• 381
    türkiye'de solcu olmaya benzer.

    hayata sol taraftan bakan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, türkiye'de solcu olmanın tuhaf bir bedeli vardır: solcuların her söylemi, her hareketi, her eylemi devamlı izlenir ve açıkları aranır. bunun nedeni, bir şeyleri tartışmak, anlamak değil, bu açık arayanların kendilerini ve kendi vicdanlarını temize çıkarma çabasıdır. kendi söylemlerini, eylemlerini, ahlaksızlıklarını asla mevzu etmezler. aralık bile vermeden, devamlı bir saldırı halindedirler. mesela bu ülkede sağcı bir politikacının yolsuzluk, ahlaksızlık, hatta hırsızlık yapmasının neredeyse haber değeri yoktur. toplum bunu mükemmel bir şekilde kanıksamıştır. istedikleri her şeyi yapabilirler, istedikleri zaman ve kadar tutarsız olabilirler. ve bunu müthiş bir pişkinlikle yaparlar. ama doğru ya da yanlış, sol taraftan bir politikacının yaptığı, ya da yaptığı iddia edilen en küçük şeyler bile, kıyasıya eleştirilir. böyle bir olasılık bile, büyük haber değeri taşır. günlerce konuşulur, tartışılır.

    fazla uzağa gitmeden, sadece geçen sezon ligimizde yaşanan olayları düşünün. galatasaray'a karşı sayısız iftiralar, küfürler, ithamlar, suçlamalar. kasımpaşa gibi küçük bir takımla bile oynarken, kurucumuz ali sami yen'e küfürler duyduk (bjk gibi küçük bir takımdan da). tabi malum takımın başkanının da tehditleri, hakaretleri, iftiraları... gerçekten sınırları ve utanmaları yok.

    peki ya biz?
    erden timur ''bu ligi bitirtmeyiz'' dediği için nerdeyse dar ağacına asıldı. bu söz, yorumcuların, diğerlerinin ağızlarında sakız oldu. defalarca kez özür dilemesine rağmen, hala unutturulmuyor. ama erden timur'a söylenen çok ağır şeyler, tehditler, hakaretler: vaka-ı adiye. ne bir kişi çıkıp özür diledi, ne utandı, ne eleştirildi, ne de zaten toplum tarafından böyle bir beklenti vardı. kanıksanmışlık.
    okan buruk hocamız 24. şampiyonluk kutlamalarında taraftarların küfürlü bir tezahüratına eşlik etti. nasıl bir utanmazlıkla günlerce neler söylendi. okan hocamız da ilk fırsatta özür diledi. tıpkı erden timur gibi ar etti. ama galatasaray'ın karşısında ayak tırnaklarından saç tellerine kadar arsızlık var. kendi söyledikleri, yaptıkları, tehditleri, küfürleri, iftiraları umurlarında değil. bir kez bile çıkıp özür dilemediler. yarım yamalak özür diler gibi bile yapmadılar. türkiye'deki sağcı politikacılar gibi.

    bizim tarafımıza bu düşüyor bu topraklarda. yine de diğer tarafta olmak istemezdim, olmadım da.
    ve yine de, bir an bile tereddüt etmeden, bin ömrüm olsa, bininde de galatasaraylı olmak isterdim. iyi ki...
App Store'dan indirin Google Play'den alın