322
başlığında 5 entry görünce girip şöyle neler yazılmış diye okuyayım dedim. abim maalesef f1 hastası çok takip eder bu işleri ben de arada görüyorum ancak olaydan pek anlamıyorum. spor olarak görülmesi vs ayrı bir tartışma konusu zaten.
f1 ile ilgili net konuşayım. bu dünyanın en büyük hobilerinden biri ve bu araçları sürebilmek için insanüstü bir fizik kondisyonu bunun yanı sıra el ayak beyin göz koordinasyonu gibi şeyler lazım. yani f1 pilotu olmak için birçok yeteneğe sahip olmak lazım ve bunlar çok az sayıda insanda bulunur. bunun yanı sıra yine çok varlıklı bir aileden gelmeniz lazım yani istanbul sokaklarında şahin sürerek bu işi yapamazsınız. hal böyle olunca zaten dünyada çok kısıtlı sayıda pilot adayı var.
mesela şöyle örneklendireyim bugün dünyada resmi olarak futbol oynamayan ancak ilerde futbolcu adayı olan on milyonlarca çocuk vardır ve dünyadaki her kıtadan vardır. peki kaç f1 pilo adayı vardır desem zannediyorum sayı en fazla binlerle ifade edilebilir. belirli bir zümrenin kendisi arasındaki eğlencedir bu ve onlardan başkası bu işe giremez gibi görünüyor çünkü insanların bu imkanı yok.
onun dışında f1 pilotlarını mantıken sporcu olarak görsem de bu işi tamamen spor olarak kabul etmiyorum. at yarışı, satranç veya e-spor gibi farklı kategorilendirmek lazım çünkü arkadaşlarınızla haftasonu futbol, basketbol veya bisiklet, yüzme gibi sporlar yapabilirsiniz fakat bu onlar gibi bir şey değil. yani amatörü ve profesyoneliyle de dünyada çok kısıtlı sayıda sporcuya imkan veren bir tür. çok izleyeni ve seveni olduğunu da kuşkusuz kabul etmek lazım.
sözü asıl başlık sahibi hamilton'a getirirsek de kendisi istatistikler bakımından bu işteki en başarılı adam. bunun zaten tartışılacak bir noktası yok. fakat yine dışardan bakan gözle birbirini yiyen dostlar için söyleyeyim (ki abim azılı bir hamilton düşmanıdır nedenini pek anlamıyorum) bu yarışın yüzde sekseni hatta doksanı arabanız.
lafı hiç uzatmaya gerek yok eğer bu sporu takip ediyorsanız nasıl futbolda parası olan takımın borusu ötüyor genelde onlar başarılı oluyor aynı durum burda da araba için geçerli. arabanız iyiyse ve diğerlerine göre ciddi farkla öndeyse pilot kim olursa olsun yüzde doksan o sene kazanırsınız. zaten şampiyonluklara da bakarsanız geçmişte bu durum açıkça görülüyor.
işin doğrusu hamilton da bu işi en başarılı yapmış kişilerden biri ve en çok kazananı. en yeteneklisi mi onu bilemem çünkü eskiden f1 yarışlarında viraj dönerken elle vites değiştirdiklerini biliyorum. bunun yanı sıra araçların hızı, yol tutuşu vb onlarca parametre de sürekli güncelleniyor ve değişiyor. bunları hesaba katmadan şu en iyiydi demek bana biraz fanatiklik gibi geliyor açıkçası.
hamilton ve diğer pilotlar bu işin pazarlama yanını temsil ededursunlar, f1 dediğimiz şey mühendislerin otomobil teknolojilerinin yarışıdır efendim. bunu takip edenlerin yerli ve yabancı olarak ekseriyeti bu motor işlerinden pek anlamayacağı için (mesela çok az takip eden benim gibi) bu işi genel izleyiciye yedirebilmek için asıl maharet pilotlarınmış gibi lanse edilmeye devam edilecektir.
tabi bu söylediklerimden dolayı haklı olarak beni cahil gibi itham edebilirsiniz ancak f1 olayının özeti budur. nasıl bazen futbol konusunda kendimizi fanatikliğe kaptırıp eşimizle dostumuzla takışıyoruz veya bazı konularda at gözlüğü takıyoruz bunda da aynı durum olabiliyor haliyle. benim gördüğüm her sene en iyi aracın belli olduğu ve kazandığı ama milletin pilotları tartışıp birbirini yediği garip bir ortamç zaten en iyi araçlar kazanıyorken pilotların neyini bu kadar tartışıyorlar anlamak güç.
eğer hamilton da en fazla şampiyonluk kazanan veya rekorları elinde bulunduran pilot olduğu için övülüyorsa merak etmeyin 10 sene sonra başkası da o rekorları kıracak tıpkı schumacher'in rekorlarının kırılması gibi.
teknolojiyle doğru orantılı gelişen bir motor sporunda her rekor zamana yenilmeye mahkumdur diyerek noktalayayım. buraya kadar zahmet edip okuduysanız da teşekkürler.
f1 ile ilgili net konuşayım. bu dünyanın en büyük hobilerinden biri ve bu araçları sürebilmek için insanüstü bir fizik kondisyonu bunun yanı sıra el ayak beyin göz koordinasyonu gibi şeyler lazım. yani f1 pilotu olmak için birçok yeteneğe sahip olmak lazım ve bunlar çok az sayıda insanda bulunur. bunun yanı sıra yine çok varlıklı bir aileden gelmeniz lazım yani istanbul sokaklarında şahin sürerek bu işi yapamazsınız. hal böyle olunca zaten dünyada çok kısıtlı sayıda pilot adayı var.
mesela şöyle örneklendireyim bugün dünyada resmi olarak futbol oynamayan ancak ilerde futbolcu adayı olan on milyonlarca çocuk vardır ve dünyadaki her kıtadan vardır. peki kaç f1 pilo adayı vardır desem zannediyorum sayı en fazla binlerle ifade edilebilir. belirli bir zümrenin kendisi arasındaki eğlencedir bu ve onlardan başkası bu işe giremez gibi görünüyor çünkü insanların bu imkanı yok.
onun dışında f1 pilotlarını mantıken sporcu olarak görsem de bu işi tamamen spor olarak kabul etmiyorum. at yarışı, satranç veya e-spor gibi farklı kategorilendirmek lazım çünkü arkadaşlarınızla haftasonu futbol, basketbol veya bisiklet, yüzme gibi sporlar yapabilirsiniz fakat bu onlar gibi bir şey değil. yani amatörü ve profesyoneliyle de dünyada çok kısıtlı sayıda sporcuya imkan veren bir tür. çok izleyeni ve seveni olduğunu da kuşkusuz kabul etmek lazım.
sözü asıl başlık sahibi hamilton'a getirirsek de kendisi istatistikler bakımından bu işteki en başarılı adam. bunun zaten tartışılacak bir noktası yok. fakat yine dışardan bakan gözle birbirini yiyen dostlar için söyleyeyim (ki abim azılı bir hamilton düşmanıdır nedenini pek anlamıyorum) bu yarışın yüzde sekseni hatta doksanı arabanız.
lafı hiç uzatmaya gerek yok eğer bu sporu takip ediyorsanız nasıl futbolda parası olan takımın borusu ötüyor genelde onlar başarılı oluyor aynı durum burda da araba için geçerli. arabanız iyiyse ve diğerlerine göre ciddi farkla öndeyse pilot kim olursa olsun yüzde doksan o sene kazanırsınız. zaten şampiyonluklara da bakarsanız geçmişte bu durum açıkça görülüyor.
işin doğrusu hamilton da bu işi en başarılı yapmış kişilerden biri ve en çok kazananı. en yeteneklisi mi onu bilemem çünkü eskiden f1 yarışlarında viraj dönerken elle vites değiştirdiklerini biliyorum. bunun yanı sıra araçların hızı, yol tutuşu vb onlarca parametre de sürekli güncelleniyor ve değişiyor. bunları hesaba katmadan şu en iyiydi demek bana biraz fanatiklik gibi geliyor açıkçası.
hamilton ve diğer pilotlar bu işin pazarlama yanını temsil ededursunlar, f1 dediğimiz şey mühendislerin otomobil teknolojilerinin yarışıdır efendim. bunu takip edenlerin yerli ve yabancı olarak ekseriyeti bu motor işlerinden pek anlamayacağı için (mesela çok az takip eden benim gibi) bu işi genel izleyiciye yedirebilmek için asıl maharet pilotlarınmış gibi lanse edilmeye devam edilecektir.
tabi bu söylediklerimden dolayı haklı olarak beni cahil gibi itham edebilirsiniz ancak f1 olayının özeti budur. nasıl bazen futbol konusunda kendimizi fanatikliğe kaptırıp eşimizle dostumuzla takışıyoruz veya bazı konularda at gözlüğü takıyoruz bunda da aynı durum olabiliyor haliyle. benim gördüğüm her sene en iyi aracın belli olduğu ve kazandığı ama milletin pilotları tartışıp birbirini yediği garip bir ortamç zaten en iyi araçlar kazanıyorken pilotların neyini bu kadar tartışıyorlar anlamak güç.
eğer hamilton da en fazla şampiyonluk kazanan veya rekorları elinde bulunduran pilot olduğu için övülüyorsa merak etmeyin 10 sene sonra başkası da o rekorları kıracak tıpkı schumacher'in rekorlarının kırılması gibi.
teknolojiyle doğru orantılı gelişen bir motor sporunda her rekor zamana yenilmeye mahkumdur diyerek noktalayayım. buraya kadar zahmet edip okuduysanız da teşekkürler.
