3710
küçüktüm daha. anadolu lisesinin orta bölümündeyim henüz. tam ergenlik çağı. rezillik tabii halimiz. bıyık çıkıyor, sakal zorluyor, kızlar reddediyor, kabul eden arada bir öpüşüyor falan. hayattaki her gün aynı gibi. lig bitmiş, fenerbahçe şampiyon olmuş, yaz ayları sıkıntılı geçiyor. fatih terim gelmiş takımın başına. tamam umutluyuz ama henüz onun neler vereceğini de bilmiyoruz. saunders gitmiş, kalede hayrettin, defansta van gobbel falan derken günlerin tadı tuzu yok. yazlıktayım o sıra. sabah akşam top oynuyoruz. spor basınının yalanları ile avunuyoruz. hagi geliyor yazıyorlar. hagi lan! bu kadar da atılmaz diyorum. hani şu iki sene önce dünya kupasında oynayan adam. hani barcelona'da oynayan top cambazı. olacak iş değil. sonra bir gün çıkıp geliyor hagi. acayip seviniyorum. basında yaşlı deniyor, emekliliğe geldi deniyor, zaten iyi olsa barça bırakmazdı deniyor. abuk subuk laflar bitmiyor. hiç canımı sıkmıyorum. hagi lan bu! boru mu?
sonra sezon başlıyor. tsyd iyi geçmemiş ama olsun. takımda hagi var. van'da golünü yazıyor. ali sami yen'de trabzon'u frikikten avlıyor. hagi var oğlum takımda. ha-gi. inanamıyorum. ali sami yen'de fener'den 4 yiyoruz ama olsun lan! hagi var takımda. sonra hagi yavaş yavaş sadece takımda olmadığını gösteriyor. o galatasaray'a değil, hepimizin hayatına dokunuyor. istanbulspor maçında ağlayan adamla, izmir'de okuyan bir çocuk aynı adama tapıyor. hayatlarımıza dokunuyor hepimizin işte. bir kere de değil, her gün böyle geçiyor. her sezonu onun golüyle açıyoruz. her zor anda o çıkıyor ortaya. takımı fırçalayan da o, ipten alan da. hagi var oğlum arkamızda. boru mu?!
yani ben nasıl anlatayım şimdi sana olan sevgimi be hagi. mümkün değil ki bu. benim için dünyanın en iyi futbolcusu desem yeter mi ki? yetmez elbette. seni ailemden biri gibi, abim gibi seviyorum be abi! hala her sene formalarımın arkasında senin adın var. hala bir konuda hayal kırıklığına uğradığımda neden hagi diyorum ben. hala seni arıyorum her yerde. ne güzel ailemizsin sen be hagi.
sonra sezon başlıyor. tsyd iyi geçmemiş ama olsun. takımda hagi var. van'da golünü yazıyor. ali sami yen'de trabzon'u frikikten avlıyor. hagi var oğlum takımda. ha-gi. inanamıyorum. ali sami yen'de fener'den 4 yiyoruz ama olsun lan! hagi var takımda. sonra hagi yavaş yavaş sadece takımda olmadığını gösteriyor. o galatasaray'a değil, hepimizin hayatına dokunuyor. istanbulspor maçında ağlayan adamla, izmir'de okuyan bir çocuk aynı adama tapıyor. hayatlarımıza dokunuyor hepimizin işte. bir kere de değil, her gün böyle geçiyor. her sezonu onun golüyle açıyoruz. her zor anda o çıkıyor ortaya. takımı fırçalayan da o, ipten alan da. hagi var oğlum arkamızda. boru mu?!
yani ben nasıl anlatayım şimdi sana olan sevgimi be hagi. mümkün değil ki bu. benim için dünyanın en iyi futbolcusu desem yeter mi ki? yetmez elbette. seni ailemden biri gibi, abim gibi seviyorum be abi! hala her sene formalarımın arkasında senin adın var. hala bir konuda hayal kırıklığına uğradığımda neden hagi diyorum ben. hala seni arıyorum her yerde. ne güzel ailemizsin sen be hagi.