*

  • 1
    yıl 2012...

    uzaylılar dünyaya çok ani bir saldırı düzenlerler ve neye uğradığını şaşıran dünyalılar ellerindeki yetersiz teknolojiyle bu saldırıya bir süre direnmeye çalışırlar ama nafile... sonunda beyaz bayrak sallanır ve çaresi kalmayan dünyalılar adına, ikna gücü herkes tarafından bilinen haldun üstünel çıkıp bir teklifte bulunur.
    bu teklifte özetle "ey uzaylılar, size bir teklifimiz var. sizinle bir maç yapacağız, eğer o maçı biz kazanırsak bu istilaya son verip arkanıza bakmadan bu gezegenden gideceksiniz, şayet siz kazanırsanız bu gezegeni kavgasız gürültüsüz size bırakacağız." denmektedir.
    uzaylı amcalar da yıkıp dökmenin kendilerinin de işine gelmeyeceğinden, "nasıl olsa biz bu dünyalıları beşleriz" düşüncesiyle teklifi kabul ederler. maçın hakemi olarak da collina üzerinde mutabakata varılır. öyle ki uzaylıların bile güvenini kazanmış, uzlaşılan tek isim olmuştur collina.

    teklifle beraber adnan polat ve haldun üstünel başkanlığında bir takım kurulur. takımın başına frank rijkaard, jose mourinho, alex ferguson, pep guardiola ve fatih terim beşlisi getirilir. nitekim tek beyine emanet edilemeyecek kadar ciddi bir durumdur bu.
    kurulan takımda kimler yoktur ki! buffon, rio ferdinand, cristiano ronaldo, kaka, ibrahimovic, rooney, arda turan ve daha niceleri...*
    takımın forma renklerinin de mutluluğu, umudu temsil eden sarı ve cesareti, hırsı temsil eden kırmızı olmasına karar verilir.*

    maç günü gelir çatar... tüm dünya tek yürek olmuş, insanoğlu sarı-kırmızı donatmıştır her yeri, destek olmak adına sarı-kırmızı ne bulabildilerse geçirmiştir üzerine herkes. insanlık alemi nefesini tutmuş maç saatini beklemektedir, artık her şey bu maça bağlıdır. maç saatine yaklaştıkça heyecan doruğa çıkar.

    world united* düz kırmızı "cesaret" formasıyla sahadaki yerini alır ve maç başlar...
    maça ufo fc* fırtına gibi başlar ve skoru ilk yarım saatte 3-0'a getirir messiyle. evet, yanlış duymadınız, bildiğimiz lionel messi ile... herkes şoktadır, dünya acı gerçeği işte o an öğrenir. o güne kadar sürekli "messiiiee bu adam neyin nessiiiee?", "ohaa messi sen insan mısın?", "yuuh messi sen uzaylı mısın?" gibi nidalarla andığımız messi gerçekten de bir uzaylı çıkmıştır.

    ilk yarının sonlarına doğru arda turan'ın "al da at" dercesine yaptığı asisti rooney boş geçmeyerek skoru 3-1'e getirir ve devre bu skorla tamamlanır.
    soyunma odasında herkes şaşkın ve umutsuzdur. kimsenin ağzını bıçak açmamaktadır. 4 teknik adam kara kara maçı nasıl çevireceklerini düşünürken bizim cengaver alır eline sazı, oyuncuları da karşısına... fatih terim'den bahsediyoruz tabi ki... ve der ki; "şimdi beni iyi dinleyin!". sonra da mert çetin'e dönerek "iyi tercüme et sen de!" diyip sözlerine şöyle devam eder;
    "biz buraya şova gelmedik, o şovu tribünde yapıyorlar. o obama, öteki berlusconi, o şov orda yapılır burda yok!* siz dünya tarihine bir zafer daha kazandıracaksınız, nedir bu haliniz?! maça çıkıyoruz, insanlık finaline, tam 1.5 gündür size seslenmiyorum, hala burda aynısınız! siz böyle mi geldiniz bu yerlere?!* ciddiyetinizi koruyarak geldiniz, inşallah beni yanıltırsınız! tribündekiler şov, bizim işimiz değil, bizim işimiz top oynamak...* kendinize gelin burdan sahaya kadar! başarılarınıza bir yenisini daha ekleyin, size yakışan odur... büyük ünvan sahipleri, büyük takımlara yakışan odur. o ciddiyetle her takımı ciddiye alarak... ve en az barcelona-real madrid, inter-milan maçı kadar koşarak.* çünkü insanlığa bu dünyayı yeniden kazandıracaksınız. göriyim benim takımımı, allah yardımcınız olsun!.*

    bu gazı alan world united sahaya çok daha öz güvenli çıkar ve ikinci yarının başında skor cristiano ronaldo'nun golüyle 3-2'ye gelir. 3-2'den sonra bizimkiler iyice gaza gelir ve tek kale oynamaya başlarlar, şaşkın olan uzaylılardır bu sefer.
    aziz yıldırım'sa sahadaki futbolu görünce küplere biner, soyunma odasına inip oyuncuları azarlayası gelir, kendisi de bir uzaylıdır çünkü ama bu durum oyuncuların sahada olması yüzünden gerçekleşemez. sonra tehdit edilecek bir federasyon arar fakat onu da bulamaz, hepten çıldırır.
    ardından maçın bitimine 10 dakika kala bizimkiler kaka ile skoru 3-3'e taşır. stat yıkılmaktadır adeta!
    sonra devreye materazzi girer. gider messi'nin kulağına "hey messi your sister is very nice hahah! oh my god what an as lol!" gibisinden bi şeyler fısıldar, messi de kafayı oturtur materazzi'nin göğsünün çatına! ve düdüütt, kırmızı kart! materazzi ilk defa insanlık adına olumlu bir iş yapmış ve messi'yi oyundan attırmıştır.*
    bu kırmızı kartla iyice dağılan ufo fc'ye son darbeyi vuran 90+3'te arda turan olur ve skoru 4-3'e getirip maçın sonucunu tayin eder.

    ufo fc'li futbolcular ve aziz yıldırım şoktadır. aziz yıldırım maçtan sonra yaptığı açıklamada yenilgiyi merdivenlere seyircilerin oturmasına ve merdivenlerin boş olmamasına bağlar.
    stat hoparlörlerinden çalınan çelik şarkısı "güle güle yavrum güle gülee..." ile uğurlanır ufo fc'li futbolcular ve uzaylı kafilesi. bu olaydan sonra onları ne gören olur, ne de duyan... geldikleri gibi bir anda ortadan kaybolurlar.

    bu zaferle birlikte dünyada bayram havası yaşanır. insanlık yeniden doğmuştur, her yer sarı-kırmızıya boyanır adeta ve tek slogan vardır artık; bütün dünya sarı kırmızı olsun, bütün dünya sarı kırmızı olsun...

    -the end-

    dipnot: "ne hayal gücüymüş be kardeşim", "amma kafa ütüledin", "ne saçmalıyo lan bu herif" diye düşünen arkadaşlara burdan selam ederim... bu kardeşinizi idare ediverin artık.

    ha unutmadan;
    ukdeyi zizonkovac kişisi 28.04.2010 20:35 tarihinde vermiş.

    yıllar sonra gelen güncelleme: imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın