakers'ın yerinde olsam 7. olup phoenix'le eşleşmektense 8. bitirip utah'ı gözüme kestirirdim. utah'da donovan mitchell hala sakat ve playoffların başında döneceği düşünülüyor ama belirsizlik var. keza mike conley de sakat durumda. utah daha cazip bir rakip olabilir.

    sonuç olarak batı playininde gsw ve lakers'ın galip çıkacağını düşünüyorum.
  • 6
    birçok kişinin saçma olarak gördüğü ancak benim var olmasından keyif aldığım ve pandemi sonrasında da devam etmesini umduğum playofflar öncesindeki uygulamadır. öncelikle eleştirenlerin de haklılık payı olduğunu rahatlıkla ifade etmek lazım. çünkü konferansını 7. olarak bitiren takım ile 10. sıradaki takımın arasında normal sezonda 7-8 maçlık fark olmuş olabilir. bu fark play-in uygulaması nedeniyle 7. olan takımın üst üste 2 maç kaybetmesiyle bir anda eriyip 7. takımın playoff dışında kalmasına sebep olabilir. bu açıdan bakıldığında pek hakkaniyetli bir çözüm değilmiş gibi gözüküyor. fakat işin bana göre 3 boyutu daha var ki; onlar da play-in uygulamasının bence devamlılık arz etmesini gerektiriyor.

    ilki, konferansında ilk 6 sırayı alıp doğrudan playofflara katılmayı garantileyen takımların son maçlarında resmen sıralamalarına "ayar" çekerek kendi amaçladıkları eşleşmeler yarattıklarını görebiliyoruz. bu sene los angeles clippers'ın üst üste oklahoma city thunder ve houston rockets'a yenilmesi bunun en büyük örneği. clippers bunu yaparken lakers'ın 7. bitireceğini ve konferans finaline kadar lakers'dan kaçabileceklerini düşünerek hareket etmişti. peki ya lakers play-in'in ilk maçında golden state warriors'a elenip daha sonra memphis grizzlies'i geçip playofflara 8. sıradan girseydi. işte bunun gibi bilinmezliklerden dolayı play-in'in ekstra bir heyecan getirdiğini ve adeta "ayar" çekmeye çalışıp seyir zevkini düşüren ve aynı zamanda spor ahlakına bence aykırı hareket eden takımları bilinmezlikler içinde bıraktığını düşünmekteyim. eski formatta ise play-in diye bir uygulama olmadığı için, ilk 8'in doğrudan belirlendiği bir yapı takımların bu "ayar" işini daha kolay uygulamalarına sebep oluyordu.

    ikincisi, her ne kadar en başta 7. takımın 10. sıradaki takıma normal sezonda 7-8 maçlık fark attığını ve bunun 2 maçta eriyebildiğini ve bu argüman ile gelenlerin haklı olduğunu söylemiş olsam da eğer bir takım konferansında zaten 7. ise 8. ile olan maçını kazanır ve yine 7. olarak playofflara girer. hadi diyelim 8.'ye yenildi. bir şansı daha var. 9. ve 10.'nun galibini de yenemiyorsa zaten playofflara katılmasın. play-in uygulaması resmen final maçı gibi maçlar ortaya koyuyor. gerçekten playoff havasına daha hazır olan takımların katılmasını sağlayan bir formatta. yıl boyu iyi bir sezon geçirip sezonun sonunda sakatlık veya formsuzluk ile boğuşan takımları cezalandıran bir konumda. bence bu doğru da çünkü yılı iyi geçirip playofflar öncesinde formdan düşen bir takımın playofflarda zaten ne kadar rekabetçi olabileceğini düşünebiliriz ki? dolayısıyla hakeden her ne şartta olursa olsun maçını kazanır ve kendini playoff'a atar.

    üçüncüsü ve sonuncusu ise play-in'in normal sezonda playoff mücadelesi içinde bir başka playoff mücadelesi anlamına geliyor. takımlar kendisini ilk 10'a atmaya çalışırken özellikle daha iddialı konumdaki 7. ve 8. sıradaki takımların ekstradan ilk 6 için çabalamaları söz konusu olacaktır. eskiden yalnızca ilk 8'e girmek için bir çaba söz konusu iken şimdi öncelikle ilk 10 için, daha sonra ilk 6 için ciddi bir çaba görüyoruz. bu açıdan bakıldığında da bence daha heyecanlı.
  • 7
    kalması taraftarı olduğum uygulama, ama kesinlikle şu haliyle değil. nba’de bir konuda köklü bir değişim yaşanması gerekiyor artık. iki ayrı konferans düzeninde oynanan oyunun artık lig geneline dönüşmesi gerekiyor. yıllardır doğu konferansı batı konferansı karşısında çok zayıf durumda ve bu durum ciddi haksızlıklara sebebiyet veriyor. yıllardır yüzde elli galibiyet oranına yetişemeyen takımlar doğuda playoffa kalırken batıda takımlar birbirini yiyor.

    konferansların ilk tasarlandığı zamanlar gibi seyahat zamanını ve maliyetini düşürme gibi bir amacı da kalmadı zaten. batıda ülkenin en güney batı ucundaki los angeles takımları ülkenin en kuzeyindeki minnesota’ya maça gidiyorlar, ya da doğuda kuzey doğu ucundaki boston güney doğu ucundaki miami’ye…

    nba’de lig geneli en iyi 16 takım düzenine mutlaka geçilmeli artık. bu şekilde ilk 12 playoff, son 4 play-in olacak şekilde de bir düzenleme yapılabilir. ayrıca clippers’ın yaptığı gibi bilerek yenilip bir takımdan kaçmaya çalışmanın engellenmesi adına da tıpkı nfl’deki gibi her turdan sonra tur atlayan takımların oluşturacağı sıralama ile rakipler belirlenmeli. yoksa bu kadar yüksek pazarlamaya sahip lig batı konferansı ve doğudan bir iki takım şeklinde gitmeye devam eder.
  • 9
    şu anki haliyle uzun yıllar devam etmesini istediğim uygulama. herhangi bir haksızlık olduğunu düşünmüyorum. eğer sezonu yedinci veya sekizinci bitiren takım alt sıralardakine üst üste iki kere yeniliyorsa, birinci veya ikincinin karşısına çıkınca ne kadar başarılı olacak ? en azından bu sistem sayesinde kim daha formdaysa o takım tepedekine meydan okuyacak ve bu sayede daha zevkli eşleşmeler izlemiş olacağız. diğer bir konuda 15 takımlı konferansta sekizinci olmak çok büyük bir başarı değil. yani 15 takımda ilk altıya giremiyorsan playoff’a girmen için bir daha kendini kanıtlaman gerekiyor.
  • 10
    sporda esas gaye başarılı ödüllendirmek olmalı. nba normal sezonunda takımlar 72 maç yapıyor yanlış bilmiyorsam. bu 72 maç sonucunda kendisini ilk 8 arasına atmayı başaran takımların bu süreçteki başarıları ödüllendirilmelidir. dolayısıyla bu takımlara "play-in oynayacaksınız" demek söz konusu 7. ve 8.'leri cezalandırmak, öte yandan normal süreç içerisinde ilk 8'e girme başarısı gösteremeyen başarısızları ise ödüllendirmek oluyor bir anlamda. aynı zamanda play-in bir diğer manada "normal sezonu çöpe atmak" da demek oluyor. bu bir kere sporun ruhuna aykırı. aynı denklem beyaz sezon garabeti için de geçerli mesela. beyaz sezon kararıyla beraber tüm sezon boyunca canını dişine takan başarılı takımları cezalandırıyorsun fakat öylesine takılan başarısız ekipleri ödüllendiriyor ve onlara bir şans daha veriyorsun.

    play-in ille de uygulanmaya devam edecekse bu belli kıstaslar çerçevesinde uygulanmalı, örneğin; sadece 8. ve 9. takımlar bu olaya dahil olabilmeli ki burada da atıyorum kafa kafaya galibiyet sayılarının mevzubahis olduğu durumlar vs. gözetilmeli.

    sporda başarıyı ödüllendirmek esastır. 7. ve 8. takım normal sezonda başarılı olmuş ve play-off oynama hakkı kazanmıştır, bana kalırsa gerisi tamamen nba yönetiminin ticari girişimi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın