resim
Hamit Altıntop
Görev:Sportif Direktör
Takım:Türkiye
Yaş:41
Uyruk:Türkiye
  • 3156
    schalke 04'nde oynarken izlediğim dönemlerde "umarım bir gün galatasaray'ımızın formasını giyer" dediğim daha dün gibi aklımda. oradan bayern münih'e gittiğinde "artık buraya gelmesi imkansız değil ama çok zor" demiştim ne de olsa almanya'nın en büyük kulüplerinden birine transfer olmuştu,aynı sezon o, münih ile almanya şampiyonluğu yaşarken biz de türkiye'de şampiyonluğumuzu kutluyorduk. maalesef o dönemde hamit, iyi performanslar sergilerken, galatasaray'ımızın sıkıntılı dönemi başladı. belli bir süre sonra çoğu insan gibi jose mourinho, beni de şaşırtan bir hamleyle kendisini real madrid'e alınca "o kadar futbolcu arasında ne yapacak?","joker eleman diye mi aldı acaba?","yahu bu adam son sezonunda real madrid'e transfer olacak kadar süper ötesi bir performans mı gösterdi?" diye sorular kafamın içinde dolaşmaya başlamıştı ki bir anda aklıma geldi: galatasaray'ımda görmek istediğim adam, dünyanın en büyük kulüplerinden birine transfer olmuştu. artık transferi "imkansızı istemek" durumuna gelmişti.

    milli takım'da ve oynadığı kulüplerde farklı pozisyonlarda oynayabilen, kademe anlayışı diğer türk futbolculara göre çok iyi olan, oyunu iki yönlü de oynayabilen, ve ister duran top olsun ister hareket halindeki pozisyonlarda olsun, kendisini rahatsız edecek her hangi gibi bir durum yoksa toplara çok iyi vurabilen bir futbolcu olması, yıldız statüsünden daha çok sessiz gibi görünen yapısı ile takım oyuncusu olması, gerektiğinde takım ve kendi adına çıkıp mikrofonlara eleştiri yapabilmesi, işte bu özellikleri için galatasaray'da kendisi görmek istiyordum. ve bir anda nasıl oldu, ne olduysa kronik rahatsızlığı ve sakatlıklar yakasına yapıştı, madrid'te doğru düzgün oynayamadı, ardından fatih terim ve yönetim bir risk aldı ve kendisini kulübe kazandırdı. yaklaşık olarak bir buçuk sezon doğru düzgün oynayamayan, maç sürekliliği olmayan, ritmini tutturamamış bir futbolcuydu o dönemde. yani bu sefer hamit sıkıntılı, galatasaray'ım çıkış yaptığı dönemdeydi.

    galatasaray'a geldiği an, "medya,taraftar vs. umarım bu adamı da yemezler" diyordum ama daha beşinci veya altıncı maçında yenmeye başlamıştı. "bu mu futbolcu, bu nasıl futbolcu ya?","bu adam nasıl real madrid'de oynar arkadaş?" soruları ve "bu adamı düğünümde bile oynatmam" lafları dolaşır olmuştu televizyonlarda,gazetelerde,mahallelerde,evlerde. ne de olsa ülke olarak hepimiz futbolcuyduk ve hiç birimizin zamanı yoktu her olayda olduğu gibi. "yemişim kronik rahatsızlığını,geçirdiği sakatlıkları. çıkacak adam gibi topa vuracak, gol atacak" işte bizim için futbol buydu. hamit'in kardeşi halil altıntop'un bir röportajda da dediği gibi:

    --- hürriyet'ten çağlayan aktürk'ün halil altıntop röportajı ---
    türk seyircisi daha çok şovmen futbolcuyu seviyor. ben takım oyuncusuyum. bireysel yeteneklerimi ön plana çıkarmam. aynı şeyleri kardeşim hamit de galatasaray’da yaşıyor. ondan beklentiler çok büyük. biz alman futbolunun disiplin ve taktik özelliklerini sahaya yansıtırız. bizden rakipleri çalıma dizip gol atmamız bekleniyor.
    --- hürriyet'ten çağlayan aktürk'ün halil altıntop röportajı ---

    hamit'te bıraktı taktiği disiplini, topa her yerden vurmaya başladı ama istediği gibi vuramıyordu, üzerindeki baskı git gide artıyordu, kaleyi tutmayan vuruşlar, tutsa da direkten dönen toplar, son direk bükücü geyikleri..vs. derken hamit kendine gelmeye başlamıştı belli bir düzeyde performansı artmaya,kendi ritmini bulmaya başlamıştı. ve nedense herkesin aynı dilekleri,totemleri,istekleri olduğu güne gelindi hatta öyle ki takım arkadaşları ve fatih terim bile "artık burada da top direkten dönerse, istanbul'a dönme, burada kal ne de olsa doğduğun yer" diye takıldıkları gündü o gün:12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı. benim de maçı arkadaşlarımla izlemek üzere gittiğim nevizade'de maç ile ilgili dediğim ilk laf şuydu: "maçın skoru ne olur bilmem ama hamit'in bugün direkten bir golü var". o gün nedense benim konuştuğum kimse "hamit'in golü var" demedi, direğe çarpıp gol olacağını söyledi. hepimizin bildiği gibi de öyle oldu ve çeyrek finalin kapısını aralayan adam olmuştu o maçta. golü attığı dakika bilerek sadece karşımda oturan arkadaşa bakmıştım, hissedersiniz ya, adamı bunca sene "galatasaray'da oynasın" diye beklemişsiniz, o an, o golün olacağını hissettim resmen ve televizyona değil arkadaşımın yüzüne bakmıştım, arkadaşımın "gol lan gool" diye masa bir tarafa, sandalye bir tarafa bana doğru uzanışı ve aynı anda ercan taner'in "büyüksün hamit büyüksün" sözleri kulağımdaydı, biz o sırada nevizade'de uçuyorduk zıplaya zıplaya, bütün nevizade ve galatasaray taraftarı gibi.

    o güzel günler geçti, ve tam kendine geldi artık diyebileceğimiz bir dönemde hamit'in rahatsızlığı yine patlak verdi, bel bölgesi insanın ayarlarıyla en az oynanması gereken yerlerinden biri, kır burnu estetik yaptır, parmak sıkıntı değil, böbreğin biri gitsin diğeriyle halledersin, kafayı kır ona bile çözüm var ama bel bir kaydı mı fabrika ayarlarına geri dönmek çok zor. hele ki bir futbolcu için bu iş iyice zorlanıyor, hele ki bir de yaşınız otuz iki olduğu vakit,yüzler iyice düşüyor. hamit gayet pozitif bir insan dışarıdan görünen o, bu sıkıntıyı da atlatıp geri döner ama önümüzde maalesef milan barosvejohan elmander** örnekleri duruyor. yani dönse bile artık o ulaşmak üzere olduğu performansa ulaşabilir mi soru işareti büyük ama benim kendisine olan inancım tam. işin komik kısmı ise şu, o ilk döneminde laf eden çoğu insan, uzun bir dönem futbolla alakası olmayan bir futbolcunun bir anda patlama yapmasını bekleyenler, ağır eleştirilerde bulunan kişiler, şu anda hamit'i kurtarıcı olarak görüyor galatasaray'da.* evet, doğru. belki de en fazla hissedilen eksik takımda o, iki yönde de hissediliyor eksikliği. ama kendisi oynarken şu anda sarf edilen övücü laflar değil de niye aşağılayıcı laflar kullanıldı ? futbolu çok bildiğimizden mi o zaman ağır eleştirilerde bulunuldu yoksa bir şeyi kaybettiğimiz vakit değerini anladığımızdan mı kendisi kurtarıcı ilan edildi ?
    en kısa zamanda sağlığına kavuş da tekrar sahalarda görelim seni güzel adam hamit altıntop
  • 3291
    dün "galatasaray kamp kadrosu, antalya'ya ulaştı" haberleri geçilirken televizyonda kendisini görmemle uzun zamandır görmeyip çok sevdiğim bir abimi görür gibi oldum sözlük, suratımda sacma sapan bir gülücük oluştu... *

    fakat doğruya doğru konuşmamız gerekiyor, antremanlarla kendine gelip hemen bir maç formu yakalaması gerekiyor, türkiye kupası maçlarını yakalarsa anca şubat - mart gibi yeni çileğimiz olabilir, öteki türlü ligler bitene kadar verimli bir hamit altıntop beklemek hayal olur. umarım şu kamp döneminde iyileşir, antremanlar, hazırlık maçları vs. ile kendine gelir.

    bu arada bu adamın ne kadar profesyonel olduğunu fiziki olarak net görebiliyorsunuz. adam bildiğin kendine bakmış, görüntülerden konuşuyorum tabi ki fazlası yok gibi gözüküyor. bir takımından, antremanlardan vs. kaç ay boyunca uzak kalmış hamit'e bakıyorum bir de aynı dönemde takımla beraber olan engin baytar'a, sonra da sövüyorum haliyle ne yapılır ki başka ?
  • 3366
    evren göz sabah antremanını takip ederken "hamit de uzun bir aradan sonra topla çalışmalara başladı" dedi. bu sezon net bir performans beklemek hata olur, fakat sahadaki varlığıyla bile bazı işler rayına oturabilir. kendisi hakkındaki fikirlerimi daha evvel de burada beyan etmiştim: (bkz: hamit altıntop/@leones ad victoriam)

    daha da bir sıkıntı cekmeden dön gel be usta,yavaş yavaş gel, emin adımlarla gel ama kop gel: http://pbs.twimg.com/media/BTYPk9ACcAAue8V.jpg *
  • 4684
    --- fourfourtwo ---

    dünya futbolunda sakatlıklardan en çok çeken futbolcular derlense hamit altıntop bu listede şüphesiz ilk sıraları zorlar. zira tecrübeli oyuncu, galatasaray forması altında 3 yılda tam 6 kez sakatlanırken, toplamda 382 gün sahalardan uzak kaldı. bu istatistik, hamit’in sarı-kırmızılılarda geçirdiği 3 yılın 1’inin boşa gittiği anlamına geliyor. almanya doğumlu oyuncunun galatasaray’da kaçırdığı toplam maç sayısı ise bugün itibariyle tam 74!

    sarı-kırmızılı forma altında geçirdiği 3 sezonda 80 maça çıkan hamit, bu karşılaşmalarda 3 gol atıp, 9 da asist yaptı.

    --- fourfourtwo ---
  • 4823
    --- @hazar_buyuka ---

    4 yıl boyunca %41 oynama istikrarı tutturan hamit altıntop'un galatasaray'a toplam maliyeti 53 milyon 120 bin tl. !!!!

    --- @hazar_buyuka ---

    hani sabri "bu yolu kendi seçti", "on numara oyuncu olacakken o reyiz olmayı tercih etti" diyoruz sonra kendisi de "benimle sosyal medyada alay ediyorlar böhü böhü ama olsun ben alıştım" diyor ya, bu vatandaş da ilk günlerde rakip kalelere füzeler gönderip son direk bükücü lakabını almışken kendi kendini rızık reyize döndürdü, sonra sağda solda taraftarla burun buruna gelince "sen de yattığın yerden götürdün paraları" denince yine ahkam kesen tavırlarıyla konuşma yapmasın diye söylüyorum, hele ki yukarıda yazanlar doğruysa ayrıca yazıklar olsun...

    (bkz: işi bilcen işe gitmicen aga)
App Store'dan indirin Google Play'den alın